Bir Acayip Fon!...
Bir bankacı ve futbolcuların fon dolandırıcılığı meselesi günlerdir kamuoyunu meşgul ediyor ve kimi parasını kurtarma(futbolcular),kimi aklanma derdinde(banka) kimi de işin içinden nasıl az cezayla kurtulabileceği telaşı içinde..(olayın baş aktörleri)
Burda üç tane önemli unsur var irdelenmesi gereken..
Birincisi bankacının mesleğini bir kenara bırakıp bir an önce çok fazla kazanç elde edip kendi ifadesiyle borsada kaybettiklerini telafi etmek...
İkincisi milyon dolarlar yetmemiş olacak ki bunu iki üç katına çıkarma peşindeki 'mağdurlar',..
Üçüncüsü,bu kadar yüksek montanlarda elden para trafiğinden bankanın bilgisinin olmaması...
Üçü de ilginç ve anlaşılır gibi değil...
Bir kere şunu iyi bilmek lazım;Bir talep sözkonusu olmazsa arz da gerçekleşmez...Sözkonusu para oldu mu talipler mutlaka bulunur..Geriye arzedenin mahareti kalır..Burda da durum bu..Ancak hayret edilecek olan şey bu insanların hiç bir araştırma zahmetine bile katlanmadan bankacıya duyduğu inanılmaz güven??..
Ve rakamlar basit rakamlar da değil..
Hiçbirinin aklına herhangi bir banka yetkilisinden böyle bir fonun varlığı soruşturulmuyor!...
Üstelik futbolcuların üst düzey banka yöneticilerine de ulaşma imkanı varken...
Peki ya bankanın bütün bunlar olurken müdür konumundaki personelinin bu trafiğinden haberdar olmaması da ilginç değil mi gerçekten?!!..
Çünkü yapılan şey öyle basit bir vaka değil..
Şubeleri içerisinde gerçekleşen bu denli hareketler dikkatini nasıl çekmez bankanın?!..
Acaba işin içerisinde bundan haberi olup da ses çıkarmayanlar olabilir mi?!..
Herkes şu an kendini kurtarma peşinde...
Enteresan ve incelenmesi gereken,içinde ekonomik,sosyolojik olumsuzluklar taşıyan bir vaka..
Çalışan bir kişinin kısa yoldan kazanç elde etme girişimleri,kaybediş ve bunu daha kötü bir yolla telafi yoluna gitmesi..Neticesi daha kötü olacağı aşikar olan bir yol...
En çok kazanan meslek gruplarından olan futbolcuların,nesiller boyu yetecek miktarda sermayesi olan,temahkarlığı...Ve gözü kapalı güven ilişkisi!..
Kimse kimseye suçu atmasın çünkü kimse masum değil!
Geldiğimiz nokta gerçekten hayret edilecek ve içler acısı bir vaziyet!..
Yazık!..
Ahmet Timur
Editör: Kadir Üründü