diorex

Avrupa “Demokrasisi”nin Maskesi: Kürtler

Avrupa “Demokrasisi”nin Maskesi: Kürtler

AP (Avrupa Parlamentosu)nin Türkiye’ye karşı oy çokluğu ile aldığı “Müzakereler Dondurulsun” kararının yansımaları önümüzdeki aylarda daha çok ve daha net ortaya çıkacak kuşkusuz. Hukuki bağlayıcılığı olmayan AP’nin kararının siyasi etkisi olduğu açık. Bu kararın Kürtleri ilgilendiren bir tarafı da var şüphesiz. Buna geçmeden önce biraz Avrupa’nın demokratik yüzüne bakmakta yarar vardır.

Başta ABD olmak üzere Avrupa devletleri öteden beri kendini  “demokrasi havarisi” olarak lanse etmektedir. Genel anlamda Batılı ülkeler veya küresel güçler diye tanımlanan bu güçlerin gelinen aşamada demokrasi adına doğru-dürüst bir sınav vermedikleri açığa çıkmıştır.

Demokrasi adına hamle yaptıkları her alanda geride halklara hep ölüm ve gözyaşı nasip olmuş ve olmaya devam etmektedir. Afganistan, Irak ve Suriye bunun en somut örneklerini oluşturmaktadır. Adı geçen güçlerin Ortadoğu’da yoğunlaşmaları anlamlı ve derinliklidir.

Batılı güçler eskiden “böl- stratejisini” uygulayarak kendilerine yakın yönetimler oluşturmaktaydı. Şimdi de “param-parça yap ve kendine muhtaç et” stratejisini uygulamaktadır. Ortadoğu’da bunu daha çok din ve mezhep fayları üzerinde gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Müttefik adı altında devletlere silah veren Batılı güçler, aynı zamanda “terör” örgütlerine de gizli veya açık bir şekilde silah vermektedir. Şüphesiz bunun temelinde bir bakıma Hristiyanlık-İslamiyet çelişkisi de barınmaktadır. Tabiri caizse oyunu Müslümanların bulunduğu bölgelere yıkmaya çalışmaktadır Batılı ülkeler. Bunu yaparken de kendilerine “lokal müttefik” veya “ sahada yandaş güçler” oluşturur ve deyim yerindeyse bunları at gibi koşturmaktadır.

Demokrasi maskesi adı altında şimdi de sahada Kürtleri de kullanmaktadır. Özellikle Türkiye ile olan çelişkilerinde işi Kürtler üzerinde götürmeleri, Kürtler için hayra alamet olarak görülmemelidir. Bu stratejinin amacı bin yıldır Anadolu-Mezopotamya sentezinin altına dinamit koymaktır. Türk ve Kürt siyasi aktörlerinin buna çok dikkat etmeleri gerekmektedir. Özellikle Kürtler duruma ince eleyip sık dokuma mantığıyla el atmalıdır.

AP’nin son aldığı kararla HDP üzerinde okuma yapması Kürtleri kendi demokrasilerinin maskesi olarak kullandıklarının açık ifadesi. Abdullah Öcalan’a 40 metre kare yer vermeyen Avrupa Devletleri değil midir? Yunanistan ve İtalya kimin baskısı sonucu Abdullah Öcalan’ kabul etmedi? Kürtlerin bunu unutmamaları gerekiyor.

Kürtler bir şeye daha dikkat etmeli: AP’nin Türkiye ile ilişkilerinde gerginlik sürecinin bir parçası olmamaları gerekir. Avrupa devletleri Kürt coğrafyasını cetvelle dörde bölmediler mi? Çıkarları söz konusu olduğu zaman hep ezilen halkları satan bir Avrupa demokrasisinin hikayesi vardır.

Kürdistan coğrafyasını dörde bölen bir Avrupa’nın Kürtlere devlet kurdurtmayı beklemek ham hayalden öte bir şey değildir. İşte Mesut Barzani örneği. “Bağımsız Kürdistan’ı ilan etmek istiyorum” diyor hani batılı ülkelerin desteği? O da Kürt değil mi, haydi destek versin bakalım!

HDP üzerinde yapılan okumalarda Avrupa’nın stratejik amacı, Kürtler kullanılmak suretiyle Türkiye’yi güçten düşürmektir. Kürtler bu uyunun parçası olmamalı, diye düşünüyoruz. Elbette Türkiye’de Kürtler doğal, demokratik ve siyasi haklarına kavuşmalıdır. Türkiye’de son yıllarda atılan bir dizi adımlar(üniversitelerde, Kürt Dili bölümlerinin açılması, TRT Kurdi’nin yayın yapması, mahkemelerde Kürtçe tercüman bulundurulması, siyasi partilerin istedikleri dilde propaganda yapmalarına izin verilmesi vs…)daha da ilerletilmeli ve geliştirilmelidir. Daha açık bir ifadeyle, Kürt sorununun çözümünü oluşturan atılan bu gibi adımları daha da güçlendirmek ve önünü açmak gerekmektedir. Özellikle şiddeti reddeden Kürt siyasal partileri vardır ve bunların siyaseten çalışmaları konusunda önleri daha açılmalıdır. Saygıyla…

Yorum Yaz