Bıçak Sırtı!
7 Haziran 2015’te yapılacak genel seçimler için siyasi partilerin hummalı çalışmaları devam ediyor. Adayların çekim merkezini ise bölgenin iki farklı siyasi kulvarı olan AK Parti ve HDP oluştururken bir diğer önemli cenah olan HÜDA-Par’da ise bağımsız aday ismi üzerinde yer yer yoğunlaşma durumu söz konusu.
Akan kardeş kanının durması noktasında yüz yılın projesi olarak adlandırılan “Çözüm süreci”ni başlatan taraflardan biri olan AK Parti’ye aday sayısı noktasında oldukça önemli bir teveccühün olacağını ve bu teveccühün geçmiş seçimlere oranla rekor sayıya varacağını öngörmek için müneccim olmaya gerek yok.
ADAY ADAYLIĞI SÜRECİ
Adaylık başvurusu için süreç resmen ve de hızlı başladı. Yazımın yayına hazırlandığı saatlerde bile, biri bayan olmak üzere üç adayın AK Parti’ye resmi beyanlarını iletip, adaylığa talip olduğunu öğrendik. Yapılacak kamuoyu yoklamaları ile yaklaşan temayül yoklaması öncesinde gardını almaya başlayan aday adayları, önce teşkilatların kapılarını aşındıracak, teşkilat başkanları ve üyelerine dilleri döndüğünce kendilerini anlatıp bir ön kabul sağlama uğraşı ve stratejisi izleyeceklerdir. Yıllarca siyaset alanı dışında olup yaşanan gelişmelere sadece seyirci kalan bir takım kişilerin; “Bu mecrada benim de söyleyecek sözüm, yapacak hizmetim var.” Diyeceklerine şahit olacağız gibi. Bu durumu anlayışla karşılamaktan başka çıkar yolumuz yok, zira siyaset gibi zor ve çetin bir yolculuğun yolcusu olmak, önemli fedakârlıkları da beraberinde getirir.
Yüz yılın projesini tamamlamayı önüne hedef olarak koymuş bir partinin meclisteki neferi olmayı hedefleyen her aday adayının bu ödeve ekleyeceği önemli bir notunu görmek, barışa katkı sunacak bir sözünü duymak her seçmenin olduğu gibi benim de beklentilerimin arasında yer alacaktır.
SÜREC HASSASİYETİ
Gösterişli makamların hele ceylan derisi koltukların çekiciliği diğer makamlara nazaran çok daha fazladır. Ancak o makamları işgal edenlerin, din-dil etnik köken farkı gözetmeksizin insanların barış içerisinde yaşamalarını sağlamak konusunda verecekleri çaba, bana göre bütün şahsi çıkar ve kazanımların da önünde yer almalıdır.
HDP ve HÜDA PAR’da ise aday adaylıkları tespiti noktasında AK Parti’ye nazaran parti içi görüş alışverişleri ve kulis çalışmalarının kapalı devre devam ettiğini biliyoruz. HDP’de Parti Meclis Üyesi Nazım Kök, DTK yetkililerinden Senanik Öner ile Prof.Dr. Kadri Yıldırım ve Mithat Sancar’ın adaylık müracaatı için yaptıkları çalışmalar ile son aşamaya geldiklerini öğreniyoruz. CHP’den Mehmet Çiftsüren, HÜDA PAR’dan ise ismi üzerinde yoğunlaşacak adayın tespiti noktasında çalışmaların sürdüğünü ve parti içerisinde istişarenin devam ettiği bilgisinin yanında avukat Abdulmenaf Baysal ve Mahmut Kılınç Hoca’nın isimleri gelen haberler arasında.
BARIŞCIL SÖYLEMLER
Bölgede görev yapan bir gazeteci olarak HDP’nin geçmiş seçimlerin aksine bir Türkiye Partisi olma şiarı ve bu şiarın hedefinde seçim barajını rahatlıkla aşma fikrini alkışlıyorum. Demokratik toplumlarda siyasi sorunların çözüm adresi meclis olmalı. Mecliste güçlü bir irade ile temsil edilmek her toplumun en doğal hakkı ve talebi olmalı. Bu talebi dile getirirken oy talebinde bulunduğun kitleleri, üreteceğin siyaset ve söylemlerle ikna etmek gibi bir yükümlülük söz konusu. İnşallah barışçıl söylem ve siyasi bir strateji ile HDP, önüne koymuş olduğu baraj sorununu oy almayı hedeflediği kitleleri ikna ederek başarır.
Bu hususta Türkiye toplumunun kahir ekseriyetinde, HDP’nin barajı geçmesi noktasında önemli bir eğilim ve beklentilerinin oluştuğunu görüyoruz. Belli ki bunda HDP’nin geçmiş süreçlere nazaran kendini topluma nispeten daha iyi anlatmış ya da çözüm sürecinde kimi siyasetçilerin kullandığı barış dilinin etkisinin mutlaka ki rolü vardır. Bir diğer yandan çözüm sürecinin önemli öğelerinden birinin tam yüzüp yüzüp kuyruğa gelindiği bir anda meclis dışında kalması arzu edilmeyen illegal durumları da beraberinde getirebilir.
Yazımın son bölümünde; Bıçak sırtı tabirine tam da uygun düşen önümüzdeki bu süreci gerek AK Parti’nin gerekse de HDP’nin daha önceki dönemlere nazaran daha az hatayla seçerek sürece olumlu katkıda bulunacak isimler üzerinde yoğunlaşması elzemdir. Her surette siyasilerin de halkın da uzlaşmanın, barışın, işbirliğinin; kavga, çatışma ve tefrikadan milyon kez daha hayırlı olduğunu göstermesi ise temel şarttır.