Bir Seçim Analizi (1)

       Seçimlerin nesillerin geleceği açısından son derece önemli olduğunu sık sık dile getirdik. Çünkü seçimler sayesinde halk bu ülkeyi kendilerince en iyi bir şekilde yönetebilecek idolojiyi  seçme hakkına sahip oluyorlar.

     Bu açıdan düşündüğümüz zaman seçimlerin yaşam tarzını şekillendirmedeki etkisini düşünüp ona göre hareket etmemiz gerektiğinide hep vurguladık.

     Yanlışıyla, doğrusuyla, hengamesiyle ve en çokta renkli görüntüsüyle bir milletvekili seçimini daha da geride bıraktık. Çok konuşuldu yazıldı, çizildi, görüşler ortaya atıldı, iddialara girildi.

      İşte bu renkli görüntüler dahilinde seçim süreci aşılmış oldu.

      İşin en güzel yanı ve insanın içini serinleten durum ise Mardin'imiz açısından söylüyorum,  ufak tefek birkaç söyleşi dışında herhangi bir olayın olmamasıdır.

      Genel anlamda sandık çevrelerinde herhangi anormal bir durum yaşanmadı. Geçmiş seçimlerin vermiş olduğu tecrübeler içerisinde sandık kurulu başkan ve yardımcıları, sandık müşahitleri işlerini büyük bir özenle yapmaya çalıştılar.

     Gergin bir ortamın oluşmaması için bütün olumlu şartlar ortaya atıldı.

     Dikkat ettiyseniz bu seçimlerde görsel reklama farklı bir önem verilmişti. Bu da memleketin görüntüsünü garip bir havaya bürümüştü. Artık insanlar her adım başında büyük afişlere, fotoğraflara, bayraklara, şişme balonlara rastlamadan geçemiyorlardı.

     Her nokta da açılan seçim büroları görselliğin boyutunu daha da genişletiyordu. Hizmet anlayışının değiştiği, fikirlerin değiştiği, dünyanın değiştiği, Türkiye'nin değiştiği bir ortamda Mardin'deki siyasette değişti.

     Projelerden çok, propagandalardan çok işin parasal boyutu ön planda tutuldu. En çok kim para akıtacak, kim insanları cezbedecek.

    Halkımız üzerinde böyle bir etkiyi yaratabimenin çabası içerisine girildi. Hatta öyle bir hal aldı ki artık insanlar bayrak ve afişlerin renklerine göre oyunu vereceği siyasi görüşü belirlemeye çalıştı.

       Geçenlerde bir gazetede okumuştum, şöyle diyordu;

       Madem insanlar takım tutar gibi parti tutuyorlar, MHP ile CHP kendi aralarında final maçı oynasınlar, kazanan Ak Parti ile oynasın.

       Ayrıca adayların seçilebilmek için yaptıkları harcamalar ile belki de 20 - 30 aile dört beş yıl boyunca geçimini sağlayabilecekti.

       İsrafın bu şekilde oluk oluk aktığı bir seçim ortamından sonra seçilen bu kişiler hizmeti hangi boyutlarda ya da genel anlamda Mardin'in hızla gelişen ve değişen yapısına gereken öncülüğü sağlayabilecekler mi?

       Açılım, işsizlik ve toplumsal dayanışmanın pekişmesi konularında ise yapacakları çabaların ölçüsü ne olacak?