“Yeni” CHP ve Kürt sorunu

KÖŞE YAZISI

Hayır, iktidar partisinin dile getirdiği “CHP ve BDP ittifak yapıyor” tezi üzerine konuşmayacağım.

Doğru bile olsa ben olayın başka bir boyutuna dikkat çekmek istiyorum.

Deniz Baykal döneminde CHP, Doğu ve Güneydoğu bölgesini gözden çıkarmış, bu bölgeleri AK Parti ve BDP çizgisine bırakmıştı.

Kürt sorununun çözümüne yönelik her adımı engelliyor, Kürt açılımına şiddetle karşı çıkıyordu Baykal’ın CHP’si.

Kaset olayı Baykal’ı koltuktan indirip yerine Kılıçdaroğlu’nu çıkardı.

Başlangıçta o da Baykal’dan pek farklı değildi.

Israrla “Kürt” kelimesini vurgulamaktan kaçınıyor, Kürt sorununun çözümü için “Et Balık Kurumu güçlendirilmelidir” tarzı parlak (!) fikirlerle seçmen karşısına çıkıyordu.

Seçim döneminde ise birdenbire değişti Kılıçdaroğlu.

Bölgenin neredeyse her iline gitti.

Kürt dedi, Kürt sorunu dedi hatta daha ileri gitti özerklik dedi, kültürel haklar dedi.

Acaba bu sadece bir seçim yatırımı mı yoksa CHP’nin kalıcı politikası haline mi geldi?

Dileğimiz ikinci seçeneğin doğru olması.

Çünkü bölgede CHP’nin bu söylemlerle ortaya çıkması, iktidar partisi için bazı noktalarda kendine çeki düzen verme anlamına gelecektir.

Kürt sorunu noktasında dönem dönem bocalamalar yaşayan, bazen konjonktürel olarak milliyetçi bir söyleme kayan AK Parti, karşısında ciddi bir rakip görürse işi daha sıkı tutacak, kolay kolay geri adım atma cesareti gösteremeyecektir.

Genel üslubu sorunlu da olsa Kılıçdaroğlu’nun bu konulara girmesi uzun vadede faydalı olacaktır.

Elbette hep yaptığı yalpalamaları yapıp seçimden sonra Kürt sorununu bir kenara bırakıp tekrar “eski” CHP’ye dümen kırmazsa.

Ama CHP bir yandan böyle değişim sinyalleri verirken diğer yandan listelere aldığı Ergenekon zanlıları ile, “Ergenekon neredeyse gidip üye olayım” diyerek davayı hafife alan başkanıyla da o sinyalleri anında geçersizleştiriyor.

Bu durum aslında CHP’nin samimiyeti (ya da samimiyetsizliği) konusunda da bize yeterince ipucu veriyor.

Küstüm oynamıyorum!

Her ne kadar artık gereksiz bir iş olarak görsem de bu tür tatbikatları, TSK’nin en son yaptığı tatbikat iptalini özetleyecek en iyi vurgu sanırım bu başlık olabilir.

Gerekçesi hakkında çeşitli spekülasyonlar yapılsa da şu ana kadar en çok benimsenen gerekçe, tatbikatta görev alacak bazı üst düzey komutanların Balyoz davası kapsamında ifadeye çağrılmasına tepki olarak bu tatbikatların iptal edildiği olmuştur.

Şu ana kadar da TSK bu konuda herhangi bir açıklama yapmadığı için bu iddia gittikçe daha fazla taraftar buluyor.

Eğer gerçekten de TSK, bu gerekçeyle tatbikatı iptal etmişse bu tam anlamıyla sivil otoriteyi ve yargıyı hiçe saymaktır.

Yeni komutan Koşaner, sürekli basın karşısına çıkarak adeta bir “TV yıldızı” olma yolunda büyük mesafeler kat eden İlker Başbuğ gibi bu konuya pek meraklı olmadığı yönünde bir izlenim verdi bugüne kadar.

Ancak eğer bu iptalin gerekçesi iddia edildiği gibi Balyoz davasına bir tepki ise, TSK cephesinde pek de değişen bir durum olmadığı ortaya çıkacak.

Hükümet üyelerinin bu duruma verdiği tepkiler de beklendiği gibi olmadı.

Ya daha önce yaptıkları gibi YAŞ sürecini bekleyip hesaplaşmayı orada yapacaklar ya da bu yapılanları sineye çekecekler.

Bu durum Milli Savunma Bakanı’nın ifade ettiği gibi TSK’nin iç sorunu değildir.

Evet, askeri bir konudur ama bu konularda bile olsa son söz sivil yönetime ait olmalıdır.

Konu artık hiçbir anlamı kalmamış olan Ege Denizinde tatbikat düzenlemek bile olsa.

Mavi Marmara katliamının birinci yılı

İsrail askerlerinin Gazze'ye giden özgürlük filosuna yaptıkları baskının üzerinden tam bir yıl geçti. Saldırıda şehit olanları rahmetle anarken, aradan geçen sürede uluslararası arenada hala soruşturmanın tamamlanmaması, İsrail'in açıkça kollanması anlamına geliyor.

Bu arada Mısır, Gazze'ya açılan Refah sınır kapısını "bir daha kapatmamak üzere" açtığı için, yeni bir filo gönderme girşiminin şimdilik askıya alınmasının faydalı olacağı kanaatindeyim.

Yapılacak yardımlar Refah kapısından gönderilebilir.

İsrail'in mevcut tutumu devam ettiği sürece yeni gemiler göndermek sadece yeni şehitler verilmesiyle sonuçlanacaktır.