Belediyede amaç hizmet değil İdeolojik!

KÖŞE YAZISI

Bir şehrin temizliği, caddelerin genişliği, yeşil alanları ve düzeni belediye hizmetleri ile eşdeğer konumdadır. Bölgemiz ve yaşadığımız şehrin kaderi olsa gerek hizmet anlayışıyla seçilen bir belediye yoktur. Belediye başkanları hizmet amaçlı değil daha çok ideolojik olarak seçiliyor ya da seçtiriliyorlar.

Hangi belediye olursa olsun hizmet ettiği zaman bunu dile getirir, takdir eder; hangi belediye olursa da olsun yanlış yaptığı ve halka zulmettiği zaman karşısına dikilir; hak ne ise onu söyleriz.

Mardin’imizde bir önceki belediye Ak Partili belediye idi. Birçok konuda eleştiri yaptık ve yapılan yanlışları dile getirdik. Bundan dolayı yer yer belediye yetkilileri ile karşı karşıya geldik. Ama iyi niyetli ve toplumun menfaatini önceleyen eleştirilerimizden yine de geri durmadık.

Şimdiki mevcut belediyeyi değerlendirecek olursak seçildikleri günden itibaren elle tutulur gözle görülür bir çalışmalarını göremiyoruz. Belediyeyi kazandıklarından beri verdikleri demeçlerde ve beyanatlarda sosyal belediyecilik anlayışını Mardin’e getirdiklerini, seçimleri ve hizmeti bir gören anlayışın artık şehrimizi terk ettiğini sıklıkla ifade ederler. Oysa Mardin’de yaşıyoruz ve olup biteni görmekteyiz. Hani bilmeyen diyecek ki; Mardin hizmet ve sosyal belediyecilik noktasında çağ atlamış ve her yeri şantiye alanına dönmüş.

Belediye başkanlarının sözleri ve icraatları birbiriyle örtüşmüyor. Kimse doğru dürüst “hizmet niye yapılmıyor” eleştirisini yapamıyor. Yaptığınız zaman da hemen “belediyeyi borçlu devralmışız ve ödenek yeterli değildir” savunmasının arkasına saklanırlar. Oysa bölge belediyelerinin birçoğu kaç dönemden beridir HDP’li (hendek partisi) zihniyetin yönettiği belediyelerdir. Diğer şehirlerde de hizmet noktasında farklı bir durum yoktur.

Artuklu ilçesine gelecek olursak birkaç park dışında yapılan bir hizmet yok. Mardin girişinde göze çarpan çöplük mide bulandırıcı ve tüm ısrarlara rağmen bir türlü çözüm üretilmiyor. Hele 1 Kasım seçimlerinden sonra HDP’ye (hendek partisi)  oy vermeyen özellikle Arap köyleri cezalandırılıp hizmetten yoksun bırakılmaktadırlar. Çöpleri toplanmayıp seçimden önce kısmen yapılmaya çalışılan yollar da bir türlü bitirilmiyor. Her ne kadar belediye yetkilileri bunu inkâr etseler de hakikat öyledir.

Suyun kesilme meselesine gelince; iddialar doğru ise gerçekten durum çok vahim. Eğer doğru değilse durum daha da vahim. Gerçekte bir arıza varsa ve bu arıza günlerce tamir edilemiyorsa MARSU o zaman ne iş yapıyor. Düşünün belediye bütün imkânlarıyla halkı refaha ulaştırmak için çaba göstermesi gerekirken; halkın seçiminden dolayı halkını cezalandırıyor. Bunun örneği başka bir yerde olmasa gerek. Rüşvet, adam kayırma ve farklı düşüncede olan sendikalarda üye olanları tehdit edip zorla istifa etmelerini, söylememe gerek yok zaten.

Bu arada belediyenin hakkını yememek adına yaptığı birkaç önemli(!) hizmete de değinmek istiyorum. Büyükşehir Belediyesinin logosunu değiştirip haç işaretine benzetilmesini hizmetlerin ilki sayabiliriz. Bir sokağın ismini Mimarbaşı Serkis Elyas Lole Kültür ve Sanat Sokağı olarak değişmesini sanat! Adına çok büyük bir hizmet olarak görmek lazım. Latifiyye Mahallesinde hizmete açtıkları Protestan Kilisesi ise Mardin ve halkını(!) ne kadar düşündüklerinin bir göstergesidir.

“Ne var bunda canım?” diye sorabilirsiniz. El hak ihtiyaç olsa insan mazur görebilir. Ama Mardin’de Protestan kilisesine ihtiyaç olmadığını herkes biliyor. Bir taraftan cami düşmanlığı ve camilerin açılmasını engelleyeceksin diğer tarafta Ermeni, Yahudi ve burada mensubu olmayan mezhepteki Hristiyanları memnun etmeye çalışacaksın. Bu yapılanları Müslüman halk elbette görüyor ve bir yerlere not ediyor.

Hâsılı kelam Müslüman halkın inancıyla barışık olmayan, demokrasi ve özgürlük naraları atıp haklı eleştirilere bile tahammül edemeyen bir belediyecilik anlayışı kaybetmeye mahkûmdur.