Yaz Bahçesi - Paullina Simons Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yaz Bahçesi kimin eseri? Yaz Bahçesi kitabının yazarı kimdir? Yaz Bahçesi konusu ve anafikri nedir? Yaz Bahçesi kitabı ne anlatıyor? Yaz Bahçesi PDF indirme linki var mı? Yaz Bahçesi kitabının yazarı Paullina Simons kimdir? İşte Yaz Bahçesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Paullina Simons

Çevirmen: Solina Silahlı

Yayın Evi: Pegasus Yayınları

İSBN: 9786052995075

Sayfa Sayısı: 992

Yaz Bahçesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tatyana ve Alexander savaşın ve yıkımın hüküm sürdüğü yılların, yirminci yüzyılın sahne olduğu en büyük acılara göğüs germiştir. Leningrad Kuşatması’nı, açlığı, korkuyu, ihaneti ve ayrılığı geride bırakıp mucize eseri Amerika’da yeniden bir araya gelirler ve şimdi aşklarının bir de hediyesi vardır: oğulları Anthony. Hâlâ genç olsalar da çektikleri acılar onları değiştirmiştir. Yerle bir olmuş bu dünyada, ayrı geçirdikleri onca zamandan sonra bir arada kalmanın bir yolunu bulmalıdırlar.

Soğuk Savaş etkisini artırırken, sığındıkları topraklardaki karanlık güçler yaşamlarını, ailelerini ve uğruna savaştıkları huzuru tehdit etmektedir. Bir zamanlar tattıkları mutluluğu yeniden elde etmek, acılarını dindirmek için Tatyana ve Alexander yeni bir hayat kurmalı ve oğulları Anthony’yi kendi kaderlerinden korumalıdır.

Ustaca kaleme alınmış bu müthiş roman yirminci yüzyılın üçte ikisine ve üç kıtaya yayılarak okuyucuyu eşsiz, yürek burkan duyguların dünyasına götürüyor.

“Tatyana ve Alexander’ın aşkı tarihe geçecek kadar muazzam. Simons duygu ve heyecan dolu bir eser kaleme almış.”

Sydney Morning Herald (Avustralya)

“Yürek sızlatan, çırılçıplak bir hikâye. Bronz Atlı’yla başlayan destansı serinin son kitabı.”

The Southland Times

“Paullina Simons’ın sesi okuyucuyu âdeta büyülüyor ve Leningrad Kuşatması’nı, Vietnam Savaşı’nı, Rusya’dan göçüp mutluluğu sonunda Amerika’da bulan bir ailenin destanını kapsayan hikâyesi çok derin.”

The Age

“Kalbinizde saklamak isteyeceğiniz bir üçleme. Paullina Simons romantik hikâyelere bakış açımı değiştirdi.”

Autoras en la Sombra

“Paullina Simons okuyucuya sayfaları nasıl çevirteceğini iyi biliyor.”

Courier Mail

Yaz Bahçesi Alıntıları - Sözleri

• "Minnet duymasını bil."
• "Ne düşünüyorsun asker?" diye sordu. Alexander konuşmadan önce sesini toparlamaya çalıştı. "Özgürlüğü düşünüyordum," dedi sakin bir sesle. "Sen gelip gidiyorsun ve hiç kimse senin kim olduğunu sorgulamıyor. Hiçbir yolda, hiçbir kırsalda, hiçbir kara yolunda, bir şehirden diğerine giderken hiç durdurulmadın, hiç kontrol edilmedin. Kimse sana kimlik sormadı, işini sormadı. Kimse ne yaptığınla ilgilenmiyor. "
• İnanıyormuşsun gibi yaşa, o zaman inanç sana gelir.
• “Yaşıyor mu ? Ben yaşıyor muyum ? Yaşadığına karar verdi. Ölmüş biri bu kadar acı çekmezdi.”
• “Hiçbir şey değişmez olanı değiştiremez. Tek yapabileceğimiz değişebilir olanı değiştirmek.”
• “Yanıyorum.” “Hayır, iyisin.” “Bacağımı hissetmiyorum.” “Hayır, iyisin.” “Alexander, ben… ölüyorum, değil mi?” “Hayır, iyisin.”
• İnsanın yüreğinden geçen neyse dili de onu söyler.
• Yüreğin çoşkusunu ağız dile getirir.
• “…insana asıl işkence edenin değiştiremeyeceği şeyler olduğunu biliyor musun?”
• "Bir kişi hariç kasabadaki bütün kadınlarla yatmış diye duydum," dedi Alexander dengeli bir ses tonuyla. "Öyle mi?" dedi Tatyana tereddüt etmeden. "O da otuz numarada oturan kendini beğenmiş Mira'dır eminim." Ve Alexander güldü. Evet, güldü! Hâlâ gülüyordu!

Yaz Bahçesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yaz Bahçesi (spoiler içerir ): Merhabalar bugün serisin üçüncü kitabı ile karşınızdayım Uzun soluklu güzel bir serüvendi Şura ve Tatyaşan’nın yaşadıkları yüreğimin bir yerinde benimle sonsuza kadar kalacak onların hikayesi bitti ama bizim hikayemiz devam ediyor. ABD de yeni bir hayat kurmaya çalışan çiftimiz geçmişin yüküne daima sırtında taşır. Eyalet eyalet gezen minik aile artık yorulmuştur ve bir yerde karar kılmak isterler. Şura ev yapımı işine girişirken Tanya ise eski işi hemşireliğe dönüş yapar. Yoğun tempo içerisinde ailesine zaman ayıramayınca şura ihanetin eşliğinden döner ve ayrılık rüzgarı eser çiftimizin arasında. Ama bu güzel aşkın bitmesi hepimizi üzerdi ve bir bebek onları yıllar sonra sıcak yuvalarında bir araya topladı Büyük oğulları askeri okula gitmeye karar verir aile kardeşleriyle ilgilenirken ve birden Vietnam savaşı başlar Tatyananın en korktuğu şeydir yeniden bu savaşın içine çekilmek. Korktuğu gibi de olur büyük oğlu Antony Vietnam’daki savaşa katılır. Ondan gelen ödüller madalyalar göğüslerini kabartıyordu ama korkuyorlardı bir yandan ve birden Antonyden haber alınamaz. İşte kitap burda kızışıyor Ve bir dizi kurtarma operasyonu sonucu büyük oğul yuvaya kavuşur Yıllar geçmiştir ve aile büyümüştür mutlu sıcak aile güzel bir final ile noktayı koyar Ama baki olan bir şey varsa o da Alexander ve Tatyana’nın aşkıdır. Yer yer şıktı yer yer heyecandan elimden bırakamadım. (Sadece yaz bahçesi ) güzel bir serüvendi Eğer uzun serüvenli aşk hikayelerini seviyorsanız okumanızı öneririm keyifli okumalar . . . . #paullinasimons #yazbahçesi #pegasus #pegasusyayınları #okudumbitti #bookstagram #bookstagrammer #instabooks #instagramers #reading #books (Özge Duran)

Ahh Paullina sen o güzelim karakterleri sırf kitabı uzatmak adına neye dönüştürdün? Bronz Atlı benim bugüne kadar en sevdiğim kitapken gözbebeğimken sen serinin son kitabında nasıl bu seriye böyle zarar verdin ? Sanki bambaşka bir evrende bambaşka bir Alexander bambaşka bir Tatyana okumuş hissine kapıldım. Son kitap bildiğin Harley Quinn kitaplarına beyaz seri romanlarına dönmüş. Nerde o açlık savaş içindeki o büyüleyici aşk? Nerde Tatyanayı buz üzerinde sırtında taşıyan, son ekmeğini Tatyana'ya veren, Tatyana için kendi özgürlüğünü veren Alexander? Nerde o çocuksu tatlı komik Tatyana? Son kitap bana Dimitriyi bile özletti. Amerikaya geçince seri büyüsünü kaybetti ve o kadar sıradan o kadar boş bir kitaptı ki? Ayrıca şart mıydı 30lu 40lı 50li hatta 70li yaşlarını yazman? Ben onları hep genç hep o savaşta birbiri için fedakarlıkta bulunan o büyülü o tanıdık gibi gelen karakterler olarak hatırlamak istiyordum. Tatyana masumiyetini yitirdi fettan bir kadına dönüştü. Son kitap Tatyanın iç çamaşırlarının pahalı kıyafetlerinin betimlemeleriyle doluydu. Bronz Atlıda Tatyaya vurdu diye Tatyanın babasına saldıran Daşadan ayrılan Alexander Tatyayı son kitapta sex sırasında hep hırpaladı en sonunda da kavga ettiklerinde dövdü. Keşke hiç okumasaydım bu son kitabı. Böylece Tatya ve Alexander kirlenmezdi. Onları ilk kitaptaki gibi hatırlardım. Son kitap bana ilk kitaptaki aşkı zorlukları fedakarlıkları bile unutturdu. Son 200 sayfayı okumaya yüreğim el vermedi ve bıraktım. Okumadım. İlk defa bir kitabı tamamlamadan rafa kaldırdım. (Didem)

Yaz Bahçesi PDF indirme linki var mı?

Paullina Simons - Yaz Bahçesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yaz Bahçesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Paullina Simons Kimdir?

1963 de St. Petersburg da dogmuş ve daha çocukken ABD'ye göç etmiş. Eğitimini New York, Kansas ve İngiltere'de tamamlamış, Londra'da finansal alanda gazetecilik yapmış ve sonra da New York'ta bir televizyon için yapımcı olmuş. Şu sıralar Texas'ta yaşayan Tully, Red Leaves, Eleven Hours gibi best seller olmuş kitapları bulunan bayan yazar.

Paullina Simons Kitapları - Eserleri

• Bronz Atlı
• Tatyana ve Alexander
• Yaz Bahçesi
• Limon Çiçeği
• Özgürlük Çocukları
• Kızıl Yapraklar
• Times Meydanı’ndaki Kız
• On Bir Saat
• Gün Işığında Bir Şarkı

Paullina Simons Alıntıları - Sözleri

• "Çarpacağın kayalıklar tepene binene kadar onları göremezsin." (Özgürlük Çocukları)
• Yeterince resim yapmadım, yeterince dans etmedim, yeterince sevmedim. (Times Meydanı’ndaki Kız)
• "Üçüncü derece yanıklar için yara bandı dağıtıyorum." (Limon Çiçeği)
• Birisiyle yalnız olmak istiyordu. (Tatyana ve Alexander)
• “Lily, evren çok geniş ve sen çok küçüksün.” (Times Meydanı’ndaki Kız)
• Spencer onun zaptını tutan karakolu aramadan önce, kızın böyle bir yeteneği olduğu için kendine, hafif bir hayranlık duymak için izin verdi: kağıt üzerinde hayattaki gerçeği biçimlendirme yeteneği. Oysa kanser uyandırana kadar keşfedilmemişti. (Times Meydanı’ndaki Kız)
• Hayat, toplulukları kendi başına eğitir ve çok katı, etkili bir eğitmendir. Ne yazık ki hayat kendini sosyal yönden elit, daha eğitimli, üstün gören kişilere pek bir şey öğretmiyor. Kadınlar ile erkeklerin ufkunu genişletmeye yarayan bilgi ve öğretilerin her şeklinin yararlı olduğuna ve kullanılması gerektiğine inandım. (Özgürlük Çocukları)
• “Bu sabah kendini nasıl hissediyorsun?” “Sanki kansermişim gibi.” Lily makineyi işaret etti. “Bu ne için?” “Saçımı keseceğim.” “Evime saçını kesmek için mi geldin?” “Eh, evet. Kendiminkini keserim diye düşündüm, sonra da…” Hafifçe gülümsedi. “Seninkini keserim.” (Times Meydanı’ndaki Kız)
• Aşk, hayatın en güçlü ve en derin unsurudur! Ümidin, mutluluğun habercisi, tüm kanunların, tüm geleneklerin karşı koyucusudur. Erkek ulusları fethetmiştir ama hiçbir ordu aşkı fethedememiştir. Erkek, bedenleri boyunduruk altına almış, ruhu zincirlemiş ama aşk karşısında tümüyle çaresiz kalmıştır. Tahta çıkabilir ama aşkı bulamazsa fakir ve yalnız kalır. Aşk bayanlar baylar, dilenciyi kral yapacak güce sahiptir. (Özgürlük Çocukları)
• “Büyükanne, sanırım annem hâlâ o ağlama odasında, o pencerede oturuyor.” (Times Meydanı’ndaki Kız)
• Ama yalan üzerine hiçbir şey kurulmazdı... (Bronz Atlı)
• "Yalanlarını birazcık gerçekle öyle bir karıştırıyorlar ki insan neyin gerçek, neyin yalan olduğunu anlamaya çalışırken deliriyor." (Tatyana ve Alexander)
• “…insana asıl işkence edenin değiştiremeyeceği şeyler olduğunu biliyor musun?” (Yaz Bahçesi)
• “Yaşıyor mu ? Ben yaşıyor muyum ? Yaşadığına karar verdi. Ölmüş biri bu kadar acı çekmezdi.” (Yaz Bahçesi)
• Demek istediğim… artık kimsenin güvenilir olmadığı. (Bronz Atlı)
• Tek istediği şey uyumaktı, neden çok fazla şey istemiş gibi oluyordu hep? (Tatyana ve Alexander)
• Bana hiç de dostça bakmayan yirmi adamın cesaretimi kırmasını umuyor, diye düşündü Tully... Ama dostum olmayan hiç kimse benim cesaretimi kıramaz. (Limon Çiçeği)
• Dünyayı yakıp küle çevirirsen hiçbir şeyin önemi kalmaz çünkü geriye bir tek şey kalıyor. (Özgürlük Çocukları)
• "Aşk, onun sana değil;senin ona verdiğin bir şey değil midir?" (Bronz Atlı)
• Yüreğin çoşkusunu ağız dile getirir. (Yaz Bahçesi)