diorex
sampiyon

Yadigarlarım - Nabizade Nazım Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yadigarlarım kimin eseri? Yadigarlarım kitabının yazarı kimdir? Yadigarlarım konusu ve anafikri nedir? Yadigarlarım kitabı ne anlatıyor? Yadigarlarım PDF indirme linki var mı? Yadigarlarım kitabının yazarı Nabizade Nazım kimdir? İşte Yadigarlarım kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 04.04.2022 14:00
Yadigarlarım - Nabizade Nazım Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Nabizade Nazım

Yayın Evi: Araf Yayınları

İSBN:

Sayfa Sayısı: 120

Yadigarlarım Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dostlardan biri bana tuhaf bir macerasını anlattı. Bu macera özellikle insanla ilgili olduğu için hoşuma gitti.

Bu yakın zamanlarda halkımız doğallığa, sadeliğe çokça önem veriyor. Öyle mitolojik şeyler artık lezzetle okunmuyor. Bundan dolayı dostumun macerasını yine kendi dilinden kaleme alarak yayımlamak istedim, şu esercik meydana geldi. Dostumun verdiği “Yadigârlarım” adını olduğu gibi korudum.

Yadigarlarım Alıntıları - Sözleri

  • Hüzünlüyüm. Hüznüm tarife gelmez.
  • İnsan! İnsan o kadar gariptir ki hiçbir tavrına güven olmaz.
  • Benim gerek övgüye, gerek yergiye karşı verecek karşılığım şu söz olacaktır: İnsanım!
  • Beklemek ateşten şiddetlidir.
  • Sevda cihanda neler yapmıyor? Güneşler mi parlatmıyor? Yıldızlar mı söndürmüyor? Âlemler mi icat etmiyor? Dünyaları mı yıkamıyor? Canlar mı yakmıyor?
  • İşte aşkın özü! İşte aşk insana böyle aşağılanmayı öğretir.
  • Istıraplı kalemim, gönlüm gibi bitkin.
  • İnsan bu dünyaya rahat bir şekilde yaşamak için gelmiyorsa niye geliyor?

Yadigarlarım İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Alışılmış listemin dışında yazarlarla tanışmak, farklı alemlere götürüyor beni.. Bu alemlerden bir tanesi de #nabizadenazım Modern edebiyatımız da ilk eşcinselliği görünür kıldırmış yazarlardan biridir.. Duygularını açık sözlülük ve utangaçlık arasında dengesel sunuluşu ve sonucunun hep tatlılığa bağlanması etkiledi beni.. Tuttuğu günlüğünün içine karmakarışık ama bi o kadar da yalın aşkları ile gelir geçer benliğini hayata bağlamaya çalışmış bence.. Keyifli okumalar diliyor ve altını çizdiğim bir kaç cümlesini sizlere sunuyorum. “ Sevgi görmekle, düşünmekle başlar. Birisini ama iradenin dışında aralıksız düşünmeye başladınız mı mutlaka biliniz ki onu seveceksiniz; eğer aşkım kahredici pençesinden kurtulmak isterseniz şu başlangıç halinde fikrinizi dünyadaki başka şeylerle işgale gayret ediniz yoksa sevginin esiri olup kalmak muhakkaktır.” “Feda mı? Ne kadar uzak! Can ki hayat yani varlık manasındadır, nasıl terk olunabilir? İnsan hayattan ne kadar bıksa yine ondan mahrumiyete bir türlü izin veremez. İnsanlık budur. İnsanı insan olarak tasvir etmek istersek böyle tasvir ederiz. Aşk ise tabiidir. Tabiat terk olunmayınca aşk terk olunamaz, o halde canan da terk edilemez. Mademizden aşk, can, canan terk olunmaz, sevmeli, hor görülmeli; fakat daima sevmeli. İşte aşkın özü! İşte aşk insana böyle aşağılanmayı öğretir!” (Şaşkın ruh proletaryası)

Yadigarlarım PDF indirme linki var mı?

Nabizade Nazım - Yadigarlarım kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yadigarlarım PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nabizade Nazım Kimdir?

Nabizâde Nâzım (d. 1862 (?) - ö. 6 Ağustos 1893) Tanzimat dönemi Osmanlı-Türk yazarıdır.

Şiir, anı, hikaye, roman türlerinde ve bilimsel konularda eserler veren Nabizade Nazım, ilk Türkçe gerçekçi köy romanı olarak kabul edilen Karabibik’in ve Türk edebiyatındaki ilk psikolojik roman denemesi olan Zehra’nın yazarıdır.

Nabizâde Nâzım

1862 yılında İstanbul’da, Nişantaşı’nda dünyaya geldi. Tam adı Ahmet Nazım idi. Babası Nabi Efendi’yi ve annesini genç yaşta kaybetti. Ninesi tarafından büyütüldü. “Yadigarlarım' adlı yapıtında anlattığı anılarından öğrenildiğine göre mutsuz bir çocukluk geçirdi.

İlköğrenimini Tophane Mahalle Mektebi’nde tamamladıktan sonra önce Fevziye Rüştiyesi’nde sonra Beşiktaş Askeri Rüştiyesi’nde öğrenim gördü. Okulun İdadi (lise) bölümünü de bitirdikten sonra yüksek öğrenimini Mühendishane-i Berri-i Hümayun (Kara Askeri Mühendis Okulu)'da yaptı. 1884'te topçu mülazım-ı sanisi (topçu üsteğmen) olarak mezun oldu. Öğrenimine Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Genel Kurmay Okulu)’da devam etti.

İlk yazısını henüz öğrenci olduğu 1880 yılında Vakit Gazetesi’nde A.Nazım imzasıyla yayımlandı. Bu yazı, “Esaret” başlıklı bir denemedir. Öğrencilik ve askerlik yaşamının devam ettiği 1880-1890 yıllarını aynı zamanda çok verimli bir yazım adamı olarak geçirdi.

Çok başarılı bir öğrenci olan Nabizade Nazım, 1886’da Erkan-ı Harbiye (genelkurmay) yüzbaşısı olarak mezun olduktan sonra kendi okulunda askeri öğretmenlik yaptı; yüksek cebir, istihkam ve topoğrafya dersleri verdi. Keşif ve araştırma yapmak üzere iki yıl Suriye'de görev yaptı. 1890'da İstanbul'a döndü. O yıl, ilk Türkçe gerçekçi köy romanı olan Karabibik adlı eserini yayımladı. 1891’de çıkmaya başlayan ve o günlerde bir bilim dergisi niteliği taşıyan Servet-i Fünun Dergisinin ilk yazarlarından birisi oldu.

İstanbul’a dönüşünden bir süre sonra sevdiği kızla evlendi ancak mutlu bir evlilik yaşamı olmadı. Evlendikten kısa bir süre sonra kemik veremi hastalığına yakalandı. Haydarpaşa Hastanesi’nde iki yıl kadar tedavi gördü ama iyileşemedi; 6 Ağustos 1893'te öldü ve Üsküdar'da Miskinler Tekkesi yakınındaki mezarlıkta toprağa verildi.

Edebî hayatı

Nabizade Nazım, daha çok romantizm etkiler taşıyan şiirlerini bilimsel konuları işleyen makalelerini, öykülerini Hazine-i Evrak, Mir'at-i Aem , Rehber-i Fünun, Afak, Berk, Manzara gibi dergilerle Tercüman-ı Hakikat, Servet, Mürüvvet gibi gazetelerde yayımlamıştır.

Şiirlerinde ölüm, tabiat, tanrı gibi temleri işledi. Şiirde çok başarılı olduğu söylenemez. Zaten kendisi de bunlara "Heves Ettim" adını vermiştir.

1890 yılında yayımlanan Karabibik adlı uzun hikâye denilebilecek romanı, edebiyatımızda ilk köy romanı olma özelliğini taşır, kendisinin “hakikiyyun” dediği realist bir eserdir. “Zehra” (1896) romanı ise bir psikolojik roman denemesidir. Bu romanda Şehzadebaşı tiyatrolarının tulumbacı kahvelerini, kadın kavgalarını gerçekçi bir görüşle aktarmıştır. Eser, bir psikolojik roman kabul edilmez ama Türk edebiyatında psikoloji öğelerinin kullanıldığı ilk roman kabul edilir.

Nabizade Nazım Kitapları - Eserleri

  • Zehra
  • Karabibik
  • Karabibik - Zehra
  • Hala Güzel
  • Zehra
  • Yadigarlarım
  • Karabibik ve Diğer Hikayeler
  • Karabibik
  • Mini Mini Mektepli - Hanım Kızlara
  • Karabibik ve Hala Güzel
  • Zehra
  • Hâlâ Güzel

Nabizade Nazım Alıntıları - Sözleri

  • Suç eşekte değil, sahibi olan eşekte!... (Karabibik)
  • Sevgiyi yalnız bazı kitaplarda görmüştü. (Zehra)
  • İnsanın gönlüne söz geçirmesi kolay değilmiş.  (Hala Güzel)
  • İşte en anlamsız, işte en anlamlı kelime. (Hala Güzel)
  • Kabahat eşekte değil, sahibi olan eşekte! (Karabibik)
  • Sevmek, sevilmek! İşte şu dünyada insanın biraz yüzünü güldüren saadet bu nimetten ibaretti. (Karabibik - Zehra)
  • Bu korkunç tabiata karşı aranılan çarelerin hiç birisi çözüm olmadı . Artık herkes de ümidini kesti. (Zehra)
  • Aşkı, nefretten doğuyordu. (Zehra)
  • Yol alan beyni değil, sadece kalbiydi. (Zehra)
  • ...ne olursa olsun mücadeleden ve kendini savunmaktan kesinlikle vazgeçmeyeceğini kararlaştırmıştı. (Zehra)
  • ¶¶ (...) sevgiyi yalnız kitap sayfalarında görmüştü. ¶¶ (Zehra)
  • Yol kat eden beyni değil sade kalbiydi... (Karabibik - Zehra)
  • gökyüzünün denizde yankılanmasından sefa içinde sefa doğar yeryüzünün gökyüzüne varan yankısı ise cana can katar (Karabibik - Zehra)
  • İşte aşkın özü! İşte aşk insana böyle aşağılanmayı öğretir. (Yadigarlarım)
  • Sevda cihanda neler yapmıyor? Güneşler mi parlatmıyor? Yıldızlar mı söndürmüyor? Âlemler mi icat etmiyor? Dünyaları mı yıkamıyor? Canlar mı yakmıyor? (Yadigarlarım)
  • Aşk ve sevda beşerin gönlü için bir mevhibe-i Hüda'dır.* *Allah'ın lütfu (Karabibik ve Diğer Hikayeler)
  • Derler ki insan her gece rüyasında düşündüğünü görür. Hâlbuki ben her gece onu düşünerek kendimi kaybettim. (Karabibik)
  • Bilirim ki beni medhul sayacaklar olduğu gibi mazur görecekler de vardır. Mamafih benim gerek medhe* gerek kadhe** karşı edecek mukabelem şu söz olacaktır: İnsanım! *övme **yerme (Karabibik ve Diğer Hikayeler)
  • Kadınların gönlü oyuncak değildir. (Zehra)
  • Zira ay ışığı yapay bir ışığa gerek bırakmayacak kadar güçlüydü. (Zehra)

Yorum Yaz