Barış Manço’nun “Dünyasından/Felsefesinden” Bugüne Kalan
Yoksul görsen besle
kaymak bal ile,
Garipleri giydir ipek şal ile,
Öksüz görsen sar kanadın kolunu,
Kimse göçmez bu dünyadan mal ile.
Bir dünya ki haklı
haksız karışmış,
Boşa koysan dolmaz, dolusu alır mı?
Altı üstü beş metrelik
bez için,
Boşa geçmiş ömre yaşam denir mi?
Görüntüsüyle herkesten farklıydı. İlk bakışta belki de öteki biri gibi
görünüyordu. Ama bu sıra dışı görüntüsüne rağmen herkes ona bakınca kendini
görüyor, onu dinleyince sanki kendi yüreğinin sesini dinliyordu.
Uzun saçıyla, takılarıyla, elbisesiyle farklıydı. Lakin bu ülkenin her
köşesinden her kesiminden her insan onda kendinden bir şeyler buluyordu.
***
Şarkılarında sadece duygulara hitap etmiyordu. Eğlendirmeye güzel vakit geçirmeye
yönelik değildi parçaları. Her bir cümlesinin içinde bazen çık bazen örtülü
inceden bir mesaj mutlaka saklıydı.
İlk bakışta ve dinleyişte parçaları diğerlerinden farksız gibi göründe de
parçanın detayına inildiğinde ve dikkatle dinlendiğinde muhakkak toplumsal bir
yönünün olduğuna ve dahi içerisinde ilahi bir tat ve tasavvufi bir anlayış
barındırdığına şahit olabiliyoruz.
O bir sanatçı olmanın ötesinde bir öğretmendi aslında.
Halk arasında yaygın olarak kullanılan ve kendi programına isim yaptığı
tabirle adam olacak çocukların ilk öğretmeniydi. Sadece çocukların değil 7’den
77’ye herkese aslında bir şeyler öğretmekteydi.
Barış Maço’dan bahsediyorum şüphesiz. 17 yıl önce 1Şubet 199 yılında
aramızdan ayrılan ve gerçek aleme yürüyen herkesin Barış abisinden söz
ediyorum.
***
Barış Manço binlerce parçasıyla hep güzel mesajlar verdi, unuttuğumuz bir
çok güzelliği yeniden hatırlattı bizlere.
“Kul Ahmet’in Ceketiyle” malın, mülkün, zenginliğin anlamsızlığını öğretti
bize.
“Halil İbrahim Sofrasıyla” paylaşmayı, yakınlaşmayı, asıl zenginliği ne
olduğunu haykırdı.
“Unutma ki Dünya Fani, Veren Allah Alır Canı” ile bize ölümü hatırlattı.
Dünyanın yalan yüzünü gösterdi. Allah’tan geldiğimizi ve yine ona döneceğimizi
eğlendirerek ve duygularımıza seslenerek öğretti.
“Yaz Dostum” parçası ile güzele ve özümüze dair yitirdiğimiz ne kadar değer
varsa tek tek beynimize ve kalbimize nakşetti.
“Gözlerimde Yaş Kalbimde Sızı, Unutamadım” ile asıl sevginin imkansız ve
karşılıksız da olsa bitmeyen sevgi olduğunun altını çizdi.
“Bir çorbayla karnım doydu, Hırka bana yorgan oldu, Birde kalem tutmayı öğret,
Kırk yıl sana hizmet ederim” parçası ile
kanaatkarlığı, yetinmeyi, öğretmenin ve öğrenmenin önemini dinleyenlerine
işaret etti.
“Dört kitaptan başlayalım istersen gel söze, Orda öyle bir isim var ki kuldan öte kuldan ziyade, Onu düşün ona sığın, o senden öte benden ziyade, Bir ben var ki benim içimde benden öte benden ziyade” parçasıyla bütün
dinleyenlerine görüneni değil asıl olanı öğretti.
“Bugün bayram erken kalkın çocuklar” parçası ile bütün dünya
çocuklarının gülen yüzü oldu. Saygıyı öğretti. Bizi biz yapan bir arada tutan
değerlerimizi çocukların minik yüreklerine çizdi.
***
Sadece bazı parçalarında mesaj vardı Barış Maço’nun. Elbette
ki hayır.
Hangi parçasını dinleseniz, hangi şarkı sözünü okusanız,
hangi klibini izleseniz mutlaka bir öğreti görürsünüz.
Haklıyla haksızın karıştığı, zulmün kol gezdiği, acının her
yeri kuşattığı, paylaşmanın kalmadığı bu dünyaya bir isyan, insanlara bir uyarı
olduğunu görürsünüz.
Mekanın cennet olsun Barış Manço.