diorex
sampiyon

Yeni Yalan Zamanlar - İnci Aral Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yeni Yalan Zamanlar kimin eseri? Yeni Yalan Zamanlar kitabının yazarı kimdir? Yeni Yalan Zamanlar konusu ve anafikri nedir? Yeni Yalan Zamanlar kitabı ne anlatıyor? Yeni Yalan Zamanlar kitabının yazarı İnci Aral kimdir? İşte Yeni Yalan Zamanlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.02.2022 12:00
Yeni Yalan Zamanlar - İnci Aral Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İnci Aral

Yayın Evi: Epsilon Yayınevi

İSBN: 9789753314633

Sayfa Sayısı: 366

Yeni Yalan Zamanlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yeni Yalan Zamanlar'da İnci Aral, zamanla, kendisiyle, toplumla, değerlerle, sözlerin ardındaki anlamlarla, yaşamın şablonlarıyla, bizlere mutlak gerçekler gibi gösterilen görüntü gerçekleriyle ya da gösterilmeyip saklanan ve gizli gerçek diye sunulan şeylerdeki kofluklarla ironik bir dille hesaplaşıyor. Eleştirel bakışı yanında bu roman, duygu dolu yeni sevilerin ve bundan doğan çaresizliklerin de anlatıldığı bir sanat yapıtı. Aile içi şiddetin ve ensestin yansıtıldığı bölümler ise acının yürekteki el izleri gibi paralayıcı. Çarpıcı, şaşırtıcı, yeniliklerle dolu bir kitap..."

- Ayla Kutlu / Cumhuriyet Kitap / S. 253-

"Yeni Yalan Zamanlar'da, düşsel ile nesnel hayatın, yalan ile gerçeğin uçlarında soluk soluğa , lirik, şiirsel bir anlatım var. Ayrıntılarda soluklanan ve bütünü elden kaçırmadan diyeceğini diyen bir yazma disipliniyle karşı karşıyayız. Hayatımızın gittikçe omurgasızlaştığı, "düş gücü" ve yüreklilik sıkıntısı çektiğimiz bir süreçte sert konuların üzerine yürümekten çekinmeyen bir yazarla yüz yüze gelmek romanımız adına çok sevindirici bir durum."

- Leyla Şahin / Cumhuriyet Kitap / S. 253-

"İnci Aral, Yeni Yalan Zamanlar'da; düşler, alegoriler ve kafalarındaki sorularla çırılçıplak, sanrılar içinde kalmış roman kişileri yoluyla, gerçeklikler dünyasından hayal ve düşler dünyasına yolculuğa çıkarıyor okuru. Bu kişiler, günümüz plastik hayatlarının eğik düzleminde şizofrenik kaymalar gösteren insanların 'bölünmüş benliklerinin" simgeleridir. Bu kitabın bütün kesimlerce okunup tartışılmasını, iyici değerlendirilmesini isterdim..."

Yeni Yalan Zamanlar Alıntıları - Sözleri

  • Gene de pek birdenbire olmuş gibi geldi şaire olanlar. Ama sonra düşündü ki her birdenbire oluşun ardında olmuş bitmiş, gelişip birikmiş birçok olay, durum, oluşum vardır. Önemli olan insanın bunların bilincinde olup olmamasıdır. Oluş anı yalnızca bir kesinlik, geri dönülmez bir değişimin farkına varma noktasıdır. Zihnin birden aydınlanıverdiği, yapılması ya da olması gerekenin görüldüğü parlak ışığın yandığı an.
  • Yokluğu ıssızlık. Kış. Çocukluk sonu.
  • Bütün aşklar, onun dışında kalanlar için sıradandır çünkü. Özellikle kimsenin umursamadığı küçük insanların aşkları. Aşkı önemli kılan düş gücü ve bakış açısıdır Eda.
  • dünyaya gelmek ölüm yolculuğuna çıkmak değil mi?
  • Gene de hala Eda’nın balkondaki sardunyaları sularken sararmış yaprakları ayıklayıp yeşilleri okşayan parmakları geliyor Nedim’in aklına hep. Yokluğu ıssızlık. Kış. Çocukluk sonlu.
  • ... hala Eda'nın balkondaki sardunyaları sularken sararmış yaprakları ayıklayıp yeşillikleri okşayan parmakları geliyor Nedim'in aklına hep. Yokluğu ıssızlık. Kış. Çocukluk sonu.
  • Geçici, değişken bir dünyada hangi gerçek, hangi inanç kalıcı , süreğen ve kusursuzdur ki?
  • Nasıl da yabancı ve ayrıksısın hala, bunca zamandır alışamadın. İnsanların, nesnelerin, sözcüklerin, günlerin, gecelerin eskimişliği. Olağandışı hiçbir şey yaşanmıyor ve sonra sen bir cenazeden döner gibi gidiyorsun evine. Zor soluk alıyorsun. Uyuyamıyorsun. Sonra sabah kalkıp, bugün ne giysem acaba, diye düşünüyorsun. Ne fark eder ki ne fark eder? İnsanlarla aranda bunca kalınlık varken. Eprimiş bir zamanın yorgun iplikleri arasında yolunu yitirmişken. Kocaman bir durgunlukta başaşağı asılı kalmışken ne fark eder artık?
  • Anımsayamamak güzeldir. Belirli aralıklarla, beş-on yılda bir, dip bucak bir temizlik yapıp eski kayıtları silmek ve yeni kayıtlar için yer açmak gereklidir bellekte. Böylece anımsayamadığım olaylar başımdan geçmemiş olur bir bakıma. Bu yüzden de beni üzmez, ürkütmez ve bana acı vermezler.
  • "Biz canlıların cehennemi gelecekte varolacak bir şey değil,eğer bir cehennem varsa burada,çoktan aramızda;her gün içinde yaşadığımız,birlikte yan yana durarak yarattığımız cehennem.İki yolu var acı çekmemenin:Birincisi pek çok kişiye kolay gelir:Cehennemi kabullenmek ve görmeyecek kadar onunla bütünleşmek.Ikinci yol riskli;sürekli bir dikkat ve eğitim istiyor;cehennemin ortasında cehennem olmayan kim ve ne var,onu aramak ve bulduğunda tanımayı bilmek,onu yaşatmak,ona fırsat vermek." ITALO CALVINO
  • "Ülkenin bütün aklı başında yazarları aynı duygular içinde.Yazmanın açıkça ve resmi biçimde suç sayıldığı bir yerde,hele son seçimlerden bu yana,yani açıkçası başımıza gelen bunca şeyden sonra...."
  • yazmak yalnızlıktır, buyuruyor, kendini bağışlamaktır, yavaşça intihar etmektir. bakıyorum da şimdi eline kalemi alan yazarım diye ortaya çıkıveriyor, bu ne bolluk böyle yahu, kolay mı yazmak?
  • tarih, büyük çoğunluğun acılarını yazmıyor, insan acılarının ayrıntılarına girmiyor. yüreğin, ruhun, var olmanın dayanılmaz acılarını söz konusu bile etmiyor...
  • Kimi insanlar için kimi olasılıkların olur hale gelmesini bekleme sürecidir belki mutluluk.
  • Çürütücü zamana karşı kendini savunmayi öğrendin artık. Sevgiyle kucaklaşmanın acılar getirecek bağlanmalara yol açacağını çoktan öğrendin.

Yeni Yalan Zamanlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

YENİ YALAN ZAMANLAR-İNCİ ARAL: Üç seriden oluşur; Yeşil, Mor ,Safran Sarı. Ilk baskısı 1994 yılında çıkmıştır. Postmodern tarzda yazılmış roman dönemin sosyal ve siyasal ortamını, bir gazeteci ve sevgilisi arasında geçen aşkı da konu edinerek işlemiştir. OKUYUCU YORUMLARI: "Kitapta; yazamak için tadavi gören rehabilitasyon merkezine yatırılan yazar olan ana karakter. rehabilitasyonda tekrar yazmaya başlamasıyla beraber kendi oluşturduğu karakterleri benimsemesi ve onlarla adete beraber yaşamasını konu ediyor. saplantılı bir aşkada yer vermiş yazar. " "Bizlere mutlak gerçekler gibi gösterilen görüntü gerçekleriyle ya da gösterilmeyip saklanan ve gizli gerçek diye sunulan şeylerdeki kofluklarla ironik bir dille hesaplaşıyor. Eleştirel bakışı yanında bu roman, duygu dolu yeni sevilerin ve bundan doğan çaresizliklerin de anlatıldığı bir sanat yapıtı. Aile içi şiddetin ve ensestin yansıtıldığı bölümler ise acının yürekteki el izleri gibi paralayıcı. Çarpıcı, şaşırtıcı, yeniliklerle dolu bir kitap..." "Yeni Yalan Zamanlar'da, düşsel ile nesnel hayatın, yalan ile gerçeğin uçlarında soluk soluğa , lirik, şiirsel bir anlatım var. Ayrıntılarda soluklanan ve bütünü elden kaçırmadan diyeceğini diyen bir yazma disipliniyle karşı karşıyayız. Hayatımızın gittikçe omurgasızlaştığı, "düş gücü" ve yüreklilik sıkıntısı çektiğimiz bir süreçte sert konuların üzerine yürümekten çekinmeyen bir yazarla yüzyüze gelmek romanımız adına çok sevindirici bir durum." (Rüveyda)

Yıllardır kitaplığımın bir köşesinde öylece boynunu bükük okunmayı bekliyordu. Birkaç defa okumaya yeltendiysem de sanırım okumaya hazır olmadigim için bıraktım bir şekilde. Kitaplığımda olan her kitabı okumak zorunluluğum galip geldi sonunda ve iyi ki okumuşum diyebiliyorum şimdi. Öncelikle tam on ikiden yapılmış tespitler olmakla birlikte kitabı kurgusal gerçeklik boyutunda okumanızı tavsiye ediyorum. Gerçekle hayal iç içe, yazar farklı olasılıklarla olaylara farklı bakış açıları sunuyor. Oğuz Atay'da sağlam bir şekilde temellendirilen içine kapanık, bunalımlı, toplumla uyumsuz aydın tipi burada daha da ileriye götürülmüş. Bilinçakışları bazen okuru bunaltacak kadar çok ve ama gerçekçi. Kendinizden ve yaşadığınız toplumdan derin izler bulacağınız bir dünya bulacaksınız kitapta. Okuduğum en iyi distopik eserlerden. Sürükleyici olmasına rağmen ancak sakin bir kafayla okuyup satır aralarını derinlemesine sorgulamanız gereken bir yapıt. Yazılma tarihine bakılırsa Inci Aral'ın geleceği gören bakış açısı insanı kendine hayran bırakıyor. Serinin ikinci kitabını çok merak ederek hemen okumaya başlıyorum. (Pınar Kuş)

Kitap elimde süründü diyebilirim, doğru zaman değildi sözü bu kitap için uymuyor bana çünkü ne zaman okusam da keyif alamazdım nedense içine almadı beni. Konu olarak bir yazarın bir roman yazması ve o karakterlerin de aslında gerçekte var olabilmesi yani yazar onlarla karşılıklı konuşabiliyor, bunu yaparken de kendisinin yarattığı bir karakter olduğunu da vurguluyor bazı yerlerde onlara,bu da ne zaman yazarın romandan bahsettiğini ne zaman gerçek hayatta olduğunu anlamanızı zorlaştırıyor. Biraz polisiye bazı yerler fantastik öğelerle harmanlanmış. Aral'ın bazı cümleleri noktasız, virgülsüz birbirine bağlı ardı ardına dizilmiş kelimelerden oluştuğu sayfaları da yordu beni açıkçası. Farklı bir anlatım ve tarz, seveni için güzel olabilir, bana uymadı sadece. Ama bir alıntı yapmadan geçemeyeceğim, o cümlelerin üzerinde çok düşündüm: " Dünyaya gelmek ölüm yolculuğuna çıkmak değil mi ? Bazen uzun sürüyor bazen de evden bakkala gitmek kadar kısa. Ekmek almak için çıkıyorsun ve dönmüyorsun. Hepsi bu kadar. " (Giz)

Kitabın Yazarı İnci Aral Kimdir?

1944 yılında Denizli'de doğdu. Ankara'da Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nü bitirdi.

Altı öykü kitabı, altı romanı yayımlanmıştır. Yazar, 1992 yılında Ölü Erkek Kuşlar adlı romanı ile Yunus Nadi Ödülü'nü kazandı, 2002 yılında yayınlanan romanı Mor ile de Orhan Kemal Roman Armağanı'nı aldı.

1994'te yayımladığı Yeni Yalan Zamanlar, 2002'de yayımlanan Mor ve 2007'de yayımlanan Safran Sarı romanını Yeni Yalan Zamanlar başlıklı bir üçleme haline getirdi.

Eserlerinde, bireylerin ekonomik, kültürel olgu ve değişimlerin etkisiyle biçimlenen ruh hallerini, toplumsal savrulma ve çözülmeleri, kadın erkek sorunlarını, iletişimsizliği, aşkın imkansızlığını anlatıyor ve sancılı varoluş durumlarını irdeliyor. Öykü ve Romanları; Fransa, Makedonya, Yunanistan ve Bulgaristan gibi ülkelerde yayımlandı.

İnci Aral Kitapları - Eserleri

  • Mor
  • Şarkını Söylediğin Zaman
  • Sevgili
  • Ölü Erkek Kuşlar
  • Safran Sarı
  • Sadakat

  • İçimden Kuşlar Göçüyor
  • Kendi Gecesinde
  • Yeşil
  • Taş ve Ten
  • Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm
  • Kıran Resimleri
  • Ruhumu Öpmeyi Unuttun

  • Ağda Zamanı
  • Gölgede Kırk Derece
  • Unutmak
  • Sevginin Eşsiz Kışı
  • Uykusuzlar
  • Yazma Büyüsü
  • Anlar İzler Tutkular

  • Yeni Yalan Zamanlar
  • Aşkın Güzelliği
  • Kan Günleri ve Nar Ağrısı
  • Yukarlarda En Uzaklarda
  • Toplu Öyküler 1 - Sevginin Eşsiz Kışı / Uykusuzlar / Gölgede Kırk Derece
  • Zahit Büyükişleyen
  • Mozaik

İnci Aral Alıntıları - Sözleri

  • Yaşamak, şimdi var şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi. (Kıran Resimleri)
  • İyi biliyorum, dünyaya duyduğu korkuyu bastırmaya çalışan, çözemediği her şeyi hafife alan yanı bu onun. (Uykusuzlar)
  • Bütün trafik lambalarını parçalıyorum. Kırmızı, yeşil, sarı boyalar dolduruyorum kovalarıma. Sonra fırçamı batırıp batırıp kentin tüm duvarlarını çiçekliyorum. Tüm kaldırımlarını tüm vitrinlerini. (Yeşil)
  • yanlış programlanmış bir bilgisayar gibi çalışıyor senin kafan, her şeye karşın sevildiğine inandırmak olanaksız artık seni. hiçbir zaman anlayamadın benim için bir hazine değerinde olduğunu. (Sevginin Eşsiz Kışı)
  • Kişi ne geçmişini silmeyi ne de olası geleceğine isyan etmeyi becerebiliyor. (Kendi Gecesinde)
  • Araya ayrılık girince de her şey bitecekti. Tabi bazen de ayrılık sevgiyi güçlendiriyordu. Şimdiden bilemezdim nereye varacağımızı. (Yukarlarda En Uzaklarda)

  • Belki de zaman bütün acılarıyla ve bıraktığı izlerle uzun, güzel bir mevsimdir. (Anlar İzler Tutkular)
  • Yüzüme yansımış iç yorgunluklar, zor aşklar, ayrılıklar, kederler. (İçimden Kuşlar Göçüyor)
  • Bir yığın insan yorgunluklar, acılar içinde yaşıyor. Binlerce insan doğuyor, ölüyor. Pazarlıklar yapılıyor. (Ölü Erkek Kuşlar)
  • Ben yaşamıma karışmış bütün erkekleri sevdim.Sevgiler yordu beni. Bir yaz yağmurunun altında gökyüzüyle yıkanan ağaçları sevdim. Kelebek kanatlarındaki benekleri. Güne açılan pencereleri. Bütün hayvanları ve en çok kedileri. (Şarkını Söylediğin Zaman)
  • Yazdığı bir cümleyi anımsadı: Bazen kötü, çok kötü yollara sapmayı düşünüyorum! Bu yolların neler olabileceğini kestiremiyordu şimdiden. Kötülük görece bir kavramdı çünkü. Bazen aşın uysallık, bazen asilik olarak adlandırılabilirdi. Önemli olan bilinmez yollarda kimliğini yitirirse insanın kendini yeniden nerde bulacağını biliyor olmasıydı.. (Safran Sarı)
  • Bakışlarındaki soğuk iklimlere dayanamıyorum. Gitmek istiyorum... Özlediğim bir geçmiş, istediğim bir gelecek; artık yok. Yalnızca gitmek istiyorum. Kendim olabileceğim bir yere ve zamana gitmek istiyorum.. (Anlar İzler Tutkular)
  • Bu ülkenin bir yerlerinde sinemaya giden kızlar kasaba meydanlarında boğazlanıyorsa hâlâ, dayak yiyen kadınlar çocuklarıyla birlikte ölmeyi seçiyorsa, öğretmensiz, okulsuz binlerce köydeki kız çocukları parayla alınıp satılıyorsa, insan nasıl olup da çağın gereklerinden ve gerçeklerinden payına düşeni almayı bu biçimde savunabilir? Ben hâlâ bunlara şaşıyorum işte. Bir yerlerde takılıp kalmışım anlaşılan. (İçimden Kuşlar Göçüyor)

  • Umuttan uzak ama gerçeğe yakın. (Ağda Zamanı)
  • Eş, insanın güvenli bir limanda, olasılıkla candan bir hayat arkadaşıyla ve çocuklarla, çoğalarak, huzur içinde, sorumlulukları bölüşerek yaşadığı kişidir. Ya da böyle olması arzu edilir. Bu arzu, doğaldır, açıktır. Ama aşk başka bir şeydir. (Aşkın Güzelliği)
  • Öyle darmadağın oldum ki kimse toplayamaz kırıklarımı artık... (Ölü Erkek Kuşlar)
  • Gideceğin yerin önemi yok, gitmek önemli yalnızca... (Gölgede Kırk Derece)
  • Yok hayır, ölümü düşünmüyorum, yaşamayı beceremeyenlerin intiharları da bir işe yaramaz.. (Toplu Öyküler 1 - Sevginin Eşsiz Kışı / Uykusuzlar / Gölgede Kırk Derece)
  • "Ülkenin bütün aklı başında yazarları aynı duygular içinde.Yazmanın açıkça ve resmi biçimde suç sayıldığı bir yerde,hele son seçimlerden bu yana,yani açıkçası başımıza gelen bunca şeyden sonra...." (Yeni Yalan Zamanlar)
  • Birbirimizin hayatından çıktık, beni içinden kovdu ve hâlâ güvenmiyor. Kimseye güveni yok aslında. Böyle uzakta oluşumuz ikimiz için de daha iyi. (Yukarlarda En Uzaklarda)

Yorum Yaz