diorex
sampiyon

Yitik Bir Aşkın Gölgesinde - Mehmed Uzun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yitik Bir Aşkın Gölgesinde kimin eseri? Yitik Bir Aşkın Gölgesinde kitabının yazarı kimdir? Yitik Bir Aşkın Gölgesinde konusu ve anafikri nedir? Yitik Bir Aşkın Gölgesinde kitabı ne anlatıyor? Yitik Bir Aşkın Gölgesinde kitabının yazarı Mehmed Uzun kimdir? İşte Yitik Bir Aşkın Gölgesinde kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 17.02.2022 06:00
Yitik Bir Aşkın Gölgesinde - Mehmed Uzun Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Mehmed Uzun

Çevirmen: Muhsin Kızılkaya

Orijinal Adı: Siya Evine

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9789752732278

Sayfa Sayısı: 295

Yitik Bir Aşkın Gölgesinde Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ülkesinden sürgün edildikten sonra hep onun özlemiyle yaşayan, dönüş umudunu hep içinde taşıyan, sonrasında sevgilisi ile ülkesi arasında seçim yapması gerektiğinde ülkesi için savaşmayı seçen, her iki seçiminde de yenilen Kürt aydını Memduh Selim Bey'in hikayesidir anlatılan.

Ülke özlemi içinde büyürken, aşkın ateşiyle yanar. Ömrünün son demine kadar yalnızlık ve yoksullukla boğuşur, çaresizlik içinde ölür. Büyük umutlar, hayaller ve hayal kırıklıkları, trajediler ve adım adım yok oluşa uzanan destansı bir yolculuk...

Yitik Bir Aşkın Gölgesinde Alıntıları - Sözleri

  • Okumak; renkli sayfaların arasında hiç yorulmadan sonsuz bir yolculuğa çıkmak. Kitap. Rakipsiz sevgili. Dilsiz dost. Bilginin yoldaşı...
  • "Kitap. Eşsiz sevgili. Dilsiz dost. Bilginin yol arkadaşı."
  • Kürt dili çok zengin bir dildir.
  • ...dört ses sayesinde yaşam hâlâ yaşamdır; kalplerin, kadınların, müziğin ve suyun sesi.
  • "Hala hangi umutla yaşadığını bilmiyor musun?"
  • Ölümün coğrafyasında, Yitik birer masum çocuktuk. Dilsizdik, Kimsesizdik,Kimliksizdik. Ama insandık..! Mehmed Uzun
  • Umut, sanki bu gece bir tablo.
  • Okumak; sağdan sola, soldan sağa. Okumak; renkli sayfaların arasında hiç yorulmadan sonsuz bir yolculuğa çıkmak..
  • Kitap ve müzik. Ruhları mest eden iki şey. Yürekleri buluş­turan dil.
  • Şiir, yaşamın diğer adı.
  • Kürt erkekleri kadınları anlamıyorsunuz. Ne düşünüyorlar ne hissediyorlar; hiç bilmiyorsunuz..
  • Belê, mîrê min, evîn û sewda dînîtiya herî mezin e.Lê dînîtiyeke welê ku meriv bê wê jî nabe.

Yitik Bir Aşkın Gölgesinde İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Aşk mi? Vatan mi? Bu ikilemde kalan Memduh Selim Bey " vatan" tercihini yaparak Ağrı dağındaki isyana katılır ne yazık ki isyan bastırılır ve sürgün olarak kaldığı Antakya' ya döner ama bu sefer de nişanlısının başkasıyla evlendiğini öğrenir. Memduh Selim bey hem aşkını hem vatanını kaybetmiştir... (nurettin kaya)

Kitapların sağı-solu yoktur, olmaz. Kitapların dini, dili, ırkı yoktur, olmaz. Ama bu kitabın var. Kitap ayırt etmem elime ne geçerse okurum, vardır onun içinde de güzel şeyler diye düşünür okurum. Ama bu kitapda ki olumsuzlukları anlatmaya çalışacağım. Öncelikle konudan kitaptan bağımsız bir şekilde, yahu arkadaş 260 sayfa kitap çıkarmışın ve bunun 100 sayfası tamamen boş evet boş yazı çizi hiçbir şey yok, neden amaç ne? Konu ne bu kitapta saçma bir aşk oluşturup etrafında dönerek kendi siyasi görüşlerini yansıtmaya çalışmak mı? Şeyh Sait başkaldırısı diyor. İsyan değil diyor, hak savunma diyor, önder ve lider diyor. Böyle bir şey nasıl olabilir arkadaş, Türk olmamın, Atatürk'ü sevmemin gerçekten alakası yok. Ama eşkıyalık yapanı nasıl hak savunucusu olarak görürsünüz, dönemi gözlerinizin önüne getirin, dış güçlerle savaşırken içeride de bir isyan var. Dersimde isyan, Kürtlerde isyan, vatan sevdalısıyız diyip hırsa ve kibre dönüşen Çerkez Ethem isyanı, inkılap, cumhuriyet, özgürlük düşmanı din kisvesi altında bağnaz kafaların isyanı, menemende isyan ve Atatürk'ün yaptığı ayırt etmeden Kürtmüş, türkmüş bakmadan ortadan kaldırması idi. Sen gelip bu adamı toprak bütünlüğünü bozmaya çalışmış adamı övemezsin ha översin o zaman da gözümde hain olursun. Bakın biz ırk ayrımı, tensel ayrım yapmıyoruz. Haine hain diyoruz. Bu kitabın yazarı da yazdıkları da birilerinin beyinlerini yıkamak için yazılmış müsveddelerdir. Kitabın 130. Sayfasında kahramanımız Memduh Salih bey için hümanist der, nasıl bir hümanist silahla hak savunmak ister, savaş yaşamak için diyorlar bir de, kendileri rahat koltuklarında oturup cahil bilinçsiz halkı fakirlik ve savaşla besledikleri için bu tepedekilerin kin ve hevesleri asla bitmeyecek. Bu sadece Kürtler için değil bütün yozlaşmış milletler için geçerli. Yıllarca PKK terör örgütünün bitmemesi hem Türkiye devletinin hemde Kürt yöneticilerin bu olaydan beslenmesi siyasete alet edilmesidir. Bu kitap için yazdıklarım sadece benim fikirlerim. Kimseye okumayın demem. (Mehmet Sırmalı)

Bu kitabı okurken arka fonda bana eşlik eden, Evgeny Grinko'nun 'Faulkner's Sleep' müziği oldu. Hem kitap hem müzik o kadar uyumluydu ki anlatamam :) Zannetmeyin ki, aşk, sevgi yaşıyorsunuz. Aslında biz yaşamıyormuşuz. Tüm duyguları fazlasıyla bana sanki bi film gibi izlettirip yaşattı. Kitap, iki aşığın tarihsel ve siyasi nedenlerden dolayı kavuşamamasını ele alıyor. Ama öyle bi ele alıyor ki..Sona yaklaştıkça içimde hep bi korku, inşallah kavuşuyorlardır...Ama öyle olmadı maalesef... Bu arada ağlamıyorum gözüme toz kaçtı :'(( Şunu da bi kere daha anladım iyiki Yaşar Kemal, Mehmed Uzun var.. Kürtler var olmuş.. :) Kendime not: '2. defa okunacak kitaplar listesine ekle' :) (Deniz)

Kitabın Yazarı Mehmed Uzun Kimdir?

1953 yılında, Viranşehir kökenli bir aşiret ailesinin çocuğu olarak Siverek'te doğdu. Anne tarafı Zaza, baba tarafı Kürt kökenlidir. Babası koyun tüccarı olan Mehmed'in, beş kardeşi daha vardı. Küçük yaşlarında ailesinden duyduğu sözlü anlatım örnekleri, edebi sanatının temelini oluşturmuştur. İlerde yazacağı romanların kökü, bu çocukluk anılarından beslenmiştir.

Kürt dilinin yasak olduğu bir dönemde, birçok Kürt yazarın aksine egemen dilde değil anadilinde yazmayı tercih etmiştir. Özellikle, zayıf olan Kürtçe yazı dilini geliştirmek, ortak bir edebi dil oluşturmak ve Kürt hikâye anlatım geleneğini canlandırmaya yönelik yaptığı çalışmalarla modern Kürt edebiyatında kurucu bir role sahiptir.

26 Ağustos 1977'de, sahte Tunus pasaportuyla Suriye üzerinden gittiği İsveç'e yerleşti. Kurmanci, Türkçe ve İsveççe yazdığı kitapları yirmiye yakın dilde yayınlandı. Hakkında, Türkiye'de çok sayıda dava açıldı. 1981'de Türk vatandaşlığından atıldı ve 1992 yılına kadar Türkiye'ye gelemedi.

Uzun yıllar İsveç Yazarlar Birliği yönetim kurulu üyeliği yaptı. Ayrıca İsveç Pen Kulübü ve Uluslararası Pen Kulüp'te aktif çalıştı. İsveç ve Dünya Gazeteciler Birliği'nin de üyesi olan Uzun'un bugüne kadar çok sayıda Kürtçe roman yazdı.

Mehmed Uzun, "Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık" romanı ve "Nar Çiçekleri" adlı deneme kitabı ile ilgili olarak 2001 baharında yargılandı.

Yakalandığı mide kanseri nedeniyle uzun süre tedavi gören ünlü edebiyatçı, 11 Ekim 2007 günü Diyarbakır'da yaşamını yitirdi.

13 Ekim günü Diyarbakır Ulucami'de kılınan cenaze namazı ardından, cami önündeki kalabalığa sırasıyla Yaşar Kemal, Şerafettin Elçi, Ahmet Türk ve Osman Baydemir'in yaptığı konuşmaların ardından Mardinkapı Mezarlığı'na defnedildi.

Mehmed Uzun Kitapları - Eserleri

  • Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)
  • Yitik Bir Aşkın Gölgesinde
  • Sen
  • Yaşlı Rind'in Ölümü
  • Nar Çiçekleri
  • Kader Kuyusu

  • Dicle'nin Yakarışı
  • Abdalın Bir Günü
  • Dicle'nin Sürgünleri
  • Dengbejlerim
  • Zincirlenmiş Zamanlar Zincirlenmiş Sözcükler
  • Kürt Edebiyatına Giriş
  • Ruhun Gökkuşağı

  • Bir Dil Yaratmak
  • Ölüm Meleğiyle Randevu
  • Kürt Edebiyatı Antolojisi
  • Dicle'nin Sesi
  • Bir Romanın Hatıra Defteri
  • Küllerinden Doğan Dil ve Roman
  • Mirina Egidekî

  • Hez û Bedewiya Pânûsi

Mehmed Uzun Alıntıları - Sözleri

  • “İnsan neden böyle? Neden çabuk alışıyor bir şeylere? (Sen)
  • Dengbêjlik, bir gelenek olarak, şimdiye kadar, Kürt edebiyatı, sanatı ve müziğinin atar damarı olmuştur. Tüm baskı ve şiddete, asimilasyon ve yok etme kampanyalarına rağmen Kürt dili edebiyatı ve müziği hâlâ canlılığını koruyabiliyorsa bunda dengbêjlik geleneğinin payı büyüktür. Yüzyıllardan beri süren bu vefakar geleneğe çok şey borçluyuz. (Bir Dil Yaratmak)
  • "Xwîn bi xwînê nayê şuştin." (Kan kanla yıkanmaz.) Kan, ancak adalet duygusu, insani ve vicdani yaklaşımla yıkanabilir, temizlenebilir. Adalet anlayışının, insani ve vicdani duyguların kaynağı da edebiyattır. (Nar Çiçekleri)
  • ... Usul usul, hayatımın ve Ruhumun en derin yerlerinde kök saldı. ... (Kader Kuyusu)
  • "Hevalno, ji bîr mekin Em pênç hezar dil Pênç hezar efsaneyên li ser lêvan Pênç hezar destanên li ser kaxizan in Pênç hezar sterkên ronî yên Kurdan in..." (Mirina Egidekî)
  • Türkiye'de öğretmen okulunda okudum. Öğretmen okulunda şoven ve asimilasyonun temelde olduğu bir eğitim sistemiyle öğrenim gördük... Kürtleri kötülüyorlardı... (Mahmut Baksi) (Kürt Edebiyatı Antolojisi)

  • Ben de destan ve stranlarımız¹ gibi eskiyim. Düne aidim,bugüne değil. Bugünle hiçbir ilişkim yok. 1: Kürt halk ezgisi. (Yaşlı Rind'in Ölümü)
  • Kendimi o kadar çok geliştirmek zorundayım ki, öğrenmek zorunda olduğum öyle çok şey var ki. (Bir Dil Yaratmak)
  • Eğer dizelerin kamaştırıcı incilerini istiyorsan, Mela'nın şiirine bak, Şirazi'ye ne gerek? (Kürt Edebiyatına Giriş)
  • “İnançları farklı, dilleri farklı, kimlikleri farklı diye insanlar birbirine düşman olmamalı. İnsan bir kimliğe, bir dine, bir dile sahip olarak dünyaya geliyor ve bunlarla büyüyüp yaşıyor. Bunda insanın günahı, suçu ne?” (Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy))
  • Ben sözün gücüne çok inanıyorum. Kürtçeyi yasaklayanlar, yasaklamalarla bu dilin yok olacağını, gücünü yitireceğini sanıyorlardı. Bunun ne kadar yanlış olduğu ve insanlıkdışı bir anlayış olduğu Diyarbakır' da 2000 yılının Ocak ayında bir kez daha anlaşıldı. Yasaklanmış bir söze saygınlık, bir güzellik ve bir güç vermek, işte ömrümün en kısa özeti... (Bir Dil Yaratmak)
  • Annesini günlerce görmemiş bir çocuk sevgisiyle küçülmüştün göğsümde 1000Kitap (Kürt Edebiyatına Giriş)
  • Aşk sözcüğü mesela neyi ifade ediyor, hiçbir şeyi. Ama Kürtçe evin çok şey ifade ediyor ve kutsal bir sözcük. O da aşk. (Bir Dil Yaratmak)

  • Barış, insanlığın yarattığı en önemli, en erdemli eserdir. (Ölüm Meleğiyle Randevu)
  • "Dayan, diren, sabırlı ol; günü birlik düşünme; zaman, sadece bir andan oluşmuyor, zamanı hiç bitmeyecek bir ayin gibi düşün ve yaşa; kine, nefrete, haset ve kıskançlıklara kulak verecek, onları kendine yaklaştıracak kadar küçülme; çile çekmeden insan ve insanlığı mutlu edebilecek hiçbir şeyin yaratılamayacağını unutma; acı ve hüzünden insanı mutlu edebilecek bir eser yaratmanın hünerini öğren, bu güneşin ustası ol; derin yalnızlığımı, yaratacağım eserle, herkesin ortak olabileceği bir mutluluk haline getir." (Zincirlenmiş Zamanlar Zincirlenmiş Sözcükler)
  • İmdat, insan ve insanlık için imdat! (Bir Romanın Hatıra Defteri)
  • Kurdistan. Di çapkirina ve pirtûka heja û tarîxî de alîkarîya bavê tejî pir bû. Di pirtûke de, şehîden me yen neteweyî li pey hev, di nav rûpelan de, rezbûyî ne. Şêx Seîd, Seyid Ebdulqadir, Xalide Cibirî, Yada Axa, Dr. Fuad Beg, Bave Tûjo, Seyid Riza, Qadî Mihemed û gelekên din têde ne... Ma tu dizanî, bavê te di bin sûretê Bave Tûjo de çi nivisiye?.. "Çehremane mezin" ... Wî weha nivîsîye... Çehremane mezin... Serdile, kezizere, Bave te hevale qehremanen mezin bû... (Hez û Bedewiya Pânûsi)
  • Ez bawer im di vî warî de ê sedem esasî ne. bi kurtî 1- Gele kurd ne xwedî dewlet û müessese netewî ne ku devlet û müessen netewî bikaribin li seran serê Kurdistane xwendinê bi re xînin. Bi xebatên pêwîst bikaribin problemên zimanê kurdî hal bikin, çap kirin û vveşandina kovar, rojname û pirtûkan bikin. (Hez û Bedewiya Pânûsi)
  • Ve zamanla ,yitirdiklerimize ilişkin ,şu duygu egemen hale gelir ;kendileri artık yitip gitmiştir ,bir tek ,yüreğimiz ve ruhumuzda onların kıpırdayan gölgeleri ,silikleşen sesleri ve belirsiz renkleri kalmıştır . (Nar Çiçekleri)
  • Stêra'min, yıldızlara bak... Onlar anlamaz mı ahvalimizden, niçin gelmiyorlar yardımımıza, niçin yaralarımıza merhem sürmüyorlar? Niçin bu zulme, bu cehalete, bu kin ve nefrete bir cevap bulmuyorlar? (Dicle'nin Sesi)

Yorum Yaz