Ben de ji yazıyorum! (2)

KÖŞE YAZISI

Çok sayıda marş, şiir, şarkı ezberletildi. Ne yazık ki  ezberlediğimiz ve okuduğumuz halde anlamı öğretilemedi. Ortaokula başlama nedeni ile Mardin’e geldim. Ortaokula çok çekinerek başladım. Çoğu arkadaşımın aynı olduğunu gördükten sonra okumaya hevesim artı. Ortaokula başladığında ismini yazamayacak başarılar gördük.  Ailemizin kitabevi olmasından dolayı, kitap içinde yaşamım devam etti. Burada çok değişik Roman, dergi, gazete ve yazarlarla tanışma şansım oldu. Lise de yeni okuduğum ve dinlediğimi anlama seviyesine gelebildim. Şu anda dahi istek ve talepleri iletme ve ifade edebilme çekingenliğim devam ediyor.
      Yarım asra yakın ömrümde; Teknoloji sayesinde çok hızlı değişimden dolayı geçen yıllar ile günümüz arasında nesiller kadar farkların oluştuğuna şahitlik ettim. Bu hızlı değişimle beraber eski ve yeni nesil arasında nasılda sıkışıp kaldığımı yazacak harf bulamıyorum. Çocukluğumuzda yük değil, yük taşıyan oldum. Yürümeye başlama ile güdülen değil güden oldum. Sorun yaratan değil, sorun çözen oldum, Çocuk halimizle; saldıran Kurt sürülerine, Yılan, Tilki saldırıları ile direnişi ve korunmayı öğrendik. Ama ne yazık ki günümüzdeki insan kılıklı Yılan ve Tilkilerden korunmada iyi niyetten dolayı yenildim. Tüketimden daha çok üretici oldum. Üniversitelere kadar öğretilmeye çalışılan; sosyal yardımlaşmayı, grup çalışmasını, mühendisliği, planlamayı, jeolojiyi, sosyoloji, kriz yönetimini, idareyi uygulamalı fiili öğrendim. Hayvandan insana herkesin psikolojisine ayak uydurdum. Ancak kalleşliği, ihaneti menfaatperestliği, fırsatçılığı, şantaj, fitne, adam satma, katliam gibi nice yeni mesleklerle yeni asırda tanıştık. Yeni mesleklerle yaşam mücadelesi beklediğimizden de zormuş. Ayakta tutan tesellimiz büyük bir imtihan ile karşı karşıya olmamız. Allah bizi bu imtihanda kazananlardan eylesin. İnsanoğlunun varoluşu ile başlayan kardeşler arasındaki bu hak batıl mücadelesinde Rabbim KABİL değil de HABİL ahlakı ile şereflendirsin bizi inşallah.
     Hayata katkının çocuklardan geldiği, Dünyanın çocukların sırtında döndüğü zamanda Çocuk, Babanın çocukların kaprisleri, doyumsuz belirsiz talepleri, sanal hayal Dünyaları altında ezildiği zaman da Baba oldum.(Yarım düzine kadar) Yaşama katkı sağlama ve tarlada çalışacak nefer talebi için düzine çocuk yapılırdı. Şimdi rahatımıza düşkünlükten ve rızık korkusundan nesil kuruyor. Batılılar teknolojik yatırım ve silah üretim planlarını dahi özellikle genç potansiyelimiz ve gelişmemiz üzerine planlarken biz çocuklarımızın eğitiminden aciz duruma düşmüşüz. Yıllardır 4+? tartışma ve günübirlik çıkarcı eğitim müfredatlarla oynuyoruz. Yabancılar bize yüzyıllar sonrası yol haritası hazırlaya dursun.. Biz bugün birbirimizi nasıl yeriz mücadelesinden bari çocuklarımızı koruyabilsek.
Allaha emanet olunuz.