Belirtiler Sona Geldiğimize İşaret “Kendini Kıyasla Ey İnsan”

Ahlâk, “hulk” kelimesinin çoğulu; huy, tabiat, mizaç, seciye gibi mânâlara geliyor. İnsanın fıtratıyla, yaratılışıyla yakın alâkası var.
Rum Sûresinde şöyle buyrulur:
“O halde (Habibim) sen yüzünü bir muvahhid olarak dine yönelt. Allah’ın insanları yaratmasında esas aldığı o fıtrata uygun hareket et.” (Rum, 30/30)
Şems Suresinde “her çocuğun İslâm fıtratı üzere doğduğunu” haber veren Peygamberimiz (asm)'in kelâmıyla birlikte düşünüldüğünde şöyle bir hakikat ortaya çıkar:
Demek ki, insanın fıtratı iyice dikkate alınabilse güzel ahlâkın kaynağına da inilmiş olacak.
İnsanın bedeni İlâhî bir sanat olduğu gibi, istidadı (Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek)ve tabiatı da Hakk’ın tanzim ve takdiriyledir; o da İlâhîdir.
Buna göre, sözlük anlamından hareketle, güzel ahlâk denilince insanın yaratılışında mevcut olan bu kabiliyetlerin yerli yerince kullanılması akla gelir. Ahlâksızlıkların tümünde bu sermayenin yanlış kullanılması söz konusudur.Bu sermayenin yanlış kullanılmaya başlanılması durumunda artık, dünyanın ömrünü bitirmeye yaklaştığı ,insanlığın çığırından çıkıp azdığı ve ahir zamanın içerisine girildiğinin delilidir.Bu zaman safhasına yaklaşıldığında yaşanacak kıyamet alametleriyle ilgili…
Sevgili Peygamberimiz HZ Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmuşlardı…..
“İnsanlığın başına öyle bir zaman gelecek ki”
*Onlardan faiz yemeyen kalmayacak, yemese bile tozu onlara bulaşacak.
*Birçok kişi, az bir dünyalık karşılığında dinini feda edecek.
*Kazanç, belirli kişiler arasında dolaşacak, dar gelirliler, açlık ve sıkıntıya düşecek.
*Ecnebiler (yabancılar) çoğalacak ve Müslümanlara galabe gelecek.
*Sonradan gelen nesiller, önceden gelenlere sövüp sayacak.
*Mihnet, bela, musibet artacak.Rahat ve huzur kalmayacak.Kimse, eliyle bunları engelleyemeyecek.
*Bir Müslüman, koyundan daha aciz olacak, hor ve hakir görülecek.
*İlim, azalacak, cehalet, anarşi ve cinayetler artacak, adam öldürmek, hafif suç sayılacak
*Kişi, elbisesine değer verdiği kadar dinine değer vermeyecek.
*Akrabalık bağları kopacak ve selam, sadece tanıdık olanlara verilecek.
*Büyükleri merhametsiz, küçükleri hürmetsiz olan ve bu çocukları terbiye etmek, kalpleri terbiyeden daha zor olacak.
*Hainlere emin; emin olanlara hain denilecek ve “şurada bir emin insan vardır” denilecek kadar emin insan sayısı azalacak.
*Kişiye şerrinden korkulduğu için ikramda bulunulacak.Görünüşte dost, fakat esasında düşman insan sayısı artacak.Sözler; hep yalan olacak ve Allah’u Teala, apaçık inkar edilecek.
*İzzet, ikram ve cömertlik duyguları kaybolacak.Haklar, para karşılığında satılır hale gelecek.
*Kadınla yolun ortasında cinsel münasebette bulunulacak kadar haya ortadan kalkacak.
*Erkekler kadınlara, kadınlar erkeklere benzeyecek.Erkekler erkeklerele, kadınlar kadınlarla münasebetsiz alakalar kuracak.
*Toplumun ana mihenk taşı ve hayası olan kadınların yerine,her tarafta şarkıcı ve çalgıcı kadınlar zuhur edecek.
*Evde ve toplumun bir çok kesiminde söz, kadınların eline geçecek ve toplumda zina, yaygınlaşacak.
*Kadınlar, saçları deve hörgücü gibi bağlayarak sokaklarda dolaşacak.
*Haram işlemeyi kolaylaştıran imkanlar, artacak.Gençler, günah işlemeye ve kötülük yapmaya çok meyledecek.
*İmanı kalpte tutmak, kor ateşi elde tutmaktan daha zor olacak.
*Kişi, gece mü’min yatıp sabah kafir uyanacak veya tersi olacak.
*Dünya işlerine dalınıp ahret işleri unutulacak.Allah’ın kitabıyla hükmetmek ayıp sayılacak.
*Dedikodu,gıybet ve kıskançlık yaygın hale gelecek.
*Herkes, “Kazanmadığından ve geçinemediğinden” şikayetçi olacak.
*Mal çoğalıp sel gibi akacak.Mal sahibi, malına adeta tapacak ve tüccarların çoğu, hilekar olacak.Nimete şükür azalacak.
*Kişi, karısına itaat edip, anasına asi olacak ve arkadaşına yaklaşıp babasından uzaklaşacak.
*Köylüler, şehirlere akın edecek, toprak işlemek ve hayvan beslemekten el çekilecek.Deve çobanları, bina yaptırmakta birbirleriyle adeta yarışacak.
*Faize “alış-veriş” denilecek, rüşvete “hediye” denilecek, tefecilik artacak, helal-haram unutulacak, para gelsin de nereden gelirse gelsin denilecek.
*Zaman kısalacak.Bir sene bir ay gibi,bir hafta bir gün gibi,bir gün ise bir yaprak yanması kadar çabuklaşacak.Hiçbir şeyde bereket kalmayacak.
*Kur’an’ dan bir resim, İslam’dan bir isim, Müslüman’dan bir cisim kalacak.
Katliamlar çoğalacak, öldüren niye öldürdüğünü,öldürülen niye öldürüldüğünü bilmeyecek.Kadın ve çocukların dahi katledildiği büyük fitneler yaşanacak.
Değerli okuyucular: Ahir zaman, her türlü ahlaksızlığın ve sapıklığın açıkça yaşandığı, hatta kimi çevreler tarafından takdir edilerek yaşandığı bir dönem olacaktır.Tıpkı içinde bulunduğumuz bugün gibi bu 21 yy’da insanlığın yaşadıkları ve yaşattırdıkları gibi.Ahlaksızlık bu yukarıda sıraladığımızı getirirken, iyi ahlak ve iyi fıtrat üzerine yaşamanın şöyle örnekleri vardır….
-Hiçbir insanın gıybet edilmekten hoşlanmaması, insan yaratılışının gıybeti reddetmesi demektir.
-Yalan söylemenin zorluğu, doğru söylemenin ise rahatlığı, yalanın yasak, doğrunun sevap olduğuna fıtratın şehadetidir.
-Kıskanma duygusunun insanın yaratılışına konulması da namus mefhumunun fıtrî olduğunu ders verir bize.
-Borç para istediğimiz bir dostumuzun, alacağını fazlasıyla geri istemesinden rahatsız olmamız, faizin haram oluşuna fıtratın şehadetidir.
Şu ayeti- kerime çok şeyi bize anlatmaktadır “Ona (insanın nefsine, öz benliğine) kötülük ve iyiliği idrak kabiliyetini ilham edene yemin olsun ki, nefsini (kötülüklerden) temizleyen gerçekten kurtuluşa ermiştir. Onu kirletip (kötülüklere) gömen de hüsrana uğramıştır.” (Şems, 91/8-10)
insanın vicdanındaki temel unsurlar, Allah’ın emir ve yasakları çerçevesinde işlemediği zaman, fıtratın bozulmasına neden olabilmektedir.
Örneğin, içki-uyuşturucu kullanmak, aklı ve sağlığı bozmaktadır. Zina, nesli bozmaktadır. Cinayetler canlıların hayatını bozmaktadır. Hırsızlık malların mülkiyetini bozmaktadır.
Demek ki, insanın yaratılışı güzel ahlâk üzeredir. Ancak, insan tabiatına yerleştirilmiş bulunan bütün bu özelliklerin mecralarını bularak tekâmül etmeleri gerekiyor.Bu özelliklerin mecralarından saptırılması durumunda şu anda insanlık aleminin içinde bulunduğu,yaptığı,yaptırdığı ve maruz kaldığı durumlar ortaya çıkmaktadır.O vakit:Bugün bu durumda olan insanlık ben nerdeyim, ne yapıyorum ve bana kul olarak biçilen görevi ne kadar yerine getiriyorum diye geç kalmadan sorgulaması ve icap edeni yapmak durumundadır.Yoksa Ahir zaman felaketlerini bekleme ve yaşama yolunu tercih ediyor demektir.Demek ki insanlık bir zamanlar tek bir toplum olan insanlık,bu tek toplumdan bazıları ihtilafa düşerek ayrılmış, yoldan çıkmıştır. Bu yoldan çıkmayla aralarındaki bağy (kin, ihtiras, zorbalık) sebebiyle olmuşsada, tek toplumu kendi içinde parçalama, kastlara (eksik-kusur-kötü niyet), sınıflara ayırma, bunlar üzerinden haksızlıklar (zulm) üretme olmuştur.
SONUÇ:Kıyamet kopmayıp hayat devam ettiğine göre hala insanlık için bir fırsat vardır demektir.Yukarıya naklettiğim Peygamberimiz (s.a.v) hadislere rağmen, yine sevgili peygamberimiz şöyle buyurmaktadır.”Ümmetimden bir topluluk, Mansur ve muzaffer olmakta kıyamete kadar devam edecektir.Ümmetimin arasında, doğru yolda olanlar her zaman olacaktır.Onlara karşı olanlar ve çıkanlar, Allah’ü Teala’nın emri gelene kadar, doğru yolda olan bu kimselere zarar veremeyecektir.
Haydi geç kalmadan kendimizi sorgulayıp doğru yolda ilerleyelim.Allah sizleri doğru yolda ilerleyenlerden eylesin.
hayrullah
15.11.2016 / 09:04Ahir zaman, kıyamet alametleri ve fiten hadisleri çoğunlukla zayıf hatta mevzudur. Bu kadar cümleyi ard arda sıralamak için bir google tuşu yeter..