Alimin ölümü alemin ölümüdür

KÖŞE YAZISI

Her Müslüman, âlimlerin konumunun, yaptıkları işin ne kadar değerli olduğunun, makamlarının yüksekliğinin, kadir ve kıymetlerinin farkındadır. Çünkü onlar, insanları hayra giden yollara taşıyan, geride bıraktıkları eserlerin izi takip edilen imamlardır. Yaptıkları ameller insanlar tarafından taklit edilir, görüşleri, fikirleri kabul görür. Melekler, kanatlarını âlimlerin sözlerini tasdik edercesine onların üzerlerine örterler. Canlı, cansız, denizdeki balığa varana dek, yeryüzünde ne varsa, âlimler için istiğfar eder. Sahip oldukları ilimleri, onları seçkin insanlar zümresine, takvalı hamiyetli insanlar derecesine yükseltmiştir. İlimle âlimin menzilesi yücelir, derecesi yükselir, kadir ve kıymeti artar.

İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretleri bir gün yolda yürürken bir çocuğun çamura düştüğünü gördü. İmam-ı Âzam Hazretleri ona “Bundan sonra düşmemek için daha dikkatli ol” dedi.

Çocuk “Ey Müslümanların imâmı! Benim düşmem çok mühim bir iş değildir. Tekrar ayağa kalkmam da kolaydır. Hem ben düştüğüm zaman yalnız başıma düşmüş olurum. Ancak senin düşmenle bütün âlem düşmüş olur. Senin tekrar ayağa kalkman da gerçekten zor olur.” dedi.

İmam-ı Âzam (rh.) çocuğun bu sözleri üzerine ağladı. Çocuğun böyle ince fikir, akıllı ve zeki oluşuna hayret etti. Sonra da talebelerine dedi ki “Karşınıza, benim delilimden daha açık bir delil çıkarsa, benim tam anlayamadığım bir şeyi siz anlarsanız öylece amel ediniz. O zaman beni taklid etmeyiniz.”

Bugün bir ümmet çapında pek değerli bir ilim adamı, aynı zamanda büyük bir fikir adamı olup hayatını İslam davasına vakfetmiş bir mücahid vefat etmiş bulunuyor. Merhum Hasan Turabî'den bahs ediyoruz. Kendisi 1 Şubat 1932 tarihinde Sudan'ın Doğu tarafında Eritre yakınlarındaki Kesle şehrinde pek büyük bir ailenin bir ferdi olarak dünyaya geldi. Ailesi aynı zamanda Dinine bağlı olarak tanınan bir aileydi. ilmî geçmişe sahip bir ailede dünyaya geldi.  Merhum Hasan et-Turabi küçük yaşta Kur'an-ı Kerim'i bir çok kıraati ile ezberledi, Arap dili ilimlerini ve Şer'i ilimleri pek erken yaşta babasından tahsil etti. Hayatının geri kalan kısımlarında birçok İlim ve bilgiyi elde etme imkânını buldu.

 Bu sebeple, âlimlerin ölümü felaket niteliğinde bir kayıptır. Onların ölümü çok büyük bir musibettir. Çünkü onlar bulundukları beldenin kandilleridir. Kullar için bir kılavuz ve doğru yolu gösteren işaretlerdir. Onların ölümü, ilmin kaybolması demektir. Çünkü ilmin ortadan kaldırılması, ilim adamlarının, taşıyıcılarının, koruyucularının ortadan kalkmasıyla olur.

Allah'ım onu ve bütün müminleri mağfiret eyle. Bizim de onun da kusurlarını bağışla. Sana yakışan lütuf Kerem rahmet ve merhamet ile muamele eyle