diorex

Barzani Kürt Halkı İçin Şans

Barzani Kürt Halkı İçin Şans

Irak federal Kürdistan Başkanı Sayın Mesut Barzani’nin Türkiye ziyareti elbette ki önemliydi. Hem Kürtler açısından hem de bölgede yeni senaryo ve dizaynların oluşturulmak istendiği bir süreçte bu ziyaret oldukça önem arzetmektedir. Sonuçlarının önümüzdeki siyasi süreçte görebileceğimiz bu ziyarete tepkiler içte ve dışta oldu.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan olmak üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşürken Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Ankara'daki temasları çerçevesinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyeti ile görüştü. Görüşmeye HDP'den Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, Ağrı Milletvekili Leyla Zana, Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, HDP MYK üyesi Nazmi Gür ve Ahmet Türk katıldı.

Mesut Barzani’nin Türkiye’deki diğer Kürt siyasi partilerinin yetkileri ile de görüşmeyi ihmal etmedi. Barzani ile toplantıya Haklar ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) Onursal Genel Başkanı Kemal Burkay, Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Kürd Demokratları Platformu (PDK Bakur) Genel Başkanı Sertaç Bucak, Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkan YardımcısıYüksel Avşar, Hür Dava Partisi (Hüda-Par) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Kürdistani Parti (PAKURD) Genel Başkanı İbrahim Halil Baran ve Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (KDP –T) Genel Başkan Yardımcısı Cemşid Fırat katıldı.

Yaptıkları görüşmelerin ardından Başkan Barzani, gelinen noktada çözüm süreci ile ilgili görüşlerini  açıklarken"Türkiye'deki çözüm sürecinin devam etmesi için gerekli fırsat veya imkanlar üzerinde duruldu. Türkiye'deki çözüm süreci keşke bu noktaya gelmeseydi. Bu konuyu Türk yetkilileri ile konuştuk. Süreç başladığı zaman biz dahil tüm bölge halkı için büyük bir umut olmuştu. Şu anda bu sürecin önünde engeller var. Fazla detaylara girmek istemiyorum ancak nihayetinde bu sürecin devam etmesi gerekiyor. Çünkü sorunların barış yoluyla çözülmesi lazım. Bunun için de bana göre yeterli bir zamana ihtiyaç var" dedi. 

En sert tepki bilindiği ve beklendiği gibi MHP’den geldi. Çok sert kabul edebileceğimiz MHP’nin tepkisini Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, "Barzani'nin amacı 'Büyük Kürdistan'dır. Bunu zamana yayarak gerçekleştirmek istiyor. Barzani Türkiye'nin dostu değildir, AKP'de bazı çevrelerin dostudur. Bakın AKP'nin tamamının bile dostu olduğunu söylemek mümkün değildir. Aynı zamanda iş ortağıdır. Barzani, Türkiye için bir tehdittir. Bu yeni bir tehdit değil, çok uzun vadeli bir tehdittir. Ancak Barzani, bölgede yaşama kabiliyetine sahip oldukları hassas dengeleri yönetme stratejisiyle şuana kadar sürdürmüşlerdir. Bugün de sürdürmeye devam etmektedir" biçiminde açıkladı.

Fakat biz MHP’nin bu haksız ve çağdışı tepkisine takılacak değiliz. MHP’nin yapması gereken önümüzdeki kongreden herkesin ve her halkın haklarına saygı gösterecek demokratik bir yönetimi ortaya çıkarmasıdır.

Bazı Kürt yazarlarından da Başkan Barzani’ye MİT’e yaptığı ziyaretten dolayı geldi. Özellikle Avrupa’da yaşayan bazı Kürt yazarları, bu ziyarete ideolojik ve sığ bir yaklaşımla tepki gösterdi.

Bütün bunlara bakıldığında gerek olumlu gerekse olumlu bağlamda Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin Türkiye ziyareti tarihi önemdedir. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın resmi davetlisi olarak Türkiye’ye gelmesi, Kürt halkının uluslar arası meşruiyeti açısından siyaseten önemli bir hamle olarak kabul edilebilir.

Başkan Barzani’nin HDP heyeti ile görüşmesi ve bu kapsamda çözüm sürecinin ele alınarak değerlendirilmesi, Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözülebilme imkanlarını tekrardan gündeme getirmiştir. Kendilerinin de belirttikleri gibi zamana ihtiyaç vardır; ancak bu görüşmenin ayrıntıları ve yaratacağı etki şüphesiz önümüzdeki süreçte daha net olarak görülebilecektir.

Türkiye’deki diğer siyasi Kürt partileri ile görüşmesi, Başkan Barzani’nin Kürt siyaset sosyolojisini yakından takip ettiğini ve buna ilgi duyduğunu ortaya koymaktadir. Buradan belki çözüm sürecinin muhataplık handikapı ber taraf edilmek isteniyor. Çünkü başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, tüm devlet yetkilileri bundan böyle muhatap olarak İmralı, HDP ve Kandil olmayacağının altını çiziyor. Bu noktada oluşan muhataplık sorunu, sürece diğer tüm Kürt siyasi partileri dahil edilerek halledilmek istendiği anlaşılmaktadır. Doğal olanı da aslında bu. Zira PKK’nin dur-durak bilmeyen ve süreci riske sokan eylemleri, devletim işi ağırdan alması kadar sıkıntı yaratmaktadır.

Hal böyle olunca, bu noktada ve kapsamda oluşan sıkıntı sürecin geniş bir tabana yayılarak ve kitlesel destek genişletilerek sonuca gidilmek istenmesi daha meşru ve daha rantabl olacaktır.

Bugün, dünyada ve Ortadoğu’da hala devleti olmayan bir halk konumunda olan Kürtler, adına statü sahibi ve devletleşme yolunda gerçekçi hamleler pozisyonunda olan Başkan Barzani’nin bu gibi ziyaretleri siyaseten kazanımdır kuşkusuz.

Gelinen noktada Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletleri arasında coğrafyası paylaşılan ve dünyada geniş bir ‘diaspora’ sahip olan Kürt halkının dünyada genel kabul gören lideri artık Mesut Barzani gösterilmektedir. Abdullah Öcalan’ın halen tutsak olması elbetteki Kürt halkı açısından bir handikap olarak değerlendirilebilir. Ancak sürece duygusal yaklaşmak Kürt halkına birçok şey kaybettirecektir. Bu nedenle Başkan Barzani’nin şahsında yakalanan şansı Kürt halkı adına siyaset yapan bütün partiler ve Kürt aydınları siyasi kazanımları önplana alan bir tutumalış ortaya koymalıdır.

Dünyada ve Ortadoğu’da süren eksenler arası savaş, diyebiliriz ki Kürt halkının özgürlüğüne gebedir. Bu süreçten özgür bir halkın doğması işten bile değildir.Şüphesiz bu, süreci iyi okumak ve değerlendirmekten geçer. Deyim yerindeyse top Kürtlerin yarı alanında. Bunun için acilen bir ulusal kongre ve kongre sürecinden bir ulusal meclis hayata geçirilmelidir. Öyle bir meclis ki, savaşa ve barışa karar verebilmelidir. Eğer bu fırsat kaçırılırsa, artık “düşman” diye tabir edilen güçlere Kürtlerin hiçbir suçlamasının veya tepkilerinin önemi kalmayacaktır. Zira önce Kürtler üzerlerine düşeni yapmalıdır.

Saygıyla… 

Yorum Yaz