Bencillik İMPARATORLUĞU
Biz insanlar olarak her geçen gün daha da bencil, daha da benmerkezci bir duruşa, daha da düşüncesiz bir hayatın yalnızlık kokan figüranlara sahip oluyoruz. İstiyoruz ki her şey ve herkes bize göre gitsin, bize göre pozisyon alsın. İstiyoruz ne desek çabucak yerine getirilsin ne dilesek ulaşmak mümkün olsun. Zenginlikse hemen olsun, mal mülk edinmek ise daha çok olsun isteriz.
Canımızın istediği neyse bir an önce gerçekleşsin, gönlümüzün meylettiği ne varsa derhal yerine gelsin isteriz. Başkalarının hak hukukunu gözetmeden kendimize ait bir bencillik imparatorluğu durmadan inşa ederiz. Başkalarının isteklerini ezerek varsa yoksa kendimizi düşünürüz. Zayıfı es geçer, fakiri hor görür ve zor durumda olanı bataklığa sürükleriz. Eksik yanlarımızı örtmek için başkalarını ya kötüler ya da onlara kötülük yaparız.
Gece gündüz isteklerimizle hemhâl olur, egomuzun emrinde amade kalırız. Biz haklı, biz gerekli, biz mutlu, biz zengin olmak isteriz başkası ne vaziyette hiç düşünmeden.
Biz insanların istekleri dağ gibidir. Biri biter başka biri başlar. Bir istek sonlanır başka bir istek ortaya çıkar. Birken üç, üçken yedi, yediyken daha çok olsun isteriz. Doymak nedir, kanaat etmek nasıl bir duygudur bilmeyiz. Komşuda ne varsa bizde de o olsun isteriz. Sözgelimi başkasının altındaki arabaya hemen göz koyarız, maşallah demeyi bilmeyiz. Emek vermeden ve kısa bir sürede refah ve şaşaalı bir hayatımız olsun derdinde oluruz. Birilerinin yıllarca didine didine kazandığına birkaç ayda ulaşmak isteriz.
Dedim ya a’dan z’ye benciliz. Dünyaya tek başımıza hükmetmek isteriz. Doğanın hâkimi olarak kendimizi görürüz. Dünyanın sadece bizden ibaret olduğuna inanırız. Bir güzel olan, eksiği bulunmayan, hatalardan münezzeh biziz. Yoğurdu ekşimeyen, damı damlamayan, hata yapmayan, yanlışı hiç olmayan, her şeyde hakkı olan, herkesten daha güçlü olan hep biziz. Bakmayın bu biz dediğime. Buradaki biz öznesini benlerin çoğul hâli olarak ifade ediyorum. Ve biz her an bencillik imparatorluğunu metrekare metrekare genişletmekle meşgulüz.
Editör: Nasrettin Güneş