Alle U Alle Al İzbelê Delle*

İkincisi Düzenlenen Mardin Tanıtım Günlerinde, gördüklerimiz, duyduklarımız “Yuh” dedirtecek cinsten.
Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde Mardin’i tanıtmak için yola düşenler arasında Mardin Life ekibi olarak bizde vardık.
Tanıtımın yapılacağı alana gittiğimizde yoğun bir çalışma vardı. Herkes misafirlerini en iyi şekilde ağırlamak için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu.
Stant ziyaretlerine başladığım zaman, çok anlamsız bir manzara karşıladı beni.
Şöyle ki;
Stantların %70'inde gümüş ürünleri vardı.
Onca esnaf varken mesela Derik standında telkarinin işi ne?
Midyat Belediyesinin telkari satışından elde edeceği paraya ihtiyacı mı vardı? ve daha niceleri...
Stantların %10'nunda bakır ürünleri vardı.
Stantların %20'sinde sabun vardı.
Hasan Çuha ve ekibi, tanıtım günleri boyunca konser vermek için ailesi ve saz arkadaşları ile beraber Mardin müziğini en iyi şekilde icra edip tanıtmaya gayret ederken, korsan CD’lerin satıldığını görünce şok oldu. Kendisini sakinleştirmek yine bize düştü.
Korsan CD satan şahıslar hakkında bir işlem yapılıp, yapılmadığını bilmiyoruz.
Hemen hemen 3 gün boyunca Hasan Çuha’nın eserleri yankılandı stantlarda. Acaba, kendisinden bunun için izin alınmış mıydı?
Yâ da herhangi bir ücret ödenmiş miydi?
Mardin müziğinin önemli isimlerinden Sayın Ömer Faruk Gültaşlı,
müzisyen arkadaşlarına destek olmak için bir an
olsun düşünmemiş, İzmir’den Ankara’ya gelmiş, ama bu önemli şahsiyet de görmezden gelinmiştir.
Hatırlanacağı üzere, Ömer Faruk Gültaşlı, Ghada Shbeir’i Mardin’de konser vermesi için ikna eden insanların başında gelen kişidir.
En can alıcı nokta ise, bu kadar sponsorlara rağmen tanıtım günlerine ilginin
azlığı idi.
Kamu kurum ve kuruluşlarının stantlarının dışında, %40'tan fazla Mardin ile
alakasız stantlar vardı.
Ana sponsorlar, neye sponsor oldular hala anlayabilmiş değilim.
Ankara'nın merkezinde bulunan AKM'de telefonlar çalışmıyor iletişim
kurulamıyordu.
Esnafın pos cihazları çalışmıyordu.
Gazeteci ve yazar arkadaşlar haberlerini 10 saat gecikmeli olarak aktarabiliyordu.
Öbür yandan, Mardin'de dış kapının mandalı bile olamayan insanların Ankara'da nasıl bir ruh hali içinde, Belediye Başkan aday adaylarına, adaylığınız için size yardımcı olacağız diyebiliyor anlamış değilim.
Ana sponsorlara şunu sormak istiyorum:
Sponsor olacağınız bir organizasyonun nerede yapılacağını, nasıl yapılacağını, güvenliğin nasıl sağlanacağı, iletişim nasıl kurulacağını, en önemlisi Mardin'i tanıtmak için öne çıkan ana başlıkların ne olacağını neye göre belirlediniz?
* Yükseldi de yükseldi, çöplüğe düştü...
dandik yazara yollama
01.10.2013 / 08:22''Ne günlere kaldık ey Gazi hünkar; katır defterdar oldu, eşek mühürdar!’
kekoo
30.09.2013 / 08:42keko Ahmed kendini zor durümlere düşürme yazı yazcak yetenegini herkes nedir anladi, assıl uğraşın nedir onla uğraş, boşa kürek çekme loo
havacıva
30.09.2013 / 00:33Yürü be Ahmet kim tutar seni. Bu gazla daha ne kitaplar yazarsın. Ama bu kadar meşhur olduktan sonra artık seni yerde görene aşk olsun.
salahattin
29.09.2013 / 23:03İYİ BİR YAZAR OLMANIN ALTIN KURALLARI<br>1- Şeyhanda akşamüzeri 3 yaşında boynuzsuz bir koçu bağıra bağıra kurban edeceksin<br>2- Gece saat 3’te 5 tane tilkiyi atlatıp, üzüm bağından üzüm yiyeceksin<br>3- Başkasının fanilasını fark ettirmeden üstünden yürütüp, gövdene giydireceksin<br>4- Sabah akşam dört nala koşturup, 10 tene yumurtayı, 200 gram tuzla yutacaksın<br>5- Günde 14 saat uyuyup, uyandığında ani bir hamleyle ne olursa yazacaksın<br>6- Eleştirildiğinde bodyguard tutup tehdit ettireceksin<br>7- Bol bol sarımsak yeyip öğürdükten sonra, ilhamla kitap yazacaksın<br>8- Bin bir şekle girip, on bin takla atarak kendi yazılarına övgüler dizeceksin<br>9- Saçma da olsa rüzgara bevledip, çok şükür yağmur yağdı diyeceksin<br>10- Gözünün çapagını, gözünün nuru sayacaksın.<br>Şaka sandınız di mi?
MEVLÜT SİNCAR
29.09.2013 / 17:58Salahattin birşeyler yazmadan önce biraz düşünmek lazım neye dayanarak bunları söylüyorsun ahmet kimdir ne iş yapar ne kadar tanıyormusun peki dostlarını biliyormusun senin gibi haddini bilmeyen gerektiği yerde haddini bildirecek dostarı ve çevresi yokmudur. <br><br>Kitapmı yazmış kendi çapında yazmış mardin müzisyenleri kitabı tek kelime ile harika olmuş çekemeyenler ancak boşş boşşş yazıları yazar <br><br>Sana oyuncak lazım boş zamanlarında oyna diye <br><br>mardinlife okuyanı olarak ahmet beyin takipçisiyiz ve herzaman yanında olacaz yürü ahmet kardeşim sen doğruları yaz bizde seninleyiz dürüst insanın sırtı yere gelmez <br><br>KALIN SAĞLICAKLA
Burhan DAL
29.09.2013 / 17:51Yorumlardan anladığım kadarıyla Ahmey Bey i Çekemeyenler laf olsun diye ağzına geleni yazıyor <br>Oysaki mardin tanıtım günleri adı altında orda olan bitenleri yazısına eklemiş fazlasıyla haklı olduğunu bende savunuyorum ordaki esnaflardan duyduklarımızda aynı tanıtım günleri düzenleniyor su yok yemek yok organizasyon sıfır ne yani aksinimi yazması lazım Ahmet Beyin biz gittik muhteşem geçti herşey yolundaydı demesimi lazım <br><br>kitap yazmasına gelince ilk kitabını çıkarmış araştırmış araştırma sonucu kitap haline getirmiş parası olmayabilir kitap yazmak içim milyon dolarlık olmasına gerek yok birazcık emeğe saygı duymak lazım.varsa öyle bir çalışmanız buyrun sizde kitap haline getirin millet sizden bahs etsin
mehmet acay
29.09.2013 / 17:44bazı arkadaşlar maalesef kedinin uzanamadığı ciğere mundar der misalinden yola çıkıyorlar Ahmet çınarbaş Türkiyede ilk kitap yazan yazar değil onlarcası bu tür yazılardan kitaplaryazıp baskı çoğaltıp Milyarlar kazandı Ahmet çınarbaşı bunlardan sanan zavallılara sözüm Ahmet çınarbaş saraçoğluunda hala tek göz oda evde babasına ait evde çocukları ile yaşayan bir vatandaş tanıyıp tanımadan eleştirenlere sesleniyorum Ahmet çınarbaş bugün edek mardin için yazılamayanları dile getiren bir kardeşimidir. Düşüncelerini özgürce ifade ederken kendisine tehditkar yorumlar yazanlara sesleniyorum haddinizi bilin.............
salahattin
29.09.2013 / 15:48Bazıları kitaplardan para kazanmaya çalışıyor, bir çoğu da yazarak kazanmanın en kolay yöntem olduğunu sanıyor. Öyle ya "sermaye yok, ne var ki yaz gitsin." mantığındalar.. Yazmak için sermaye gerekiyor arkadaşlar, hem de çok değerli bir sermaye gerekiyor.. <br>Yıllarca okuduğunuz kitaplar, gazeteler sizin sermayeniz.. Üstelik para ile satın alınamayacak kadar değerli bir birikim bu.. <br><br> Herkes yazı yazamaz, okumayı sevmeyenler hiç yazamaz.. Türkçe'yi bilmeyenler boşuna yazarak kazanma hayalleri kurmasın. Önce kendilerini geliştirsinler; ya da ne bileyim entelektüel birikim istemeyen başka seçenekler düşünsünler para kazanmak için..<br><br>Haaaa hooo.. boşuna yazıyorum beeeenn, nerde işitecek kulaaak, okuyacak göz, anlayacak akıl, di mi ya..
sebahattin
29.09.2013 / 15:11Kitap yazarak para kazanmanın yolları <br><br> kolay olup olmadığı merak edilen yollardır. çünkü günümüzde herkes kitap yazıyor. acaba bu kişiler bu işten kazanıyorlar mı? ne kadar kar ediyorlar. bir ev alacak para çıkıyor mu?
ahmet zavallı bi garibandır dokunmayın b
29.09.2013 / 14:05ahmete çatmayın gariban bi kardeştir o, gidin fellilere bulaşın, çınarbaş kardeşimiz kendi halinde bir elektrikçi bilem olsa iyidir, saftır, zaman geçsin diye yazarlık yapmaya çalişiyor, hiç okumadan yazı yazabilen çok az kalmış dehadır o..
Hasan ÇUHA
29.09.2013 / 13:34MARDİN MÜZİĞİ VE SANATÇILARINA DESTEK Mİ KÖSTEK Mİ?<br><br>Söz konusu tanıtımlarda Mardin müziği ve sanatçılarının görmezden gelindiği destek ve tanıtımı yapılacağına tam tersini yaşıyoruz.Ankara Tanıtım Günlerinde bunun örneğini fazlasıyla gördük.Sanatçılara verilen değerin ne kadar olduğu ortaya çıktı…<br>4 gün sürecek konserde tanıtım poster,reklam,program hangi sanatçıların yer alacağı ile ilgili hiçbir ibare bulamadık…Gidiş gelişimizle 7 gün süren 7 kişiden oluşan gruba ödenecek para komik bir rakam…DUYMAK İSTEMEZSİNİZ .....Müzik Yapımcısı olarak bu güne kadar yaptığım çalışmalar herkes tarafından bilinmekte..Maddi manevi zorluklarla Mardin müziği ve sanatçılarını yaptığım cd ve kasetlerde tanıtmaya çalışırken Başta Mardin Valiliği,Midyat Belediyesi ve Dika nın Mardin Valiliği destekli korsan cd lerin dağıtılması içeriklerinde bana ve firmama ait eserlerin olması yapacağım satışa çok büyük etkileri olmuştur…Bunlar yetmezmiş gibi Ankara da İsmail Dinçer in Standında Mardin sanatçılarının (İçeriğinde Çoğu Bana Ait) çıktığı tv.programlarının vcd leri ve MP3 satışı çizmeyi aşmıştır.Kültür Bakanlığının binasında hangi cesaretle bu satışa izin verildi…ve neden yasal işlem yapılmadı…Benim hakkımı kim koruyacak…..MARDİN MÜZİĞİ VE SANATÇILARINA DESTEK Mİ KÖSTEK Mİ?
Yaw abahattin ne diyon
29.09.2013 / 12:36sabahattin evladım, çoban filan dememişler karekterli insana, elektrikçi diye yazmişler, egzozcu demişler, gözüne gözlük tak ve oku, fesübhanallaaah ne günlere kaldiiik beee
GÜZEL MANZARA
29.09.2013 / 11:55Herkes bişiler oluyor ya bu zamanda, ben de bir şiir döktüreyim dedim. Bakiim olmuş mu?<br><br>şahsıma kalmış toplumun yaralarına parmak basmak?! <br>Çölden daha yeni gelmiş baldırı çıplak!
sabahattin
29.09.2013 / 10:36Arkadaşlar güzel kardeşimiz abimiz ve gurur kaynağımız olan Ahmet Bey'e sonsuz teşekkür ederiz. Böyle ince, iyi ve karakterli bir insana çoban diyen birisi emin olun o çobanın otlattığı affınıza sığınıyorum ama emin olun o hayvan bir olamaz. Karaktersiz ve kişilik olarak gelişmemiş insan önce kendini geliştir sonra başkalarını eleştir...
TELLAL
29.09.2013 / 03:36Büyükler önce söze bakarlar söz mü diye, sonra söyleyene bakarlar adam mı diye.. Çınarbaş adlı şahsın adam olup olmadığını bilemeyiz Onu ancak Allah bilir ama bir elektrikçinin araştırmacı yazar olarak kendini tanıtıp, kendini böyle teselli etmesi biraz olsun akıl sahibi olan herkes tarafından ne derece trajikomik bir durum olduğu hemen anlaşılacaktır.. İyisi mi çok karıştırmamak, bırakalım elektrikçisi de egsozcusu da egolarını kendilerine ayrılan köşede tatmin etsinler. Ha bu arada hem köşesini ona ayıranları hem de nesnelliklerini her yorumu yayınlayarak, bu güzel siteyi hizmetimize sunanlara da sonsuz teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız...
VAAAH
28.09.2013 / 21:03ahlak dersinden anlamayan zavallı kardeş, alıntının içeriğini anlamıyor mal görmüş magribi gibii... neyseee
hoca
28.09.2013 / 14:54"haddini bilmek iyidir" rumuzuyla yorum yazan kişi uludağ sözlükte yer alan bir entry'i buraya gelip kopyalamış ve gelmiş burada ahlak dersi veriyorsun.aha bahsettiğim link http://www.uludagsozluk.com/k/s%C3%B6zl%C3%BCk-iletisini-ingilizce-yazan-%C3%B6zenti-yazar/<br>haddini bilmek iyidir seni gidi intihalci uyanık seni..
haddini bilmek iyidir
28.09.2013 / 07:5421 inci asırda ne yazık ki evrenselliğin asimile edici kötü ve ucuz yan etkisine maruz kalıp karakter ve kişilik aşımına uğramak suretiyle göreceliğin kölesi olarak kendi yerelliğini inkara kalkışmak suretiyle bir anlamda genelin elinde kendisini piyon oldurmuş olan, acınası bu kafa ile giderler ise kökten sökülüp kendine yabancılaşması işten bile olmayan köksüzleşmekte olan yazarlardır.<br><br>bunlardan sözlükte sürüyle vardır. online listesine bakıldığında bunlar kolaylıkla görülebilir. kaybedenlerden olmak böyle bir şey olsa gerek !!!<br><br>eline ne geçer bir yazarın sallapatice yazınca, üstünlük mü göstergesidir bu. yoksa alçalmışlığın görülmez bir sergilenişi midir ?<br><br>üzülüyorum ben bu, temelleri balçıklar için. az bir sarsıntıda yerle bir olmaları işten bile değil bunların. özgünlüklerini yitirmişliğin sonuçlarından birisi kuşkusuz ruhsuzlaşmak, kaybolmak ve silikleşmektir.<br><br>VAAAAH VAAAAHHHH
TEBRİKÇİ
27.09.2013 / 23:23HADDİNİ BİLMEK İYİDİR yorumunu yazan arkadaş her kimse alnından öpülesi bir insan. Bir mesaj ancak bu kadar güzel verilir. Haddini bilmeyip ulu orta, her yerde alakasız ölçüp biçmeden konuşan insanların gülünesi halini çok iyi ifade ettiğinizden dolayı sizleri tebrik ediyor ve bazılarının bu mesajı anlamasını temenni ediyorum.
şaklabanın arkadaşı
27.09.2013 / 23:16Ahmetciğim şaklabana mahlasla cevap vereceğine otur kitabınla ilgilen. Köyleri gez, elalemle görüş, yaşlıların tecrübelerinden istifade et. Şaklabanlarla uğraşma, haddini bil...
aydın
27.09.2013 / 19:47güzel bir yazı
Şevket
27.09.2013 / 18:13yazar haddini biliyor, sizleri anlamak imkansız ya istediğiniz şeyler yazılacak yada her türlü çirkefliği yapacaksınız. Hani yazarı tanımazsam dediklerinizi biraz anlarım, ama tanıdığım ahmet için bunları yazanlar kul hakkına giriyorlar. Çamur atmak kolaydır, hemde ahlaksız insanların en çok sığındığı şeydir çamur atmak. Hakkımızı burada savunduğu için mi şaklaban oluyor yada haddini bilmiyor?<br><br>Asıl sorgulanması gereken sizlerin insanlıktan nasibini alıp almadığınızdır, deminde söyledim, sizin istediklerini yazdığında süper karşı görüş beyan ettiği şaklaban yada haddini bilmeyen oluyor.<br><br>Siz haddinizi bilin, şaklabanlık yapmayın. Ahmet çınarbaş kardeşimin her zaman destekçisiyiz ve her yazılarının arkasındayız. <br><br>Sizler attığınız çamurun içinde kaybolacaksınız.
aaa
27.09.2013 / 10:54aaaa
Hasan ÇUHA
27.09.2013 / 10:24Köyden Kovuldun AHMET ÇINARBAŞ.......
şaklabana cevap
27.09.2013 / 10:21Ahmet çınarbaş talimatla yazı yazacak, başkalarından emir alacak bir kişi değildir. Ahmet çınarbaş hakkında birşey mardinlife ye git bildiklerini adam gibi söyle, kertenkeleler gibi dilini çıkarıp içeri sokma. İnsanları karalamak ne kadar kolay değil mi. Yoksa sende organizasyondan nemalanan, organizasyonu istismar edenlerden birimisin. Halkın yanında durduğu için mi zoruna gitti şaklaban. Yüzlerce insan ankarada madara edildi, bunu kaleme aldı ondan mı kuruk acın oldu. İnsanın biraz onuru şerefi olur. Sende bunlardan biraz varsa mardinlifeyi ararsın yazıyı kadir mi yazdı nezir mi yazdı sorar öğrenirsin. Telefonlarını bilmiyorum diyorsan sitenin iletişim bölümünde vardır.Eğer onlar yazmışsa haklısın yok onlar yazmamışsa seni gördüğüm ilk yerde ahmet çınarbaş yerine yüzüne tüküreceğim. B
haddini bilmek iyidir
27.09.2013 / 08:29HADDİNİ BİLMEYENLERE BİR ALINTI <br>(ANLAYANA)<br><br><br>Haddini bilmek; hakiki bir erdem, hakiki bilgelik. Neden mi,haddini bilmek kendini bilmeyi gerektirir,ne demişler, “ilim ilim bilmektir,ilim kendini bilmektir”Kendini bilmezler haddinide bilmezler genelde.Sınırların farkında olup adımlarımızı canımızın istediği şekilde atmamalıyız.Herkes kendini, yerini bilmeli ve sınırlarını çizmeli.Çünkü kendini tanıyan, kim olduğunu bilen insan,gereksiz ‘sen beni bilmezssin’ havalarına girmeyecektir.Böyleliklede beni tanımayı, anlamayı başarırsan, ne kadar mükemmel olduğumu görürsün replikleri atmayacaktır ortaya.Herkesten iyi, herkesten ahlaklı ve akıllı olduğunu sanmak çok fena bir yanılgıdır.Zira herkesten çok daha iyi birileri muhakkak vardır.Bazen birileri sizi sevmez ve “aaa neden ama” ben aslında çok iyi bir insanım diye haykırmak ister yüzüne yüzüne.Haddini bildirmek işte o noktatada susturmalı insanı çünkü kimse kimseyi sevmek zorunda değil.Haddini bilmek aslına bakılırsa bir çok insanın beceremediği bir şeydir.Çünkü insan denen varlık kendisini yeterince bulamadığı için kendi hayatında veya bir başkası ile olan arkadaşlık, aile ve özel ilişkilerinde nerede duracağını, nasıl konuşacağını çoğu kez kestiremez.Fakat bu demek değildir haddini bilen insan her zaman sus pus oturan, alçak gönüllü başarılı insan modeli değildir.Kendisini il<br>gilendirmeyen soruları sormayan, gerektiğinde konuşan ve boyundan büyük laf etmeyen insanlar haddini bilenlerdir ve böyleleri toplum tarafından takdir ve saygı gören insanlardır Ne güzeldir haddini bilmek! Sözünü ölçülü söylemek. Murakabesiz, kontrolsüz söz söylememek. Alanı, mesleği, görevi dışında bir kulvarda laf etmek acaba insana karizma mı katmaktadır? Çok bilmişlik hissi mi vermektedir?<br>Ziya Paşa der ki: “Onlar ki laf ile verirler dünyaya nizamat, bin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde”<br>İnsan hakkını ve haddini bilmeli, hakkı ehline teslim etmeli.<br>Az yada çok bildiği konularda iddialı olmamalı.<br>Yani çizmeyi aşmamalı.<br>Sözün burasında İskender Pala’nın İki Dirhem Bir Çekirdek isimli eserinden “çizmeden yukarı çıkma” deyiminin hikayesine bir göz atalım.<br>Söyleyişte daha ziyade “Çizmeyi aşma!”, yahut, “Çizmeden yukarı çıkma!” biçiminde emir kipiyle ve boyundan büyük bir işe girişildiğini ima eder mahiyette kullanılan bu deyimin hikâyesi şöyledir:<br> Milâd-ı İsa'dan üç asır evvel Efes'te Apelle (Apel) isimli bir ressam yaşarmış. Büyük İskender'in resimlerini yapmakla şöhret bulan Apel'in en büyük özelliği, yaptığı resimleri halka açması ve gizlendiği bir perdenin arkasından onların tenkitlerini dinleyip hoşa gidecek yeni resimler için fikir geliştirmesi imiş.<br>Günlerden birinde bir kunduracı, Apel'in resimlerinden birini tepeden tırnağa süzüp tenkide başlamış. Önce resimdeki Çizmeler üzerinde görüşlerini bildirip, kunduracılık sanatı bakımından tenkitlerini sıralamış. Apel, bunları dinleyip gerekli notları almış. Ancak bir müddet sonra adam, resmin üst kısımlarını da eleştirmeye ve hatta teknik yönden, sanat açısından renklerin kontrastı ve gölgelerin derecesi üzerine de ileri geri konuşmaya başlayınca Apel, perdenin arkasından bağırmış:<br>- Efendi, haddini bil; çizmeden yukarı çıkma! “ haddini bilmeyene haddini bildirmektir benim haddim”
ŞAKLABANN
27.09.2013 / 01:32Çınarbaş seni tanımasak bunları senin yazdığına inanacağız. Neyse ki tanıyoruz hem seni hem de sana yazdıranları. Ama yine de seni yetiştirdikleri ve cilalayıp, kendini adam hissettirdikleri için gerçek gazeteci kardeşlerimiz Kadir ve Nezir'i kutluyoruz. İyi ki varsınız ve iyi ki bu arkadaşları yetiştiriyor ve topluma kazandırıyorsunuz...
murat can
26.09.2013 / 23:30DOĞRU ÖZETLEMİŞSİN DEĞERLİ KARDEŞİM. BENDE ORDAYDIM İZLENİMLERİMİ AKTARMAK İSTİYORUM. DİKKATİMİ ÇEKEN EN İYİ SATIŞ YEMEK STANDINDA GERÇEKLEŞTİ. KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZE ETMİŞTİ. SADECE MERAK ETTİĞİM İÇİN SORUYORUM KÜLTÜR MÜDÜRÜ BÜTÜN AİLESİNİ GETİRMİŞTİ VE YEMEK STANDINA BAKIYORLARDI. MERAK ETTİĞİM İÇİN SORUYORUM GÜNDE SADECE 1500-2000 ADET İÇLİ KÖFTE SATIŞI YAPILIYORDU.DİĞER YEMEKLER CABASI BUNUN PARASI NEREYE GİTTİ MERAK EDİYORUM.
Mehmet Mert
26.09.2013 / 20:23Eline Sağlık Ahmet ÇINARBAŞ bunlar bu günekadar Neyi doğru yapmışlar ki ....
MEHMET AYAZ
26.09.2013 / 12:27Ahmet kardeş doğruları yazmışsın. İnşallah bundan sonraki orgaznizasyonlarda daha duyarlı ve daha tedbirli olunur.<br>Mardin Tanıtım Günlerinin İstanbula da uzanması dileğiyle hayırlı günler diliyorum.
YABO
26.09.2013 / 00:23Güzel yazmışın hoş yazmışın ama bunları sen mi yazmışın yabo? Yoksa sen hazıra mı konmuşun? babo
burhan
25.09.2013 / 21:35kardeşim eline sağlık, sende olmazsan yazan olmayacak.
hatice
25.09.2013 / 21:34yazın bizlere ders verir nitelikte inşallah yetkililer bundan ders alırlar.<br>bundan sonraki tanıtımlarda sadece ismen değil maddi olarak da ciddi sponsorlar bulsunlar
kerim
25.09.2013 / 21:29kardeşim yazdıklarının altına imzamı atarım, az bile yazmışsın bu da senin mardini ne kadar sevdiğini gösteriyor. Yetkililer ezbere iş mi yapıyor anlayabilmiş değilim, ana sponsor mehmet emin değer değilmiydi.
filiz
25.09.2013 / 21:25sadece bu oganizasyon için varını yoğunu ortaya koymuş bir çorbada bizimde tuzumuz olsun anlayışıyla yola çıkmış ve böylesine güzel bir tanıtımda organizasyonun kötüsünü belli etmeden güler bir yüzle ve ilgiyile memleketimizin güzelliği ve sıcak hoşgörüsünü oradaki insanlara yansıtmak için emek sarf etmiş hemşerilerime saygı gösteriyor ve bir mardinli olarak teşekkür ederiz .
Mehmet FİDAN
25.09.2013 / 21:19Her Daim Yazılarınla Gurur Duyuyoruz Tarafsızlığın Bir Yana Korkusuz Gördüklerini Çekinmeden Yazıyorsun Ahmet Bey Emin Ol En Kısa zamanda Hak Ettiğin Yere Geleceksin ..Tabi Tarafsızlığın Devam Ederse...!! Senin Gibi Bir Kaçtane Daha Olsa Mardin Hak Ettiği Yere Gelecek .
mehmet başçı
25.09.2013 / 20:28Ahmet kardeşim yazınızı okuduktan sonra yıllar önce Hıncal ULUÇ'un bir tespiti aklıma geldi. Üstat diyorki eğer ki Mardin Avrupanın herhangi bir şehri olmuş olsaydı yıllık 60 milyon turist çekerdi Şimdi sana hak vermemek mümkün değil bu işi ehline teslim etmek lazım ama bizde maalesef öyle değil kim çok iyi yağ çekerse düdüğü o çalar vesselam... Ayrıca yerinde yaptığın tespitler için seni kutlarım
OKYANUS
25.09.2013 / 12:43Bir türlü Mardin'imizi ne dışarıda ne kendi memleketimizin içinde tanıtamadık. Tanıtamaya kalktığımızda ya yüzümüze gözümüze bulaştırdık ya da mardin'li olmayanların eline bıraktık. Ve Mardin'imizin bütün meslek gruplarının en sanatkârını hayatını kaybettikten sonra önemsiyoruz maalesef... Mardin BÜYÜK şehir olması...' da hepimize hayırlı olsun.
sait mert
25.09.2013 / 10:10Ahmetcim eline sağlık mardin olarak ne düzgün organize etmisiz ki onu basaralim
Zeynel
25.09.2013 / 09:05gerçekleri tarafsız ve çıkarsız yazmak bir maharettir.umarım yerini bulmuştur.
fahri
24.09.2013 / 19:37bende orada idim, ahmet kardeşim çok ama çok güzel özetlemiş. Özetlemiş diyorum çünkü orada neler yaşadığımızı bir Allah bir biz biliyoruz. Tanıtımı yapan firmaya, sponsor olanlara yazıklar olsun.<br><br>Bu gibi acemi firmaların yüzünden mardini bırakın tanıtmayı yerin dibine sokuyoruz.<br><br>Ana sponsorlar hakkaten neye sponsor oldular bilmiyorum.<br><br>Ulaşım bizden<br>konaklama bizden<br>stant parası bizden<br>su çay parası bizden<br><br>sponsorluk sadece isim ile ise bende sponsorum<br>tekrar hepsine yazıklar olsun diyorum
Ahmet Akgül
24.09.2013 / 14:14Kalmeine sağlık Aga.. Şehir dışından gelen bir firmanın kazanç kapısını buradaki Turizmcilere verseler de kazancı Mardin'de kalsa daha iyi olurdu. Ne de olsa düzgün türkçe, iyi görüntü ve reklam iş yapıyor memlekette.. Ama 3 yıldır anlamadığım, çözemediğim bir şey var. Mardin Turizm Müdürlüğü bunun neresinde? ortada bir hem var hem yok durumları var ama ama hayırlısı..
Ömer Faruk GÜLTAŞLI
24.09.2013 / 13:18Ahmet Kardeşim, <br>Değerli yazını ibretle okudum.Ankara'daki organizasyon kötünün kötüsüydü.Böyle tanıtım günü olmaz. Mardin'le ilgisi olmayan en az 15-20 stand Mardin adına ahkam kesip mallarını teşhir ettiler. Eleştirilecek çok şey var ama bir konu var ki atlamadan geçemeyeceğim. Ankara Atatürk Kültür Merkezi Atatürk'ün adına yakışmayacak kadar kötü, karanlık, karışık ve en önemlisi ulaşım zorluğu. Her gelen hayal kırıklığı yaşadı. Benim görmezden gelinip gelinmememi önemsemiyorum ama organizatör kuruluşların bir kendilerini sorgulamaları lazım..<br>Klasik Arap Musıkisinin DİVA'sı sayın Ghada SHBEIR konusuna gelince, benim bir davetime bin can ile koşarak geldi Mardin'e. O günkü organizasyon geldi aklıma birden. Mükemmel bir çalışmaydı. Kamuoyunda büyük takdir topladı. <br>Bu yılki tanıtımın benzeri bir tanıtım günü veya günleri Mardin'imize zarar getirir. Lütfen daha dikkati olalım.
Hasan
24.09.2013 / 11:08Ahmet abi her zamanki gibi dobra dobra yazmış... eğilip bükülmeden gördüklerini aktarmış. Teşekkür ediyoruz...