BİR PORTRE BİR VALİ
“Gidemediğin yer senin değildir” Kimi zaman bürokraside, kimi zaman da dost meclislerinde çok sık duyduğumuz bir cümle. Devlet gerçeğinde ise olmazsa olmaz bir yeri olmalı bu cümlenin. Lakin söylemden ziyade eyleme dönüşmesi herkesin ayakta alkışlayacağı bir eylem…
Devlet makamlarında iki türlü kabul görme vardır.
Birincisi yetkiye dayalı kabul görme anlayışı: En kolay olanıdır. İcra makamlarında görev yapanların yetkisi ile beraber, bazen de bir doz fazlası ile tebaasını tahakkümü altına almaya çalışmasıdır. Bu tür yönetim anlayışının gönüllerde hiçbir karşılığı yoktur. Geçicidir ve makam sahiplerinin, makamlardaki ömürleri ile sınırlıdır.
İkincisi etkiye dayalı kabul görme anlayışı: Bu yönetim anlayışında yetki kuralları çerçevesinde, salt kanunun kapanına sıkışarak kalan bir yönetim anlayışını bir kenara iten yönetim şeklidir. Gücünü kanundan alırken, kanunun kendisine tanıdığı etki eylemi ile birleştirerek yönetme şeklidir. Son derece başarılı ve herkesçe kabul gören bir anlayıştır.
“Yakın zaten bizim, sen uzak olanı kazan” ya da “Yetki sınırlı ama etkinin sınırı yoktur" Bu düsturu şiar edinmiş icra sahiplerinin bıraktığı iz daha kalıcı ve daha etkindir.
Düşünsenize niceleri geldi göçtü ama kimilerinin esamesini bilen de yok, hayırla yad edende. En büyük hizmet gönüllere girmektir. Gönül hizmetkârlığıdır. Özetle; "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" bilincinde olanlara selam olsun.
Yakın zamanda göreve başlayan Sayın Valimiz ve Büyük Şehir Başkan Vekilimiz Sayın Tuncay Akkoyun'dan bahsetmek gerekir. Zira Sayın Vali devletimizin sıcak yüzünü, şefkatli ve merhametli yüreğini çoktan halka yansıtmaya başladı bile.
Sosyal medyadan bahsetmiyorum sakın oraya bakıp yazdığımızı düşünmeyin. Lâkin orada gördüğümüz kurum ziyaretleri, mesai mefhumu gibi alışılmış konular asli vazifelerdir. Bahsettiğimiz konular bambaşka mevzular. Gelin birkaçını konuşalım.
1. Uzakları Yakın Kılma Çabası:
Sayın valinin bu konuda çok yoğun çaba sarfettiğini duyuyor ve görüyoruz. Sürekli kırsal mahallerde net bir şekilde belli bir kesim veya kişilere değil de her fırsatta kimseyi ayırmadan vatandaşlarla bir araya gelme çabası harika bir iş.
2. Koruma Ordusu Yerine Güven Duygusu ile Hareket Etmesi:
Bu konuda birçok insan hemfikir. Alışılagelen durumdan farklı olarak Sayın valinin sade bir vatandaş gibi ziyaretlerde bulunması veya en azından koruma ordusu görüntüsünden uzak tavır sergilemesi takdire şayandır. Bu durum vatandaşa duyulan güveni gösterdiği gibi aynı şekilde vatandaşın da devletimize olan güvenini arttırmaktadır.
3. Samimiyet Dilinin Kullanılması:
Sayın valinin ziyaretlerinde halkla sohbetlerinde inanılmaz şekilde samimi dil kullanması halkta mükemmel bir karşılık görmektedir. Bu durum vatandaşta memnuniyetle karşılanmaktadır.
4. Halk Günü Buluşmaları:
Belki de en önemli mevzu bu olsa gerek. En azından tepkiler bu yönde. Samimiyetle belli günlerde vatandaşa kapıların açılması notların alınması ve yerinde çözüm bulunması yine alkışı hak eden davranışlardan biridir.
Yazıyı daha fazla uzatmama adına burada bitirelim. Ve sonraki yazılarımızda diğer konulara ve yapılacaklara değinmeye çalışacağız. Mümkün olduğu kadar, vatandaşın görüş ve düşüncelerini yazmaya gayret ettik.
En büyük dua, beddua almamaktır...
Nice gönüllere dokunacağınız, nice hizmetlere...
Hoş geldiniz Sayın Valim...