Uygarlığın Huzursuzluğu - Sigmund Freud Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Uygarlığın Huzursuzluğu kimin eseri? Uygarlığın Huzursuzluğu kitabının yazarı kimdir? Uygarlığın Huzursuzluğu konusu ve anafikri nedir? Uygarlığın Huzursuzluğu kitabı ne anlatıyor? Uygarlığın Huzursuzluğu PDF indirme linki var mı? Uygarlığın Huzursuzluğu kitabının yazarı Sigmund Freud kimdir? İşte Uygarlığın Huzursuzluğu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 02.04.2022 04:00
Uygarlığın Huzursuzluğu - Sigmund Freud Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sigmund Freud

Çevirmen: Haluk Barışcan

Orijinal Adı: Das Unbehagen in Kultur

Yayın Evi: Metis Yayıncılık

İSBN: 9789753422062

Sayfa Sayısı: 98

Uygarlığın Huzursuzluğu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud psikanalizin toplumsal olayları, uygarlığın gelişimini ve sorunlarını açıklamakta da elverişli bir kuram olduğunu Uygarlığın Huzursuzluğu, Totem ve Tabu, Grup Psikolojisi gibi eserlerinde göstermiştir. Freud'un psikanalizin bulgularının sosyal hayat için ne anlama geldiğini dile getirdiği başlıca eseri olduğu için, "Uygarlığın Huzursuzluğu" yirminci yüzyıl boyunca birçok düşünürü etkilemiş, birçoklarına ilham vermiş ve kendisiyle hesaplaşmak zorunda bırakmıştır.

Freud'a göre hayvani dürtülerle güdülenen insanın aynı zamanda uygar bir varlık olmaa çalışması trajik bir durumdur. Bununla beraber Freud insanın uygarlıktan vazgeçemeyeceğini de kabul eder. Sonuç uygarlığın kaçınılmaz huzursuzluğudur.

Ötekini Dinlemek uzmanlaşmış bir dizi. Ama dizide yer alacak bütün kitaplar doğrudan insana dair. Hayatlarımıza, kendi kişisel deneyim alanımıza, ana babalarımıza, onlarla ilişkilerimize, zor büyüme yıllarımıza dair bir bilgi... Kendimiz ve diğer insanlarla ilgili sezgilerimizi geliştirmemize yardımcı olacak, yeni kavrayış imkanları verecek ve kuşkusuz öğrenirken herkesin kendi deneyimleriyle sınayacağı türden bir bilgi... Psikiyatri ve psikanaliz alanında yüzyıl boyunca yazılmış temel yapıtları bir kütüphane oluşturacak kapsamda bir araya getirirken bunu amaçladık.

(Arka Kapak)

Uygarlığın Huzursuzluğu Alıntıları - Sözleri

  • İnsanların hepsi sevilmeye layık değil.
  • "Acıya karşı en korunmasız olduğumuz zaman, sevdiğimiz zamandır; en çaresiz olduğumuz zaman ise, sevdiğimiz nesneyi ya da onun sevgisini yitirdiğimiz zamandır."
  • "Aşık olduğumuz zamanki kadar acı çekmeye karşı savunmasız olduğumuz bir zaman yoktur..."
  • "Dünyayı döndüren açlık ve sevgidir”
  • Sevgim, benim gözümde, sorumsuzca saçamayacağım değerli bir şeydir...
  • Yani pişmanlık da vicdandan eski olabilir.
  • "Sevgim bana yakın olanlar için bir ayrıcalıktır, bir yabancıyı onlarla aynı kategoriye koyarsam onlara haksızlık yapmış olurum."
  • "İnsanların hepsi sevilmeye layık değil."
  • Seçici olmayan bir sevgi, nesnesine haksızlık ederek değerinin bir kısmını yitirir. Dahası, her insan sevgiye layık değildir.
  • "Yaradılışımız gereği yoğun zevkleri yalnızca tezatlar sayesinde tadabilir, yeknesanlıktan fazla keyif almayız. Bu yüzden mutlu olma ihtimalimiz daha en başından, yaradılışımız gereği, sınırlanmıştır."
  • Sevgim, benim gözümde, sorumsuzca saçamayacağım değerli bir şeydir.
  • Söylemiş olduğumuz gibi, insanları mutluluğa götürebilecek pek çok yol vardır, ama insanı mutluluğa götüreceği kesin olan hiçbir yol yoktur.
  • Aşık olduğumuz zamanki kadar acı çekmeye karşı savunmasız olduğumuz bir zaman yoktur, aşık olduğumuz kişiyi veya onun aşkını kaybettiğimizdeki kadar mutsuz olduğumuz zaman da.
  • Uygarlığın ilk talebi adalettir.
  • ''...acıya karşı en korunmasız olduğumuz zaman, sevdiğimiz zamandır...''

Uygarlığın Huzursuzluğu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Freud'a göre uygarlık, insanı belli bicimlerde davranmaya zorlar ve bu tahakkümün ardı arkası kesilmez. İnsanın, iç güdüleriyle uygarlığın talepleri arasında sıkışıp kaldığını ifade eder bunun da huzursuzlugu getirdiğini söyler. Bazı görüşlerine katilmamakla birlikte okunmasını tavsiye ederim. (Büşra GÜL)

Davranışlarımızın bizlerdeki yan etkilerini hiç düşündünüz mü? Psikolojik açıdan analiz edildiğini ele alırsak peki? İşte Freud'un uygar davranışlarımızdan çıkardığı sonuçları ele aldığı bir başucu metini! İnsanlık tarihinden bu yana ele alınan çevre ve insan ilişkilerini mercek altına alan Freud, pek çok ruhsal durumun dürtülerini ince bir hat şeklinde apaçık gösteriyor bizlere... Varolan insan dışındaki tüm canlıların yenilenmeye gitmediğini beyan ederken insanlığın tam tersi davranışlarının tezi gözümüze öyle bir sokuluyor ki şu incecik metinde yer yer kapağı kapatıp kendi iç sesinize kulak verme ihtiyacı duyuyorsunuz. Gelişim çağının hiç bitmediği bu kısır döngünün esasen sevgi, din, kıskançlık, kısıtlanmak, özgürleşmek, sorumluluk, cinsellik, şiddet, saldırganlık ve daha pek çok duyguyu barındığını gözlemleyen Freud değişmemekte ısrar ettiğimizi ve asıl bunları gözden geçirirsek hayatın daha normalize olacağını açıklıyor. Bence herkesin okuması ve bu farkındalığa bir adım daha yaklaşması gerektiğini düşünüyorum. Mutluluğu elde etmemiz için ne gerekli? İşte asıl sorulması gereken sanırım bu! Hadi okur, bırakalım şu huzursuzluğuda başlayalım şu kitaba... #uygarlığınhuzursuzluğu #sigmundfreud #cemyayınları (Aslihan Yayla)

Çok mantıklı temalarla ilerleyen bir eser. Sosyal hayat ve bunun etkileri olsun, yaşamak ihtiyacı ve türün gelişimi olsun hep önemli konular kaldı aklımda. İnsanların hislerini de konu edinen ve epey kalıcı etkiler bırakan bir eser oldu bende bu kitap. Aklımda en çok kalan sözse: "Acıya karşı en korunmasız olduğumuz zaman, sevdiğimiz zamandır; en çaresiz olduğumuz zaman ise, sevdiğimiz nesneyi ya da onun sevgisini yitirdiğimiz zamandır." Sanırım benim bastırdığım içgüdü, mutluluk. Sürekli korkarım mutlu olmaktan. Bir gün yüzüm gülse 100 gün ağlayacakmışım gibi gelir. Hani bir gün güneş açar da kalan her gün yağmur yağar ya öyleyim. Gerçekten de biraz gülsem sonrasında uzun zaman mutlu olamam ben. Bu yüzden de korkarım mutlu olmaktan. Söyleyeceklerim bu kadar. İyi okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)

Uygarlığın Huzursuzluğu PDF indirme linki var mı?

Sigmund Freud - Uygarlığın Huzursuzluğu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Uygarlığın Huzursuzluğu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sigmund Freud Kimdir?

Sigmund Freud ( nüfus kaydında Sigismund Scholomo Freud) (d. 6 Mayıs 1856, Příbor, Moravya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu (bugün Çek Cumhuriyeti) - ö. 23 Eylül 1939, Londra, Birleşik Krallık), psikanaliz öğretisini geliştirmiş olan Yahudi kökenli Avusturyalı nörolog. Kişiliğin 5 farklı dönemden geçerek geliştiğini öne süren Psikoanalitik Kuram'ın kurucusudur...

Orta seviye bir Yahudi yün tüccarının, kırk yaşındayken, kendisinden yirmi yaş küçük bir kadınla yaptığı ikinci evliliğinden dünyaya geldi. Ekonomik bunalımdan dolayı ailesi Viyana'ya yerleşmek zorunda kaldıklarında, Freud henüz 4 yaşındaydı. 1938 yılına kadar burada yaşadı.

Lisede Latince, Fransızca ve İngilizce öğrenirken kendi çabalarıyla da İbranice, İspanyolca ve İtalyanca öğrendi. Başarılı bir öğrenciydi. Başlangıçta istemediği halde Goethe'nın yapıtlarından etkilenerek tıp okumaya karar verdi.

Üniversite yıllarında Yahudi düşmanlığıyla karşılaştı, okuldaki arkadaş çevresinden dışlandı. 1876 yılında fizyolojist Brücke'nin laboratuvarına girdi, burada anatomopatoloji ve insan sinir sistemi üzerine araştırmalar yaptı. 1881'de tıp öğrenimini bitirdi. 1883'te dönemin ünlü beyin anatomisi ve nöropatoloji uzmanı Dr. Theodor Meynert'in yönetiminde psikaytri kliniğinde asistan olarak çalışmaya başladı. 1884'de kokain üzerine bir inceleme yapmakla görevlendirildi. 1884'te kokainin analjezik özelliklerini keşfetti, anestezik niteliklerini ise sezinledi. (Yaşamım ve Psikanalız adlı yapıtında kokainin anestezik niteliklerini aslında bildiğini, yalnız tıp çalışmalarını bıraktığından dolayı bunların başkaları tarafından ortaya çıkarıldığını ileri sürer.)

Aldığı bir bursla 1885'te Paris'e gitti, Salpêtriê Hastanesi'nde, Jean Martin Charcot'nun yanında staja başladı. Burada histerinin belirtilerini, hipnotizma ve telkinin etkilerini gözlemledi. Charcot'dan çok etkilendi. (Yaşamım ve Psikanaliz 'de Charcot'ya ne kadar düşkün olduğu görülür) Charcot'nun konferanslarını Almancaya çevirdi ve 1886'da yayımladı.

1886'da Paris'ten ayrılarak Berlin'e gitti. Burada çocuk nöropatolojisiyle ilgilendi. Viyana'ya dönerek özel hekimliğe başladı. 1886 ekim ayında 4 yıldır nişanlı olduğu Martha Bernays ile evlendi. Sinir hastalıkları ve histeri şikayetiyle kendisine başvuranlar üzerinde dönemin ünlü tedavi yöntemlerini, elektroterapi ve hipnotizmayı uyguladı. 1887'de Dr. Bernheim'in Telkin ve Telkinin Tedavideki Uygulamaları Üstüne adlı kitabını çevirdi.

Elizabet von R. adındaki bir kadın hasta kendisini serbest çağrışım yöntemine zorlayınca hipnozdan vazgeçti. 1892 - 1895 yılları arasında Charcot'nun Salı Günü Dersleri adlı kitabının çevirisini, savunma psikonevrozları üzerine bir makaleyi ve saplantılar ve fobiler üzerine başka bir makaleyi Breuer ile ortaklaşa hazırladı. Ancak tıp çevrelerince Histeri Üzerine İncelemeler hoş karşılanmadı. Bu yapıtta psikanalizin temel ilkelerine rastlanır.

1896 yılında babasının ölümü üzerine derin bir bunalıma girdi ve sistematik olarak kendini çözümlemeye başladı. Yine aynı yıl Breuer'le nevrozların cinsel açıdan açıklanması konusunda ters düşerek yollarını ayırdı. Histerinin cinsel etiyolojisi üzerine verdiği bir konferans skandala yol açtı. Bu dönemde W. Fliess'le yazışmaları, özçözümleme süreci, hayatı üzerinde önemli etkiler yarattı. (Bu yazışmaları Freud'un ölümünden sonra eşi ve kızı tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Freud psikanalize özel hayatını karıştırmak istemediğinden, kişisel kayıtlar bırakmamış, birçok yazışma ve mektubunu ölümünden önce yakmıştır.) Hayatının 10 yıl süren bu döneminde, Freud hem yandaş, hem öğrenci bakımından yalnız kaldı. Kendini hastaların tedavisine ve psikanalizin yaratılmasına yoğunlaştırdı. Bu sürecin sonucu olarak 1897'de Oedipus Kompleksi, 1900'de Düşlerin Yorumu (iki cilt) adlı eserler ortaya çıktı.

1908'te Viyana Psikanaliz Derneği kuruldu. Bu olay, Freud için bir dönüm noktasıydı, Yaşamım ve Psikanaliz kitabında buna büyük yer verdi. Ancak bu tarihten önce bile Freud'un çevresinde çözümlemenin giderek kurumlaştığı görülür. 1902'den sonra "Çarşamba Günleri Psikoloji Derneği", adı altında başta P. Federn, O. Rank, W. Stekel ve Alfred Adler olmak üzere, Freud'un ilk yandaşları bir araya toplandılar. 1904'de E. Bleuer'le yazışmaya başladı. 1907'de Bleuer'in asistanı Carl Gustav Jung tarafından ziyaret edilir. Jung aynı yıl Zürih'te Freud Derneği'ni kurdu. Bu Freud için büyük bir başarıydı, zira psikanaliz artık ülke sınırlarının dışına çıkmıştı. Takip eden yıllarda Jung, 1. Psikanaliz Kongresi'ne katıldı ve psikanaliz üzerine konferanslar vermek üzere Freud ile birlikte ABD'ye yolculuk etti. Freud, 1910 - 1920 yıllarında Psikanaliz Üzerine, Bir Paranoya Vakası Özyaşam Öyküsü Üzerine Psikoanalitik Gözlemler: Başkan Screber, Totem ve Tabu, Narsizmin İncelenmesine Giriş, Yas ve Melankoli adlı eserleri yayımladı.

1923'de kendisine üstçene ve damak kanseri tanısı kondu. İzleyen yıllarda 33 kez ameliyat oldu. Sürekli protez takması gerektiğinden dolayı uzun yıllar konuşma ve yemek yeme sıkıntısı çekti. 1938'de Naziler'in Viyana'ya girmesiyle birlikte en küçük çocuğu Anna ile birlikte Avusturya'yı terk etmek zorunda kalarak Londra'ya yerleşti. Ölümüne dek tedavi ve çalışmalarına burada devam etti.

Freud, prensipleri gereği kişisel hiçbir özel belge, anı defteri, mektup bırakmamış, hepsini yakmıştır. Bu nedenle, Freud'a dair ilk ve en kapsamlı bilgiler ilk olarak yakın dostu İngiliz psikaytr Ernest Jones'un 1953'te yayımlanan üç ciltlik Sigmund Freud'un Yaşamı ve Yapıtları adlı kitabıyla ortaya çıkarıldı.

Eserleri [değiştir]

Zur Psychopat­hologie des Alltagslebens (Günlük Yaşa­mın Psikopatolojisi)

Die Traumdeutung (Düşlerin Yorumu)

Über Psychoanaly­se (Psikanaliz Üzerine Beş Ders)

Totem und Tabu (Totem ve Tabu)

Zur Einführung des Narzissmus (Narsisizmin İncelenmesine Giriş)

Unbehagen in der Kultur (Uygarlı­ğın Huzursuzluğu)

Jenseits des Lustprinzips Das Ich und das Es (Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İd)

Der Mann Moses und die monotheistische Religion (Musa ve Tektanrıcılık)

Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme, 1905

Der Witz und seine Beziehung zum Unbewussten, Nükte ve Bilinçdışı'yla İlişkisi, 1905

Psikanalizin Tarihçesi, 1914

Psikanalize Giriş Dersleri, 1917

Yaşamım ve Psikanaliz, 1925

Tutukluk, Semtom ve Korku, 1926

Bir Yanılsamanın Geleceği, 1927

Kültür İçindeki Huzursuzluk, 1930

Psikanaliz ve Uygulama,

Psikanaliz Üzerine,

Olgu öyküleri

Histeri ile Mücadele

Sigmund Freud Kitapları - Eserleri

  • Kitle Psikolojisi
  • Psikanaliz Üzerine Beş Konferans ve Psikanalize Toplu Bakış
  • Uygarlık Toplum ve Din
  • Amatör Psikanalizi
  • Sevgi ve Cinsellik Üzerine
  • Olgu Öyküleri 1
  • Olgu Öyküleri 2
  • Totem ve Tabu
  • Psikanaliz Üzerine
  • Nevrozlar - Psikanalize Giriş 2
  • Cinsellik Üzerine
  • Rüyaların Yorumu
  • Kokain
  • Bir Yanılsamanın Geleceği, Neden Savaş
  • Grup Psikolojisi ve Ego Analizi
  • Haz İlkesinin Ötesinde
  • Psikoloji Kanalize Ederek Psikanaliz Kuramı
  • Arzu Dürtü ve Çatışmaları Açığa Çıkarma
  • Bilinçaltı
  • Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları
  • Günlük Yaşamın Psikopatolojisi
  • Uygarlığın Huzursuzluğu
  • Cinsiyet ve Psikanaliz
  • Kültürdeki Huzursuzluk
  • Niçin Savaş?
  • Yaşamım ve Psikanaliz
  • Seçme Yazılar
  • Terapi
  • Endişe
  • Rüya Yorumları 1
  • Rüya Yorumları 2
  • Psikanaliz ve Uygulama
  • Psikanalize Giriş Dersleri
  • Ket Vurma
  • Musa ve Tektanrıcılık
  • Psikopatoloji Üzerine
  • Kendi Kendine Psikanaliz
  • Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası
  • Mutluluk Dediğimiz Şey
  • Davranış Bozuklukları ve Tedavisi
  • Çocukta Fobinin Analizi
  • Yanılgılar ve Düşler Üzerine
  • Bir Çocukluk Nevrozu Hikayesi
  • Bir Genç Kızın Günlüğü
  • Freud - Jung Mektuplaşmaları
  • Psikanalize Giriş
  • Espriler ve Bilinçdışı ile İlişkileri
  • Dinin Kökenleri
  • İsteri Üzerine Araştırmalar
  • Psikanalitik Hastalık Öğretisi Hakkında Yazılar
  • Metapsikoloji 1
  • Metapsikoloji 2
  • Metapsikoloji 3
  • Metapsikoloji 4
  • Psikanalize Giriş
  • Psikanalize Giriş
  • Cinsel Yasaklar Ve Normaldışı Davranışlar
  • Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar
  • Bir Histeri Vakası Analizi
  • Psikanalize Yeni Giriş Dersleri
  • Psikanaliz Açısından Edebiyat
  • Kültürel Cinsel Ahlak ve Modern Sinirlilik
  • Sanat ve Edebiyat
  • Aşkın Psikolojisi
  • Histeri Üzerine Çalışmalar
  • Metapsikoloji Haz İlkesinin Ötesinde Ego ve İd ve Diğer Çalışmaları
  • Ruh Çözümlemesine Yeni Giriş Konferansları
  • Ruh Çözümlemesinin Tarihi
  • Freud'un Mektupları
  • Psikanaliz Üzerine
  • Bakirelik Tabusu
  • Otobiyografi
  • Psikanaliz Üzerine Vakalar
  • Bilinçsizlik ve Psikanaliz
  • Siz Deli Misiniz?
  • Einstein’a Mektup
  • Psikanaliz
  • Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme
  • Savaş ve Ölüm Üzerine
  • Bir Yanılsamanın Geleceği
  • Yas ve Melankoli
  • Rüya Psikolojisi
  • Leonardo da Vinci
  • Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü
  • İçgüdüler ve Baskılama
  • Espri Sanatı
  • Din
  • Takıntı Üzerine
  • Bilinçsiz-Olan
  • Anksiyete Üzerine
  • Psikanalizin Ana Hatlari
  • Totem ve Tabu - 2.Cilt
  • Kadın Cinselliği Üzerine
  • Ego ve Id
  • Bilinç Dışı
  • Bilinçaltını Keşfetmek
  • Sevgi Məktubları
  • Her İnsan Gördüğü Rüyanın Tabiridir
  • Aforizmalar
  • Sanrı ve Düş
  • Tutukluk Semptom ve Kaygı
  • Ruhsal Kimlik
  • Doğuştan Gelen Sapkın Eğilimler
  • Dora
  • Kendini Koruma İçgüdüsü
  • Psikanalitik İlerlemenin Önündeki Engeller
  • Psikanaliz ve Telepati
  • Cinsel İstismar - Psikoloji Serisi
  • Ensest
  • Yasaklar ve Normal Dışı İstekler
  • Gizemli
  • Düşüncelerin Sınırsız Gücü
  • Kadın Eşcinselliği
  • Totem ve Tabu Barbarlar ile Nevrotik Kişiliklerin Zihinsel Yaşantılarındaki Benzerlikler (Cep Boy)
  • Arzular ve Çatışmalar
  • Sexualleben
  • Введение в психоанализ
  • Sanat ve Psikanaliz
  • Erkeklerin Cinsel İçgüdüsü
  • Ketlenmeler, Belirtiler ve Anksiyete
  • Ego ve Kimlik
  • Libido ve Narsisizm
  • Cinsiyetler Ayrımı
  • Mədəniyyətin sancıları
  • Totem ve Tabu
  • Aşkın Psikolojisi

Sigmund Freud Alıntıları - Sözleri

  • Devletlerin, bireyleri kötülükten alıkoymasının, kötülük yapmayı ortadan kaldırmak amacından değil, onu tıpkı tuz ve tütün gibi tekeline almak amacından doğduğu düşüncesine kesin bir biçimde inanılabilir. (Cinsiyet ve Psikanaliz)
  • Kadınlar, özellikle de güzelseler, nesne seçimlerinde kendilerine dayatılan toplumsal kısıtlamaların bedeli olan belli bir kendiyle yetinme geliştirirler. Kesin konuşmak gerekirse bu türden kadınların erkeklerin kendilerine yönelik sevgileriyle kıyaslanabilecek yoğunlukta sevdikleri tek şey yalnızca kendileridir. Gereksinimleri de sevme değil ama sevilme doğrultusundadır ve bu koşulu yerine getiren erkek onların onayını kazanan kişi olur. (Metapsikoloji Haz İlkesinin Ötesinde Ego ve İd ve Diğer Çalışmaları)
  • Bastırma bireysel çalışır; bastırılmış olanın her bir türevi kendine özgü bir yazgıya sahip olabilir; biçim değişikliğinin fazlası yada azı başarının sonucunu tamamıyla değiştirebilir (Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü)
  • Biz ölümün yaşamın tek amacı olduğunu iddia etmiyoruz; ölüm kadar yaşamın da olduğu gerçeğini gözardı etmiyoruz. (Ruh Çözümlemesine Yeni Giriş Konferansları)
  • Bilinçaltında "hayır" sözcüğü olmadığını, zıtlıkların bir araya geldiğini biliyoruz. Reddetme ancak bastırma sürecinde ortaya çıkıyor. (Bir Çocukluk Nevrozu Hikayesi)
  • Psikanaliz bize baba kompleksi ile Tanrı inancı arasında yakın bir ilişkinin bulunduğunu ;bize kişisel bir Tanrı'nın psikolojik yönden yüceltilmiş bir babadan başka bir şey olmadığını göstermiştir ve her geçen gün genç bireylerin babalarının otoritelerinden kurtulduklarında dinsel inançlarını nasıl kaybettiklerine dair yeni kanıtlar sunmaktadır. (...) (Leonardo da Vinci)
  • Mutlu kişiler düş kurmaz, bunu ancak yeterince doyuma ulaşmamış kişiler yapar. Doyuma kavuşturulmamış, düşlemlemenin itici güçleridir ve her düş belli bir isteğe doyum sağlama çabası ve böyle bir doyumu ondan esirgeyen gerçek'i değiştirme girişimidir. (Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar)
  • Olgunluk hazzı erteleyebilme kabiliyetidir. (Aforizmalar)
  • fakat bekâret bir tabunun, dinsel olarak tarif edilebilecek bir yasağın konusu haline gelmiştir. (Bakirelik Tabusu)
  • Temelde kırıcı olan bir düşünce belli bir yoğunluk seviyesine ulaşır ulaşmaz çekişme aktifleşir ve bu kesinlikle bastırmaya yol açar. (Bilinç Dışı)
  • Çocukluk çağında hiçbir gereksinimin bir babanın korumasına karşı duyulan gereksinimin kadar güçlü olabileceğini sanmıyorum (Kültürdeki Huzursuzluk)
  • Birbirleriyle uzlaşması zor çelişkilere düşüyorsunuz.. (Bir Yanılsamanın Geleceği, Neden Savaş)
  • "Efsaneye göre insan denilen varlık, kadın ve erkek olarak iki parçaya bölünmüştür; o zamandan beri aşk yoluyla birleşmeye çalışmaktadır" (Cinsellik Üzerine)
  • "Tam da hastalanacak zamanı bulmuştur büyük anne. Hastamız, sevdiğini, böylesine özlemişken..." (Psikanaliz ve Uygulama)
  • Ve her zaman öylesine güçsüz kalırdım ki, içimi yakıp kavuran tutkuları dışa vuramazdım. Dolayısıyla hep baskıladım kendimi, sanırım bu da halimden belli oluyor. (Yaşamım ve Psikanaliz)
  • İd'de içgüdüye düşen rolü ego da algı oynamaktadır. Ego tutkuları ihtiva eden id'in tersine, mantık ve sağduyu olarak adlandırılabilecek olan şeyi temsil etmektedir. (Ego ve Id)
  • herkes kendi hayatı üstünde hak sahibidir...' (Mutluluk Dediğimiz Şey)
  • Ama sorarım size, insanlar ellerine geçirdikleri bir şeyi ne zaman karmakarışık, ne zaman eciş bücüş bir duruma sokmamıştır? (Kendi Kendine Psikanaliz)
  • Sanki bilinçli olanın direnci, kökensel bastırılmış olandan uzaklaştırılmalarını sağlayan bir işlev görür. (Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü)
  • "Doğa, göründüğü kadarıyla bizi soğukkanlılıkla, zalimce, amansızca ve olasıdır ki tam da bizim doyum sağlamamıza yol açmış şeyler aracılığıyla yok eder." (Bir Yanılsamanın Geleceği)

Yorum Yaz