Benimsemesen de Kabul Edeceksin
İlk kez halkoyu ile direkt cumhurbaşkanını seçtik.YSK sonuçlarına göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, %51.79; Ekmeleddin İhsanoğlu%38.44, Selahattin Demirtaş ise %9.76 oranında oy aldı. Bu sonuç ile ilk turda Sayın Erdoğan 12. Cumhurbaşkanımız oldu. Seçimden bir ay önceki yazımdaki tahminlerden ikinci güçlü ihtimal gerçekleşti.
Öncelikle sonucu değerlendirdiğimizde, çatının altındaki partilerin oylarını azalttığı, Demirtaş’ın önemli ölçüde oyunu arttırdığı tespit edilmiştir. Seçime katılım oranın %74 olmasının ipine sarılıp, oy kullanmayanları yargılamak ve kaybeden diğer partilerin sanki oy kullanmayanlar kullansa idi; kesinlikle İhsanoğlu kazanırdı yaklaşımı, mağlubiyeti örtme ve Sayın Erdoğan’ın başarısı gölgeleme girişimidir. 2007 referandumda %67 katılım oranı olurken; bu seçimde %74’ü az görmek ve her dört kişiden üçünün oy kullanmasını azımsamak ve bunun yanında “seçimi oy kullanmayanlar belirledi” sözünü çok talihsiz ve isabetsiz bulmaktayım. Çünkü herkes bilir ki oy veren belirleyicidir ki bu seçimde de bu olmuştur. Bunun yanında gelişmiş ülkelerde seçime katılım oranı bizdekinden oldukça düşüktür.
Oy vermeyenler neden vermedi sorusunun yanıt seçeneklerinin en başında neler gelir? Üç adayı da beğenmemiş olmak, tatilini yarıda kesmemek, kendi adayının seçimi kazanacağına olan güven, kendi adayının seçimi kaybedeceğinden oyuna önem vermemesi –anket şirketlerinin tahminlerinin oldukça sapması, bu konuda hileli yönlendirme (manipülasyon) yapıldığı ve seçmeni etkilemeyi başardığı bugünün konusu- ilk akla gelendir.
Muhalefet partileri son oniki yılda girdikleri 8-9 seçimin tamamını kaybetmelerine rağmen halen biz kazandık demeleri ve istifayı konu bile etmemeleri oldukça Çok Güzel Hareketler Bunlar dedirtiyor. O zaman kim Cumhurbaşkanı oldu diye sormazlar mı? Muhalefete yeni ses-soluk gereklidir. Çünkü demokrasinin varlığı muhalefetin varlığı ile doğrudan ilişkilidir. Aynı söylemler ve söylemlerin tabana yansımaması önemli sorundur. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise aday gösterilen İhsanoğlu için parti teşkilatlarının ne kadar yoğun çalıştığı veya çalışmadığı ayrı bir tartışma konusudur.
Oy dağılımının illere göre harita gösterimi bir kez daha belirli bölgelerin artık görüşünü bir partide birleştirdiğini gösterdi. 30 Mart yerel seçimleri sonuçlarında da belirttiğim Türkiye haritasında belirli bir yer yekpare hale geldi ifadesi artık AK Parti için kıyılar ve Güneydoğu Anadolu hariç diğer bölgeler; CHP için kıyı illeri ve Trakya; HDP için Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’nun bazı illeri. MHP güçlü olduğu bazı illerde cumhurbaşkanlığı seçiminde çok etkin olamadı.
Cumhurbaşkanlığını çok isteyen kazandı. Halk bu konuda hırslı olanı daha liyakatli gördü. Sayın Erdoğan Başbakan olmanın da verdiği avantajı iyi kullandı, etkili mitingler ve propaganda kullandı. Çok çalıştı. İhsanoğlu, karakterinin dışına çıkmayacağını ve kavgacı bir dil kullanmayacağını belirtti, belki de oy kullanmayanlar Erdoğan karşısında dişli bir aday beklediler.
Seçim sonucunda Başbakan Sayın Erdoğan, artık 12. Cumhurbaşkanıdır. Muhalefet ve oy vermeyenler, çoğunluğun tercihine saygı duyarak, en yüksek makama halkoyu ile seçileni benimsemeseler de kabul etmelidirler ve gerekli saygı dilini kullanmalıdırlar.