Bağımlılıkların En Önemli Nedeni; Manevi Boşluk

KÖŞE YAZISI

Etrafımıza bakıp gördüğümüz insanların büyük bir bölümü ya yemek bağımlısı, ya bir dizi bağımlısı, ya da sigara ve benzeri zararlı madde bağımlısıdır

Bugün üzerinde yaşadığımız dünya için en büyük tehlike nükleer savaşlar, terör veya açlık felaketinden ziyade tek kelime ile “Bağımlılık Hastalığı”dır. Nükleer savaşların tarafları bellidir ve karşılıklıdır. Sonuçta bir taraf kaybeder, bir taraf kazanacaktır. Bağımlılık yapan maddeleri üretmek ise, tarafı olmayan bir saldırıdır. Üstelik tüm insani ve kutsal değerler ile insan iradesine yapılmış bir saldırıdır. Özellikle de sigaradan rant elde edenler sigara üreticileri ve sigara satıcılarıdır. Kaybedenler ise sigara tiryakileridir. Onlar hem sağlıklarını, hem de paralarını kaybederler.

Etrafımıza bakıp gördüğümüz insanların büyük bir bölümü ya yemek bağımlısı, ya bir dizi bağımlısı, ya da sigara ve benzeri zararlı madde bağımlısıdır.

Yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılmıştır ki, insanları kötülüğe, zararlı maddeleri kullanmaya iten en önemli sebep “Manevi Boşluk” tur. Maneviyatı zayıf olan insanlar; zararlı alışkanlıkları, bağımlılık yapan maddeleri kullanmayı kurtuluş reçetesi olarak görmektedirler. Oysaki madde kullanmak hiçbir zaman dert çözmediği gibi, tam aksine dertleri daha çok arttırmaktadır. Zararlı alışkanlıklar aynı zamanda maneviyatımızı kemiren hastalıklardır. Yapılan bir anket ile 1000 kişiye “neden alkol kullanmıyorsun” sorusuna yüzde 50’sinin verdiği cevap, “haram olduğu için” şeklinde olmuştur. Bu da gösteriyor ki, dinin zararlı alışkanlıklar üzerinde önemli bir etkisi vardır. Zafer kazanmada da maddi güçten çok maneviyatın etkisi görülür. Savaşlarda başarılı olmak için maddi gücün etkisi yüzde 25 ise, maneviyatın oranı yüzde 75’tir.

Sevgili Okurlarım; Mübarek Kurban Bayramına yaklaştık, Allah nasip ederse bayramı hep birlikte kutlayacağız. Uzun yıllardan beri kendimizi ve çocuklarımızı da aldatarak bayramlarda misafirlerimize sigara ve kola gibi gazlı içecekler ikram ettik, çocuklarımıza da kötü örnek olduk. Kesinlikle ve özellikle bilinmelidir ki, sigara asla ikram ürünü olmadığı gibi, ikram etmek de medeni bir davranış değildir. TUBİTAK’ın yaptığı araştırmalara göre gazlı içeceklerin içinde değişik oranda bağımlılık yapan kokain, kafein ve alkol bulunmaktadır. Durum böyle olmasına rağmen ambalajlarında herhangi bir uyarı da bulunmamaktadır.  Bu zararlı maddelerin yerine, taze sıkılmış meyve suları, limonata, çay, yöremizin meşhur içeceği meyan kökü ve ayran gibi tabii içecekler ikram edelim, toplumun sağlığına bir katkıda bulunalım.

Mübarek Kurban Bayramında bağımlılıkların insana ve topluma verdiği zararların bir kez daha farkına varalım. Kendimiz içsek de içmesek de asla misafirlerimize ikram etmeyelim. Böylece ve en başta çocuklarımıza güzel örnek olalım. Misafire ikram edilen her sigara çocuğun zihninde meşrulaştırılmış olur.  Bilerek yada bilmeyerek ikram edilen sigarayı gören çocuk özenti ve merak sonucu sigaraya başlar ve ondan sonra ömür boyu bunun acısını/sıkıntısını çeker, ölüme kadar götürür.

Şunu da asla unutmayalım; sigarasız bir toplum sağlıklı ve uygar bir toplumdur. Zararlı alışkanlıklar ve bağımlılıklarla mücadele edemeyen toplumlar batmaya mahkûmdur.

Bu vesile ile siz değerli Mardin Life okuyucuları, çalışanları ve saygıdeğer Mardinli Hemşerilerimin Mübarek Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, zararlı alışkanlıkların olmadığı bir bayram geçirmeniz temennisiyle…