'' Sınır Geçildi .. Tanklar İlerledi !..'' Ya Deprem ?

Bir operasyon sonrasında vahşeti andıran karelerin gazete
sayfalarına yansıması,bir saldırı ve peşpeşe gelen,bayraklara sarılı
yürekleri dağlayan görüntülerin hangilerine yanmayayım?
Hummalı siyaset trafiği daha da hızlandı,naralar atıldı/gözdağı
verildi ve nihayetinde karşılıklı meydan okumalar;biri ''İntikam!''
diye cepheden karşıyı/hedef göstermeye başlarken öbürü ''Giremezsin,gel
istersen!''dercesine bu polemiklere dünden hazır medyanın şövenizmine
yaradı gözü kapalı,her daim yaptığı gibi hiç sıkılmadan!..
Anlaşılan otuz yıldır ''Kürt Sorunu'' çözülmedi/engellendi, derinleştirilerek
kronikleştirildi hiç hak etmediği halde halkımızın yüzüne bakarak daha
da karmaşık ve içinden çıkılmaz hallere getirilmek istendi seçim sonrası
uzlaşma beklerken.
Sınır ötesi tezkere mecliste bir yıl daha uzatılmış şekliyle
kabul görüp,ittifakların nabızlarına bakıldı her daim birtakım kaygıları
hesaba katarak,hassas terazilerden geçmeye başlandı tek taraflı
bencilce,kendine göre hiç bıkmadan/usanmadan.
Sıra sınır ötesinde,parmaklar tetikte beklerken ''Sınır
geçildi,tanklar ilerledi.'' haberleri sayfalara,manşetlerden kamuoyuna
sunuldu,gecikmeden yanıtını aldı ''Geçmedik,tatbikat yapıldı;durum
bundan ibaret.'' denildi.
Ve birden ''Kürt Sorunu''nda olduğu gibi yılların ihmali 'doğal
afete' tanık olduk hep birlikte göz göre göre,malzemeden çalma/çaldırma
ya da görmemezlikten gelinerek bu vurdumduymazlığın/ duyarsızlığın
önüne geçilemedi ya da geçilmek istenmedi;bunca bilimadamının
araştırma-inceleme,emeklerine rağmen tanımlanmak istenmedi, kuşkuları
'cümle aleme rezil i-rüsva olup' gidermeden beraberinde sürükleyip
dişler arasında et saklarcasına,onlarca yıl hiç acımadan insanları
umutlarıyla/gelecekleriyle hep paçavra yapıp attılar.. atıyorlar
yürekleri sızlamadan!...
Halbuki Kadim Mardin değerlerine göre her ne kadar kasabın
(İktidarlara yakıştırılan isim) ete her zam kararı sonrasında önce
sineye 'Tevbé estağfirullah!..'' çekip,hafiften alıştıra alıştıra
zamların devamında ' Ben de çocuklarıma zulm ettim! ' dercesine :
'' İ'ze zalam'ık il-kıssab,ızlım il-tencere ! ''
(Kasap sana zulm ederse,sen de tencereye zulm et.)
Zamların dayanılmazlığında çocuklarına bakıp, geleceklerinin
belirsizleştiği andan itibaren 'elde-avuçta' kalana bakıp,çekinmeden
demokratik muhalefetini iz bırakacak deyişlerle tavır almaya,hakkını
aramaya başlardı,İşkenceyi çocuklarıyla çekerken kime yöneleceğini
bilirdi Kadim Mardin'li :
'' Lehm'ıt le-tıp'ke beyn'il ı'dras mot şeb'bi.''
(Dişler arasında kalan etler doyurmaz.)
Bu serzenişlerden kasıt ' Bak işte dostum,adın kasap da olsa
iktidar da olsa artık çocuklarımla karnımız doymuyor,açılımlara da taş
koyuyorsun yetmiyor;dişlerimizin arasına aldığımız etlerle dahi
tasarruf etmekte zorluk çekiyoruz,sahi! benden alıp,nereye harcıyorsun?
anlamayanlara ' kıssadan-hisse ' olur dişler arasındaki et,kadim
Mardin'de.
Bir tarafta havadan ve karadan-içerden/sınır ötesinden öbür
tarafta doğal afetler arasında kalan '' Bayram benim neyime? ''
dedirtecek çö / züm / süz / lük !
Bütün olumsuzluklara rağmen,barış koşullarının oluşması dileğiyle;
(Her yılı sağlıklı geçmesini dilediğm bayramınızı kutluyorum...)