Ben Kemal Kılıçdaroğlu “ Git-mi-yo-rum ,,,, Bu-ra-da-yım “
Kemal KILIÇDAROĞLU'nun hamleleri ve CHP'nin hazin seçim sonuçlarının hikayesi
Ben Kemal Kılıçdaroğlu “ Git-mi-yo-rum ,,,, Bu-ra-da-yım “
22 Mayıs 2010 tarihinde sözde (benim talebim yoktur )diyerek seçildiği CHP Genel Başkanlığı döneminden sonra girdiği 2 Halk Oylamasını, 3 Genel Seçimi, 2 Yerel Seçimi ve en son “14 Mayıs-28 Mayıs” Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini hezimetle kaybeden sayın KILIÇDAROĞLU, “Yenilen Pehlivan Güreşe Doymaz” misali yine “Buradayım” duruşunda ısrar ediyor.Adam yenildikçe hırslanıyor, kaybettikçe bileniyor,batırdıkça çırpınıyor ve sağa-sola saldırmaya devam ediyor.İlk saldırısıyla bütün MKYK üyelerini değiştirmiş,değişimi ben başlatırım demiş,kendisine uyacak şekilde Kurultay hazırlığı yapmış ve en son (60) a yakın paralı-parasız bütün Danışmanlarını değiştirmiştir.Hakkaten tebrik etmemek elde değil.Adam değişimin olması gerektiğine inanmış lakin,esas değişimin olması gereken yerini (Kafayı-Algıyı-Düşünceyi) bulamamıştır.Bu duruş ve özelliğe şapka çıkarmamak elde değil…
14.Mayıs 2023 seçimlerinin tam bir yıl öncesinden sözüm ona becerisiyle kurduğu 6’lı Masanın etrafındakilerle toplanıp-toplanıp ,mantı,yaprak dolması,döner,tatlı ve daha neler neler yiyerek kendisini onların Cumhurbaşkanı Adayı göstermeye ikna etmişti.Tavizler gölgesinde yürüttüğü bütün çalışmaları halk nezdinde kabul görmeyeceği malumun ilanıydı.Sayın KILIÇDAROĞLU bütün bu yol arkadaşlarıyla öyle bir havaya girmişlerdi ki,yüzde 60’lar düzeyinde bir başarı ile toplumu inandırmayı da becermiş gibiydi.Gandi,Dede,Hesap Uzmanı,Mücahit,Alevi,Solcu ve en son Sağcı Kemal unvanlarıyla çıktığı Mayıs 2010 ile Mayıs 2023 arası bütün yolları tıkamış,kaptanı olduğu gemiye her seferinde delikleri büyüterek su aldırmıştır.Lakin yinede ben bu geminin kaptanı olarak karaya çıkarmak hakkımdır demeye devam etmektedir.Bu nasıl bir pişkinlik? Hayret ediyorum. Kendine yakıştırdığı veya yakıştırıldığına inandığı bütün ünvanları mahfetmiş,batırmış,yerle bir etmiştir.Kısacası karizmayı acayıp çizdirmiştir.Lakin elimizi vicdanımıza koyarak söyleyelim ki,yola yalnız tek başına çıkmadığını,onu alkışlayanlar,hatta arkasından zılgıt atarak-çalarak tansiyonunu yükseltenler,seçim öncesinde alkışlayıp-şakşakçılık yaparak seçim hezimeti sonrasında kısık seslerle de olsa bayrak açmaya ve değişim gereklidir demeye başladıklarını görmekteyiz.Bu ne iki yüzlülük diyelim.Bu değişim teklifine sayın KILIÇDAROĞLU’nun verdiği cevap ilginçtir.Değişim gerekiyorsa en büyük değişimi ben yaparım diyerek,hatta bütün “MKYK üyelerini en yakın arkadaşlarımdan seçerek,parti yönetimine uygun gördüklerimi atayarak” bu değişimin ilk hamlelerini yaparak samimiyetimi göstermiş bulunmaktayım.Sadece sonsuz dokunulmazlığa sahip “ÖZTIRAK” hariç ….
Değer okuyucularım…14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ve sonrasıyla,özellikle CHP,KILIÇDAROĞLU,meşhur iki büyükşehir Belediye Başkanı SAVAŞ , İMAMOĞLU ve özellikle Millet İttifakının meşhur 6’lı birbirlerine benzemez bileşenlerin çok çarpıcı ve tahminler ötesinde esas niyetleri ortaya çıkmıştır.Toplumun geneli esas amaç ve hedeflerinin “Milletin derdine derman olmak” değil , “Erdoğan Düşmanlığı” üzerinden iktidara gelmek olduğunun farkına varılmıştır. Dolayısıyla millet üstün ferasetini göstererek herkese gereken cevabı da verdiği görülmüştür.
Benim de herkes gibi siyasi bir düşüncem olduğu kesindir.Bu yönüyle değil de objektfr yaklaşımla bakarak ilgilendiğim noktalar şunlardır.Seçim öncesi ve sonrası başta KILIÇDAROĞLU ve avanelerinin söylemleri,değişim rüzgarlarının ve (DEVA_GELECEK_SAADETve DEMOKRAT partili) menfaatçilerin lokmayı kaptıkları gibi nasıl kaçıştıkları ve kayıp-kazanç durumu sonucunda faturanın kimlere kesildiği konularıdır…Fatura sayın KILIÇDAROĞLU’na kesilmek istenmektedir,yanlış ve insafsızlıktır diyorum. 6’lı-7’li masanın tüm bileşenleri, (Müthiş sunuculuk yapan) iki büyükşehir belediye başkanı, (Birleşe-birleşe) kazanacağız diyenler,destekçiler, inananlar ve toplanıp toplanıp mantı yedikten sonra ödenmesi gereken faturayı KILIÇDAROĞLU’na bırakanlar hepsi kaybetmiştir.14 Mayıs seçim sonucunun öyle olacağı sağır sultan biliyordu da, ya O vaatler,O Ültimatomlar,O kurumlara baskınlar,O Adelet yürüyüşleri,O meydan okumalar neyin nesiydi ? soruyorum? 6’lı benzemezlerin (Dalton kardeşler edasıyla) caka atma, yürüyüş ve yemek sahneleri,birleşe birleşe kazanacağız sloganları kime karşı atılıyordu? 15 Mayıs sabahında rakiplerine yapacağım dediği Film sahnesinden kopya alarak (Cüneyt ARKIN filminden) “ Telefonlarınız acı acı çalacak, açtığınızda karşıdan (Ben Kemal Geliyorum) sesini duyacaksınız” Polis-Hırsız hiddetiyle ortaya sunulan çocukça harekete ne demeli? Acaba tiyatro mu izliyorduk diye bazen düşünmüyor değilim..
Sayın kemal KILIÇDAROĞLU’nun hakkını teslim ederek tebrik ediyorum.Bu derece başarısız ve yenilgilere doymayan bir şahsiyetin hala kendi teşkilat ve taraftarlarına parti başkanlığını kabullendiriyor olmasını takdir ediyorum.14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandık-kazanıyoruz havasına o kadar kitleyi inandırdığı için hakkını teslim ediyorum.Belki çok şeyi başarmış gibi görünen CHP lideri aslında bir kez daha hüsrana uğramış, Cumhurbaşkanlığı seçimini ve TBMM’deki Milletvekili üstünlüğünü yakalayamamıştır.Kimseye “Ben Kemal “ geliyorum diyememiştir.Tamam yeter (Gidiyorum) yerine hala (Bu-ra-da-yım) diyerek umudunu başka bahara bağlamıştır.Bu kadar seçim kaybedeceksin,alakalı-alakasız kişilerin desteğini alıyorum diyeceksin,partinin oyunu yükseltmek yerine düşüreceksin,terör,çete ve dış güçlerin desteğiyle yürüyeceksin,21 yıllık yorulmuş ve bir çok sorunla mücadele eden Ak Parti ve sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a karşı her defasında başarısız olacaksın ve hala o koltukta oturacaksın…. Hiç kusura bakma sana “Yok öyle yağma “diyecek olanlarla artık yüzleşmek zorundasın.İstifa et ve yapıştığın koltuğu bırak ve bu bilmediğin işlerden kurtul artık…..Aslında sağ ve milli seçmen için,özellikle Ak Parti ve ERDOĞAN için 21 yıllık süreçte rahmetli Deniz BAYKAL nimet iken sen “Kemal KILIÇDAROĞLU” olarak malum şarkıdaki gibi (Sen Allah’ın bir lütfusun) olmuşsun….
Sonuç olarak sayın KILIÇDAROĞLU “Atı alan Üsküdar’ı geçti,Topla tası tarağı git,Harç bitti amele paydos” hatırlatmasını yaparak söylüyorum ki, Ey CHP Yönetimi ve CHP taraftarı kardeşlerim,, (Kemal KILIÇDAROĞLU gitse de gitmese de,istenen ve hayal edilen kişi görev başına getirilse de getirilmese de,kısacası en iyi CHP’li bulunsa da bulunmasa da,Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu milletten destek bulması imkansız hatta söz konusu olamaz.Özellikle son yapılan 15 Mayıs seçimleri (bütün entrikalara rağmen) sonucu göstermiştir ki,CHP’nin 90 yıldır millet tarafından yediği mühürlerin mürekkebi kurumamış ve kuruyacak gibi de görünmüyor. Kalın sağlıcakla..
Editör: Osman Yıldız