Ak Parti’de Hangi Teşkilatlar Gider-Hangileri Kalır?

Ak Parti’de Hangi Teşkilatlar Gider-Hangileri Kalır???
Araya Ramazan Ayı girmesine rağmen siyasetteki gelişmeler bilirsiniz pek durulmaz.Yaklaşık 2 aydır özellikle Ak Partililerin birbirlerine sorduğu en popüler soru şudur “Hangi teşkilatlar gider,hangi teşkilatlar kalır,hangi teşkilatta metal yorgunluğu var,hangisi defolu,hangisinin bağajı şişmiş veya hangileri lekelenmiş”…Bu soruların cevabını ben tam olarak bilmesem de bir ipucundan hareketle söyleyebilirim.Soruların cevabı ve bu işin muhatapları Sayın Erdoğan’ın 29 Mayıs’ta Ak Parti Genel Merkezi’nde yaptığı konuşmada gizli.Aslında çok ta gizli değil şöyle söylemişti Cumhurbaşkanı “ Adeta bir metal yorgunluğu görüyorum”.Bu cümle size çok şeyler ifade etmiyor mu?..
16 Nisan Referandumundan önce malum otoriteler,yazarlar,bu işi takip edenler ve Ak Partililer ve diğerleri çok şeyler yazdı çizdi ve açıklamalarda bulundu.Şöyle ki, “Referandumdan “Evet” çıkarsa Cumhurbaşkanı Erdoğan Kongre ile Partisinin başına geçecek,radikal kararlar alacak,Partisindeki metal yorgunluğu,bağajı,defosu ve lekesi olan bütün teşkilatlar temizlenerek,yenilenmiş, gençleşmiş ve arınmış bir parti ile 2023’e yürüyecektir deniliyordu. 17 Nisan 2017 ile başlayacak olan bu yeni dönem “Tayyip Erdoğan’ın üç tarz-ı siyaseti “olarak 2001 de kurulan Ak Parti’nin ruhu olan “Adalet ve Kalkınma” ve olmazsa olmazı dava şuurunu canlandırmak ve kaybetmemek için ilk iş tüm teşkilatlar yenilenecektir.
16 Nisan Referandumundan “Evet” çıktı.Hatırlayın….Erdoğan 29 Mayıs 2017 akşam saatlerinde Ak Parti Genel Merkezi’ne gelmişti.Burada şöyle ifadeler kullanıyordu.”Bu yıl sonuna kadar biz tüm il yönetimlerini,ilçe yönetimlerini,belde yönetimlerini yenilemek durumundayız.Adeta bir metal eskimesi görüyorum,dolayısıyla bu değişikliği yapmaya mecburuz.” Çarpıcı bir açıklama aslında.Mesela ben burada özellikle Doğu ve Güneydoğu teşkilatları için “Metal yorgunluğu ifadesini pek makul bulmuyorum.” Çünkü o makam,koltuk ve asaletin içerisinde hatta ve hatta icraat namına hiçbir işin görünmediği bir yerde yorgunluk neden olsun ki.?Lakin diğer işlerden dolayı bağajı şişmiş,defosu ve lekesi olanların tamamının temizlenecek olması takdire şayandır.Peki bu değişikliğin gerekliklerini kime danışarak-kimlerden fikir alarak hayata geçirecekler?.Kronikleşmiş bölge gerçeğimiz liyakatlıları işin başına taşıyacağından ümitsiz olarak,şunu da söylemek zorundayım.Malum kişilerden değil,parti delege ve üyesinden değil ,asl olan hakkaniyetle ve halktan fikir alarak-iyi bir araştırma-analiz ve yoklamalarla teşkilatlar oluşturulacağından şüphelerim yinede bakidir.Yine de bana ne..Kazanacak olan da,kaybedecek olan da Ak Parti’dir.İnce eleyip sık dokusun dedikten sonra…..Hakkaten!
Cumhurbaşkanı Erdoğan neden “Adeta bir metal eskimesi görüyorum” dedi?
Bunun cevabını da size kısaca belirteyim.Bunun cevabını bilmek için “2001’deki Ak Parti’nin ilk kuruluş yıllarını” hatırlamak gerekir.O yıllara gitmez,kuruluş ruhu ve felsefesini bilmez,ilkeleri hatırlamazsanız “ Metal yorgunluğu, metal eskimesi” ifadesiyle neler açıklanmak istendiğini anlayamazsınız.
O yıllarda Ak Parti, önce “Adalet” sonra “Kalkınma” diyerek yola çıkmıştı.Mazlum halkın çile çektiği bir dönemde bu Parti üredi,çoğaldı ve büyüdü.Kimsesiz ve çaresiz insanların Koalisyonlardan çok sıkıldığı bir dönemde ortaya çıkarak her yerde tabelasını astı ve sahip çıktı.Ben kimsesizlerin kimsesi olmak için yola çıkıyorum diyordu.Adaletli Kalkınma ile eşit bir dağılım olmalı diyerek sloganını önce teşkilatlarında görev almak isteyenlere sonra tüm halka ulaştırdı ve benimsetti. “Dava Şuuru” ile hareket edilmeli diyerek,Parti teşkilat binaları, gariplerin en sık uğradığı ve soluklandığı yerler haline geldi.…
Dolayısıyla bunları yapan,uygulayan Ak Parti girdiği bütün seçimlerde oyunu yükselterek çıkarken, yukarıya doğru bir grafik sergiliyor ve artık tek umut haline geliyordu.Bütün bunlara rağmen sayın Erdoğan durduk yerde neden “Metal yorgunluğu görüyorum,bütün teşkilatları değiştirmeliyiz” diyordu.
Hıııııııııımmmmm.
Demek ki, yanlış giden bir şeyler vardır.Demek ki,bizim görmediğimiz durumlar mevcuttur. Demek ki, bu şekli ile yapılmak istenenler yapılamayacaktır.Dedik ya Ak Parti girdiği bütün seçimleri kazanıyor.Asıl alınmak istenen cevap bu değildir.işin içinde başka şeyler vardır.Sayın Cumhurbaşkanı’na göre asıl sorun şu olmalıydı.Evladım,Yuvam dediği Ak Parti’nin değerlerinin eskitilmesi,erozyona uğratılması,unutturulması,yerine başka hissiyatların yerleştirilmesi ve varoluş sebebi olan ilkelerin yıpratılarak yok edilmesidir.Erdoğan bunun farkına varmış olmalı ki, “Adalet ve Kalkınma” olarak adını koyduğu Partisinin “Adalet” ve “Kalkınma”dan taviz vererek, Adaletsiz bir kalkınmanın gerçekleşmesini istemediğinden ilk önce Teşkilatlarını dizayn etme yoluna gideceğini açıklıyordu….Böyle olacağı kesindir artık…
Okuduğumuzu anlıyoruz artık.Burnu bir karış havada,kibirli,yoksul-fakir halkı bilmeyen,ziyaret etmeyen,elini sıkmayan,bunlara kapısını kapatan,halkın sorunlarına kulağını tıkayan,iş üretme yerine dedikodu üreten,halktan çok kendini düşünen,dava şuuru az başka davalar peşine düşen,yönetim ilişkilerini beceremeyen ve yıpranmış bütün teşkilatların gözünün yaşına, adına sanına bakmadan değişimine hazırlanabilirsiniz.Ak Parti 2001 ruhunu canlandırmak istiyorsa; ki öyle görünüyor,Jakobenlerin,elitlerin,kibirlilerin,dışlayıcı davrananların,burnu beş karış havada olanların sahip olduğu ve yönettiği değil,tevazu sahibi,yetimin başını okşayan,zalimin değil mazlumun yanında olan,kimsesizlerin kimsesi olmayı,para,makam ve mevki ile değişmeyenlerin partisi olduğunu göstermelidir. Şu ana kadar Ak Parti’nin treni, Lokomotif önde ve bu Lokomotifin Makinisti bu Parti’nin kurucu lideri Erdoğan ile hedef “Adalet ve Kalkınma” şiarıyla devam etme iddiasıyla yürüyor.Nereye kadar bilinmez ama,gittiği yere kadar kesindir.
Şunu söylemeye,yorumlamaya ve de dile getirmeye bile gerek yok ki,”Şu Makinist olmazsa Lokomotifin başında” bu tren nereye gider varın siz tahmin edin.Bu halkta bu Erdoğan sevgisi mevcut olmazsa bu teşkilatlarla bu parti ne kadar oy alır varın sizler düşünün.Çoğunluğun Erdoğan’ın sağladığı ve yakaladığı sevginin kaymağıyla geçinen teşkilatlar; artık sıra size geliyor.Yeriniz hiç te sağlam değil, ona göre geleceğinizi sağlam etmek için nasıl çabalayacaksanız çabalayın artık.
SONUÇ: Teşkilatların değişmesine gerek duyuluyorsa bu Parti tasarrufu olmakla beraber bir geleceğin planlanmasıdır.Lakin bundan daha da önemlisini üstüne basa basa söylüyor ve öneriyorum.Ki başarı “Adalet ve Kalkınma’nın yanında eşit ve adil dağılım” ise ve olacaksa…Bu işin Teşkilat Mutfağına “Milli Görüş” düşüncesine sahip,dava şuuru yüksek, milli bir anlayışa sahip genç ve ileri yaşlılar la beraber, yeni ve heyecanlı beyinler,dik duruşlular, kayırmacılık nedir bilmeyenler getirilmelidir.iyi analizlerle rahatlıkla bulunurlar.Vazifeye hazır gözleri parlayarak verilecek görevi karşılıksız bekliyorlar.Nüfuz sahibi, maddi anlamda güçlü başka başka özelliklere sahip eski ve köhnemiş yaklaşımlardan vazgeçilmelidir.Memleket ve insanlık faydasını gözetenler sorun üretenler değil iş üretenlerdir.Liyakat başta olmak üzere, işi ehline vermek efdaldır. Hamuru ekmekçiye verirken üstüne bir ekmek te fazla verebilirsiniz.Sonuçta size çok güzel ekmek çıkaracağı kesindir.Yine de siz bilirsiniz.Halinizden ve gidişatınızdan memnunsanız benim diyecek bir şeyim yok.
“Yazımın içerisinde başka yerlerden alınan bazı cümleler mevcuttur.tarih,ifade,ibare vb”
Kalın sağlıcakla….
Not: Hatırlatma.Bu yazımın akabinde “ Ak Parti ve Milli Görüş Gömleği” yazımı Bayramdan sonra yayınlayacağım.Malum Bayram geleceği için Bayram ile ilgili yazı yazmayı düşünüyorum.İlginize teşekkür erdim.