Açıklama Borçlusunuz

Sayın Cumhurbaşkanı,
Kadınlar Günü programı vesilesiyle yaptığı konuşmada “İslamiyet’in
güncellenmesi” tartışmasını ateşledi. Tam olarak neyi kast ettiğini açıklamadı.
Zaten genelde bu stratejiyi uygular. Üstü kapalı bir şeyler söyler, kamuyu
yoklar ve intibasına göre noktayı koyar.
Tabii, herkes çıkıp
kendince konuyu yorumlar ve Erdoğan’ın kast ettiği şeyin kendi yorumu olduğunu
zanneder. Bu süreç içersinde de saldıranların saldırıları yanlarına kâr kalır.
Galiba yine öyle oluyor. Güncelleme, Diyanet, tarikat ve cemaatler argümanları
kullanılarak fetö üzerinden mütedeyyin insanlara kara çalınıyor.
Nurettin Yıldız’ı
tanımam, itikadını da bilmem ama verdiği fetvada ciddiye alınacak bir taraf
bulamıyorum. Buna mütekabil Diyanet’i işaret ediyorsunuz. İşaret ettiğiniz
Diyanet iki ay önce dokuz yaşındaki kız çocuklarının evlendirileceğini ilan
etmişti. Akl-i baliğ kavramını öncelikle Diyanet’in irdelemesi gerekmiyor mu bu
durumda?
Bazıları çıkmış, konuyu
teknolojiyle açıklamaya çalışıyor. İşte, ‘Peygamberimizin zamanında bu
teknolojiler yoktu, şimdi kullanmayalım mı?’ diyor. Buna gülmek bile gereksiz.
“Güncelleme” ifadesi
açıklanmalı.
Yoksa, umre dönüşü firi
şoptan viski almak güncelleme olarak algılanabilir.
Yoksa, adnan oktar ve
‘kedilerinin’ yaptığı batıl ayin güncelleme olarak algılanabilir.
Yoksa, faiz çağın
gereği olarak algılanabilir.
Yoksa, fethullah’ın
“baş örtüsü fürüattır” fetvasına(!) varılabilir.
Yoksa, fetöcülerin
hedefe ulaşmada her türlü hile mubahtır başkaları tarafından uygulanabilir.
Yoksa, tayt üzeri baş
örtüsü gibi tesettür(!) modaları yaygınlaşabilir.
Yoksa, kadın erkek aynı
safta namaza durabilir. Bunu zaten, eski danışmanınız Cüneyt Zapsu’nun eşi
yapmıştı. Bir daha meydana çıkabilir.
Yoksa, zekeriya
beyaz’ın “kadınlar gül gibi olun, yoksa nataşalar gelir kocalarınızı elinizden
alır” tavsiyesi hayat bulabilir.
Örnekleri
arttırabiliriz ama ne hacet?
Sayın Cumhurbaşkanı,
sıcağı sıcağına “güncellemedeki” iddianızın ne olduğunu açıklamalısınız. Aksi takdirde,
ehl-i şerr şirretliğiyle milletin değerlerine her türlü hakaretvari yaklaşımı
sergileyebilir. Dahası İslami gruplar gereksiz tartışmalarla birbirini
incitebilir.
İslam’ın ve
Müslümanların yapacağı bir güncelleme varsa: Sahabe-i Kiramın ahlak, uhuvvet,
teslimiyet, takva, rikkat, merhamet ve ihlası gibi meziyetlerine dört elle
yapışmaktır. (Bu da benim fikrim, keşke başarabilsem)
Yapılacak hatadan
dolayı iç siyasette kaybedilecekler zerre umurumda değil. Lakin Arakan’daki,
Yemen’deki, Suriye’deki, Bosna’daki, Irak’taki, Fas’taki; ak örtülü, mahzun
yüzlü anaların ve ninelerin; çaresiz babaların, dedelerin; açlığa, ölüme mahkûm
edilmiş çocukların dualarını ve umutlarını riske atacak yaklaşımlarda bulunmak
kimsenin hakkı değildir.
Bir
de yerel seçimler erkene alınacak mı, alınmayacak mı? İttifaklı mı olacak,
ittifaksız mı olacak? Bunların da tartışmaya açılması lazım.
2019
seçimleri için atılacak adımlar iyi düşünülmelidir. İttifak yaparken de
hesaplar iyi yapılmalı. Bahçeli’nin şu ana kadar yaptığı hesaplar ortada. Aman
dikkat!
şaban
10.03.2018 / 13:10Nurettin Yıldız’ı tanımam, itikadını da bilmem ama verdiği fetvada ciddiye alınacak bir taraf bulamıyorum. derken utan haddini bil ilmi seviyen belli zaten kadınlarınızdan korkarak islama saldırmayın nurettin hocanın adını destursuz ağzınıza alma cüretini size verenlerin de sonu yakındır herkes ama herkes haddini bilecek