diorex
sampiyon

Zor Bir Ailede Büyümek - Susan Forward Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Zor Bir Ailede Büyümek kimin eseri? Zor Bir Ailede Büyümek kitabının yazarı kimdir? Zor Bir Ailede Büyümek konusu ve anafikri nedir? Zor Bir Ailede Büyümek kitabı ne anlatıyor? Zor Bir Ailede Büyümek PDF indirme linki var mı? Zor Bir Ailede Büyümek kitabının yazarı Susan Forward kimdir? İşte Zor Bir Ailede Büyümek kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 19.07.2022 08:00
Zor Bir Ailede Büyümek - Susan Forward Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Craig Buck

Yazar: Susan Forward

Çevirmen: Ahu Terzi

Editör: Ceren Kınık

Tasarımcı: Suat Aysu

Orijinal Adı: Toxic Parents: Overcoming Their Hurtful Legacy and Reclaiming Your Life

Yayın Evi: İletişim Yayınevi

İSBN: 9789750509803

Sayfa Sayısı: 327

Zor Bir Ailede Büyümek Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Her birimiz küçükken anne-babalarımızın içimize ektiği zihinsel ve duygusal tohumlarla büyüyoruz. Kimi ailelerde bu tohumlar sevgi, saygı, bağımsızlık, kaynağı olurken, ne yazık ki bir çok ailede tohumların arasında korku, yaptırım ve suçluluk duyguları da bulunuyor. Bu tohumlar biz büyüdükçe filizleniyor ve yetişkinlik hayatımızda duygularımızı, davranışlarımızı, dolayısıyla başkalarıyla kurduğumuz ilişkileri etkiliyor. Kitap, küçükken anne-babaları tarafından fiziksel, duygusal ya da cinsel tacize maruz bırakıla, korku ve suçluluk duygularıyla büyütülen ya da bakımları sağlanmayan yetişkinlere, hayatlarını yeniden kazanmanın kapılarını aralıyor.

Çocukken anne veya babanızdan korkar mıydınız? Anne eya babanıza karşı öfkenizi ifade etmekten çekinir misiniz? Anne ve babanızla fikir ayrılığında olmak sizi endişelendirir mi? Anne-babanız size hala çocuk muamelesi yapıyorlar mı? Birine çok yakın olduğunuzda canınızı yakacağını veya sizi terk edeceğini düşünür müsünüz? Bu ve benzeri sorulara olumlu yanıt veren yetişkinler, kitapta anlatılan vakalar sayesinde onlara acı veren duygularıyla yüzleşecek ve önerilen çözüm yollarıyla hayatlarını bu duyguların olumsuz etkisinden arındırıp hasar gören özsaygı ve özgüvenlerini yeniden kazanacaklar.

Dünyaca ünlü bir terapist olan Susan Forward'ın Craig Buck ile birlikte yıllarca süren deneyimlerine dayanarak hazırladığı Zor Bir Ailede Büyümek, günlük hayatları, anne-babalarının geçmişte sergiledikleri yıkıcı davranışların etkisinde, hatta kontrolü altında olan yetişkin çocuklara yardım etmeyi amaçlamıştır.

(Tanıtım Bülteninden)

Zor Bir Ailede Büyümek Alıntıları - Sözleri

  • Gerçek sevgi samimidir, insana zevk verir, güven verir, istikrarlıdır, iç huzur sağlar.
  • Kontrolcü anne-babanın davranışlarını sinsi kılan unsur, hareketlerinin dışarıdan “ilgilenme” olarak görünebilmesidir.
  • "Bence sen sadece kadınları ve çocukları dövdüğünde kendini güçlü hissedebilen bir korkaksın."
  • Joe etrafındaki insanlardan kötü davranışlar beklemeye programlanmıştı. Çocukluğunda olduğu gibi acı çektirilmeyi, kullanılmayı bekliyordu. Bu yüzden adeta vücudunu duygusal bir zırhla donatmıştı. Kimsenin ona yaklaşmasına, yakınlaşmasına izin vermiyordu.
  • “Halbuki ne kadar acı verirse versin, tanıdık duygular tekrar yaşama isteği her insanda olan bir içgüdüdür. ”
  • Maalesef bazen "affet ve unut", "hiç olmamış gibi davran" anlamına gelebiliyor.
  • "Biliyor musun Susan, içinde bulunduğum ilişkide bu kadar korkmama sebep olacak hiçbir şey yok aslında."
  • “İçindeki hassas küçük kızı ne kadar incittiklerini göremiyor musun?”
  • Gerçek kişiliğinizin ortaya çıkmasına izin verebilmeniz için de kim olduğunuzu bulmanız gerekiyor.
  • Bu kadar sene ona gerçek duygularımı söylemeye korktuğuma inanamıyorum.
  • “Devamlı olarak duygusal hasara uğradığımızda ilk kaybettiğimiz şey aslında hayata duyduğumuz güven oluyor. ”
  • "Sevmeyi ve sevilmeyi öğrenebileceği bir ortam olmamıştı hayatında."
  • Anlamak,değişimin başlangıcıdır.Yeni seçenekler sunar.Maalesef her şeyi farklı görmeyi öğrenmek yetmez.Özgürlüğe kavuşmak,davranışlarınızı değiştirmekten geçer.
  • Çocukluğunuzda yaşadığınız acı veren olayların sorumluluğunu üstünüzden atıp ait olduğu yere koymalısınız.

Zor Bir Ailede Büyümek İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Zor bir ailede büyüyen var mı? Ya da zor bir ailede büyüyüp de bundan hiç etkilenmeyen? Hayatın her yerinde böyle büyüyen ya da böyle bir ortamda çocuk büyüten insanlarla karşılaşmak mümkün. Ben de zor bir ailede büyüdüm, böyle büyüyen birçok çocuk gibi. Uzun zamandır bölümüm gereği psikoloji okumalarıma daha çok ağırlık vermeye karar vermiştim. Arkadaşımın tavsiyesiyle de bu kitaba başladım. Kapağında ‘Geçmişi onarmanın ve hayatını geri kazanmanın yolları’ yazısını okur okumaz ilgimi çeken bu kitap beni tahmin ettiğimden çok daha fazlasıyla şaşırttı. Kitap iki bölümden oluşuyor birinci bölümde ünlü terapist olan Suzan Forward’ın deneyimlerinden, ona gelen danışanlarının hayatlarından örnekler vererek zor bir ailede büyüyen çocukların yaşadıkları, yetiştirilme tarzları anlatılıyor. Kendi deyimiyle toksik anne-babaların kişilerde verdiği zararı birebir ona gelen danışanlar üzerinden anlatıyor. Toksik anne baba demesinin sebebini de şöyle açıklıyor: 'Tıpkı kimyasal bir toksin gibi, verdikleri duygusal hasar çocuklarının benliklerine tümüyle yayılmış ve çocuk büyüdükçe yarası da acısı da büyümüş.' Peki kitapta anlattığı bu toksik anne-babalar kim? Yetersiz anne-babalar, kontrolcüler, alkolikler, sözel tacizciler, fiziksel tacizciler ve cinsel tacizcilerin davranış biçimleri analiz ediliyor. Toksik anne babaların nasıl kimseler olacağını tahmin etmek zor değildir genelde fakat bu ailelerin yetiştirdiği (yetiştirdiğini sandığı) çocukların iç dünyasını, yaralarını, hayal kırıklarını, sağlıklı bir ailede büyüyenler tam olarak ne kadar anlayabilir ki? Toksik anne babaların kimileri farkında olarak kimileri de farkında olmayarak çocuklarında öyle derin yaralar bırakmış ki bireyler kaç yaşına gelirse gelsin, o da ileride anne-baba olsa da bu durumu aşamayınca, tedavi görmeyince hayatını sürekli etkileyen kapanmayan bir yaranın acısıyla yaşıyorlar. Kimileri yıllarca kendini suçlar, kimileri içinde ki boşlukla çabalamaya devam eder, kimileri de farkında olmadan anne-babasına dönüştüğünü görünce içinde ki o çocuğu kaçamayacağını unutmaya çalışarak, görmezden gelerek kaçamayacağını anlar. İlk bölümü okurken bu çocukların yaşadıklarının onları nasıl üzücü bir hale getirdiğini görüyoruz. Anne-babanın en basitinden kalp kırıcı cümlelerinin nasıl yıllarca bireyin hareketlerinde kendini gösteren yetişkinleri, depresyonla yaşayanları, hayatından zevk almayanları, intihara kalkışanları kısaca ilk bölümde bu toksik anne-babaların çocuğa verdiği zararları görüyoruz. Okurken siz de ya o bireylerin yaşadıklarını hissediyorsunuz, ya da kendi yaşadıklarınızı anımsayıp etkisinden uzun süre çıkamıyorsunuz. Kitabın ikinci bölümünde ise terapist bireyi yeni davranış biçimleri edinme konusunda yönlendiriyor ve anne-babayla olan ilişkide güç dengesini lehinize döndürmeyi anlatıyor. Anne-babanızın olumsuz etkilerini azaltmak için sizlere yöntemler anlatıyor özellikle grupla terapide neler yaptığından bahsediyor. Tüm bunları yaparken sizinle konuşuyor, anne-babasından zarar görmüş o küçük çocukla.. Daha ikinci bölüme başlamadan önce ''bu bölümde ilerlerken geçmişte yaşadıklarınızla yüzleşip onların etkisinden kurtulmaya çalışacağınız için canınız acıyabilir, duygusal olarak zorlanabilirsiniz bu yüzden yavaş yavaş okuyun, gerektiğinde kendinize gelmek ve devam etmek için uzun süre bekleyin'' dediği zaman yazar biraz abartmıyor mu ne anlatabilir ki diye düşünmüştüm fakat ikinci bölümü okurken gerçekten psikolojik olarak zorlandığımı, üzüldüğümü görünce haksız olmadığını anladım. Özellikle affetmek ile ilgili söyledikleri beni çok etkiledi, günlerce bunu düşündüm etrafımdaki kişilere bunu anlattım. Bir klişe vardır hani; sizi üzen kişileri affedin, affederseniz rahatlarsınız diye ama aslında affetmek zorunda olmadığımızı hatta kimi zaman bizde derin yaralar bırakan kişiyi affetmememizin bizim için çok daha önemli olduğunu belirtiyor. Kendimi çokça sorguladım bu bölümde affettim mi? Affedilmeyi hakkediyor mu? Affetmek bana gerçekten iyi mi geliyor? Bu durumu uzunca süre düşündükten sonra kitaba ancak devam edebildim. Birinci bölümde anlattığı danışanlarının ikinci bölümde duygusal zorlukları aşıp yaralarının kapandığını görmek çok güzeldi. Her ne kadar çoğu dersimiz zor bir ailede büyüyen çocukların hayatlarında ki etkilerini dinlesem de bu kitap bende daha yoğun hissettirdi duyguları. Ayrıca danışanlar gibi ben de kendimde bir iç yolculuğa çıktım özellikle kitabın ikinci bölümünde. Ben kitabı çok sevdim, sadece bu alanda olanlar için değil özellikle zor bir ailede büyüdüğünü düşünen ya da çocuk yetiştirmeye hazırlanan bireyler için okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar. (Sümeyye)

ÇOCUKLUĞUNUZDA BAŞINIZA GELENLERDEN SİZ SORUMLU DEĞİLSİNİZ, AMA GELECEĞİNİZ İÇİN ŞİMDİ BİR ŞEYLER YAPMAK SİZİN SORUMLULUĞUNUZ! ‘Bakamayacaksınız yapmayın’ gibi maddi bir söylemin artık ‘duygusal ihtiyaçlarını da karşılayamayacaksınız yapmayın’ gibi bir söyleme evrilmesi gerekiyor. Zira çocuk sadece parayla bakılmıyor. Kendine güvenen, kararlarını kendisi verebilen özgüvenli bir yetişkinlik için çocukluk dönemin duygusal ihtiyaçlarının tam olarak karşılanması gerekiyor. Bunları yapamadığınızda yetişkinliğinde bağımsız bir birey olamamış, psikoloji bozuk, mutsuz bir hayat yaşayan bireyler yetişiyor. Çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamayan, verdikleri duygusal zarar çocuklarının benliklerine yayılmış, büyüdükçe yaraları da büyüyen çocukların anne babalarına toksik anne baba deniliyor kitapta. Tabii burada bir anne babanın her zaman bu ihtiyaçların tamamını karşılaması mümkün değil. Toksik olanlar bunu hiçbir zaman yapamayan anne babalar. Kısaca toksik anne baba çeşitlerini kitaba bağlı kalarak açıklayalım: Yetersiz anne babalar: Sürekli kendi problemlerine odaklanıp, çocuklarını, kendilerine bakan küçük anne babalara dönüştürenler. Kontrolcüler: Çocuklarının hayatlarına, manipülasyon yoluyla, suçluluk duygusu yaratak ve yardım amaçlı da olsa çok fazla karışarak yön verenler. Alkolikler: Gerçeklerden kaçan, düzensiz ruh halleriyle boğuşup ezilen, bağımlıkları yüzünden anne ve babalık görevini yerine getiremeyenler. Sözel tacizciler: çocuklarını sözleriyle döven alaylı, iğneleyici ve küçümser yorumlar yapan, onları devamlı aşağılayarak demoralize eden ve özgüven çalanlar. Fiziksel tacizciler: İçlerindeki derin öfkeyi kontrol edemeyerek kendi davranışlarından çocuklarını suçlayanlar, yani dövenler. Cinsel tacizciler: Ahlaksızca cinsel tacizde bulunarak ya da gizlice baştan çıkartarak çocukların masumiyetini çalan ve bu şekilde ona en büyük ihaneti yapanlar. Toksik bir anne babaya sahip olduğunuzu anlamanız için aşağıdaki testi sırasıyla çözebilirsiniz. Eğer aşağıdaki soruların üçte birine evet dediyseniz bu kitabı okumalısınız. https://hizliresim.com/MfuCZe https://hizliresim.com/9taGg9 https://hizliresim.com/G6G7OX Şimdiye kadar başınıza gelen şeylerden kendinizi sorumlu tutmuş olabilirsiniz. Ama geçmişinize inip baktığınızda davranışlarınızın asıl kökenlerinin aileniz olabileceğini unutmayın. Eğer aileniz toksik bir aile ise bunun sebebi kendileridir. Bu yüzden başınıza gelenlerin sorumlusu siz değilsiniz. Bu yükten kurtulmanız gerekiyor. Kitap toksik bir anne babayla büyüyen birinin geçmişin yükünden nasıl kurtulabileceği hakkında öneriler sunuyor. Ama ben bugün bu bireylerin geçmişleri için değil geleceklerinde kendi çocukları olduğunda nasıl davranmanın doğru olacağı üstünde kısaca durmak istiyorum. Duygusal yönden sağlıklı çocuk yetiştirme için bilinçli bir aile yapısı gerekiyor. Geleneksel aile yapılarının tümden değişmesi gibi algılanmaması gereken bir durum bu. Ülkemizde sağlam gibi duran ama içini deştiğimizde herkesin yüzünü kızartan bir şeylerin çıktığı aileler belki de nüfusun yarısından fazlasını oluşturuyor. Ve bu çoğunluğa yaptıklarını söylediklerinizde karşımıza inkar ve saldırı çıkıyor. Bu yapının değişmesi eski anne babalar için çok zor. Ama eski anne babaların çocukları olan bizler bu yapıyı yeniden oluşturmak için gereken donanıma sahibiz. Nasıl çocuk yetiştirileceği genelde büyükanne ve büyükbabalardan öğrenilir. Çok karşı olduğum bir durum bu ama kitabı okuyunca onların da bir toksik anne ve babayla büyüdüğünü anlayabiliyorum. Her yaş çocuk için kritik dönemdir. Eğer kazanılması gereken özellik bu kritik dönemde çocuğa kazandırılmazsa ilerde bu özelliği kazanmakta güçlük yaşayacaktır. Bu yüzden bu kritik dönemlere dikkat etmeliyiz. Çocuğunuza sorumluluk vermeli, kendini ifade edebileceği fırsatlar sunmalısınız. Duygusal yönden sağlıklı bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız ve bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız bir psikolog ya da pedagoga danışabilirsiniz. Ben bunları yapamam diyorsanız çocuk yapmayın. (Murat Sezgin)

Susan Forward uluslararası üne sahip bir terapist kitabında toksik aile olarak tanımladığı aile türleri mevcut buna maruz kalan çocukların davranışları, ve yıkıcı etkilerinden bahsetmekte. Kendi deneyimleri ve danışmanlarından terapi seanslarından örneklerle toksik ailelerin tanımlarını davranış kalıplarını ifade ederek daha iyi oturmasını sağlıyor. Kitabın daha sonraki sürecinde başa çıkma yöntemlerinden bahsediyor. Birçok açıdan fikir edinmemi veya davranış modellerini anlamlandırmamı sağlarken bazı açılardan kitabı zayıf buldum . Çözüm önerileri kısmında derinleşemeyip yüzeysel düzeyde kaldığını düşünüyorum. Özfarkındalık açısından katkısı var fakat büyük farklar ve farkındalıklar sağlamıyor. (Şeyma Kaya)

Zor Bir Ailede Büyümek PDF indirme linki var mı?

Susan Forward - Zor Bir Ailede Büyümek kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Zor Bir Ailede Büyümek PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Susan Forward Kimdir?

Ülkenin önde gelen terapistlerinden biri, ayrıca çok satan bir yazar, dinamik öğretim görevlisi ve sıkça konuşma gösterisi yapan konuk. Özel stajına ek olarak, birçok Güney California psikiyatri ve tıbbi tesislerinde terapist, eğitmen ve danışman olarak görev yapmıştır. New York Times'ın en çok satan Numaralı Erkeklerden Nefret Eden ve Onları Seven Kadınlar ve Zehirli Ebeveynler'in yazarıdır. Ayrıca ABC Talk Radio'da altı yıl boyunca ulusal olarak sendikasyon programına ev sahipliği yaptı.

Susan Forward Kitapları - Eserleri

  • Zor Bir Ailede Büyümek
  • Sevgisiz Anneler
  • Duygusal Şantaj
  • Kadınlardan Nefret Eden Erkekler ve Bu Erkekleri Seven Kadınlar
  • Ailedeki Şeytan Üçgeni

Susan Forward Alıntıları - Sözleri

  • Because if you really were worthy of respect and affection, a voice inside whispers, your mother would’ve given them to you. (Sevgisiz Anneler)
  • Overly enmeshed mothers see the very normal and necessary process of separation as a loss and a betrayal, and they work hard to pull you back in anytime you try to grow up, pull away, or leave. (Sevgisiz Anneler)
  • Joe etrafındaki insanlardan kötü davranışlar beklemeye programlanmıştı. Çocukluğunda olduğu gibi acı çektirilmeyi, kullanılmayı bekliyordu. Bu yüzden adeta vücudunu duygusal bir zırhla donatmıştı. Kimsenin ona yaklaşmasına, yakınlaşmasına izin vermiyordu. (Zor Bir Ailede Büyümek)
  • Koşullu teslim olarak karşımızdakine bize nasıl şantaj uygulayacağını öğrettiğimizin farkına var­mak kolay bir deneyim değildir. Ama acı gerçek şudur: Boyun eğmek şantajcıyı ödüllendirmektir; birini belli bir eyleminden ötürü ödüllendirdiğimizde, biz farkına varsak da varmasak da, karşımızdakine bunu yeniden yapabileceği mesajını veriyoruz. (Duygusal Şantaj)
  • Gerçek sevgi samimidir, insana zevk verir, güven verir, istikrarlıdır, iç huzur sağlar. (Zor Bir Ailede Büyümek)
  • Gerçek kişiliğinizin ortaya çıkmasına izin verebilmeniz için de kim olduğunuzu bulmanız gerekiyor. (Zor Bir Ailede Büyümek)
  • Güneş vardı, pırıl pırıldı, ama hiç ısı yaymıyordu. Bir anda hüzne kapıldım. Güneş, tıpkı annem gibiydi. (Sevgisiz Anneler)
  • Neden bazı kişiler, ne kadar akıllı olurlarsa olsunlar, duygu­sal şantajın etkisine çok açık oluyor da, başkaları bunun üste­sinden kolayca gelebiliyorlar? Yanıt, içimizdeki sıcak noktalarla, duygusal sinirierin oluşturduğu duyarlı yumaklarla ilgilidir. Her bir sıcak nokta, birikmiş içerleme, suçluluk ya da güvensizlik gi­bi, psikolojik olarak çözüme kavuşmamış deneyimlerle yüklü enerji hücrelerine benzer. Bunlar küçüklüğümüze dek uzanan deneyimlerle yaşanmış duyarlılıklarımızın ve temel mizacımızın biçimlendirdiği yumuşak noktalarımızda. (Duygusal Şantaj)
  • "Biliyor musun Susan, içinde bulunduğum ilişkide bu kadar korkmama sebep olacak hiçbir şey yok aslında." (Zor Bir Ailede Büyümek)
  • “Devamlı olarak duygusal hasara uğradığımızda ilk kaybettiğimiz şey aslında hayata duyduğumuz güven oluyor. ” (Zor Bir Ailede Büyümek)
  • Dürüstlüğümüzü ancak başka insanların kontrolcü davranışlarına karşı koyarak koruyabiliriz. (Duygusal Şantaj)
  • İstediklerini aldıklarında bizi teselli eden bir samimiyetle sarmalarlar fakat çoğunlukla istediklerini elde etmek için işi tehdide veya elde edemediklerinde bizi suçlu hissettirmeye kadar vardırırlar. (Duygusal Şantaj)
  • Anlamak,değişimin başlangıcıdır.Yeni seçenekler sunar.Maalesef her şeyi farklı görmeyi öğrenmek yetmez.Özgürlüğe kavuşmak,davranışlarınızı değiştirmekten geçer. (Zor Bir Ailede Büyümek)
  • "Bence sen sadece kadınları ve çocukları dövdüğünde kendini güçlü hissedebilen bir korkaksın." (Zor Bir Ailede Büyümek)
  • Bir çocuğa yönelik acımasız iğnelemeler ve şakalar çok derin yaralar açabilir. (Sevgisiz Anneler)
  • "neden" kısmına odaklanmanın genellikle pek verimli olmadığını, çünkü bu soruyu cevaplamamızın mümkün olmayabileceğini söyledim. İyileşme, olanlara, olanların size nasıl tesir ettiğine ve bu konuda bugün ne yapabilecegimize bakmak demektir. (Sevgisiz Anneler)
  • Annelik miti, sevgisiz anneleri çok güzel örtbas ediyor; çoğu zaman kocaları, diğer aile bireyleri ve toplum, onlara yönelik her türlü eleştiriyi ve dikkatli incelemeyi savuştururken, bu anneler istiflerini bozmadan hayatlarına devam ediyor. (Sevgisiz Anneler)
  • Şantajcılar bize uyguladıkları baskıyı ustalıkla gizleye­bilirler. Böylece bu baskıyı öyle değişik biçimlerde yaşarız ki, birçok kez olup bitenler hakkında kendi algılamamızı sorgularız. Ayrıca çoğunlukla şantajcılarımızın yaptıklarıyla bize ve kendile­rine yönelik eylemlerini iyiniyetli, hatta sevgi dolu bir biçimde yorumlamaları arasında büyük ayrım vardır. Böylece kendimizi kafası karışmış, yolunu şaşırmış ve içerlemiş hissederiz. Ama yalnız değiliz. Duygusal şantaj milyonlarca insanı etkileyen bir açmazdır. (Duygusal Şantaj)
  • Belki de en kötüsü, ne zaman duygusal şantaja teslim olsak, değerlerimizi ve davranışlarımızı belirlemede bize yol gösteren manevi pusulamızla bağlantımızın kesilmesidir. (Duygusal Şantaj)
  • Yakın bir ilişkinin duygusal şantajla kuşatılmış olması, yıkılacağı anlamına gel­mez. Gerçekte, bize acı veren davranışın farkına varıp bunu dü­zeltmemiz ve ilişkiyi daha sağlam bir temel üzerine oturtmamız gerektiğinin belirtisidir. (Duygusal Şantaj)

Yorum Yaz