akademi
Turkcella

Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş - J. D. Salinger Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş kimin eseri? Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş kitabının yazarı kimdir? Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş konusu ve anafikri nedir? Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş kitabı ne anlatıyor? Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş PDF indirme linki var mı? Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş kitabının yazarı J. D. Salinger kimdir? İşte Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 14.03.2022 06:00
Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş - J. D. Salinger Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: J. D. Salinger

Çevirmen: Sevin Okyay

Çevirmen: Coşkun Yerli

Orijinal Adı: Raise High The Roof Beam, Carpenters and Seymour An Introduction

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789753633185

Sayfa Sayısı: 150

Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Efsane yazar, suskun münzevi Salinger’ın Türkçeye çevirilen son kitabı. Daha önceki yıllarda Dokuz Öykü (1993), Franny ve Zooey (1993) ve Çavdar Tarlasında Çocuklar isimli kitaplarını yayımladığımız Salinger’ın kitaplaşmış son kitabıydı Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ve Seymour Bir Giriş. Franny ve Zooey’de olduğu gibi bu kitapta da Glass kardeşlere ait iki uzun öykü yer alıyor. Yazdığı öyküler kadar, 1963’ten bu yana sürdürdüğü mutlak münzevi tavrıyla da edebiyat gündeminin en çok konuşulan ismi, J. D. Salinger. Tek -ve kült- romanı Çavdar Tarlasında Çocuklar ile modern edebiyatın klasiği olan Salinger’ın bu romanı (ilk baskısı….) her yıl iki yüz elli bin basılıyor.

Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş Alıntıları - Sözleri

  • R.H. Blyth'in duygusallık tanımını açıkladım ona: Bir şey için Tanrı'nın şefkatinden daha fazlasını duyuyorsak, duygusalız demektir.
  • gözlerimle ölçebileceğim büyük suçlamalara kaygılanıyorum. sanırım senin zıplayarak benim görüş alanımdan çıkma cüretini göstereceğini hayal ediyorum. bağışla beni. artık çok hızlı yazıyorum.
  • . Sana söylemek istediğim çok şey var ve başlayacak bir yer yok. ...
  • Onun seçmesini bilmeyen kalbine nasıl muhtacım.
  • Insan sesi, yeryüzündeki her şeyin kutsallığını yıkıyor.
  • Hemen hemen daima ne olduysam, temelde hep o kaldığıma inanıyorum; bir anlatıcı, ama son derece baskın kişisel ihtiyaçları olan bir anlatıcı. Sunmak istiyorum, tanımlamak istiyorum, yadigârlar, muskalar dağıtmak istiyorum, cüzdanımı çıkarıp herkese enstantane fotoğraflar vermek istiyorum, burnumun doğrusuna gitmek istiyorum. Bu ruh halinde, kısa hikâye biçiminin civarına yaklaşmaya bile cesaret edemem. Benim gibi tarafsızlıktan uzak şişko küçük yazarları bir lokmada yutar.
  • Bir şey için Tanrı'nın şefkatinden daha fazlasını duyuyorsak, duygusalız demektir.
  • Lütfen kalbinin sesini dinle...
  • yeryüzünde amatör okuyucu -yani okuyup geçen biri- kalmışsa eğer, tarifsiz sevgi ve minnetle, rica ediyorum ondan, bu kitabın ithafını dörde bölsün, karım ve çocuklarımla paylaşsın.
  • Bana gülümsemeyi öğretmeye çalıştı, ağzımın çevresindeki kasları gevşetmek için parmaklarıyla dokundu bana. Ne harika onu gülerken seyretmek. Tanrım, nasıl mutluyum onunla. Keşke o da benimle daha mutlu olabilseydi.
  • ''...lütfen bu erken tomurcuklanmış iddiasız parantez buketini benden kabul buyurun: (((( )))).''
  • Kedi yavrusunu sevmişti ve benim de sevmemi istiyordu. Karanlıkta bile, onun sevdiği şeyleri ben de otomatik olarak sevmediğimde hissettiği o olağan yabancılaşmayı duyumsuyorum.
  • İnsan sesi, yeryüzündeki her şeyin kutsallığını yıkıyor.
  • Yeryüzünde amatör bir okuyucu -yani okuyup geçen biri- kalmışsa eğer , tarifsiz sevgi ve minnetle...
  • Kendi iyiliğin için beni gurur nedeniyle uyanık tutma. Sanırım söylemek istediğim tam da bu. Keşke artık asla beni gurur nedeniyle uyanık tutmasan. Bana beni mantıksız bir şekilde tetikte tutacak bir hikaye ver. Beni sadece bütün yıldızların çıktığı için 5’e kadar ayakta tut. Başka hiçbir nedenle değil.

Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Okuduğum 4. Salinger kitabı. Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı okuduğumdan beri Salinger'ın yazım tarzına hayranım. Ama tam olarak hangi özelliklerine hayran olduğumu açıklamakta zorlanıyorum. Bazen hikayelerinde hayattan sıradan bir anı kelimelere döküyor ve anlattığı şey bana inanılmaz şekilde tanıdık geliyor. Bir yandan da sanki anlatmak istediği çok daha derin şeyler var ama ben tam olarak anlayamıyormuşum gibi hissediyorum. Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour Bir Giriş kitabı Salinger'ın ünlü Glass ailesinin en büyük iki çocuğu ile ilgili, Seymour ve Buddy. Hikayeyi Buddy'nin ağzından dinliyoruz, intihar etmiş olan abisi Seymour'u anlatıyor. İlk bölümde Seymour'un son anda vazgeçtiği düğünü hikaye şeklinde, akıcı ve tam Salinger tarzında yazılmış. Seymour ölünce Buddy onun şiirlerini yayımlamaya karar verir ve Seymour hakkında okuyucularına (kendisi de bir yazar) günce şeklinde bir yazı yazar, bu da kitabın ikinci bölümü. İkinci bölüm ilk bölüme göre çok daha ağır ve dolaylı bir dile sahip, özellikle ilk sayfaları. Ama Salinger'ın kitapları arasında bize o gizemli Seymour karakteri hakkında en çok bilgi veren kısım burası, aynı zamanda kitabın ilk bölümünde de Seymour hakkında daha derinlemesine çıkarımlar yapabiliyoruz. Seymour'un karakteri burada anlatabilmek için fazla karışık ve altında derin bir felsefe yatıyor. Bu yüzden anlatılmaz okunur bir eser demek doğru olur sanırım. Son olarak kitabın harhangi bir yerinde (özellikle ikinci bölümün başlarında) sıkıldığınız için bırakacaksanız son 50 sayfaya kadar devam etmenizi şiddetle öneriyorum çünkü sonlara doğru anlatılanlar çok çok etkileyici ve güzeldi. (Valetudo)

Raise the High Beam Carpenters, Seymour ~ An Introduction: Sizi, İkinci Dünya Savaşı'nın önce içine, sonra, hemen sonrasına, ardından, yaklaşık bir on yıl sonrasına götürmeyi teklif etseler ne dersiniz?... Seve seve gidersiniz pek tabii, lifli kurabiyeleriniz alüminyum kaplarda, yanınızda kalibre kalibre diplomasi tarihi, düşersiniz yollara. Bazı adamlar, dünyaya yüz yılda bir gelme eyleminden bile münezzeh olabiliyor; şayet burada yüz yıl, dar, komik bir aralık olarak kalacak; tüm insanlık mucizeleri adına. David Salinger'ı neredeyse tüm yurdum okuyucuları, Çavdar Tarlasında Çocuklar ile bilir, bir keresinde okumuştur, evet evet, güzeldir de bayağı, ne mi anlatıyordur, dur bir hatırlasındır, ha ha, bir ergen varmış, kendi içsel problemlerini anlatırmış, "şairane" bir dille.. Gerçekten Salinger'ın üslubunu yakalamak için izlenecek rota bellidir: Önce Çavdar Tarlası, ardından Franny ve Zooey, arada Dokuz Öykü, sonrasında da işbu kitaptan bahsettiğimiz, iki uzun öykünün toplandığı; Ustalar ve Seymour (Kırk yıllık inzivasında çok daha fazlasını yazdığı düşünülüyor). Toplanın yeryüzünün şen ağlakları ve çılgın nostalji aşıkları, bir şeyi sırf "eski" olduğu için bile sevmeye yeltenenler... Burada, damatsız bir düğün evinin şamatası, travma sonrası stres ve üzerine bozuklukları ve kafanın içinden vızıldayıp geçen bir kurşun anlatılıyor.. Seymour, Glass çocuklarının en büyüğü, Sappho aşığı, sekiz silindirli arabalara binen, loş sinema ışıkları altında güzel burunlu sevgilisini izleyen, Normandiya görmüş bir keşiş.. (ZMadra)

Bu kitapla birlikte Salinger’ın Türkçe yayınlanmış tüm kitaplarını okumuş oldum. Kitaplar arasında okuma bütünlüğünü sağlamak için bir okuma sıralaması yapılacak olursa önce Franny ve Zooey(içlerinde en kopmadan ve zevk alarak okuduğum kitabı bu) sonra Dokuz Öykü (Glass ailesinin üyelerine bakışa devam) ardından da bu kitap Yükseltin Tavan Kirişlerini Ustalar~ Seymour Bir Giriş (Buddy sesinden Seymour’a ayrıntılı bakış) okunmasını tavsiye ederim. Bu kitabı okuduktan sonra Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı okursanız Holden’ın neden öyle olduğu, tüm sancılarının nedeni daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum. Dipnot:Özellikle yazmaya kafa yoran kişilerin bu kitaba bakmalarını tavsiye ederim. (Canan)

Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş PDF indirme linki var mı?

J. D. Salinger - Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı J. D. Salinger Kimdir?

Jerome David Salinger 1 Ocak 1919'da New York'ta doğdu. 1934-36 arası Valley Forge Askeri Akademisi'ne, 1937-38 arası Ursinus College ve New York Üniversitesi'ne gitti. 1941-48 arasında Colliers, Esquire ve Cosmopolitan gibi dergilerde yirmi öykü yayımladı. 

Salinger, Zen-Budizm öğretisinden etkilendi ve bunu yazdıklarına da yansıttı. Yeni Dönem öykülerinden oluşan Nine Stories (İngiltere'de For Esme – With Love and Squalor (Esme için – Sevgi ve Sefaletle)) 1953'te yayımlandı. 

Salinger, 1950'lerin ikinci yarısından itibaren New Yorker'da yedi tuhaf kardeşli Glass Ailesi'nin birbirine bağlı uzun öykülerini yayımlamaya başladı. Bu dizi öykülerin ilk ikisini Franny and Zooey adıyla 1961'de, sonraki ikiliyi ise Raise High the Roof Beam, Carpenters and Seymour: An Introduction adıyla 1963'te kitaplaştırdı. Glass Ailesi'ne ait yayımlanan son öykü olan Hapworth 16, 1924 ise New Yorker'ın 16 Haziran 1965 tarihli sayfalarında kaldı. 

Salinger, 1963'ten beri yeni bir kitabı çıkmamasına ve neredeyse efsane haline gelmiş bir gizlilik içinde yaşamasına karşın, dünya edebiyat gündemindeki yerini hep koruyor.

J. D. Salinger Kitapları - Eserleri

  • Çavdar Tarlasında Çocuklar
  • Franny ve Zooey
  • Dokuz Öykü
  • Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş
  • Üç Öykü
  • Titrek Bacanak
  • 16 Hapworth, 1924

J. D. Salinger Alıntıları - Sözleri

  • Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan “ Tanıştığıma memnun oldum ” demek beni öldürüyor. Ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız. (Çavdar Tarlasında Çocuklar)
  • Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar. (Dokuz Öykü)
  • Kendi iyiliğin için beni gurur nedeniyle uyanık tutma. Sanırım söylemek istediğim tam da bu. Keşke artık asla beni gurur nedeniyle uyanık tutmasan. Bana beni mantıksız bir şekilde tetikte tutacak bir hikaye ver. Beni sadece bütün yıldızların çıktığı için 5’e kadar ayakta tut. Başka hiçbir nedenle değil. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • “Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.” (Çavdar Tarlasında Çocuklar)
  • "Hayat, tabii ki bir oyundur, evladım. Hayat, kurallara göre oynanması gereken bir oyundur." (Çavdar Tarlasında Çocuklar)
  • En az bin yıldır tanımadığım insanların canını sıkamam. Ana insanları uzaktan da olsa artık eleştirmeyeceğim. Bu dediğime gözü kapalı inanabilirsiniz. (Dokuz Öykü)
  • "Hayat, tabii ki bir oyundur, evladım. Hayat kurallara göre oynanması gereken bir oyundur." (Çavdar Tarlasında Çocuklar)
  • Kedi yavrusunu sevmişti ve benim de sevmemi istiyordu. Karanlıkta bile, onun sevdiği şeyleri ben de otomatik olarak sevmediğimde hissettiği o olağan yabancılaşmayı duyumsuyorum. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • Bizi olduğumuz gibi sevemiyorlar. Bizi birazcık olsun değiştirmeyi başaramazlarsa sevemiyorlar. Bizi sevme nedenlerini, en az bizi sevdikleri kadar, hatta çoğu kez daha da fazla seviyorlar. (Titrek Bacanak)
  • …öyle ki, bu delikanlılardan her biri, kendi tiz ve keskin sohbet sırası geldiğinde, dışarıdaki, üniversite-dışı dünyanın yüzyıllardır, ister kışkırtıcı biçimde ister başka şekilde boğuşup yüzüne gözüne bulaştırdığı hayli tartışmalı bir konuyu tek bir kerede açıklığa kavuşturuyormuş gibiydi. (Franny ve Zooey)
  • Hemen hemen daima ne olduysam, temelde hep o kaldığıma inanıyorum; bir anlatıcı, ama son derece baskın kişisel ihtiyaçları olan bir anlatıcı. Sunmak istiyorum, tanımlamak istiyorum, yadigârlar, muskalar dağıtmak istiyorum, cüzdanımı çıkarıp herkese enstantane fotoğraflar vermek istiyorum, burnumun doğrusuna gitmek istiyorum. Bu ruh halinde, kısa hikâye biçiminin civarına yaklaşmaya bile cesaret edemem. Benim gibi tarafsızlıktan uzak şişko küçük yazarları bir lokmada yutar. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • gözlerimle ölçebileceğim büyük suçlamalara kaygılanıyorum. sanırım senin zıplayarak benim görüş alanımdan çıkma cüretini göstereceğini hayal ediyorum. bağışla beni. artık çok hızlı yazıyorum. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • Kimin ne dediği umurumda bile değil. (Franny ve Zooey)
  • Bana gülümsemeyi öğretmeye çalıştı, ağzımın çevresindeki kasları gevşetmek için parmaklarıyla dokundu bana. Ne harika onu gülerken seyretmek. Tanrım, nasıl mutluyum onunla. Keşke o da benimle daha mutlu olabilseydi. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • Bir muhalif görüş, ne kadar ustalıkla dile getirilmiş olursa olsun, ancak uygulanabilir olduğu sürece geçerlidir. (Franny ve Zooey)
  • yeryüzünde amatör okuyucu -yani okuyup geçen biri- kalmışsa eğer, tarifsiz sevgi ve minnetle, rica ediyorum ondan, bu kitabın ithafını dörde bölsün, karım ve çocuklarımla paylaşsın. (Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar - Seymour Bir Giriş)
  • Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar. Bizi sevme nedenlerini neredeyse bizi sevdikleri kadar, hatta çoğu zaman bizden fazla seviyorlar. Herkes diğerini sevdiği ölçüde, onu sevme nedenini seviyor, hatta çoğu zaman bu nedeni daha da çok seviyorlar. (Dokuz Öykü)
  • "Phoebe'yi koydukları beşiğin içine baktığında sevgiden deli olmuyor musun?...'' (Üç Öykü)
  • "İnsanlara isim takmayın." (Üç Öykü)
  • Aslında yapardım ama onu sevmiyorum. Sürekli insanın yüzüne gülüyor ama ne zaman eline bir fırsat geçse kötülük yapıyor. (Üç Öykü)

Yorum Yaz