Zaman Zaman İçinde - Andrey Tarkovski Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Zaman Zaman İçinde kimin eseri? Zaman Zaman İçinde kitabının yazarı kimdir? Zaman Zaman İçinde konusu ve anafikri nedir? Zaman Zaman İçinde kitabı ne anlatıyor? Zaman Zaman İçinde PDF indirme linki var mı? Zaman Zaman İçinde kitabının yazarı Andrey Tarkovski kimdir? İşte Zaman Zaman İçinde kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Andrey Tarkovski
Çevirmen: Seda Kervanoğlu
Orijinal Adı: Journal 1970-1986
Yayın Evi: Agora Kitaplığı
İSBN: 9786051031262
Sayfa Sayısı: 400
Zaman Zaman İçinde Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Kötü bir düşünce: Kimsenin sana ihtiyacı yok, kendi kültürüne tamamıyla yabancısın, onun için hiçbir şey yapmadın, sen hiçbir şeysin. Ama Avrupa'da ya da başka bir yerde SSCB'de en iyi yönetmen kim diye sorulduğunda, cevap Tarkovski. Fakat burada tek kelime edilmiyor. Ben sanki yokum, yaşamıyorum, boşlukta yer kaplamayan bir şeyim. Hiç kimsenin sana ihtiyaç duymaması, baş edilmesi çok zor bir duygu. Ben de daha aşağı birinin gücüyle ayakta durmaktan nefret etmeliyim. İsteğim, bir insanın hayatını doldurmak, ya da değişik hayatları...
"Kendimi çok kısıtlanmış hissediyorum. Ruhum içime sıkıştırılmış durumda, başka bir hayat alanına ihtiyacım var... Kendimle ilgili anıları okuyorum da ne üzücü, tam bir Rus öyküsü. Tatmin olmamış bir hırsla kendini yiyip bitirmiş çocuksu, saf bir kişilik. Mutsuz, çok mutsuz bir adam!.. Oysa benim tek isteğim, bir şeyler yaratmak..."
Zaman Zaman İçinde Alıntıları - Sözleri
- Her neyse, ben zaten insanlar hakkında hep yanılırım.
- "Kaç aydır yaşamıyorum; sadece bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum... Tanrım, yardm et!"
- "Her tür milliyetçiliğe karşı tiksinti duyuyorum..."
- "...Ne kadar çok erdem varsa o kadar çok keder var; ve O, bilgiyi artırarak acıyı artırdı."
- Yaşamıyorum. Aylardır bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum...
- Aşk nedir? Bilmiyorum. Aşkı bilmiyorum değil, onu nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum.
- Bir şeyler yapmak zorundayız ama ben hiçbir şey yapmıyorum. Bir şey bekliyorum da ne beklediğimi bende bilmiyorum.
- Çevren nefret,aptallık,bencillik ve yıkımla sarılıysa nasıl yaşayabilirsin,neyi hedeflersin,ne dilersin? Eğer evin yıkıntılar arasındaysa,nereye kaçarsın,kendini nasıl kurtarırsın,huzuru nerde ararsın ?
- ''Ben nasıl mıyım? Yalnızım.''
- Annemin cenaze töreni. Vostıyakovski mezarlığında. Şimdi kendimi oldukça savunmasız hissediyorum. Yeryüzünde kimse beni onun sevdiği gibi sevmeyecek.
Zaman Zaman İçinde İncelemesi - Şahsi Yorumlar
ZAMAN ZAMAN İÇİNDE ÜZERİNE: Tek önemli şey ZAMAN içinde ZAMAN bulmak. Bu muazzam zor, fakat yapılmak zorunda! Andrei Tarkovsky SSCB’nin yapmış olduğu bütün baskılar ve engellemelere rağmen kendi sanat anlayışından taviz vermeden özgün filmlerle var oldu. Filmleri dünyada büyük beğeni toplarken kendi ülkesinde bilerek ve isteyerek izleyicisine ulaşması engellendi. Kendi tuttuğu günlüklerde ise sürekli olarak bu baskılardan ve anlaşılmamaktan söz etti. Bütün bunlar olmayıp kendini daha rahat ifade edebileceği bir ortamda neler yapabileceğini düşünmek bile heyecan veriyor insana. Fakat bütün büyük sanatçılar gibi o da döneminde anlaşılmadı ve büyük bir ızdırap ve acı ile bizlere veda etti. Belki bu süreçte vermiş olduğu psikolojik ve fiziksel savaş onun hastalığını daha da tetikledi ve erken sayılabilecek bir zamanda bu dünyadan ayrıldı. Filmleri hâlâ sinemaseverler tarafından izleniyor ve tartışılıyor. İnsanlarda bıraktığı etkiler ise tarif edilemez boyutta. Ne mutlu bizlere ki bu güzel filmlere kolayca erişebilme imkanına sahibiz. Tekrardan iyi ki doğdun diyor, ışıklar içinde uyumasını temmenni ediyorum. (İbrahim Ethem)
Tarkovsky sanatçı ruhunun akislerini veriyor günlüklerinde. Ne kadar geniş, sanatsal bir ruha ve düşünceye sahip olduğu yazdıklarında görülüyor. Son derece duyarlı; doğaya, insana, sanata ve sanatçıya. Asla şikayet etmeyen(çalışmaktan) kararlı ve temkinli davranan ve özgür düşününen( çalışmak isteyen) büyük bir şahsiyet. Tarkovski'de, daha geniş anlamıyla sinemada, ne aradığımı ya da ne bulduğumu görüyorum: " Ruhun mükemmelliğini arzulamak." Tarkovski'nin sineması, ruhu yücelten, yoğun, şiirsel ve özgün bir sinema. Tarkovski'nin günlüğü, kendisiyle konuşması ve iç dünyasını açması gibi. Büyük sıkıntılarının yanında küçük sıkıntılarıyla da başa çıkmak zorunda kalan bir yönetmen. Ona göre sanatçılık ruhu da yeteneklilik de şans eseridir. Bunu da bir yük olarak görüyor. Çünkü sorumluluk bilincini yaratıyor. Böyle bir kimseyi o şuna benzetir: " O, aynen kendisine emanet edilmiş bir hazineyi kesinlikle el sürmeden koruyan dürüst bir uşak gibidir." Edebi değeri düşük olan bir eserin de çekilmesi gerektiğini düşünüyor. Çünkü bir gerçekliği vardır. Ve bu o yönetmenin elinde bambaşka bir şeye dönüşebilir. "Filmlerim ve dile getirdikleri hayat görüşümle özdeş olmalı." 46 yaşından sonra özelikle annesinin vefatıyla birlikte ölüm kaygısı, yalnızlık hissi ve çok melankolik bir ruh haline bürünüyor. Ama bu duygusal iç çöküş bir tarafa zamanın değerini bilen, asla kendini yeterli bulmayan, kibir duygusunu nerdeyse hiç tatmamış mütevazılığıyla insanın gönlünü bir kez daha alan, daima azimle çalışan, yılmayan güçlü bir sanatçı Tarkovski, Cocteau 'nun Orfée'sini izledikten sonra " Bütün o muhteşem adamlar nereye gittiler? Rossellini, Cocteau, Renoir, Vigo neredeler? Şiir nereye gitti? Para, para, para ve korku..." diye dem vuruyor. O, sanatta korkunun olmadığı, paranın düşünülmediği yani bir metaya dönüştürülmediği bir sanatın düşünü kuruyor. Bir film yapmada veya kitap yazmada belli bir kuralın ve yöntemin olmadığı bir durumda daha yaratıcı olunabilir, diye düşünüyor. Gözlemlemeyi unuttuğumuzu ve her şeyi kalıplara sığdırdığımızdan yakınıyor. Günlüğünden aldığım en kuvvetli his, asla yılmayan ve sonuna kadar azimle giden bir irade ve aynı zamanda derin bir ruh gücünün ne denli etkiler yaratabileceği. (Mehmet Reşit)
Zaman Zaman İçinde PDF indirme linki var mı?
Andrey Tarkovski - Zaman Zaman İçinde kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Zaman Zaman İçinde PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Andrey Tarkovski Kimdir?
Andrey Arsenyeviç Tarkovski (Rusça: Андрей Арсеньевич Тарковский) (4 Nisan 1932 - 29 Aralık 1986), Rus film yönetmeni, yazar ve aktör. Sinema tarihinin önemli yönetmenlerinden biridir. Sergei Paradzhanov'la birlikte Glasnost öncesi kuşağın en iyi yönetmeni olarak kabul edilir. Şiirsel sinemanın önde gelen isimlerindendir.
4 Nisan 1932'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde doğdu. Sergei Eisenstein'den sonra adı en çok duyulan Sovyet sinemacılardan biri olan Andrei Tarkovsky ( Ünlü şair Arseniy Tarkovsky'nin oğlu ), VGIK Sovyet Film Okulu'na girmeden önce müzik veArapça eğitimi aldı. VGIK'te saygın yönetmen Mikhail Romm'un öğrencisi oldu. Romm öğrencilerini bireysel yeteneklerini geliştirmek yolunda teşvik eden bir entelektüeldi.
Tarkovsky uluslararası sinema arenasında, ilk uzun metrajlı yapımı olan Ivanovo detstvo (İvan'ın Çocukluğu - 1962) ile dikkatleri üzerine çekti ve Venedik Film Festivali`nde büyük ödül kazandı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında on iki yaşında bir casusun hikâyesini anlatan bu ödüllü film, ikinci yapımı için otoritelerde büyük bir beklenti oluşturdu.
İkinci filmi Andrei Rublyov (Andrey Rublev - 1969 ), 1971'e kadar Sovyet yetkililerce yasaklanmış olarak kaldı. Cannes Film Festivalidahilinde, ödül almaması için kasıtlı olarak festivalin son günü sabah saat 4:00'de gösterilmesine rağmen bir ödül kazanmayı başardı.1972'ye gelen, ünlü bilim kurgu yazarı Stanislav Lem'in aynı adlı romanından uyarlanan Solyaris (Solaris), Stanley Kubrick'in 2001: Bir Uzay Destanına Sovyetlerin cevabı olarak görüldü ancak Tarkovsky bunu hiçbir zaman kabul etmedi. Solaris gezegeninin yörüngesindeki bir uzay istasyonunda yaşanan doğaüstü olayların ve insanların hayalleri ve vicdan muhasebeleri üzerine derin bir gerilim-bilim kurgu filmi olan Solaris, diğer yapıtlarına göre daha rahat bir şekilde seyirciyle buluştu ancak 1975'te çektiği Zerkalo ( Ayna) ile tekrar Resmi Engellere takıldı. Tarkovsky'nin kendi çocukluğundan kalma bazı anıları ile, kırklı yaşların sonundaki bir adamın çocukluğu, annesi ve savaş ile ilgili anılarında Sovyet halkına farklı bir bakış açısı sunan bu film yine pek çok resmi otorite tarafından yasaklanması gereken bir film olarak görüldü.
Bir sonraki film Stalker (İz Sürücü - 1979), ilk versiyonun bir laboratuvar kazası ile ile yok olmasından sonra, çok düşük bir bütçe ile yeniden çekilmek zorunda kaldı. Tarkovsky sinemasının belirgin özelliklerinden olan ağır ve uzun planların, özenli kompozisyonların, derin anlamlar içeren diyalogların en güzel şekilde kullanıldığı bu filmi takip eden ve resmi makamların izni ile İtalya'da çekilen Nostalghia (Nostalji - 1983) Andrei Tarkovsky'nin sıla özlemini dışa vurduğu ve sürgünde çevirdiği ilk filmidir. Son filmi Offret (Kurban - 1986)'in çekimlerini İsveç'te, Ingmar Bergman'ın ekibi ile tamamladı. Aynı sene Cannes Film Festivali'nde tam dört ödül alarak festivale damgasını vurdu. 28 Aralık 1986 tarihinde, Paris'te akciğer kanseri sebebiyle hayata veda etti.
1990'da "sinema sanatına olağanüstü katkısı, evrensel insani değerleri ve hümanist düşünceleri olumlayan yenilikçi filmleri" nedeniyle Tarkovsky'ye Lenin Ödülü verildi.
Andrey Tarkovski Kitapları - Eserleri
- Mühürlenmiş Zaman
- Zaman Zaman İçinde
- Şiirsel Sinema
- The Winding Quest
Andrey Tarkovski Alıntıları - Sözleri
- Tanrım yaşamak için ne kötü bir zaman ! (The Winding Quest)
- Yaşamıyorum. Aylardır bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum... (Zaman Zaman İçinde)
- Annemin cenaze töreni. Vostıyakovski mezarlığında. Şimdi kendimi oldukça savunmasız hissediyorum. Yeryüzünde kimse beni onun sevdiği gibi sevmeyecek. (Zaman Zaman İçinde)
- ''Ben nasıl mıyım? Yalnızım.'' (Zaman Zaman İçinde)
- Bana öyle geliyor ki, en dehşetli, en uzlaşmaz mücadele insanın kendi kendisiyle mücadelesidir. (Şiirsel Sinema)
- Her insan, dünyanın kendi gördüğü ve algıladığı gibi olduğunu sanmaya eğilimlidir. Heyhat, dünya, bambaşkadır! (Mühürlenmiş Zaman)
- Dünyanın gidişatından kaygılanan karakterlere ilgi duyuyorum. (Şiirsel Sinema)
- Çevren nefret,aptallık,bencillik ve yıkımla sarılıysa nasıl yaşayabilirsin,neyi hedeflersin,ne dilersin? Eğer evin yıkıntılar arasındaysa,nereye kaçarsın,kendini nasıl kurtarırsın,huzuru nerde ararsın ? (Zaman Zaman İçinde)
- Aşk nedir? Bilmiyorum. Aşkı bilmiyorum değil, onu nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum. (Zaman Zaman İçinde)
- "Her tür milliyetçiliğe karşı tiksinti duyuyorum..." (Zaman Zaman İçinde)
- "Ben kendimin en korkunç düşmanıyım, kendi kendime durmadan kendimi kuşatıp kuşatamayacağımı soruyorum. Benim hayatımın anlamı bu." (Şiirsel Sinema)
- (...) Tarkovski'nin "olağanüstü duyarlılığını hem bunaltıcı hem hayret verici bulduğunu söylemişti. “Neredeyse patolojik bir yoğunluğa ulaşıyor. Hayatta olan film yönetmenleri arasında muhtemelen eşi menendi yoktur.” (Şiirsel Sinema)
- "...Ne kadar çok erdem varsa o kadar çok keder var; ve O, bilgiyi artırarak acıyı artırdı." (Zaman Zaman İçinde)
- Bence insan, özü itibarıyla manevi bir varlıktır ve hayatının anlamı da bu maneviyatı geliştirmekte yatar. Bunu yapmazsa toplum çöker. (Şiirsel Sinema)
- Mutluluk yoksa da Huzur ve özgürlük var dünyada! (Mühürlenmiş Zaman)
- Bir şeyler yapmak zorundayız ama ben hiçbir şey yapmıyorum. Bir şey bekliyorum da ne beklediğimi bende bilmiyorum. (Zaman Zaman İçinde)
- İki insan bir kez olsun aynı şeyleri hissetmeyi başarabilse, ondan sonra birbirlerini her zaman anlayabilirler. (Mühürlenmiş Zaman)
- Insanın gerçekten sahip olduğu tek şey, inançtır. Voltaire, "Tanrı var olmasaydı, onu uydurmak gerekirdi," derken, inanmadığı için böyle diyor değildi, güçlü bir inancı vardı. Hayır, sebep inanmaması değildi. Materyalistler ve pozitivistler Voltaire'in sözlerini alıp ona kötü bir anlam yüklediler. İnanç insanı kurtarabilecek tek şeydir, benim en derin inancım bu. Aksi takdirde insan ne yapabilir ki? Tartışılmaz biçimde insana ait olan tek şey. Başka hiçbir şeyin gerçekliği yok. (Şiirsel Sinema)
- Şimdiki zaman parmaklarımızın arasından akan kumlar gibi kayar gider ve önemli, ele gelir ağırlığı ancak anılarda kazanır. (Mühürlenmiş Zaman)
- "Gerçek yaşanılır, öğrenilmez.." Hermann Hesse (Mühürlenmiş Zaman)