diorex
dedas

Arapça Öğrenmek İsteyenlere

Arapça Öğrenmek İsteyenlere

Her dil gibi Arapça da öğrenilirken dikkat edilip tatbik edilmesi gereken bazı önemli kurallar vardır. Kişi bu kuralları belirlediğinde öncelikle kendisine bir yol ve yöntem seçmesi gerekmektedir. Arapçayı öğrenmeye karar verdiğinde ya da Arapça öğrenme kendisine elzem bir dil olduğunu anladığı anda kendisine sorması gereken ilk soru; “ben neden Arapça öğrenmeliyim” sorusudur. Bu soruya verilecek doğru cevap, kişinin bu yolda ilerlerken nasıl bir yol haritası çizeceğine yardımcı olacaktır. Kendinse sorduğu bu ilk sorudan sonra “Arapçaya ne kadar ihtiyacım var” sorusunun cevaplandırılması, kişinin bu yolda ilerlemesinde yardımcı olacaktır.

Araplarda eğitim üzerine güzel bir söz vardır; “iki kişi öğrenemez: utangaç ve kibirli.” Bu söz bizlere bir kez daha gösteriyor ki öğrenebilmenin en önemli yolunun tevazu ve cesur olmaktan geçtiğini gösteriyor. Bu nedenle kesinlikle öğrenmekten herhangi bir nedenden ötürü korkmamalı ve yanlış yaparsam ayıp olur refleksine kapılmamalıdır. Aynı şeklide yaştan, makam ve mevkiden ötürü de öğrenmekten kaçınıp kibir duygusuna kapılmamak da öğrenmenin önemli kurallarındandır. Başta saydığımız bu iki haslet var ise hiç bu yola girilmemelidir. Hem öğrenen hem öğreten boşa kürek sallamış olur.

İlgi ve bilgi alanım olan Arap dili ve Edebiyatını öğrenmek isteyenlere kısaca nasıl dil öğrenirim sorularına cevap aramaya çalışıp, bu yazının bu alana yönelmek isteyenlere müstefit olmasını temenni ediyorum.

Arapçayı nasıl öğrenmek gerektiğini bilmek (metot/teknik), Arapça öğrenmekten çok daha öncelikli ve önemlidir. Aksi halde boşa kürek çekilmiş olunur. Nasıl öğrenilir krokisi çizilmezse kişinin kısa bir zamanda hem hevesi hem de zamanı gitmiş olur. İkinci önemli husus ise kişi Arapçayı çok kısa bir sürede anlayıp takır takır konuşayım duygusuna kapılmamalıdır. Zira Arapçanın kendi yapısına göre öğrenilmesi gereken bazı özellikleri mevcuttur. Bu özelliklerine göre iyi bir öğretici ile kendisine bir program çıkaraması gerekmektedir. Böylece kişi öğreticisi ile beraber kendisine bir öğrenme hızı belirleyebilir.

Arap dili, birtakım dil bilgisi kuralları(sarf, nahiv) ile birkaç kelime ezberlemekten ibaret değildir. Dilsel yapı bilgisi, anlam, aktarım ve güzel konuşma becerisi kazanıldığı takdirde Arapça öğrenilmiş olur. Arapça çok zengin bir dil olması hasebiyle, içerisinde sınırsız sayıda anlatım kalıpları mevcuttur. Bunların tümünü ezberlemek mümkün olmamakla birlikte, kişi kendisini korkutmamalı, öncelikle kişiye lazım olan ihtiyacı kadar öğrenip yavaş yavaş bu ihtiyacını yaymalıdır. Önemli olan çok öğrenmek değil, öğrendiğini kullanabilmektir.

Dil bilgisi her dilde olduğu gibi, Arapçada da iletişim doğruluğunu kontrol eden bir sistemdir. Bu sistem alıştırma ve uygulamalarla kazanılarak melekeye dönüştüğünde maksadına uygun kullanılmış olur. Yani öğrendiği konuyu öğrendiği cümlelere yayıp dil bilgisini sadece kalem defter üzerinde değil, aynı zamanda konuşmada da tatbik etmelidir.

Arapça konuşma becerisi kazanmak, ona has birtakım kurallar çerçevesinde gerçekleşebilir. Arapça konuşabilmek için ezberlenmiş konuşma kalıplarını değil, herhangi bir konuşma esnasındaki arzu ve isteklerinizi çok açık, kısa ve düzgün cümlelerle ifade etmeye çalışmak, görüş, teklif ve seçenekler sunmaktan asla çekinmemek gerekmektedir. Arapça ile ilgili olduğu müddetçe konuyu anlamaya yardımcı olacak her soruyu cesaretle sormalı, gerektiğinde açıklama istemekten çekinmemelidir. Sağlıklı bir Arapça öğrenimi için öncelikle dinleme ve anlama becerisini kazanmanın gerektiğini asla unutmamakla birlikte, bu becerilerin gelişmesi için sesleri, telaffuz ve anlamı açık olan kısa cümleler tercih edilmelidir.

Anlama becerisinin geç gelişmesi halinde öğrenci, Türkçeye tercüme ederek anlama alışkanlığına geçer ki, bu durum öğrenme yeti ve zevkini köreltir. Arapça, Türkçe düşünüp Arapça konuşma şekline dönüşen dil olmaktan ziyade, kendi kültürel kavramlarıyla anlaşılması gereken bir dildir. Bunun söylenmek istenen, hangi dili öğreniyorsak o dilin ifade tarzlarını kullanmalıyız. Dinlediklerinizi anladığımızı göstermek için, yeri geldiğinde konuşmaya katılmak ve eğer varsa teklif ve seçenekler sunulmalıdır. Unutulmaması gereken, aktif hafıza olmadan Arapça iletişiminin kurulamayacağıdır. Bu hafızanın oluşması için dinleme ve anlamanın özel bir yeri vardır.

Okuma melekesinin geliştirilmesi Arapça öğrenim/öğretim sistemi içerisinde bir bütün olarak kazanılması gerekmektedir. Bundan kasıt kişinin okuduğunu anlamak için okuması olup, temel hedefi anlama olmayan bir okuma, öğrenim adına bir şey kazandırmamaktadır.

Okuma melekesini geliştirmede katkı sağlayan unsurlar; okurken hecelemeden, düzgün telaffuz, sesin açık ve anlaşılır olmasına dikkat edilmeli, uygun bir hızla, duraklamadan ve anlayarak okumaya çalışmak, bir müddet sonra ise sesli okuma çalışmaları yapmaktır. Aynı şekilde okuma esnasında dikkatlice okunan metin üzerine yoğunlaştırılmalı, gerekirse özetlenmeye çalışılmalıdır.

Sadece okuyarak çalışmak görsel belleğin çalışması demektir. Ancak sesli olarak tekrarlayarak çalışmak ise, görsel ve işitsel belleğinde çalışmasıdır. Bu işlem, dil öğrenmek için çok faydalı bir davranıştır. Böylece hem telaffuz yeteneği artar, hem de cümle kurma becerisi gelişir. Yeni konuları çalışırken, ara sıra kitabın gerisine dönüp eski öğrendiklerinizi sesli olarak tekrarlamak, zayıf olan dil temelini devamlı güçlendirmek demektir. Dil öğreniminde bu önemli bir ayrıntıdır.

Arapçayı düzgün bir şekilde yazmasını öğrenmek, en az düzgün okumak ve konuşmak kadar önemli bir beceridir. Bu beceriyi geliştirmek için verilen ödevler yazılmalı, güzel ve hatasız yazabilmek için zaman zaman diğer hat yazıları taklit edilmelidir. Yazma melekesini geliştiren bir diğer etken ise, duyduğu, dinlediği veya öğrendiği bir cümleyi hiçbir yere bakmadan yazmaya çalışmasıdır. Günümüz teknolojisi kullanılarak, mektup arkadaşlığı yapılabilir, e-posta, kart, mektup yazarak yazı ile iletişim kurma fırsatları yakalanabilir. Not defteri kullanımı hem kelime ezberi hem de yazma melekesinin geliştirilmesinde çok önemli bir alettir. Yeni bir kelime duyulduğunda hemen not edilmeli, faydalı bir cümlede kullanılmalı, imkân dâhilinde bu kelimeleri günlük konuşmalarda en az bir defa kullanmaya gayret edilmelidir.

Arap dili kısaca; Okuma-yazma, dil bilgisi (Nahiv-sarf; cümle bilgisi, kelime bilgisi), dinleme ve en son konuşmadan ibarettir. Şu yanlışa düşmemeye özen gösterelim; sırlamayı atlayıp konuşmayı ilk hedefimiz olarak belirlediğimizde bu hedefi başaramadığımızdan öğrenmeyi elden bırakır okuma yazmadan tutup dil bilgisine kadar doğru dürüst öğrenemeden ipin ucunu kaçırmış oluruz.

Arapça doğru zamanda, müsait bir mekânda, tecrübeli bir eğitici ile doğru kaynaktan başlandıktan sonra, sabır ve özen gösterilerek öğrenilen güzel bir dildir.

Arapça bir din dilidir. Arapçayı kutsal eden Kur’an-ı Kerimdir. Bunun yanında unutulmamalıdır ki Arapça bir dildir ve yaklaşık bir milyar insanın konuşup anlaştığı bir lisandır.

Yorumlar

Image
Mehmet Bayar
07.06.2017 / 10:52

Hocam bir arapça aşığı olarak sizinle tanışmak isterim

Yorum Yaz