dedas
Turkcella

Yöntem Üzerine Konuşma - René Descartes Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yöntem Üzerine Konuşma kimin eseri? Yöntem Üzerine Konuşma kitabının yazarı kimdir? Yöntem Üzerine Konuşma konusu ve anafikri nedir? Yöntem Üzerine Konuşma kitabı ne anlatıyor? Yöntem Üzerine Konuşma PDF indirme linki var mı? Yöntem Üzerine Konuşma kitabının yazarı René Descartes kimdir? İşte Yöntem Üzerine Konuşma kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.05.2022 23:00
Yöntem Üzerine Konuşma - René Descartes Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: René Descartes

Çevirmen: Çiğdem Dürüşken

Editör: Eyüp Çoraklı

Orijinal Adı: Discours de la Méthode

Yayın Evi: Alfa Yayıncılık

İSBN: 9786051711621

Sayfa Sayısı: 134

Yöntem Üzerine Konuşma Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Cogito, ergo sum, yani "Düşünüyorum, öyleyse varım," felsefe tarihinin en meşhur önermelerinden biridir. Descartes'ın 1637 yılında yayımlanan Yöntem Üzerine Konuşma adlı ilk eserinde tartışmaya açtığı bu önerme, felsefe-bilim tarihine yeni bir soluk getirmiş ve Çağdaş Batı felsefesinin temel dayanak noktası olmuştur. Çünkü bu önermeyle Descartes, Skolastik anlayışın etkilerini halen sürdürdüğü bir dönemde ve Aydınlanmanın şafağında bir filozof olarak felsefeyi içine düştüğü derin girdaptan kurtarmaya çalışmıştır. Kökleri antikçağ felsefe geleneğine dayanan şüpheciliği yeniden ele alıp yöntem sorunu etrafında işleyerek kurduğu yeni felsefe-bilim sisteminin temel unsuru kılmıştır. İnsanın her şeyden şüphe etse de kendi varoluşundan, yani düşünen Ben'inden veya hakikati kavramasını sağlayan aklından asla şüphe edemeyeceğini açıkça ortaya koymuştur.

Yöntem Üzerine Konuşma felsefe tarihinin seyrini değiştiren ve bitmez tükenmez tartışmaların konusu olan, ölümsüz bir felsefe klasiğidir. 

Yöntem Üzerine Konuşma Alıntıları - Sözleri

  • "Akıllı olmak, bir beyne sahip olmakla bitmiyor, önemli olan onu kullanabilmek."
  • "Bugün artık insanların ekseriyetinin temel motivasyonu, bir kuş gibi hür olmaktır. "
  • ... öyle ki, beni artık ne bir Simyacının vaatleri, ne bir Astroloğun kehanetleri, ne bir Büyücünün hileleri ne de cahili oldukları konuları bildiklerini iddia etmeyi marifet sayanların içi boş övüngenlikleri kandırabilirdi.
  • "Şu hayatta güvenle ilerleyebilmek için doğruyu yanlıştan ayırt etmeyi öğrenmeye her zaman son derece istekliydim."
  • "Dünyada hem alimler hem cahiller bir batağa batmaktadırlar. Hiçbiri kendini kurtaramaz. Aralarında şu fark vardır ki: Alimler battıkları bataktan haberdardırlar. Bu nedenle insanın ilmi artıkça endişesi artar."
  • Belki de altın ve elmas niyetine aldıklarım sadece biraz bakır ve camdır.
  • Çünkü iyi bir zihne sahip olmak yetmez , önemli olan onu iyi kullanmaktır
  • "Zira kendimi sayısız şüphe ve yanlışla kuşatılmış buldum; ve düşündüm ki, bir şeyler öğrenmeye yönelik çabalarımın, aslında ne kadar bilgisiz olduğumu daha iyi göstermekten başka bir yararı olmamıştı."
  • Güzel kitapları okumanın geçmiş yüzyıllardaki erdemli insanlarla sohbet etmek gibi olduğunu biliyordum.
  • Örneğin bir üçgen düşündüğümde, üç açısının iki dik açıya eşit olabileceğini gayet iyi anlıyordum da, bunda beni şu dünyada bir üçgenin olabileceğine inandırabilecek bir yan göremiyordum. Ama dönüp de üstün varlıkla ilgili Fikrime baktığımda, tıpkı bir üçgen Fikrinin üçgenin açılarının iki dik açıya eşitliğini içermesi ya da bir küre fikrinin kürenin bütün parçalarının merkezden eşit mesafede olmasını içermesi gibi, varoluşun bu fikirde içkin olduğunu anında kavrıyordum, hem de çok daha açık bir şekilde. Demek ki Tanrı'nın, yani bu mükemmel varlığın varolduğu, en azından herhangi bir Geometrik ispat kadar kesindir.
  • "Zira kendimi o kadar çok şüpheyle ve yanılgıyla kuşatılmış buluyordum ki kendimi yetiştirme çabamdan, giderek cehaletimi daha bir keşfetmem dışında fayda sağlamıyorum gibi geliyordu."
  • Güzel kitapları okumanın geçmiş yüzyıllardaki erdemli insanlarla sohbet etmek gibi olduğunu biliyordum.

Yöntem Üzerine Konuşma İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Eserimiz Descartes'in otobiyografik bir kitabı. Duymuşsunuzdur ki sevgili düşünürümüzün her şeyi özgürlük fikrinden çıkar ve yine ona döner. Kitapta başarılı olmak için izlenmesi gereken yöntem anlatılıyor. Zihnim başka zihinlerden yetkin değil ama gençliğimden beri bir takım kurallara ulaştıran yolla buldum ve bu nedenle şanslıyım. Bu kurallar; ●Açıklık ve seçiklik: Doğruluğunu apaçık bilmediğim birşeyi doğru diye kabullenmemek. Varsayımlara körü körüne bağlanmamak. ●Analiz: İncelenecek her konuyu olabildiğince parçalara ayırıp onları en iyi çözümlenebilecek duruma getirmek. ●Yalın doğa: Düşünceleri en basitten başlayarak yavaş yavaş derece derece en karmaşık bilgilere doğru götürmek. ●Genelleme, bütünleme: Kontrol etmek. Genel gözden geçirmek. Eylemlerde kararsız kalmamak için de bir takım kuralları benimsemiş düşünürümüz. "Düşünüyorum, öyleyse varım" savını ortaya çıkarmış. Hakikati benimsiyorum sürekli kuşku duyuyorum ve düşünüyorum... Son bölümünde Tanrı'yı ele almış ve varlığını ispatlama yoluna gitmiş. Doğa da ki her şey Tanrı'ya bağlı. İnanmayanlar siz sadece maddi boyutla ilgilenenler ve hayal gücünüzle sınırlı olanlarsınız. Tanrı ve ruh evet duyular da yok. Ama anlama gücümüz de vucut buluyor." Bütün mesele bu... (Ayşe Tülüce)

Uzun bir aradan sonra yaptığım ilk incelemem geçen ay okuduğum Rene Descartes'in ünlü felsefik kitabı Yöntem Üzerine Konuşma. . Yöntem üzerine konuşma, Descartes'ın birinci dönem yapıtlarındandır. 1618'den 1637'ye kadar sürmüş olan bu birinci döneminde, Descartes bir filozoftan çok bir bilim adamıdır; dünya üzerine, insan üzerine, insanın evrendeki yeri üzerine evrensel bir bilim geliştirmeye yönelir. 1637'den sonranın Descartes'ı bir bilim adamı olmaktan çok bir filozoftur ya da bir metafizikçidir. Asıl adı Discours de la méthode, pour bien conduire la raison et chercher la vérité dans les sciences, plus la dioptrique, les météors et la géométrie qui sont les essais de cette méthode (Usu iyi yönetmek ve bilimlerde doğruyu aramak için yöntem üzerine konuşma ve bu yöntemin denemeleri olan dioptrik, meteorlar ve geometri) olan bu kitabın bugün yalnızca altı bölümlük Yöntem üzerine konuşma bölümü ilgi çeker. Kitabı oldukça kalınlaştıran öbür bölümler bugün için yalnızca bilim tarihi uzmanlarının ilgisini çekebilir. Yukarıda yaptığımız ayrımı, bilim adamı ve filozof ayrımını, Descartes için derinleştirmemek gerekir. Descartes bilimlerin felsefeden kopmaya başladığı o dönemlerde çalışmalarını sürdüren bilim adamlarının tersine, bilimi her zaman felsefi bir bakış açısı içinde bütünleştirmeye özen göstermiştir. Descartes, pek belirgin bir biçimde, çağının bilim adamlarının yalnızca teknik sorunlar çerçevesinde sınırlandığını görecek, onların tuttuğu yoldan daha değişik bir yol tutacaktır. Gene de 1618-1637 arasında Descartes özellikle bilimsel konulara eğilir. Onun bu konularda, özellikle fizyoloji alanında ortaya koymuş olduğu bilgilerin bugünkü bilgilerimiz karşısında pek bir anlamı kalmadığını söyleyebiliriz. Özellikle Ortaçağ boyunca ölü kesmeyi yasaklayan kilise çevreleri insan bedeninin yapısını ve işlevlerini bilmek için çaba gösterenlerin gözünü korkutmuştu. Flaman anatomi uzmanı Vesalius'un (1514-1564) başına gelenler bu baskının en belirgin tanığıdır. Hegel'in gerçek bir değerbilirlikle "modern felsefenin kurucusu" dediği Descartes 31 Mart 1596'da La Haye'de (Touraine) doğdu. Rennes parlamentosunda danışmanlık yapmış olan babası Joachim Descartes oldukça zengin bir kişiydi. Annesi Jeanne Brochard onu doğurduktan bir yıl sonra bu dünyaya gözlerini kapayıvermişti. On yaşında Cizvitlerin Collège Royale de la Flèche okuluna giren Descartes on sekiz yaşında bu okuldan ayrıldı, iki yıl sonra yani 1616'da Poitiers'de hukuk öğrenimini tamamladı. Askerlik mesleğini seçerek 1618'de Moritz von Nassau'nun, 1619'da Bavyera seçicisinin, 1621'de Bocquoy kontunun ordularına girdi; böylece Almanya'yı, İsviçre'yi, İtalya'yı, Hollanda'yı, Macaristan'ı, Polonya'yı dolaştı. 1627'de ünlü La Rochelle kuşatmasına katıldı. 1628'de Hollanda'ya çekildi ve kendini felsefeye adadı. Kitap zamanın en önemli felsefik romanıdır ve hala okunan Dünya Klasikleri arasındadır. Düşünüyorum Öyleyse Varım sözünün çıktığı bu kitap yöntemle ilgili pek çok sorunu ele alınır, ancak yalnızca yöntemin uygulamalı yanıyla ilgilenilir, köklü bir yöntem araştırmasına gidilmez. Kitapta on ikişer kuralı içeren üç bölüm olacaktır. Ne var ki filozof ilk on sekiz kuralı incelemiş, onları izleyen üç kuralı bildirmiş ama incelememiş, kalanına hiç dokunmamıştır (Oğuzcan Yeşilyaprak)

Cogito Ergo Sum Düşünüyorum öyleyse varım :) cümlesinin mucidi Descartes bize başarıya giden yollarda bulduğu yöntemleri anlatıyor. Ben Descartes'i yalan degil bayagi bayagi kendime benzetiyorum. Çünkü o kendini seviyor , kendini üstün görmüyor. En önemlisi de kendini yanlışlarıyla da seviyor. Polyannacılık oynamıyor.Zihninin başka zihinlerden yetkin olmadığını düşünüyor fakat gençliğinden beri kendisini bir takım kurallara ve belirlemelere ulaştıran bazı yollar bulduğu için şanslı olduğunu söylüyor. Kitap işte bu yolları izleyerek oluşturduğu yöntem hakkında bize bilgi veriyor. Descartes bu yöntemin kendisini başarıya ulaştırdığını söylüyor.  Bölümlerin her biri farklı dönemde yazılmıştır ve bölümler birbirinin devamı değildir o yuzden okurken bir bütünlük aramamanızı tavsiye ederim.Bu arada kitap altına düşülen dipnotlardan epey rahatsız oldum. O kadar uzun bir şekilde uzatılmış ki okurken bir çok kez başını kaçırdım. Umarım hepimiz Descartes kadar yüce bir bilgeliğe erişebiliriz. Keyifli okumalar :) (berna noviç)

Yöntem Üzerine Konuşma PDF indirme linki var mı?

René Descartes - Yöntem Üzerine Konuşma kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yöntem Üzerine Konuşma PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı René Descartes Kimdir?

René Descartes (d. 31 Mart 1596 - ö. 11 Şubat 1650) Fransız matematikçi, bilimadamı ve filozof. Batı düşüncesinin son yüzyıllardaki en önemli düşünürlerinden biridir. Skolastik düşünceden sıyrılışın, bir başka deyişle Modern Felsefe'nin Descartes ile başladığı kabul edilir.

Descartes, 1628'den itibaren, 15 yıl süren geziler, savaşlar ve serüvenlerden sonra yerleştiği Hollanda'da, batı düşüncesini altüst eden bir felsefe sistemi kurdu.

Öğrendiğinin, gördüğünün, duyduğunun, inandığının hepsini birden büsbütün silerek, her şeyden kuşkulanmaya başladı. Yalnız tek bir şeyden emindi: düşüncenin varlığı. Buradan hareketle, evrenin açıklamasını yaptı.

Metot üzerine konuşmada hep karmaşıktan basite inerek, gerçeği kuşatmaya yarayacak kuralları bir bir saydı. Felsefeyi, bütün inceleme kitaplarının Latince yazıldığı bir çağda, Fransızca yazarak ve «sağduyu dünyada en iyi bölüştürülmüş şeydir» diyerek, herkesin, uzman olmayanların bile anlayabileceği bir duruma indirgedi. Descartes her tür araştırmanın pratik niteliği üzerinde ısrarla durur. Ona göre en önemli bilimlerden mekanik, insanlara yardım edecek makineleri yapma sanatı; tıp, vücudu ve ruhu tedavi etme sanatı; ahlâk, mutlu yaşama sanatıdır.

Descartes, zamanının bilginleriyle, hükümdarlarıyla ve soylularıyla ilişkiler kurmuştur. Ona hayran olan İsveç kraliçesi Cristina, Descartes'ı sarayına davet etti. Descartes, elli dört yaşında Stockholm'de öldü.

René Descartes Kitapları - Eserleri

  • Yöntem Üzerine Konuşma
  • Meditasyonlar
  • Ruhun Tutkuları
  • Felsefenin İlkeleri
  • Aklın Yönetimi İçin Kurallar
  • Ahlak Üzerine Mektuplar
  • Metafizik Üzerine Düşünceler
  • Duygular ya da Ruh Halleri
  • Tabiat Işığı ile Hakikati Arama
  • Hakikatin Araştırılması & Dünya ya da Işık Üzerine Deneme
  • Söylem
  • Kurallar - Meditasyonlar
  • Hakikatin Araştırılması
  • Usul Hakkında Nutuk Metot Üzerine Konuşma
  • Söylem Kurallar Meditasyonlar
  • Selections From The Principles Of Philosophy
  • Felsefe İlkelerinden Seçimler

René Descartes Alıntıları - Sözleri

  • Duyular zaman zaman aldatır ve bizi bir kez bile aldatmış olanlara asla tamamen güvenmemek akıllıca olur. (Meditasyonlar)
  • ... her şeyden şüphe eden siz, kendinizden şüphe edemiyorsunuz, o halde siz kimsiniz? (Hakikatin Araştırılması & Dünya ya da Işık Üzerine Deneme)
  • Örneğin bir üçgen düşündüğümde, üç açısının iki dik açıya eşit olabileceğini gayet iyi anlıyordum da, bunda beni şu dünyada bir üçgenin olabileceğine inandırabilecek bir yan göremiyordum. Ama dönüp de üstün varlıkla ilgili Fikrime baktığımda, tıpkı bir üçgen Fikrinin üçgenin açılarının iki dik açıya eşitliğini içermesi ya da bir küre fikrinin kürenin bütün parçalarının merkezden eşit mesafede olmasını içermesi gibi, varoluşun bu fikirde içkin olduğunu anında kavrıyordum, hem de çok daha açık bir şekilde. Demek ki Tanrı'nın, yani bu mükemmel varlığın varolduğu, en azından herhangi bir Geometrik ispat kadar kesindir. (Yöntem Üzerine Konuşma)
  • Çünkü iyi bir zihne sahip olmak yetmez , önemli olan onu iyi kullanmaktır (Yöntem Üzerine Konuşma)
  • "Aldatabilme her ne kadar bir kurnazlık ya da güç işareti gibi görünse de, aldatmayı istemek hiç kuşku yok ki aslında zayıflığı, kötücül olmayı gösterir. Belki de tek gerçek, dünyada kesin hiçbir şeyin olmadığıdır." (Meditasyonlar)
  • in order to seek truth, it is necessary once in the course of our life, to doubt, as far as possible, of all things. (Selections From The Principles Of Philosophy)
  • hiç kuşkusuz Tanrının bana bahşetmiş olduğundan daha büyük bir bilgi edinme kabiliyeti bahşetmesi gerektiğini kanıtlayacak hiçbir haklı gerekçem olamaz. (Meditasyonlar)
  • Kuşkusuz, kendinizi öğretime hiç vermediğiniz, filozofların kitaplarını da hiç karıştırmadığınız halde, bu kadar az bir emekle bilgin olmanız harika bir olay olacaktır. (Tabiat Işığı ile Hakikati Arama)
  • İnsanın kendinden çok başkalarına iyilik etmesi daha yüksek ve daha şerefli birşey olduğuna göre, buna en fazla eğilim gösterenler ve sahip oldukları nimetlerden en az söz edenler en yüksek ruhlardır. (Ahlak Üzerine Mektuplar)
  • "Elimden geldiğince mutlu yaşamayı bundan böyle elden bırakmayayım diye kendime, sizinle paylaşmak istediğim üç ya da dört kuraldan oluşan, geçici bir ahlak anlayışı geliştirdim. " (Söylem)
  • Belki de altın ve elmas niyetine aldıklarım sadece biraz bakır ve camdır. (Yöntem Üzerine Konuşma)
  • "Yaşamda hangi yolu takip edeceğim?" (Meditasyonlar)
  • Hayatınızın devamlı bir uyku olmadığından, duyular vasıtasıyla öğrendiğiniz her şeyin, uyuduğunuz sıradaki gibi yanlış olmadığından nasıl emin olabilirsiniz? (Hakikatin Araştırılması & Dünya ya da Işık Üzerine Deneme)
  • "Dünyada hem alimler hem cahiller bir batağa batmaktadırlar. Hiçbiri kendini kurtaramaz. Aralarında şu fark vardır ki: Alimler battıkları bataktan haberdardırlar. Bu nedenle insanın ilmi artıkça endişesi artar." (Yöntem Üzerine Konuşma)
  • Uyanık mıyım, yoksa uykuda mıyım ? (Tabiat Işığı ile Hakikati Arama)
  • ''Her insan, bilgi yaşı denilen bir yaşa geldiğinde, o ana kadar düş gücüne yerleşmiş olan eksik düşünceleri enine boyuna zihninden söküp atmalı ve yeni baştan yenilerini oluşturmaya başlamalıdır.'' (Tabiat Işığı ile Hakikati Arama)
  • Bizi bir defa aldatanlardan da sakınmakta yerden göğe kadar haklıyız. (Tabiat Işığı ile Hakikati Arama)
  • Böylece bir devlette var olabilecek en büyük nimet, orada gerçek filozofların bulunmasıdır. (Felsefenin İlkeleri)
  • ../insan hayatının özel şeylerde pek çok kez yanılgıya düşmeye yazgılı olduğunu ve nihayet tabiatımızın eksik ile yanlışlarını bilmemiz gerektiğini itiraf etmek zorundayız.. (Metafizik Üzerine Düşünceler)
  • Yanlışlarımızın ilk ve başlıca nedeni, çocukluğumuzda edindiğimiz ön yargılardır. (Felsefenin İlkeleri)

Yorum Yaz