Aday Adaylığı Halleri

Aday adaylarımızın AK partimiz nezdinde aday pozisyonlarına geçişiyle beraber, her birimiz birer cevher olan biz aday adaylarının hali nice oldu diye kendime soramadan, yaşananları yorumlayabilme noktasında, duygularımı olmasa da bari gözlemlerimi paylaşayım istedim, şu satırlar nezdinde diyerekten kaleme sarıldım.

Daha düne kadar her biri evliya mertebesinde olan; genel merkezdeki çaycısından genel başkan yardımcılarına kadar bilumum cümle memleket adamının, bir anda kadir kıymet bilmeyen ve adamdan anlamayan konumuna indirgenmeleri, onlara mı yoksa kendimize mi bir haksızlık hala çözebilmiş değilim.

 Her gülümseme ve selamlamaları eşliğindeki normal insani davranışları dahi vekil olmanın anahtarı olarak yorumlanan genel merkez mensubu arkadaşlarımızın ben dahil geriye kalan yüzü geçkin adayı listeye dahil edememiş olmalarını, elbette benim şu sivri zekam dahi çözebilmiş değil.

 Gerçi şahsım adına zaten genel merkeze kırgındım. Onca adaya seni Mardin’e yolluyoruz git gerisine sen karışma ( yanılmıyorsam seksen civarında öyle aday adayı arkadaşımız vardı )  deyip, ben kendi ayağımla gittiğim halde bana öyle bir şey dememelerine  içerlemiştim.

 Ne yani, hadi git memleketi kurtar senin gibisi yok dedikleri adaylardan benim neyim eksikti?

Hatta kilo olarak bir çoğundan ciddi ciddi fazlalığım vardı.

Ama ben yine de büyüklerimiz bizden iyi düşünür benim gibilerin kıt zekasına zararlı fikirler üşüşür diyerekten, parti disiplinini de gözeterek, elbet vardır bir hayır mantalitesiyle listeye girmemi engelleyen, başta Mossad, KGB ve CIA  türü tüm dış mihraklara Mardin’imizin Şehidiye camisinde özel beddua ettim. Yarın öbür gün bu teşkilatlarda bir çöküş yaşanırsa benden olduğunu da özellikle bilinmesini isterim.

Bu seçim aday olup vekil sıfatıyla 5000 yıllık Mardin’imizi muasır medeniyetler seviyesine getiremedik, olmadı bari gelecek seçim aday olalım ve kendimizi garantileyelim kadirşinaslığına sahip birçok aday adayımızın,  memleket için ekmek tarzında nimet konumunda ki hallerinden az biraz vazgeçip; kaburga, dolma, semmusek ve ırok kurslarına yazılmalarını hala anlayabilmiş değilim. Yahu evde bari hanımlarınıza, analarınıza, bacılarınıza yaptırın niye illa siz yapmak istiyorsunuz bu milli yemeklerimizi itirazlarıma, “ Gönül ferman dinlemez” biz bu yemekleri kendi ellerimizle yapıp, içine sevgi katmak istiyoruz demelerini de garipsemedim değil.

Daha düne kadar vekillik hayaliyle dolaşıp bugün bir hiç olmanın psikolojisini bilen bir psikolog olarak,  partide bana hep sayın vekilim diyen bir çok memleket erbabını ise çok özlüyorum.

Onları aklımda hep  beni seven, benim kıymetimi bilen, memleket için nasıl bir değer ve vazgeçilmez olduğumu hatırlayanlar olarak anacağım.

Helal olsun tüm partili ve bir o kadar partisiz arkadaşıma…

Beni ben olarak tüm varlığımla kabul edip yine aynı beni benlik duygularımı sallamaksızın vekil sıfatıyla bağrınıza bastınız yaa.

Her daim var olun var kalın…

Şunun şurasında gelecek seçimlere ne kaldı da?

NOT: Aday adaylığım müddetince bana kucak açan Ak Parti Mardin il teşkilatına, gençlik ve kadın kollarına, parti delegelerine,sivil toplum kuruluşlarına, aday adayı arkadaşlarıma ve partili partisiz tüm Mardin halkına sonsuz şükranlarımı sunuyorum.