dedas
Turkcella

Yaşlı Adam ve Deniz - Ernest Hemingway Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yaşlı Adam ve Deniz kimin eseri? Yaşlı Adam ve Deniz kitabının yazarı kimdir? Yaşlı Adam ve Deniz konusu ve anafikri nedir? Yaşlı Adam ve Deniz kitabı ne anlatıyor? Yaşlı Adam ve Deniz kitabının yazarı Ernest Hemingway kimdir? İşte Yaşlı Adam ve Deniz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 10.03.2022 08:00
Yaşlı Adam ve Deniz - Ernest Hemingway Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ernest Hemingway

Çevirmen: Yasemin Yener

Editör: Biray Üstüner

Orijinal Adı: The Old Man and the Sea

Yayın Evi: Bilgi Yayınları

İSBN: 9789752201682

Sayfa Sayısı: 148

Yaşlı Adam ve Deniz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Mutlak tutkusuyla yarışırcasına, dünyanın dört bir yanında, kendini serüvenden serüvene atan Hemingway, fırtınalarla dolu yaşamına yön veren karakterini, bir bakıma bu romanıyla özetlemiş gibidir.

Büyük yazar, sert, acımasız fakar bir o kadar dokunaklı bir yazgıyı, yaşlı bir balıkçının okyanusta geçen birkaç günüyle özdeşleyerek, yalın, yoğun ve çarpıcı bir başyapıt koymuştur ortaya.

İlk yayımlandığından bu yana, bütün ülkelerde artan bir ilgiyle okunan Yaşlı Adam ve Deniz, yazarın Nobel Ödülü kazanmasında birinci etken sayılmaktadır.

Roman filme de alınmış, ünlü aktör Spencer Tracy'nin oyunuyla dünya sinemalarında olay yaratmıştır.

Yaşlı Adam ve Deniz, Hemingway'in en ölümsüz eserlerinden biridir.

Yaşlı bir Kübalı balıkçının açık denizde Gulf Stream'e kapılmış olarak dev bir kılıçbalığıyla olan can yakıcı mücadelesini son derece sade ve kuvvetli kelimelerle anlatır.

Bu hikayesiyle Hemingway, yenilgiye karşı cesaret, kayba karşı şahsi başarı temasını kendine has modern üslubuyla yeni baştan heykellemiştir.

Yaşlı Adam ve Deniz Alıntıları - Sözleri

  • "İnsan yenilmek için yaratılmadı." ... ... "Ademoğlu mahvolur ama yenilmez."
  • "Daha başka şeyler, neşeli şeyler düşün be moruk"
  • "İnsan yenilmek için yaratılmadı" dedi dokunaklı bir sesle ; "Âdemoğlu mahvolur ama yenilmez."
  • Diğerleri dışımdan konuştuğumu duysa deli olduğumu düşünürler dedi ama deli olmadığıma göre umurumda değil.
  • "Yaşlılar neden erken kalkarlar? Günler daha uzun olsun diye mi?"
  • Şans türlü türlü biçimleri olan bir şeydir; kim tanıyabilir ki?
  • Günün her doğuşu yepyeni ayrı bir gün getirir. Talihim bugün yaver gidiverir bakarsın. Ben işimi eksiksiz yapayım da kısmet geldiğinde beni aradığı yerde bulsun.
  • "Yaşlılar neden erken kalkarlar? Günler daha uzun olsun diye mi?"
  • "Yaşamak iyi şey."
  • Her şey, her şeyi bir şekilde öldürür..
  • "Hayattaki en güzel şey; tüm kusurlarınızı bilmesine rağmen hâlâ muhteşem olduğunuzu düşünen birisinin olmasıdır."
  • Şimdi yalnız tek şey düşünmenin zamanı. Yapmak için doğduğum şeyi.
  • Belki de balıkçı olmamalıydım, diye düşündü. Ama bunun için doğmuşum ben.
  • İhtiyarlar neden o kadar erken uyanır ki? Bir uzun gün daha yaşamak için mi?

Yaşlı Adam ve Deniz İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"Talih çok değişik biçimlerde çıkar insanın karşısına, kim tanıyabilir onu?" "Her şeyi ihtiyardı balıkçının-yenilgi nedir bilmeyen, neşeli, deniz rengi gözlerinden başka. " Santiago; yalnız ve yoksul yaşlı bir adamdı. Yaşlı ama güçlüydü gerçi. Hayatın, yeni bir günün ona getireceklerine dair hep iyi umutları vardı.  Sabırlıydı. Kolay kolay umudunu yitirenlerden değildi o. Yıllardır bu benim işim dediği bir işi de vardı. Balıkçıydı. Bu iş için doğduğunu söylüyordu. Okyanusa açıldığı günlerden birinde ise durmadan kürek çekti yaşlı adam. Eli boş döndüğü günlerin ardından bunu yapması gerektiğini ve pes etmeden durgun geçen günlerin üzerine bir perde çekmesi gerektiğini biliyordu.. Ve sonunda sabırla beklerken oltasına bir balık takıldı. Balığın ne olduğunu bile görememişti yaşlı adam ama büyük olduğunu tahmin ediyordu. Dakikalar ve saatler geçti. Balık inatçı bir şekilde onun teknesini ilerletiyordu. Kara ise görünmez olmuştu artık.. Bazen tuttuğu balığa hayran bazen de ona sinirli bir şekilde denizde yol aldı Santiago. Hem yalnızdı hem de değildi. Denizde tek olsa da yalnız hissetmiyordu kendini. Yoldaşları olan canlılar vardı. Ayrıca düşünceleri de hep onunla birlikteydi.. İnatçı bir balık ve inatçı yaşlı bir adam.. Kolay olmayan bu mücadelenin sonucunda talih kimin yanında olacak? Uçsuz bucaksız denizde, yaşlı bir adamın oradan oraya savrulan düşünceleri eşliğinde bir yolculuk.. Yaşlı Adam ve Deniz; umut etmek, sabretmek ve kararlılık hakkında güzel bir hikaye sunuyor okuyuculara. Her günün umut dolu yeni bir yolculuk olduğunu gösteriyor. Pes etmemenin ve çabalamanın önemini vurguluyor. Ayrıca her yolculuğun bir sonu olduğunu ancak her zaman istediğimiz gibi sonuçlanamayacağına da işaret ediyor. Ama zaten önemli olan ulaşılan son olmuyor her zaman. Bazen en önemlisi yolculuğun kendisi yani süreç oluyor. Bu konuda Ernest Hemingway'in kitabı da bizlere güzel bir örnek sunuyor. Santiago gibi her gün bizler de birçok şey için mücadele veriyoruz. Bazıları iyi bazıları ise kötü sonuçlanıyor. Pes etmeye çok yakın, umutsuz olduğumuz zamanlar da oluyor. İşte tam o anlarda bu yaşlı adamı hatırlamak belki gücünüzü tekrar kazanmanıza neden olabilir.. Bir balıkçı hikayesinin bu kadar sürükleyici ve ilginç olabileceğini kim tahmin edebilirdi? Açıkçası ben beklemiyordum. Yaşlı Adam ve Deniz; okuması kolay, sade ve akıcı bir kitap. Betimlemeleriyle de hissettirilmek istenen atmosferi ve mücadeleyi tam anlamıyla yaşatabilen bir kitap. Keyifli okumalar. (Neslihan TÜRKMEN)

YAŞLI ADAM VE DENİZ İNCELEME: Denizcilik ile ilgili kitapların yeri bende her zaman ayrı olmuştur.Benim için hep torpilli sınıfına girerler. Ama bazı eserler var ki yazarına Pulitzer ödülü ve daha ileride de Nobel Ödülü kazandıran, onlar gerçekten de torpili hak etmeden en üst seviye sınıfından giriş yapıyorlar listeme.İşte bu kitap da onlardan birisi oldu benim için. Dili son derece sade ve anlaşılır yazarımız Bay Hemingway’in. Bu yönden biraz Jack London’a benzettim kendisini. Üslubun sade olması sizi yanıltmasın kitap aslında öylesine derin ve öylesine metaforlarla dolu ki. Yaşlı adam aslında bizdik, Deniz aslında hayat, Yakalanan büyük balık da büyük hayallerimiz. O büyük hayalleri elde edebilmek için denizin açıklarına gitmesi gerekiyordu yaşlı Santiago’nun. Bazı riskler alması gerekiyordu ve o riskler karşılığını da verdi balığı yakaladı ama ne uğruna? Sonrasında bir anlamı kalmadı çünkü yetersiz teçhizatla ve yalnız başına gelmişti. Yenilmedim aslında belki biraz fazla açıldım diyerek bana biraz filozof Epiktetos’u hatırlattı. Onun düşünceleri de şu şekildeydi: “Senin yenilgin hakikatın yenilişi demek değildir.Yenilen, yalnız senin ölçüsüzlüğün ve dalaletindir. Halbuki kaleyi bekleyen nöbetçiler, yanlarına gelen herkese parolayı sorarlar. Sen de hayal gücüne gelen şeylere parolayı sorsaydın, baskına uğramazdın!” Ayrıca büyük hayallerimizi gerçekleştirmek için hepimizin yalnız olduğu gerçeğini tekrardan yüzümüze vuruyor kitap. Her ne kadar bizim çok sevdiğimiz veya bizi seven insanlar olsa da bazı merdivenlerin yalnız çıkılması gerekiyor. Hayallerimize giden yoldaki yalnızlığımız hakkında internet sitemdeki yazıyı da buradan okuyabilirsiniz: https://www.kemalistmanifesto.com/2019/03/yakn-arkadaslarmza-veya-ailemize.html İnsanoğlu olarak birbirimizle empati yapmayı zaten unutmaya başladığımız bu dünyada, Kitaptaki Yaşlı Adamımız Santiago doğa ile o kadar güzel empati yapıyor ki. Balık nasıl balık olmak için yaratıldıysa ben de balıkçı olmak için yaratılmışım diyerek kendini ifade ediyor; Avladığında bile balıktan özür dileyerek. Sonuç olarak Yaşlı Adam ve Deniz benim çok beğendiğim bir kitap oldu. Evet belki herkese göre olmayabilir belki bazı insanlara göre sıkıcı geliyor olabilir ama ben keşke bir oturuşta bitirseymişim dediğim bir eserle bir yazarla tanışmış oldum. Kesinlikle okuduğum için memnun kaldım. (Kemal Berkay Buran)

Kitabı bitireli iki gün oldu ve bugün daha önce yapılan incelemeleri okumak istedim. Ve evet onları okurken bir aydınlanma yaşadım. Ben kitap bittiğinde yaşlı adamımız kılıçbalığını köpekbalıklarına kaptırdığı için yenildi diye yorumlamıştım. Halbuki çok daha önemli olan bir şeyi kaçırmışım, farketmemişim; adamımız yaşamının en büyük balığını tuttu. Yani başardı. “Önemli olan gittiğimiz durak değil, yoldur” diyormuş aslında kitap. Bakış açımı değiştirmem gerektiğini anlamama vesile olduğunuz için teşekkürler. Umarım uygulayabilirim de... (Muge)

Yaşlı Adam ve Deniz PDF indirme linki var mı?

Ernest Hemingway - Yaşlı Adam ve Deniz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yaşlı Adam ve Deniz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ernest Hemingway Kimdir?

Oak Park, İllinois'de doğdu. Hemingway, beş çocuklu ailesinin iki erkek çocuğundan birisiydi. Adını, babası ve de amcasının adlarından almıştı. Çocukluğunda eski bir müzisyen olan annesinden müzik dersleri aldı.

İlk makalelerini lise yıllarında okul gazetesi olan Trapeze'de yayınladı. Yazılarında daha çok Ring Lardner etkisi gözlemleniyordu. 1917 yılında liseyi bitirdi. Lisenin ardından ailesinin isteğinin tersine üniversiteye gitmek yerine Kansas City Star adlı gazetede muhabir olarak göreve başladı. Hemingway'in liseden mezun olduğu bu yıllarda Avrupa'da I. Dünya Savaşı başlamıştı.

ABD o yıllarda savaş konusunda tarafsız kalsa da daha sonra Nisan 1917 de savaşa girmesinin ardından Hemingway de orduya katılmak için başvurdu. Fakat Hemingway sol gözündeki bozukluktan dolayı orduya alınamadı. Ardından 1917 sonlarına doğru Kızılhaç'ın da gönüllü aldığını duyduğunda ilk başvuranlar arasındaydı. Ocak 1918'de Hemingway'in başvurusu kabul edildi ve ambulans şoförü olarak göreve alındı.

Kızılhaç'ta çalışmaya başlar başlamaz gazetedeki işinden ayrıldı. Gazetede kaldığı kısa zaman içerisinde birçok yöntem ve de teknik öğrendi. Daha sonraki yıllarda o günleri "Gazetecilik yıllarında öğrendiğim kurallar en güzelleri idi ve de tüm yazarlık hayatım boyunca onları unutamadım" şeklinde hatırlayacaktı.

Avrupa'da ilk olarak vardığı şehir Paris oldu. Orduda bir süre normal bir görevli olarak çalışmasının ardından ambulans şoförlüğüne geçti. 8 Haziran 1918 de birkaç adım ilerisinde patlayan bir Avusturya topu yüzünden ağır şekilde yaralandı. Yardım etmeye çalıştığı İtalyanlardan bir tanesi ölürken diğeri bacaklarını kaybetti. Aynı olay esnasında başka yaralı bir İtalyan askerini cepheye taşımaya çalışırken bacaklarından yaralandı. Yaşananların ardından İtalyan gazetelerinde kahraman olarak ilan edilip, İtalyan hükümeti tarafından Gümüş Onur Madalyası ile ödüllendirildi. Hemingway bu olayı bir mektubunda arkadaşına şu şekilde anlatıyordu: "Bazen savaşta ön saflarda büyük bir gürültü duyarsın, ben de aynı gürültüyü duydum; ardından ruhumun sanki bir mendilin cepten çekilişi gibi benden çekildiğini hissettim. Son olarak ise ruhumun bir bütün halinde tekrar bedenime döndüğünü fark ettim ve de o andan itibaren benim için ölüm yoktu."

Hemingway bu olayların ardından Milan’da bir hastanede tedavisini tamamlarken hemşire Agnes von Kurawsky ile tanıştı. Bu da onun ölümsüz eserlerinden olan "Silahlara Veda" (A Farewell to Arms) adlı eserini yazmasını sağladı. Tekrar ABD'ye dönen yazar ailesinin iş bulması için yaptığı baskılara rağmen sakatlığından dolayı ordunun verdiği parayla bir yıl kadar işsiz olarak yaşadı. Daha sonra 1921 yılında eşi Hadley Richardson ile tanıştı ve evlendi. Aynı yıl içerisinde Chicago'ya göçtü. Toronto'da bulunan Daily Star adlı gazetede yazmaya başladı. Gazetede iş bulduktan sonra ilk iş olarak Paris'e taşındı. Paris yıllarında birçok yazarla tanıştı.

Kendisine yavaş yavaş da olsa bir isim yapmaya çalıştı ama 1923 yılında eşinin hamile olduğunu fark edince çocuklarının Kuzey Amerika'da doğması için Amerika'ya döndüler. 1924 yılında ilk çocukları doğdu. Hemingway ailesi 1924'te tekrar Paris'e döndü.

1925-1929 yılına kadar olan dönemde Hemingway kendi yazarlık yıllarının en güzel örneklerini verdi. Bu yıllarda hiç tanınmayan bir yazarken birden bire dünyanın en ünlü yazarları arasında girdi. İlk basılan romanı olan "Güneş de Doğar" adlı kitabı bu yıllarda basıldı. "Güneş de Doğar" adlı eserinde savaş yorgunu bir askerin anılarını anlatan Hemingway 1929 yılında basılan "Silahlara Veda" adlı eseri ile çok büyük yol kaydetti. "Silahlara Veda"da yaralı bir askerin savaşta bir hemşireye duyduğu aşkı dile getiriyordu. Hemingway böylelikle savaşında anlamsızlığına değinmeyi amaçlıyordu.

1931'de Avrupa anılarından olan İspanya yıllarına dair "Öğleden Sonra Ölüm" adlı kitabını yazdı. Afrika'da yaptığı turla ilgili yazılarını ise Afrika'nın Yeşil Tepeleri adlı kitabında topladı. 1940 yılında ise en başarılı eserlerinden olan "Çanlar Kimin için Çalıyor" adlı eserini yazdı ve mesleğinde artık zirveye ulaştı. 1942'de Amerikan Deniz Kuvvetleri'ne girdi. 1944'te Fransa çıkartmasına katıldı ve de Paris'in kurtuluşuna şahit oldu.

1950'de çok da başarılı olmayan "Irmaktan Öteye ve Ağaçların İçine" adlı eserlerini yazdı. 1952'de gerçek başyapıtı olan "Yaşlı Adam ve Deniz" adlı eserini yazdı. Bu kitapta insanın yaşama nasıl bağlanması gerektiği ve de aslında insan yaşamında her şeyin boş olduğuna dair olan fikirlerini belirtti. 1953'te aynı eseri ile Pulitzer Ödülünü aldı. 1954'te ise Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. Hemingway tutkulu bir yaşamın ardından 1961 yılında Ketchum/Idaho'da kendini av tüfeği ile vurarak yaşamına son verdi.

Fidel Castro ile kurduğu dostluk ve Castro'nun kişiliği onu çok etkilemiştir. Fidel Castro Hemingway'in ölümünün ardından, başkent Havana'da adına bir anıt yaptırmıştır.

Ernest Hemingway Kitapları - Eserleri

  • Silahlara Veda
  • Yaşlı Adam ve Deniz
  • Çanlar Kimin İçin Çalıyor
  • Güneş de Doğar
  • Kilimanjaro'nun Karları
  • Öyküler
  • Tehlikeli Yaz
  • Kadınsız Erkekler
  • Afrika'nın Yeşil Tepeleri
  • Ya Hep Ya Hiç
  • Kazanana Ödül Yok
  • Akıntı Adaları
  • İşgal İstanbulu ve İki Dünya Savaşından Mektuplar
  • Paris Bir Şenliktir
  • Yazmak Üzerine
  • İzmir Rıhtımında ve Diğer Öyküler
  • Yenilmeyen Adam
  • Irmağı Geçmek
  • Cennet Bahçesi
  • Denizin Değiştirdiği
  • Günün İlk Işığında Gerçek
  • Tüm Öyküleri
  • Beşinci Kol ve İspanya İç Savaşı'nın Dört Öyküsü
  • Nick Adams Öyküleri
  • Askerin Dönüşü
  • 50.000 Dolar
  • Yaşlı Adam ve Deniz - Nehrin Ötesinde
  • Hekayələr
  • Hemingway'in Mektupları
  • Cat in the Rain
  • Hills Like White Elephants
  • The Short Happy Life of Francis Macomber
  • The Short Stories of Ernest Hemingway
  • Seçilmiş Əsərləri
  • A Canary For One
  • Ernest Hemingway ve Savaş Şiirleri
  • A Clean Well Lighted Place
  • The Killers

Ernest Hemingway Alıntıları - Sözleri

  • . Derin nefes almayı, yemek yerken gerçekten yemek yemeyi ve uyurken gerçekten uyumayı öğrenmeye çalışın. Mümkün olduğunca tüm gücünüzle tamamen hayatta olmaya çalışın ve güldüğünüzde cehennem gibi gülün. Ve sinirlendiğinde, iyi ve sinirlen. Hayatta kalmaya çalışın. Yakında öleceksin. . (Seçilmiş Əsərləri)
  • "Bana artık bunlardan söz etme. Artık bir şey anlatma çünkü nefretim taşıyamayacağım kadar ağırlaştı." (Çanlar Kimin İçin Çalıyor)
  • . Kendiniz dışında yaşamaya başladığınızda, her şey tehlikelidir. ... (Cennet Bahçesi)
  • Üzülecek daha iyi bir şey bulmalısın. (Hemingway'in Mektupları)
  • "..., bizi birbirimize bağlayan bir şey vardı, bunun ne olduğunu anlamıyordu bizi sevmeyenler." (Kadınsız Erkekler)
  • Şakacılık kendine güvenen insanın huyuydu. (Yenilmeyen Adam)

  • Belki de balıkçı olmamalıydım, diye düşündü. Ama bunun için doğmuşum ben. (Yaşlı Adam ve Deniz)
  • Kimi yazarlar yalnızca, baika bir yazarın tek bir cümle yazmasına yardım etmek için dünyaya gelmiştir. (Afrika'nın Yeşil Tepeleri)
  • Arkalarından git çavuş. En önden gidip, arkanı döndüğünde kimsenin peşinden gelmediğini görmenin bir anlamı yok. (Kilimanjaro'nun Karları)
  • Hep hiç gelmeyen bir şeyi bekleriz (Akıntı Adaları)
  • Hiçbir zaman durum ümitsiz değildir. Ama ben bazen ümit edemiyorum.. (Silahlara Veda)
  • Eğer burada kazanırsak, her yerde kazanırız. Dünya uğrunda savaşmaya değecek güzel bir yer ve buradan ayrılmaktan nefret ediyorum. (Çanlar Kimin İçin Çalıyor)
  • "Herşey not almaya değmezdi" (Kadınsız Erkekler)

  • Düşünecek yeni bir şey bulmuştum; karanlıkta, gözlerim açık uzanmış yatarken, tanıdığım bütün kızları aklıma getirdim, ne biçim karı olacaklarını düşünmeye çalıştım. Çok ilgi çekici bir konuydu, bir süre alabalık avını unutturdu bana, dualarıma karışmaya başladı. Ama sonunda, alabalık avına döndüm yine, bütün dereleri hatırlayabiliyordum çünkü, hep yeni şeyler bulabiliyordum dereler konusunda, kızlara gelince, birkaç kere düşündükten sonra bulanıklaşıyorlardı, sonunda hepsi birbirine karıştı, ben de kızları düşünmeyi bıraktım. Dua etmeyi bırakmadım ama geceleri John için de sık sık dua ettim; John, ekim saldırısından önce geri hizmete alındı. Cephede olmadığına sevindim, onu çok merak edecektim çünkü. Birkaç ay sonra, Milano'ya geldi, hastanede beni ziyarete. Daha evlenmemiştim, hâlâ evli olmadığımı bir öğrense çok üzülür herhalde. Amerika'ya dönüyordu, çok güveniyordu evliliğe, evliliğin her şeyi düzelteceğini sanıyordu. (Kadınsız Erkekler)
  • Her şey bizim olabilirdi; ama her geçen gün daha da imkânsız kılıyoruz bunu. (Kadınsız Erkekler)
  • Ben kendimde denedim bunu. Bir yerden bir yere gitmekle kendinden, içindeki o şeyden kurtulamazsın. (Güneş de Doğar)
  • "Doğru dürüst yaşamak için para kazanacak hiçbir iş yok." (Ya Hep Ya Hiç)
  • “Gittiğin yere kendini de götürdüğünü unutma” (Akıntı Adaları)
  • ...ve eğer yapabileceğinden daha iyisini elde etmek için uğraşıyorsan kolaylaşmasını da bekleyemezsin. (Yazmak Üzerine)
  • "Benim de yüksek rütbeli bir subay olmamı ister miydin?" "Hayır, sevgilim. Beni bir lokantaya götürecek rütben varsa bu benim için yeter." (Silahlara Veda)

Yorum Yaz