Üçgendeki Tezgah - Ahmet Cem Ersever Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Üçgendeki Tezgah kimin eseri? Üçgendeki Tezgah kitabının yazarı kimdir? Üçgendeki Tezgah konusu ve anafikri nedir? Üçgendeki Tezgah kitabı ne anlatıyor? Üçgendeki Tezgah PDF indirme linki var mı? Üçgendeki Tezgah kitabının yazarı Ahmet Cem Ersever kimdir? İşte Üçgendeki Tezgah kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Cem Ersever

Yayın Evi: Milenyum Yayınları

İSBN: 9789758773244

Sayfa Sayısı: 216

Üçgendeki Tezgah Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

' … Türkiye'de kendilerini 'Devrimci Demokrat' olarak tenıtan kesim-

ler PKK ile bir şekilde flört içindedirler. Türkiye şartlarında ortak hedefe yönelik olarak, Türk ile Kürt örgütleri arasında yapılacak ittifaklar Türk Devletine karşı savaşla büyük önem taşımaktadır. PKK'ya göre böyle

bir ittifak için geçmişte ortaya çıkmış olan sert tavırlar engel teşkil 

etmemektedir…'

' … Marksizim-Leninizm gibi çağdışı ve ilkel paravanların arkasındaki

sözde Aydın ve sözde Liderlerle, İngiliz çıkarlarına kaça satıldığı belli

olmayan haysiyetsiz Demokrat bozuntuları. Çağdaş Lawrenceler toplu-

mumuzu kamplara bölmüş durumdadır. Otonomi yanlıları bir tarafa,

Federasyon yanlıları bir tarafa, sözde bağımsızlıkçılar bir tarafa çekip

durmaktadırlar. Sorunumuz, işte bu işportacı mahluklar ve onların az-

gın patronlarıdır…'

-A. Cem Ersever-

(Tanıtım Bülteninden)

Üçgendeki Tezgah Alıntıları - Sözleri

  • . Savaşa davet ediyormuş! Ne savaşı? Irza geçme becerisi çok gelişmiş Abdullah ÖCALAN isimli bu sefil ve alçak yaratık savaşa davet ediyorum diye; Pazarcık'lı (Evin) Kod, Ankara'lı (Zehra) Kod, Tunceli'li (Delal) Kod, Lübnan Kürtlerinden (Roza) Kod, Suriye'li (Canda) Kod, yine Lübnanlı (Adife-Saadet) Kod bayanlara ve PKK Merkez Komite Üyesi (Sarı Hüseyin) Kod'un karısı Elazığlı Nafiye'ye tecavüz etmedi mi? Bilmiyorsanız öğrenin! .
  • . Bazı olaylarla ilgili olarak çok sağlıklı istihbarat elde ediliyor, fakat birileri alınan istihbaratı ne yapacağını bilmiyor. Modern istihbarat, istihbaratçının aldığı bilgileri gene kendisinin icra elemanlarıyla değerlendirmesi esasına dayanmaktadır. .
  • . Olaylar sona erdikten sonra, yakalanan kişilerin militan olup olmadığı tartışması başlıyor. İşe bakın! Devletin bir vilayetinde günlerce karşılıklı olarak silahlar patlayacak, resmi binalar ve sivillere ait evler hasar görecek, güvenlik güçleri ve sivil kişilerden, insanlar ölecek ve yaralanacak, bütün bunlara rağmen, yakalanan kişilerin militan olup olmadığı tartışması yapılacak!..        Şehirde aktif provokatörler varken; iki kelimeyi biraraya getiremeyen, silahtan başka birşey bilmeyen ve dağda sığır gibi kullanılan adama ne gerek var?        Milisin aktif olduğu yerde terörist asla içeri giremez! Zaten milisin görevi; böylesi toplumsal olayların ve provokasyonların yaratılmasıdır. .
  • . Kürt halkının mücadelesine Kürt olduğu için değil sosyalist olduğu için katıldığını söyleyen Hafiz ESAD'ın vesikalı kapatması APO bakın ne diyor; "Kızlar karşıma çıkıyor, en değme artistin ulaşamayacağı kadar ulaşıyorum". "Kürtlük adına namussuzluktan başka ne var." diye basına demeç verme cüretini gösteren bu Mayıs Böceği hangi yüzle Kürt insanını savaşa davet ediyor? .
  • . Buna rağmen; bu kanlı terör örgütüne eleman yetiştiren, ama bu işi erkekçe değil de bir takım sosyal ya da kültürel maskelerin ardına gizlenerek yapan bu kuruluşlar, kültürel ve sosyal maskelerinden dolayı hoş görülüyor, diğer yandan çok sayıda PKK sempatizanı, PKK'nın İstanbul'da basılıp dağıtılan yayınlarını okuyarak bilinçlendiklerini ve daha sonra kırsala gidip eylemlere katıldıklarını beyan etmekteydiler. ...Bunun böyle olduğunu güvenlik kuvvetleri de biliyor, PKK ve APO da biliyor, o meşhur kuruluşlar ve yayın organları da biliyor. Bir tek politikacılarımız, aydınlarımız ve halkımız bilmiyor. .
  • . "Ben silahımı teslim etmem ve PKK'nın affına sığınmam kanımın son damlasına kadar PKK ile mücadele edeceğiz, Türk bayrağından başka bir bayrak istemiyorum. T. C. kimlik kartından başka kimlik istemem diyorum, eğer devlet GKK silahını benden alırsa ben ve 300 adamla kendi imkanımla kanımın son damlasına kadar savaşacağım. Benim aileden ve Türk askerlerinin bu dağlarda döktüğü kanı yerde bırakmayacağım."        "PKK Ermenidir, Komünisttir, Satılmıştır... .
  • Savaşa davet ediyormuş! Ne savaşı? Irza geçme becerisi çok gelişmiş Abdullah Öcalan isimli bu sefil ve alçak yaratık savaşa davet ediyorum diye; Pazarcık'lı Evin, Ankara'lı Zehra, Tunceli'li Delal, Lübnan Kürtlerinden Roza, Suriye'li Canda, yine Lübnanlı Adife-Saadet bayanlara ve PKK Merkez Komite Üyesi Sarı Hüseyin'in karısı Elazığlı Nafiye'ye tecavüz etmedi mi? Kod adı Medya olan Suriyeli Kürdi Abdullah'a tecavüz etmedi mi? Bilmiyorsanız öğrenin! Çaresiz kızlara, kadınlara tecavüz etmekte uzmanlaşan ve ahlaksız ilişkilerde pervasızlaşan Apo gençleri savaşa değil, yatağına davet etmektedir.
  • Korucular, aile efratlarıyla birlikte toplu katliamlara maruz kaldılar. Ankara'da keyif çatan sayın bazı kişiler ise; "yok canım, PKK katliam yapmaz, bu iş olsa olsa Kontrgerilla'nın işidir" diyerek dalgalarını geçtiler. Ama atalarımızın bir sözü vardır; "alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste."
  • Biz, kitabımızda "korku filmi" falan anlatmadık. Senaryosunu emperyalizmin yazdığı, geri zekalı Abdullah ÖCALAN'ın başrolü oynadığı, figüranlığını yönetim hataları ve yasadışı örgütlerin baskıları altında ne yapacağını şaşırıp ezilen Türk ile Kürt insanının yaptığı, 9 yıldır PKK adı altında; Kürt Ulusal Hareketi ismiyle de 65 yıldır oynanan "traji-komik" bir filmi daha iyi anlamaları için kamuoyuna yardımcı olduk.

Üçgendeki Tezgah İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap Binbaşı Ahmet Cem Erseverin doğuda başlatılan Terör ile mücadelenin Arif Doğanın dondurulması akabinde yanlış yöne yöneldiğini görmüş, istifa etmiş ve akabinde olayları bütün çıplaklıyla anlattığı kitaptır. Kitabın 2. Baskısından sonra Soner Yalçın gazetecinin ısrarıyla savcılığa itirafta bulunacağı günün bir önceki günü kaçırılarak öldürülmüştür. Eşi ve silah arkadaşıda akabinde kaçırılmıştır. Üçüde birer gün ara ile kitap kapağında olduğu gibi tam bir üçgen şeklinde ölü bulunmuştur. Türkiye Cumhuriyeti böyle vatan sever bir subay daha bulur mu bilemem… Ne yazıktır ki Türkiyemizde devlete yararı olan her vatan evladı suikaste kurban gitmiştir. Kitap %100 doğruları anlatıyor ve belgeleri davada yalanlanamamış gerçekliği olan bir kitaptır. Hanefi Avcı tarafından Yeşil vasıtasıyla; Ahmet Cem Ersever devlet için tehdit teşkil ediyor, ortadan kaldırılması gerek söylenilerek Yeşil ( Mahmut Yıldırım ) adlı, 1993 den sonra amacından şaşmış bir JİTEM elemanı tarafından suikaste uğramıştır. O zaman devletki JİTEM’in beyni olan A. Cem Erseveri ondan ast bir adama öldürtüyor, düşünün ki bunun gibi ne yiğitleri öldürmüştür. (Kadir Kandemir)

Ahmet Cem Ersever, JITEM'in fikir babası olarak geçiyor okuduğum bilgilerde. İki tane kitabı var. Ölmeden önce kitapları Ahmet Aydın takma adıyla basılmış. Öldükten/öldürüldükten sonra ise kendi adıyla... APO ve PKK'nın iç yüzünü anlatmış Ahmet Cem Ersever. Türkiye solunun nasıl planlanarak PKK sempatizanı yapılacağını anlatmış. 1993 yılında ölmeden önce yayınladığı bu kitaplarla geleceği uyarmış. Ama... Yazar kendi kaleminden şöyle diyor sitem ederek: "Okuyunuz, araştırınız ve yorumlayınız. Bizim gibi bu savaşın içerisinde yetişmiş insanlar deneyimlerini ve çıkan sonuçları size komprime olarak sunuyorlar. Biz bu sözleri söylerken geçmişimizin pratiğinin özünü veriyoruz. Türkiye'de yargılanacak pek çok insan dururken bu satırların yazarına yüklenmek biraz insafsızlık olmuyor mu?" Ben kitabı tavsiye üzerine okudum. Satışı olmadığı için pdf olarak telefonuma indirip telefondan okudum. Yazarın da dediği gibi, okuyunuz, araştırınız ve yorumlayınız... (Sevgi)

Kitabı bulmak için antikacıları tek tek dolandığım 80-90lı yılların şüphesiz en iyi istibaharatçılarından olan şehit J.binbaşı Ahmet Cem Erseverin anlattıkları, birçok olayı aydınlatıyor Pkk’nın kurulumu ,yaptığı eylemler , terörle mücadele esnasında gördüğü eksiklikler , apo denilen şahıs hakkında daha önce duymadığınız birçok bilgiye bu kitabı okuyarak edinebilirsiniz. yazar/i9871 (Mustafa)

Üçgendeki Tezgah PDF indirme linki var mı?

Ahmet Cem Ersever - Üçgendeki Tezgah kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Üçgendeki Tezgah PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmet Cem Ersever Kimdir?

Ahmet Cem Ersever, (d. 1950 Erzurum - ö. 1993 Ankara). Varlığı resmi kurumlarca onaylanmamış Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele adlı birimin kilit isimlerinden biri olan Jandarma subayı emekli binbaşı).

Cem Ersever, Güneydoğu Anadolu'da PKK ile yapılan terörist ve istihbarat çalışmalarının tümünde yer almış, silahlı çatışmalara bizzat katılmış, tüm faaliyetleri yönetmiş, PKK'ya yardım ve yataklık eden kişi ve gruplarla irtibat kurmuş, bunları tam yetkiyle ve Komutanlığa doğrudan bağlı olarak yürütmüştür.

Orgeneral Eşref Bitlis'in şüpheli ölümünden sonra Mart 1993'te bu olayı protesto etmek için askerlikten istifa etti ve Mayıs 1993 ayında Milliyet gazetesine faksladığı özgeçmişinde "1984 yılından bugüne kadar yapılan yanlışlar, ihanetler ve ugulamalar konusunda Türk kamuoyunun aydınlatılması gerektiğine inanıyor ve görüşmeler sonunda belirlenecek bir tarihte Türk basınıyla kamuoyu önünde Celal Talabani'nin ihanetleri PKK ilişkileri, Güneydoğu'daki gerçek durum, köy korucuları, itirafçılar, faili meçhul cinayetler hakkında ve bazı siyasilerin örgütsel konumları hakkında açıklamalarda bulunacağımı beyan ediyorum." ve "Güneydoğu Anadolu'daki olayların gerçekleri Türk milletinden gizleniyor" dedikten birkaç ay sonra 4 Kasım 1993'te elleri önden bağlanmış kafasına iki el ateş edilmiş cesedi, Ankara Elmadağ ilçesi çıkışında bulundu

Ahmet Cem Ersever Kitapları - Eserleri

  • Üçgendeki Tezgah
  • Kürtler, PKK ve A. Öcalan

Ahmet Cem Ersever Alıntıları - Sözleri

  • 1982 yılının Haziran ayında İsrail, Güney Lübnan'da üslenmiş olan Filistin kamp ve karakollarına karşı topyekün bir harekat başlattı. Bu harekat neticesinde Filistinliler önce Batı Beyrut kesimine hapsedildiler ardındanda Lübnan'dan sürüldüler. Filistin gerillaları Kuzey Afrikadaki Arap ülkelerine Fas, Tunus ve Cezayir'e kaçtılar, bir kısmı da Güney Yemen ve Suriye'ye sığındı. Bu harekat sırasında Suriye ordusu İsrail ile bir günlük hava çatışmasına girdi ise de Güney Lübnan'daki kara harekatına karışmadı. İşte o zamana kadar Güney Lübnan'daki Filistin gerillaları arasında kendilerini saklamış olan PKKlılar topluca Suriye'ye geçtiler. Fakat 20 kişilik bir grubu gene HELVE Kampında bıraktılar. Suriye'ye geçen PKK militanlarına kısa sürede Şam, Halep, Kamışlı gibi yerlerde onlarca ev tahsis edilerek garantiye alındılar. Bu evlerde yaklaşık olarak 300 PKK'lı militan barınıyordu. Bunları her ev bir grup olmak şartıylaki her evde 8-10 kişi barınıyordu teorik eğitime devam ettiler. Dışarı çıkmaları ve gezmeleri yasaktı.Aylarca kalınan bu evleri hiç kimse terk etmiyordu. Yiyecek ihtiyaçları APO tarafından görevlendirilmiş ve Suriye "EMİN KAVMİYYE-MİLLİ İSTİHBARAT"isimli merkezi istihbarat örgütünün kimliklerini taşıyan kişilerce karşılanıyordu. Bu kimlikler özel ve güvenilir kişilere verilmişti. PKK bu arada bir grup adamını da İran ve Kuzey Irak'a yerleştirmişti. İran'dakiler İran istihbarat teşkilatının bilgisi dahilinde Kuzey Irak ve Türkiye'ye komşu Urmiye şehrine yerleştirildiler. Oradan hem Türkiye'ye hem de Kuzey Irak'a giriş çıkış yapabiliyorlardı. İran'a geçişlerini Suriye Hükümeti, İran ile anlaşarak uçakla göndermek suretiyle sağlamıştı. 1982 yılında Irak hükümeti İran ile olan savaştan dolayı Kuzey Irak bölgesini tamamen kontrolsüz bırakmış bu nedenle, Kuzey Irak'ın uçsuz bucaksız dağları, vadileri ve derelerinde Mesut Barzani'nin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) denetiminde bir tampon bölge oluşmuştu. Celal Talabani'nin Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) da oradaydı ama esas kontrol Irak KDP'sinde idi. (Kürtler, PKK ve A. Öcalan)
  • Fransız manda yönetimince oluşturulan Lübnan Cumhuriyeti Anayasası'nda Hıristiyan-Müslüman çelişkisini canlı tutacak hükümler mevcuttu. Bu durum Lübnan'da ekonomik ve sosyal dengesizliklere sebep oluyordu. Ülke siyasi çekişmelere sahne oluyor ve bu çekişmeler sıcak savaşa dönüşüyordu. Lübnan'da iç savaşın 1974'te başlayıp sürekli devam etmesi, ülkenin ikiye bölünmesi ve ardından Suriye Ordusunun "Arap Barış Gücü" sıfatıyla Lübnan'ı işgal etmesi bahsedilen çarpıklıkların düzeltilmesi için değildi. Suriye, Lübnan'a parçalanmışlığı sürekli kılma, hatta parçalanmışlığı daha da artırarak devam ettirmek için girmişti. (Kürtler, PKK ve A. Öcalan)
  • Zayıf toplumlar eşkiyalarını kahramanlaştırıp yaparlar. (Kürtler, PKK ve A. Öcalan)
  • Kürt sorunu ve Pkk adı hala beraber anılıyorsa, asker-sivil, günahlı-günahsız hala insanlar öldürülüyorsa tedbirler üzerinde biraz düşünmenin zamanı geldi de geçiyor demektir. Güneydoğu'da bir telefon ile esnaf dükkânlarını kapatıyor veya açıyorsa, bir sloganın etrafında on binlerce insan toplanıp yürüyüş yapabiliyor ve "Kahrolsun Türkiye ", "Yaşasın Başkan Apo" diye, bağırabiliyorsa, ilçeler içerisinde saatler ve hatta günler süren silahlı çatışmalar çıkabiliyorsa ve bütün bunlara "İnsan Hakları" adına ses çıkarılamıyorsa değişmesi gereken bir şeyler var demektir. Bu insan haklarına, PKK yatakçıları ve işbirlikçileri gözaltına alındığında bir takım kişiler sahip çıkmakta; PKK denilen melanet örgütü, arkadaşları ile ava giden polis memurunu yakalayıp sorgu sırasında teker teker kollarını ve ayaklarını kestiği zaman sahip çıkmamaktadırlar. İzinden dönen erler elleri arkadan bağlanarak, kafa derileri yüzülmek suretiyle öldürülmekte, Subaylar şehirler arası yollarda otobüslerden kadın ve çocuklarının yanından alınarak kurşuna dizilmekte gene insan haklarından bahseden olmamaktadır. (Kürtler, PKK ve A. Öcalan)
  • . "Ben silahımı teslim etmem ve PKK'nın affına sığınmam kanımın son damlasına kadar PKK ile mücadele edeceğiz, Türk bayrağından başka bir bayrak istemiyorum. T. C. kimlik kartından başka kimlik istemem diyorum, eğer devlet GKK silahını benden alırsa ben ve 300 adamla kendi imkanımla kanımın son damlasına kadar savaşacağım. Benim aileden ve Türk askerlerinin bu dağlarda döktüğü kanı yerde bırakmayacağım."        "PKK Ermenidir, Komünisttir, Satılmıştır... . (Üçgendeki Tezgah)
  • . Kürt halkının mücadelesine Kürt olduğu için değil sosyalist olduğu için katıldığını söyleyen Hafiz ESAD'ın vesikalı kapatması APO bakın ne diyor; "Kızlar karşıma çıkıyor, en değme artistin ulaşamayacağı kadar ulaşıyorum". "Kürtlük adına namussuzluktan başka ne var." diye basına demeç verme cüretini gösteren bu Mayıs Böceği hangi yüzle Kürt insanını savaşa davet ediyor? . (Üçgendeki Tezgah)
  • Bu insan haklarına, PKK yatakçıları ve işbirlikçileri gözaltına alındığında bir takım kişiler sahip çıkmakta; PKK denilen melanet örgütü, arkadaşları ile ava giden polis memurunu yakalayıp sorgu sırasında teker teker kollarını ve ayaklarını kestiği zaman sahip çıkmamaktadırlar. İzinden dönen Erler elleri arkadan bağlanarak, kafa derileri yüzülmek suretiyle öldürülmekte, Subaylar şehirler arası yollarda otobüslerden kadın ve çocuklarının yanından alınarak kurşuna dizilmekte gene insan haklarından bahseden olmamaktadır. (Kürtler, PKK ve A. Öcalan)
  • . Bazı olaylarla ilgili olarak çok sağlıklı istihbarat elde ediliyor, fakat birileri alınan istihbaratı ne yapacağını bilmiyor. Modern istihbarat, istihbaratçının aldığı bilgileri gene kendisinin icra elemanlarıyla değerlendirmesi esasına dayanmaktadır. . (Üçgendeki Tezgah)
  • . Buna rağmen; bu kanlı terör örgütüne eleman yetiştiren, ama bu işi erkekçe değil de bir takım sosyal ya da kültürel maskelerin ardına gizlenerek yapan bu kuruluşlar, kültürel ve sosyal maskelerinden dolayı hoş görülüyor, diğer yandan çok sayıda PKK sempatizanı, PKK'nın İstanbul'da basılıp dağıtılan yayınlarını okuyarak bilinçlendiklerini ve daha sonra kırsala gidip eylemlere katıldıklarını beyan etmekteydiler. ...Bunun böyle olduğunu güvenlik kuvvetleri de biliyor, PKK ve APO da biliyor, o meşhur kuruluşlar ve yayın organları da biliyor. Bir tek politikacılarımız, aydınlarımız ve halkımız bilmiyor. . (Üçgendeki Tezgah)
  • Terörle mücadele bir demokrasi ayıbı değildir. Cereyan eden hadiselerin boyutları o kadar büyüktür ki; bu olaylardan çıkar bekleyen, belirli ölçülerde destekleyen bilgisiz ilgililer, siyasi çözüm önermek gafleti ve hıyaneti içersine bile girmişlerdir. Kırsal kesimde faaliyet gösteren PKK'nın askeri gücü etkisiz hale getirilmeli sade vatandaşın rahatlaması sağlanmalıdır. Bu yapıldığı takdirde yasa tanımayanlar yasalara sarılacak, demokrasiyi çiğneyenler demokrasi diye feryat edeceklerdir. (Kürtler, PKK ve A. Öcalan)
  • Savaşa davet ediyormuş! Ne savaşı? Irza geçme becerisi çok gelişmiş Abdullah Öcalan isimli bu sefil ve alçak yaratık savaşa davet ediyorum diye; Pazarcık'lı Evin, Ankara'lı Zehra, Tunceli'li Delal, Lübnan Kürtlerinden Roza, Suriye'li Canda, yine Lübnanlı Adife-Saadet bayanlara ve PKK Merkez Komite Üyesi Sarı Hüseyin'in karısı Elazığlı Nafiye'ye tecavüz etmedi mi? Kod adı Medya olan Suriyeli Kürdi Abdullah'a tecavüz etmedi mi? Bilmiyorsanız öğrenin! Çaresiz kızlara, kadınlara tecavüz etmekte uzmanlaşan ve ahlaksız ilişkilerde pervasızlaşan Apo gençleri savaşa değil, yatağına davet etmektedir. (Üçgendeki Tezgah)
  • . Olaylar sona erdikten sonra, yakalanan kişilerin militan olup olmadığı tartışması başlıyor. İşe bakın! Devletin bir vilayetinde günlerce karşılıklı olarak silahlar patlayacak, resmi binalar ve sivillere ait evler hasar görecek, güvenlik güçleri ve sivil kişilerden, insanlar ölecek ve yaralanacak, bütün bunlara rağmen, yakalanan kişilerin militan olup olmadığı tartışması yapılacak!..        Şehirde aktif provokatörler varken; iki kelimeyi biraraya getiremeyen, silahtan başka birşey bilmeyen ve dağda sığır gibi kullanılan adama ne gerek var?        Milisin aktif olduğu yerde terörist asla içeri giremez! Zaten milisin görevi; böylesi toplumsal olayların ve provokasyonların yaratılmasıdır. . (Üçgendeki Tezgah)
  • Biz, kitabımızda "korku filmi" falan anlatmadık. Senaryosunu emperyalizmin yazdığı, geri zekalı Abdullah ÖCALAN'ın başrolü oynadığı, figüranlığını yönetim hataları ve yasadışı örgütlerin baskıları altında ne yapacağını şaşırıp ezilen Türk ile Kürt insanının yaptığı, 9 yıldır PKK adı altında; Kürt Ulusal Hareketi ismiyle de 65 yıldır oynanan "traji-komik" bir filmi daha iyi anlamaları için kamuoyuna yardımcı olduk. (Üçgendeki Tezgah)
  • Korucular, aile efratlarıyla birlikte toplu katliamlara maruz kaldılar. Ankara'da keyif çatan sayın bazı kişiler ise; "yok canım, PKK katliam yapmaz, bu iş olsa olsa Kontrgerilla'nın işidir" diyerek dalgalarını geçtiler. Ama atalarımızın bir sözü vardır; "alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste." (Üçgendeki Tezgah)
  • Hazine arazileri; kadın kavgası, kan davası, canı sıkılanın keçisini alıp köyden gitmesi sonucu ikişer-üçer evlik yerleşim merkezi haline gelmiştir. Toprak işgalinin, vurgunculuğun hesabını soran yoktur. Hazine ile vatandaş arasındaki toprak anlaşmazlığı dava dosyalarının bulunduğu mahkeme arşivleri arkeoloji müzesi gibidir. Milyarlarca Türk lirası kentlerin kaçakcı pasajlarında parfüm, makyaj malzemesi, bebek, radyo, müzik seti, çakmak, çengelli iğne, hacı yağı gibi ıvır-zıvır şeylerle bloke edilmiş durumdadır. Kaçakçılık sırtçılıktan çıkmış bilimsel boyutlarda icra edilmektedir. (Kürtler, PKK ve A. Öcalan)
  • . Savaşa davet ediyormuş! Ne savaşı? Irza geçme becerisi çok gelişmiş Abdullah ÖCALAN isimli bu sefil ve alçak yaratık savaşa davet ediyorum diye; Pazarcık'lı (Evin) Kod, Ankara'lı (Zehra) Kod, Tunceli'li (Delal) Kod, Lübnan Kürtlerinden (Roza) Kod, Suriye'li (Canda) Kod, yine Lübnanlı (Adife-Saadet) Kod bayanlara ve PKK Merkez Komite Üyesi (Sarı Hüseyin) Kod'un karısı Elazığlı Nafiye'ye tecavüz etmedi mi? Bilmiyorsanız öğrenin! . (Üçgendeki Tezgah)
  • "Bölgede PKK örgütüne ihanetin cezası ölüm, devlete ihanetin cezası Diyarbakır 1 No.'lu Tutukevi'nde "Akademik PKK kariyeri" yapmaktır. (Kürtler, PKK ve A. Öcalan)
  • Abdullah Öcalan, 1981 yılı Haziran ayında Şam'dan Lübnan'a geçerek Suriye sınırında ve Lübnan toprakları içersinde bulunan ayrıca daha önce kararlaştırıldığı kesin olan, Suriye ordusunca özel olarak korunan ve Filistin Demokratik Halk Cephesinin cephaneliklerinin bulunduğu HELVE Kampı'nı tamamen PKK'ya tahsis ettirdi. PKK 1. Konferansı HELVE Kampında yapılacaktı. Filistin karakollarına dağıtılan gruplardan ileri düzeyde bulunan ikişer-üçer kişi seçilerek kampa çağrıldılar. Böylece değişik yerlerden yaklaşık 60 kişi PKK 1. Konferansına katılmak üzere bir araya gelmiş oldular. Ayrıca 20 kadar militan da nöbet, yemek ve benzeri işler için kampta bulunuyordu. (Kürtler, PKK ve A. Öcalan)