Biz Kadınız, Güçlüyüz!
Kadın ve kadın yurttaş hakları bildirgesinin l. Maddesine göre; Kadın özgür doğar ve erkeklerle haklar bakımından eşittir.
Bu yasayı Türkiye’deki kadın özgürlüğü ve kadın haklarıyla karşılaştırdım. Hemcinslerimin gerçekten bu ülkede özgürce yaşayıp özgürce davranabildiklerini sanmıyorum. Hele ki bu şartlar Doğuya gelindikçe biraz daha imkansız hale geliyor. “Sen kadınsın gece geç saatte dışarıda dolaşamazsın! Görenler ne der? El aleme rezil oluruz! Bir erkekle sakın sokakta görünme! Adın çıkar!, gibi şeylere maruz kalınıyor.Mardin’de de bu görüşte olan bir sürü aile var.
Biz kadınız, bizim de haklarımız var demek bile çok üzüyor…Düşünsenize bizim de haklarımız var diye savunma yapıyoruz. Biz insanız ve bizim haklarımız var demek yerine bizi erkeklerden ayrı tutan toplumlara bu söylemlerde bulunuyoruz.
Dünyanın ve Türkiye’nin bir çok yerinde zaman zaman kadınlar hor görülmüş, işe alınmamış, evlendirildiklerinde temizlik yapıp, yemek yapıp çocuğuna bakmış ve eşinin cinsel ihtiyaçlarını karşılamıştır. Hemcinslerimin böyle bir hayat yaşaması, okuyup çalışıp kariyer yapamaması, sevdikleriyle tatile çıkıp eğlenememesi, oturup rahat rahat kahvesini içip kitap okuyamaması zoruma gidiyor…
Kadınlar her işin altından rahatça kalkabilir ve kadınlar çok güçlüdür. Evinde 8 tane yavrusuna bakabilen bir kadının bir ülkeyi yönetebilecek kapasitede olduğunu düşünüyorum. Bizim tek hatamız o naif kadınlara fırsat VERMEMEK!
Okutmamak, gezip görmelerini sağlamamak.
Peki sorarım kız çocuklarını okutmayan babalara! Eşinizi doktora götürdüğünüzde neden kadın hekim muayene etsin istersiniz?!
Siz biricik kızlarımızı okutmamış, 13-14 yaşında evlendirmiş, kendinden yaşça büyük kocasına hizmetçi etmiş babalar!
Biz kadınız saygı değer okurlarım. Bizim isteyipte yapamayacağımız tek bir şey yoktur bu dünyada.
Gel gelelim elimizdeki üzücü verilere;
Okuma-yazma bilmeyen ve eğitim hakkından mahrum kalan 1 milyardan fazla yetişkinin %75’i kadın…
Dünyadaki arazilerin sadece %1’i kadınlara ait.
Gazetecilerin %30’unun kadın olmasına rağmen, bölüm şefi, editör ya da patronların sadece %1’i kadın.
Bunlar elimdeki binlerce verinin birkaçı…
Ben istiyorum ki bizim için kadın/erkek ayrımı olmasın, insan olsun. Bilim adamı değil bilim insanı olsun. Şöför denilince akıllara erkek gelmesin. Tamirci denilince akıllara erkek gelmesin. Ve tabii ki de dansçı denilince akıllara kadın gelmesin. Bizim aklımıza cinsiyet farkı değil insan gelsin…
Kadın hakları, insan haklarıdır!
Saygılarımla…