Ve O Hiçbir Şey Demedi - Heinrich Böll Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ve O Hiçbir Şey Demedi kimin eseri? Ve O Hiçbir Şey Demedi kitabının yazarı kimdir? Ve O Hiçbir Şey Demedi konusu ve anafikri nedir? Ve O Hiçbir Şey Demedi kitabı ne anlatıyor? Ve O Hiçbir Şey Demedi PDF indirme linki var mı? Ve O Hiçbir Şey Demedi kitabının yazarı Heinrich Böll kimdir? İşte Ve O Hiçbir Şey Demedi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 18.04.2022 08:00
Ve O Hiçbir Şey Demedi - Heinrich Böll Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Heinrich Böll

Çevirmen: Behçet Necatigil

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789755106779

Sayfa Sayısı: 187

Ve O Hiçbir Şey Demedi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Evlilikte yakınlaşma ve yabancılaşma temasını işleyen Ve O Hiçbir Şey Demedi, romanın iki kahramanının sesleriyle ulaşır okura. Her ikisi de değişimli olarak içsel ve dışsal yaşantılarını anlatırlar. Böylece bu iki kişinin birbirine koşut giden yaşamları ve aslında birbirine ulaşmaya çabalayan bu insanların yalnızlığı açığa çıkar. Küçük bir kiralık odada karısı ve üç çocuğuyla bir arada yaşamanın sıkıntısına katlanamayan Fred Bogner, onlardan ayrılır. Kiliseye ait bir büroda telefoncu olarak çalışmaya başlar. Savaş sonrası Almanya'sının bir büyük kentinde sokakları arşınlar, içer ve oyun makinelerinde zaman öldürür. Karısıyla bir otelde geçirdiği hafta sonundan sonra ise kesin ayrılık kaçınılmaz görünür. Ancak çok geçmeden Bogner sevmekten asla vazgeçemediği karısında yepyeni bir insan bulur. Savaş sonrası Alman edebiyatının en gerçekçi ve en sarsıcı romanlarından biri olan Ve O Hiçbir Şey Demedi, Alman yazar Heinrich Böll'ü üne kavuşturan roman olarak bilinir.

Ve O Hiçbir Şey Demedi Alıntıları - Sözleri

  • Benimle neden evlendin, mesela bunu söyle. “Kahvaltı için “dedim. Ben birisini arıyordum, kendisiyle ömrüm boyunca kahvaltı edebileceğim birisini..
  • Ve bu toz toprakla başa çıkabileceğim ümidini bana veren ne ki?
  • Bir şeye zorlanmaktan hoşlanmıyorum ...
  • Sık sık düşünmüşümdür, ben onu neden seviyorum.
  • Karımın eski püskü kahverengi ceketini gördüm. Bir adamın Eczacılar Sergisine gidecek özel treni haber veren sesini duydum. Kilisenin siyah kapısını gördüm. Çocuklarımın mezarlarına konacak uzun saplı, sarı kasımpatıları gördüm ... Evet, eve gitmeliyim ...
  • İyi bir kadındı annem ... Kapıdan kimseyi boş çevirmezdi ; dilencilere ekmeğimiz varsa ekmek , paramız varsa para verirdi ; hiç değilse bir fincan kahve içirirdi. Bir şeyimiz yoksa tertemiz bir bardakla soğuk su verirdi ...
  • Ne kadar bezgin olduğumu anlatamam sana ...
  • Tanrı uzakta değildir !
  • Tören havasında, ellerinde mumlar, küçücük görüş alanımdan yavaş yavaş geçen çocuklarıma bakarak anlıyordum, hep anladığımı sandığım şeyi ancak şimdi anlıyordum ... Yoksulduk biz ...
  • Mezarlıklara gitmek çocukken bile hoşuma giderdi. Genç bir adama hiç yakışmıyor dedikleri bu tutkuya daha o zamanlar kaptırmıştım kendimi. Ama bütün bu isimler, bu çiçek tarhları, her harf her koku ... Hepsi bana, bir gün benim de öleceğimi hatırlatıyor...
  • Denediğim çeşitli meslekler , işler hiç sarmıyordu beni. Doğru dürüst bir iş sahibi olabilmek için gerekli ciddiyeti , ısrarı gösteremiyordum ...
  • Kültüre önem veren birisiyle evlenseydin keşke ... Geceleri baş başa güzel kitaplar okurdunuz , sen zaten seversin okumayı ...
  • Hayatı boyunca sanki kendisinden bir şey beklemişlerdir de o bunu yapamamış olmanın üzüntüsünü çekmektedir.
  • Evet, bugün pazar ve odamız kızartma kokusuyla dolu ve bu koku beni ağlatabilir, ete hasret çocukların sevincine ağlayabilirim..
  • Bazan düşünürüm de ben onu galiba, ancak kanunlardan ne kadar nefret ettiğini anladım anlayalı sevmeye başladım.

Ve O Hiçbir Şey Demedi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yazarın okuduğum ilk romanı. Sevdim. Anlatim şekli olsun , analizleri olsun. Kitabı okurken içinizi bir bosluk ve çaresizlik sarıyor. Bu duygu Kitabın sonuna kadar pesinizi bırakmıyor. Savaşın etkilerini o kadar ıyi gösteriyor ki yazar bize. O kadar cok çaresizlik ve yoksulluk varki. Ne bileyim okurken gerçekten o çaresizlikten kendinizi kurtaramaz oluyorsunuz. (Ayşe Erol)

#HeinrichBöllKülliyatı~~~: Nobel Edebiyat Ödüllü Heinrch Böll den okuduğum 7.kitap olan "Ve O Hiç Bir Şey Demedi" yine savaş sonrası insanlar da bıraktığı etkilerden 1ini işlemiştir bu kitapta da, ve diğer kitapları da savaş dönemi ya da savaş sonrası insanlarda kalan yikintilardan bahsetmiş olsa da her 1sonucu hiç tekrara düşmeden en iyi şekilde işlemiştir, zira ben her defasında severek okuyorum yazarı... Yine 1savas sonrası durumu ele alan yazar bence etkisi en büyük olan 2li ilişki ve evdeki savaş kalıntılarını anlatır ki insan psikolojisindeki en ağırı bu olsa gerek, Böll de bu kitabı icin "evlerle savaşımız savaşların çetini" der, en haklı tarafından... Evlilikte "yakınlaşma ve yabancılaşma" temasını konu alan "Ve O Hiçbir Şey Demedi", romanın 2kahramanının sesleriyle ulaşır okura çift yönlü olarak, 1bölümde kadın diğer bölümde erkek, her 2si de değişimli içsel ve dışsal yaşantılarını anlatırlar. Küçük 1kiralık odada karısı ve çocuklarıyla 1arada yaşamanın sıkıntısına katlanamayan Fred Bogner, onlardan ayrılarak kiliseye ait 1büroda telefoncu olarak çalışmaya başlar. Savaş sonrası Almanya'sının sefaletinde 1büyük kentin sokaklarını arşınlar, içer ve oyun makinelerinde zaman öldürür. Karısıyla 1otelde geçirdiği hafta sonundan sonra ise kesin ayrılık kaçınılmaz görünür. Böylece 1-1ine ulaşmaya çabalayan bu 2insanın yalnızlığı ortaya çıkar ve çok geçmeden Bogner sevmekten asla vazgeçemediği karısında yepyeni 1insan bulur bu kısımdaki itiraf gibi sözler çok etkileyiciydi 1-1lerine ulaşmaya çalışırken... "Ve O Hiç Bir Şey Demedi" savaş sonrası mutsuz 1evliligin romanı olup, savaşın yıkıntılarında onarilamaya çalışılan evliliğin, yoksulluğun ve asıl içimizde yaşanan sıkıntılarda kalbimiz ve ruhumuzu kötürüm hale gelmesinin anlatılmasıdır... Kulliyatta heray 1adim daha bitirmeye yaklaşırken Böll un her ince kitabı bence yazara başlangıç için idealdir ben okuduklarımı genelde sevdim savaş donemi ve sonrasında anlattıklarıyla her1inde ayrı 1durumu konu alarak tavsiyemdir, herkese keyifli, mutlu, huzurlu okumalar... (Ayşe...)

"onu çarmıha gerdiler ve o hiçbir şey demedi" İkinci Dünya Savaşına katılan, savaşta esir düşen; o yılları ve savaş sonrasını romanlarında savaşın öteki yüzü olarak yansıtan Nobel Ödüllü Heinrich Böll, bu eserinde çöken bir evliliğin kadın ve erkek üzerindeki etkilerini, savaşın silinmeyen izlerini, yoksulluğu, dinden uzaklaşmayı derinlemesine gözlem yeteneğiyle okuyucuya aktarıyor. On üç bölümlük eserinde bir bölümünde erkeğin diğer bölümünde kadının gözünden anlatımıyla, yazarın iki cepheden bu kadar gerçekçi bakış açısına hayran kalıp kitabı sevdiğiniz kitaplar arasına yerleştirebilirsiniz. Çünkü bazen Fred gibi savaştan sıkılıp mezarlıklarda ölülerle nefes alabilecek kadar hayatın anlamını yitirmiş bir adam, bazen de Kaete gibi yoksulluğun, çaresizliğin, kocanızla garlarda sevişmenin utancını; yaptığınız pasta hamuruna kattığınız gözyaşlarınızla yoğuran bir kadın olabilirsiniz. Bu kitap benim gözümde sarf edilebilecek tüm övgüleri hak ediyor. Gönül isterdi ki bu inceleme detaylı, kitabın hakkını veren bir analiz olsun. Ancak vakit kısa, kitaplar çok olunca kısaca kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar. "Dışarıdan bakılınca, iki insan bahtsızlıktan kurtulmuş, kıyıya ulaşmış görünüyordu. Ama savaşın yıkıntılarının onarıldığı yoksulluk yıllarında gerçek yıkıntı yüzeyde değildi. Köprüler yeniden yapılır, evler eski temelleri üzerinde daha rahat, daha konforlu ve güzel yapılar halinde yükseltilebilirdi. Ama asıl yıkıntı ta içimizde, kalbimiz ve ruhumuzun kötürümleşmesindeydi. " (Esra Koç)

Ve O Hiçbir Şey Demedi PDF indirme linki var mı?

Heinrich Böll - Ve O Hiçbir Şey Demedi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ve O Hiçbir Şey Demedi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Heinrich Böll Kimdir?

1972 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi. 1917'de Köln'de doğdu. 1924 yılında okula gitmeye başladı. 1937'de liseyi bitirdi. 17 yaşında şiir yazmaya başladı. 1938 yılının sonbaharında çalışma kampına, bir yıl sonra da askere alındı. Piyade olarak, doğu ve batı cephesine gönderildi. 1945 yılının nisan ayından eylül ayına kadar, İngilizlerin ve Amerikalıların elinde savaş esiri oldu. Savaş bitip Köln'e döndükten sonra, hem üniversite öğrenimini sürdürdü hem çalıştı. 1947 yılında ilk kısa öyküsü Haberci, sonra ilk romanı Ademoğlu Neredeydin?, Ve O Hiç Bir Şey Demedi yayınlandı. Yapıtlarında İkinci Dünya Savaşı'nı, özellikle de insanların nasıl savaştıklarını, savaşın yıkıntılarını ve acılarını anlattı.

"Ve O Hiçbir Şey Demedi" adlı en ünlü romanını yazarken aklında tek bir gerçek vardı. Savaş yanında yoksulluk ve zor koşullar getirmiş, hayatını değiştirmişti. Mayına bastığı için yaralanan dizini iyileştirebilmek için para gerekliydi. O yüzden Böll, 5 gün evden çıkmadan bu eseri yazdı. Yayınevinden aldığı para ile de dizini eski hale getirmeyi başardı ve yazar olarak kariyeri devam etti.

Daha sonra yazdığı Babasız Evler adlı romanını, kendi babasını yitirmesinin ardından değil; ama çevresinde savaş yılları sonrasında acı çeken onlarca çocuğu gördükten sonra yazmıştır. Kendisi, savaş sonrası koşullardan, yoksulluk, açlık ve hastalık gibi sıkıntılardan hem kendi geçtiği, hem de çevresinde bu durumlardan acı çeken birçok insan gördüğünden, hiçbir zaman çocuk sahibi olmak istememiş, kendi deyimiyle "Böyle bir dünyaya çocuk getirmek" istememiştir.

16 Temmuz 1985 tarihinde, çalan kapı ziline koşarken merdivenden yuvarlanarak hayatını kaybetmiştir.

Heinrich Böll Kitapları - Eserleri

  • Palyaço
  • Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru
  • Ve O Hiçbir Şey Demedi
  • İlk Yılların Ekmeği
  • Trenin Tam Saatiydi
  • Ademoğlu Neredeydin?
  • Babasız Evler
  • Cüce ile Bebek
  • Dokuz Buçukta Bilardo
  • Fotoğrafta Kadın da Vardı
  • Yolcu, Sparta'ya Varırsan Eğer
  • Balık Tutma Dersi
  • Doktor Murke'nin Suskunluk Külliyatı
  • Solgun Köpek
  • Frankfurt Dersleri
  • Savaş Bitince
  • Melek Sustu
  • İrlanda Güncesi
  • Gül ve Dinamit
  • Nehir Kıyısı Kadınları
  • Denemeler
  • Hekayələr
  • The Stories of Heinrich Böll
  • Групповой портрет с дамой
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Cüce ile Bebek - Ve O Hiç Bir Şey Demedi
  • Frankfurt Konferansları
  • Die Spurlosen

Heinrich Böll Alıntıları - Sözleri

  • Günümüzde belli nedenlerden ötürü şeyhler kovboylardan daha çok seviliyor. (Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru)
  • Mezarlıklara gitmek çocukken bile hoşuma giderdi. Genç bir adama hiç yakışmıyor dedikleri bu tutkuya daha o zamanlar kaptırmıştım kendimi. Ama bütün bu isimler, bu çiçek tarhları, her harf her koku ... Hepsi bana, bir gün benim de öleceğimi hatırlatıyor... (Ve O Hiçbir Şey Demedi)
  • Nasıl ölürsen öl, mektupta hep şu yazılı olacak: Büyük Almanya uğrunda ölmüştür. (Trenin Tam Saatiydi)
  • Sıklıkla dünyayı değiştirmek gibi bir amaç gütmeyen yazarların kitaplarının, böyle bir amaç güden yazarlarınkinden daha çok dünyanın değişmesine katkıda bulunması, yazma eyleminin cilvelerinden biridir. (Gül ve Dinamit)
  • İnsanlar an­cak kendilerini güven içerisinde hissettikleri zaman rahat ve neşeli olabilirler; en önemli şey güven duygusudur. (Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru)
  • "Öyle harika kafayı buldum ki kendimi neredeyse mutlu hissediyordum. " .... "... sonra savaşı hiç aklıma getirmezdim." (Yolcu, Sparta'ya Varırsan Eğer)
  • "Göğün karanlık kubbesinde yıldızlar kurşuni gümüşten donuk noktalar gibi duruyordu. " (Yolcu, Sparta'ya Varırsan Eğer)
  • Anımsanan yalnızca düşlerdir aslında. (Solgun Köpek)
  • Kimin bakabilecek gözleri varsa, o kimse için saydamlık kazanır nesneler ve böyle biri nesnelerin içyüzünü görmeye, onların içine göz gezdirmeye kalkışabilir. (Gül ve Dinamit)
  • Ben her şeyin fiyatını öğrenmek zorunda kaldım; çünkü hiçbir zaman ödeme gücüm olmadı. On altı yaşında bir çırak olarak kente geldiğim zaman açlık bana bütün fiyatları öğretmişti. (İlk Yılların Ekmeği)
  • Benimle neden evlendin, mesela bunu söyle. “Kahvaltı için “dedim. Ben birisini arıyordum, kendisiyle ömrüm boyunca kahvaltı edebileceğim birisini.. (Ve O Hiçbir Şey Demedi)
  • Adam düzenden hoşlanır ancak düzenli olamazdı. (Dokuz Buçukta Bilardo)
  • Sanat için ilginç olan, yanmış, kavrulmuş şeydir, küldür, anımsamaların külüdür beri yandan, geleceğin külüdür. Hal (şimdiki zaman) diye bir şey yoktur. Benim bir satır önce söylediklerim geçmişe karışır, bir anıya dönüşür. Hal'de tutunmaya çalışan, geçiciliklerden bir parça kalıcılık koparmaya çalışan tek şey varsa, o da sanattır, külden, bir avuç toz ve topraktan ya da pislikten bir şeyler kotarmak için çırpınıp duran sanat. (Gül ve Dinamit)
  • Yasal ve iyi organize olmuş bir hayır kurumu dışında dinsel ve sosyal alanlar arasında herhangi bir insani ilişki aranıp bulunsa,kiliseler yalnızca Tannı'ya inandıkları için kendilerini topluma değil de insani olana adayan bir kişiyi ya da grubu yok etmek için ateist bir toplumla birlik olsalardı, doğrusu buna hiç şaşırmazdım. (Frankfurt Dersleri)
  • artık bağımsız olmak ve işimi serbest meslek biçiminde yürütmek istiyordum. (Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru)
  • "Yağmur yağdı, güneş açtı, ben yaşlandım ve buradan gidiyorum. " (Yolcu, Sparta'ya Varırsan Eğer)
  • "Yeryüzünde varoluşumuzun nedeni nedir ?" (Babasız Evler)
  • Genç yaşlarında ihtiyarlamış böyle dedeleri ne yapmalı? (Frankfurt Dersleri)
  • Aylar öncesi atom denemelerinde radyoaktif ışınların saldırısına uğrayan Japon balıkçıları neredeyse unutulmuş bulunuyor; oysa resimlerini gazete ve dergilerden kesip kartonlara yapıştırmamız ve odalarımızın duvarlarına asmamız gerekirdi. Çünkü adı geçen balıkçılar, yeni bir tür ölümün kurbanlarıdır. Birkaç gün güncel kalmış, bir dehşet dalgası kısa bir süre dünyayı gezip dolaşmış, Japonya'daki geçenlerin anlamı sezilmeye başlanmıştır. İnsanlığın topluca intihar olasılığı, ilk kez açığa vurmuştur kendini. Japon balıkçıları ve onların başına gelenler, pek çok şey gibi kısa bir süre güncellik kazanmıştır. Ama söz konusu tarihte gerçekten olup bitenler anlaşılamamıştır pek; üzerimize düşen yağmur, soluduğumuz hava bu yeni ölümü içinde taşıyabilir. Fırınlarda hamur yoğuranlar, farkında olmadan ekmeğimizin içine katabilir bu yeni ölümü; postacılar, onu postayla evimize kadar alıp getirebilir. (Gül ve Dinamit)
  • Haksız kazanılmış parayla kendinize dostlar edinin!Bu durum da ruhu etkiler. (Fotoğrafta Kadın da Vardı)

Yorum Yaz