Üç Kız Kardeş - Anton Çehov Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Üç Kız Kardeş kimin eseri? Üç Kız Kardeş kitabının yazarı kimdir? Üç Kız Kardeş konusu ve anafikri nedir? Üç Kız Kardeş kitabı ne anlatıyor? Üç Kız Kardeş PDF indirme linki var mı? Üç Kız Kardeş kitabının yazarı Anton Çehov kimdir? İşte Üç Kız Kardeş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Anton Çehov
Çevirmen: Ataol Behramoğlu
Orijinal Adı: Три сестры
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053327004
Sayfa Sayısı: 128
Üç Kız Kardeş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Moskova Sanat Tiyatrosunun en büyük başarısı olan Nemiroviç - Daşenko'nun büyük sahneye koyma eylemine, rekabet etme iddiasıyla karşı karşıyaydık; ve iddiayı kabul ettik. Bu, bir klasiğin başka bir biçimde sahneye konmasını denemek değildi; Biz Çehov'un gerekli olduğunu hisediyorduk. Bu gün ise kesinlikle gereklidir. İnsan ruhunu değiştirmeyi bu kadar tutkuyla çabalayan, insanın en güzel yeteneklerini ortaya koyan, başka bir oyun yazarı daha bilmiyorum. Çehov'un, yaşamın şiirselliğini düşlediği, bu şiirselliği tıkayan zevksizlere, yurttaşlık protestosu yaptığı ve insanların yaşamına da Sehakespeare'den başka kimsenin indiremediği darbeyi indirdiği söylenebilir..."
-Stanislavski-
Çehov'dan daha once 'Martı' oyununu sunmuştuk; şimdi de yazarın 'Üç Kızkardeş'ini sunarak, yazarın oyun dizisini tamamlamaya çalışacağız. Böylece Yaba Tiyatro Dizisi'nden ölümsüz eserlerin keyfine varacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
Üç Kız Kardeş Alıntıları - Sözleri
- "haksızlık midemi bulandırıyor."
- Sık sık şöyle düşünüyorum: Hayata tekrar başlasam, yani bilinçli olarak başlasam nasıl olurdu?
- "Hiçbir sebep yokken hayatta bazı aptalca, önemsiz şeylerin birden önemli hale gelmesi ne garip."
- "Daha hayata yeni başlamışken neden sıkıcı renksiz, ilgili çekici olmayan, tembel, miskin faydasız, bedbaht insanlara döneriz?"
- Hiçbir şeye ihtiyacım yok, fakat adaletsizliğe tahammülüm de yok.
- "Her zaman yüce şeyler düşünürüz ama neden gerçek hayatta yerlerde sürünürüz peki? Neden?"
- Yaşam güzel diyorsunuz. Ya sadece görünüşteyse bu?
- Yaşam nasıl da değişken ve aldatıcı!
- Hayatımıza yeniden başlamak için yalnız kalıyoruz. Yaşamak gerek, yaşamak gerek.
- "Bir zamanlar bizim için önemli, ciddi ya da çok elzem olan her şey unutulacak ya da önemsiz görülecek."
- Bence insan bir inanç sahibi olmalı ya da bir inanç aramalıdır kendine. Yoksa yaşamı boştur, bomboş... Yaşamak ve turnaların neden uçtuğunu, çocukların neden doğduğunu, yıldızların neden gökte olduğunu bilmemek... İnsan ya neden yaşadığını bilmeli, ya da her şey saçma.
- “… her allahın günü, gücümün de gençliğimin de, damla damla eriyip tükendiğini duyumsuyorum.”
- “Söyleyecek bir şeyimiz yoksa bile, birlikte sessizce oturalım…”
Üç Kız Kardeş İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Rus Toplumuna Kısa Bir Bakış: Üç Kız Kardeş: “Sık sık düşünürüm. Yaşama yeniden, ama bu kez bilinçli olarak başlanabilseydi! Yaşamış olduklarımız, hani derler ya, taslak, öteki de onun temizle çekilmişi olsaydı, ne olurdu acaba? Sanırım her birimiz, her şeyden önce, yaşamış olduklarımızı bir daha yaşamamaya, ya da hiç değilse, kendimize bambaşka bir yaşama ortamı, ne bileyim, söz gelimi, böyle çiçeklerle dolu, aydınlık bir ev yaratmaya çalışırdık...” -Verşinin Öyküleriyle dünya edebiyatının en güçlü isimleri arasında anılan yazar/anton-cehov, aynı zamanda tiyatro oyunlarıyla da meşhur olan bir yazardır. 1860’da doğup 1904’te ölen Çehov, 44 yıllık kısa sayılabilecek olan yaşamına yüzlerce öykü ve onlarca oyun sığdırmayı başarmıştır. Rus edebiyatının simge isimlerinden biri olmuş ve sanatıyla ölümsüzleşmiştir. Eserleriyle birçok edebiyatçı ve sinemacıya ilham kaynağı olmaya devam eden bu büyük yazardan etkilenen isimlerden biri ise Türk Sineması’nın dünyaca ünlü yönetmenlerinden yazar/nuri-bilge-ceylan’dır. Bozkır temasını filmlerinde sıkça kullanan Ceylan’ın Çehov’un öyküleri ve Anadolu coğrafyasını harmanlayarak çektiği kitap/bir-zamanlar-anadoluda--179522, Kış Uykusu gibi filmler şüphesiz sinemamız için çok büyük değerlerdir. Çehov’un öyküleri ve oyunlarında en çok işlediği konu ise elbette Rus toplumudur. Çeşitli sosyal statülere sahip Rus insanının hayatını başarılı bir şekilde öyküleştiren Çehov, ülkesinin kültürel değerlerini edebiyat aracılığıyla dünyaya yayma konusunda adeta bir turizm elçisi görevi de görmektedir. Son derece gerçekçi öykülerle farklı insan portrelerini ustaca anlatan yazarın edebi dilinin yetkin olması da eserlerinin kazandığı başarıda büyük pay sahibidir şüphesiz. kitap/vanya-dayi--8574, kitap/visne-bahcesi--53486, kitap/marti--6138, kitap/ayi--52535 gibi meşhur oyunları arasında sayılan kitap/uc-kiz-kardes--8575 de yine birçok Rus tiplemesini bir araya getiren, kalabalık oyuncu kadrosuna sahip okuması ve izlemesi keyifli oyunlarından biridir. Türk tiyatrolarında da uzun yıllar oynanan bu oyun ülkemizde birçok yayınevi tarafından basılmıştır. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndaki çevirisi ise yazar/ataol-behramoglu’na aittir. 20. yüzyılın başında Rusya’da bir ilde geçen öykü 4 perdeden oluşuyor. Ana olaylar Prozorov ailesi üzerinde şekilleniyor ve ailenin 3 kızı Olga, Maşa ve İrina ana karakterleri oluşturuyor. 10’dan fazla karaktere sahip olan öyküde aristokrat bir aile olduğu söylenen Prozorovlar’ın doğup büyüdükleri Moskova’dan uzakta bir yerleşim yerindeki hayatları anlatılıyor. Moskova’da büyüyen 3 kız kardeşin 11 yıldır şehirlerinden uzak olmaları, geçmişe ve eski yaşantılarına özlem duymalarına sebep olur ve geri dönüş hayalleri sık sık oyunda yer eder. Özellikle İrina’nın Moskova’ya olan özlemi büyüktür. Babalarının ölümünün ardından taşrada sürdürmek zorunda oldukları hayatları birçok olaya gebe olan kız kardeşlerin hayata bakış açıları, insanlarla olan ilişkileri, istekleri, özlemleri, aşkları ve daha birçok unsur oyunda birer birer karşımıza çıkıyor. Günlük hayatın koşuşturmaları arasında yitip giden yaşamlarının getirmiş oldu melankolik ve kasvetli hava da kendisini iyiden iyiye hissettiriyor. Andrey, Verşinin, Kuligin, Tuzenbah, Çebutıkin gibi ilginç karakterle birlikte temposu hiç düşmeyen oyun, yalnızca insanlar arasındaki olaylara değil, siyasi, askeri ve günlük olaylara da zaman zaman değiniyor ve hayatın içinde yaşanabilecek olayların insanların hayatlarına etkilerini gözler önüne seriyor. Çehov ayrıca, oyununda edebiyat tarihinin bazı büyük yazarlarını da selamlamayı ihmal etmiyor. yazar/nikolay-gogol, yazar/aleksandr-puskin, yazar/mihail-yuryevic-lermontov gibi Rus edebiyatının önemli yazarlarına ek olarak, yazar/william-shakespeare, yazar/voltaire gibi yazarların da adı satır aralarında karşımıza çıkıyor ve bazen de alıntılarıyla oyunda arz-ı endam ediyorlar. Bazı karakterlerin gözünden hayata dair umutsuz bir tablo çizen Anton Çehov, bazı karakterlerin gözünden de geleceğe umutla bakarak gelecekte insanlığın çok daha mutlu olacağını ifade ediyor. Bu da eseri daha hayatın içinden bir hale sokuyor zira hepimiz yaşamımızın bazı anlarında umutsuzluğa düşüyor bazı anlarında ise yaşama hevesiyle dolmuyor muyuz? Çünkü insan olmak bunu gerektirir. Keyifli okumalar dilerim. “Hayatımıza yeniden başlamak için yalnız kalıyoruz... Yaşamak gerek… Yaşamak gerek…” -Maşa. (Bahri Doğukan Şahin)
Kitap tiyatro tarzında yazılmıştır. Anton Çehov zaten bu konuda çok başarılı. 3 kız kardeş Moskova'da doğmuşlardır fakat 10 senedir taşrada yaşıyorlardır. Olga,Maşa ve Irina'nın Moskova'ya dönme hayalleri ve yaşadıkları hayatın onları ümitsizliğe kapılmasına yol açıyor. Günlük konuşmalar, günlük olaylar asla sıkıcı olmayan bir anlatım tarzıyla yazılmıştı. İyi okumalar. (damla)
Çok güzel bir eser. Tiyatro okumaya çekiniyorsanız kensinlikle bu yazardan başlamalısınız. Ben Çehov' un "Martı" adlı eserinden sonra okudum Üç Kız Kardeş'i. Açıkça söylemek gerekirse art arda iki Çehov eserinden sonra mutluluk diye bir şey olmadığına inanıyorsunuz, tıpkı kitaplardaki karakterler gibi. Ufak tefek durumlardan ya da günlük hayattaki konuşmalardan bahsetse bile okumaya devam etmek istiyorsunuz. Bu gerçekten farklı bir his ve albeni. Hatta her karakterde bir parçanızı bulmanız çok değişik ve düşündürücü. Kendi sonunuzu okuyormuş gibi hissedeceğiniz bir eser. Kitabın sonunda ufak bir tebessüm hatta belki iki damla gözyaşı size eşlik edebilir. Ancak Çehov okumaya başlamadıysanız eğer önce Martı kitabından başlayabilirsiniz. Daha sonra da bu kitabı yani "Üç Kız Kardeş" i, "Vişne Bahçesi"ni" ve "Vanya Dayı" gibi tiyatro eserlerini okuyabilirsiniz. Ama hazırlıklı olun arada gözleriniz dolabilir. Her şeye rağmen okumaya değer bir yazar, eser. (Asmin)
Üç Kız Kardeş PDF indirme linki var mı?
Anton Çehov - Üç Kız Kardeş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Üç Kız Kardeş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Anton Çehov Kimdir?
Anton Pavloviç Çehov (29 Ocak 1860, Taganrog Rusya - 15 Temmuz 1904, Badenweiler, Almanya), Rus tiyatro yazarı ve modern kısa öykülerin kurucularındandır.
Rusya'nın güneyinde Azak Denizi kıyılarındaki Taganrog'da bakkal bir babanın oğlu olarak Dünya'ya geldi. Dört çocuklu bir ailenin ortanca çocuğudur. Babası, ticaretten çok dini konulara eğilimleri olan sert ve otoriter bir adamdı. Babasının baskısıyla kilise korosunda ilahi söyleyen Çehov, ticarette başarı sağlayamayan babasının yerine dükkân işleriyle de ilgilendiğinden lise eğitimi uzadıkça uzadı.
Çehov, bir süre Yunanlı çocukların devam ettiği yerel bir okulda okudu. Daha sonra on yıl boyunca lisede Yunan ve Latin klasikleriyle temel bir eğitim gördü. Düş gücüne fazlasıyla olanak tanıyan bu eğitim Çehov'un yaşamı boyunca klasiklerden hoşnut olamamasına yol açacaktı. "Edebiyat Öğretmeni" adlı hikâyesi üniversite yıllarına aittir.
1876'da babasının iflas etmesi üzerine ailesi Moskova'ya göçtüğünde, kendisi bir ağabeyi ile birlikte Tagangrog'da kalarak liseye devam etti. Üç yıl boyunca, henüz çok genç olmasına karşın kendi hayatını kendi kazandı. Zor koşullar altında geçen çocukluk yılları, hikâyelerinde çocuklara geniş yer vermesine ve hep hüzünlü, incinmiş çocukları anlatmasına neden oldu.
1879'da liseyi bitirdi ve Moskova'ya giderek tıp fakültesine girdi; 1884'te doktor oldu. Tıp öğrenimi sırasında ailenin geçimine katkıda bulunmak için çeşitli dergilerde yazılar yazdı. Bu dönemde yazdığı yazılarını "Melbourne'ün Masalları" adlı kitapta toplayarak üniversiteyi bitirdiği yıl ilk kitabını yayınladı.
Çehov, üniversiteyi bitirir bitirmez hekimliğe başladı. "Cerrahlık", "Cansız Ceset", "Kaçak" adlı hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hekimlik çok vaktini aldığından yazmasına engel olmaya başlayınca hekimlikten vazgeçip yazarlığa yöneldi. Yazarlığına hekimliğinin izleri görülür. Pek çok kimse onun Çarlık Rusyası'nı anlatışını, bir doktorun hastalığı teşhis edişine benzetir.
1887'de "Alacakaranlıkta" adlı öykü kitabıyla Rus Akademisi tarafından verilen Puşkin ödülü nü kazandı. Aynı yıl ilk büyük tiyatro oyunu "İvanov", Moskova'daki Korsch Tiyatrosunda sergilendi.
Ünlü öyküsü "6. Koğuş" 1892'da yayınlandı. Aynı yıl kolera salgını olan bölgelerde doktor olarak aktif rol oynadı. Merkez Rusya'da bir Melikhov adını verdiği bir malikane satın alarak taşındı ve yaşamında "Melihova dönemi" denilen yeni bir dönem başladı. Bu dönemde yaratıcılığının zirvesine ulaştı. Sürekli kendisini ziyaret gelen dostlarını malikanede ağırladı.
1894 yılının bir bölümünü yurtdışında geçirdi. Bu arada vereme yakalandı, tedavi için Kırım'a geçti.
1895'te "Martı" oyununun ilk versiyonunu yazdı. "Sakhalin Adası"nı yayınladı. Tolstoy ile tanıştı. Oyunun St. Petersburg'daki ilk gösterimi başarısızlıkla sonuçlandı.
1897'de Köylüler adlı uzun öyküsünü yayınlattı. 1898'de Sanat tiyatrosunu Stanslavski ile birlikte kuran Nemiroviç-Dantçenko Martı'yı sahnelemek için Çehov'dan izin istedi, bu arada Çehov, ilerde evleneceği aktris Olga Knipper'le tanıştı. Martı oyunu büyük başarı elde etti. Çehov'un babası öldü.
1899'da Vanya Dayı'nın ilk gösterimi yapıldı, Toplu Yapıtlarının ilk cildi yayımlandı.
1901'de Üç Kızkardeş sahnelendi; Çehov, Kafkasya seyahatinden sonra bir ev yaptırdığı Yalta'ya döndü ve Olga Knipper ile evlendi.
1904'te "Vişne Bahçesi" Moskova'da sahnelendi. Sağlığı bozulan Çehov, eşi ile birlikte Almanya'ya gitti ve Badenwiller'da öldü.
Çehov'un bütün yapıtları ölümünden 40 yıl sonra 20 cilt halinde yayımlandı. Bu yayının 8. cildinde Çehov'un sayısı birkaç bine ulaşan mektupları yer alır.
Çehov'un tiyatro sevgisi çocukluk yaşlarında izleyici olarak başladı. Vodvil olarak adlandırdığı birer perdelik oyunlarıyla, dörder perdelik oyunlarından ilk ikisi olan İvanov ve Orman Cini'ni 1887-1890 yıllarında yazdı. En ünlü eseri [Çalıkuşu] idi.
Vodvilleri taşra tiyatrosunda büyük başarı kazandı. Bir Moskova tiyatrosunda sahnelenen İvanov da çok büyük başarı sağladı. Orman Cini'nin aynı başarıyı sağlamaması üzerine Çehov oyun yazmaya uzun süre ara verdi. Martı'yla yeniden oyun yazmaya başlaması ikinci başarısızlığı beraberinde getirdi. Bunun üzerine Çehov tiyatroyla ilgisini kesmeye karar verdi. Bir mektubunda şöyle diyordu: "700 yıl yaşasam bir piyes yazmam. Nesine isterseniz bahse girerim." Bunları yazarken tiyatro sevgisini hesaba katmamıştır. Bu sırada Vanya Dayı büyük övgülere layık görülüyordu. Martı'nın ikinci sahnelenişinde kazandığı büyük başarı da Üç Kız Kardeş ve Vişne Bahçesi'ni yazmasını sağladı
Anton Çehov Kitapları - Eserleri
- Korkunç Bir Gece
- Kime Anlatsam Kederimi
- Sayfiyede
- Doktor Çehov'dan Öyküler
- Kaştanka
- Düello
- Martı
- Kadın Öyküleri
- Köpeğiyle Dolaşan Kadın
- Büyük Oyunlar
- Kabuğuna Sinmiş Adam
- Altıncı Koğuş
- Vanya Dayı
- Üç Kız Kardeş
- Düşünür
- Seçme Hikayeler
- Sahalin Adası
- Üç Kedi Yavrusu
- Ateşler / Çukurda
- Memurun Ölümü - Bütün Öyküleri 1
- Entipüften Bir Adam - Bütün Öyküleri 2
- Eczacının Karısı - Bütün Öyküleri 3
- Kırlarda Bir Gün - Bütün Öyküleri 4
- Düello - Bütün Öyküler 6
- Kara Keşiş - Bütün Öyküleri 7
- Söğüt Ağacı
- Sevgili Doktor
- Ayı
- Besleme
- Vişne Bahçesi
- Asma Katlı Ev
- Parti
- Hikayelerden Bir Demet
- Yazışmalar
- Hayat Yoldaşı
- Toplu Eserleri - Hikayeler 1
- Yeni Bulunmuş Hikayeler
- Albion’un Kızı
- İvanov
- Bütün Oyunlar
- Teklif
- Önemli Bir Olay
- Kül Altında Kor
- Not Defteri
- Taşralı
- Üç Ürpertici Öykü
- Belalı Misafir
- Bukalemun Hikayeler
- Kadın Kalbi
- Kuşçu
- Kısa Oyunları
- Kısa Oyunları (9 Oyun)
- Köylüler
- Seçme Öyküler 1
- Seçme Öyküler 2
- Tek Perdelik 9 Oyun
- Kırlarda Bir Gün
- Üç Yıl
- Doxsanıncı İllərdə
- Bir Ressamın Hikayesi
- Briç Oyunu
- Bütün Öyküler 1 (1880-1884)
- Bütün Öyküler 2 (1885-1886)
- Bütün Öyküler 3 (1886)
- Bütün Öyküler 4 (1887)
- Bütün Öyküler 6 (1891-1893)
- Bütün Öyküler 7 (1893-1895)
- Bütün Öyküler 8 (1895-1900)
- Küçük Köpekli Kadın
- Martı ve Vişne Bahçesi
- Çehov'dan Seçme Öyküler
- Gooseberries
- Bir İhtiyarın Not Defterinden
- Çehov Toplu Eserler
- Sıra Dışı Bir Adam ve Diğer Öyküleri
- Yaşayan Tarihler
- Düğün Jübile
- Seçme Oyunlar: Üç Kızkardeş - Vişne Bahçesi
- Bozkır
- Öyküler 2
- İşler Tıkırında Gidiyor
- Seçme Öyküler 3 (Kısa Hikâyeler)
- Seçme Öyküler 4 (Uzun Hikâyeler)
- Hayatım
- Bütün Oyunları 1
- Bütün Oyunları 2
- Kunduracı ile İblis
- Bir Devlet Memurunun Ölümü
- Öylesine Bir Hikaye
- Hikayeler IV
- Hikayeler V
- Çukurda
- Toplu Eserleri: Hikayeler III
- Hikayeler 1
- Hikayeler 3
- Hikayeler II
- Bir Av Dramı
- Seçilmiş Əsərləri
- Kuğunun Şarkısı
- Anton Çehov'dan Hikayeler
- Bütün Eserleri 2
- Kara Keşiş
- Toplu Eserleri
- Toplu Eserleri
- Avda Trajedi
- Ayna
- Aşk Üzerine
- Ward No: 6 Stage 4
- Düşmanlar
- Step
- A Nightmare - Stage 5
- Bütün Eserleri 4
- Bütün eserleri 5
- Pahalı Dersler
- Maske
- Mujikler
- The Story of a Nobody
- Bütün Oyunları 3: Üç Kız Kardeş / Vişne Bahçesi
- Toplu Eserleri Oyunlar
- Süs Köpekli Leydi
- Yazlıkçılar
- Anton Çehov - Bütün Eserleri 6
- Şehir Dışında Bir Gün Öyküler
- A Nervous Breakdown
- Hayata ve Edebiyata Dair Notlar
- Tütünün Zararları
- Kimliğini Saklayan Adamın Öyküsü
- Seçilmiş əsərləri
- Anton Çehov - Bütün Eserleri 7
- Vişne Bahçesi
- Sakhalin Island
- The Woman in the Case
- The Death of a Civil Servant
- The Kiss
- In the Twilight
Anton Çehov Alıntıları - Sözleri
- Sevmek, sevilmek, ne büyük bir mutluluk; bu yüksek kuleden düşmeye başladığını anlamak, insan için ne kadar korkunç! (Hikayeler V)
- İçimi bilmiyorlar, benim de onlar gibi sevinçli, neşeli olduğumu sanıyorlardı. (Köpeğiyle Dolaşan Kadın)
- "Şu kocalar öyle can sıkıcı yaratıklar ki, durmadan uyusalar iyi ederlerdi." (Eczacının Karısı - Bütün Öyküleri 3)
- Her şeyi bilmek kabil değil elbet... Zihin ne kadar geniş olursa olsun, her şeyi alacak diye bir kaide yok. (Kara Keşiş)
- Yalnız insanlar çok okurlar, ama az konuşur, az duyarlar. Yaşam bir sırdır onlar için. (Köpeğiyle Dolaşan Kadın)
- Ahh! Hayatımı boşa harcamışım gibi geliyor.. (Hikayelerden Bir Demet)
- “Gerçek, niteliği ne olursa olsun, belirsizlik kadar korkunç değildir.” (Vanya Dayı)
- “…herkes kutsal kitapları severdi; şefkatle, derin bir saygıyla severdi, ama kitap yoktu, okuyacak, anlatacak kimse yoktu.” (Mujikler)
- Hepiniz domuz sürüsünden farksız bir yaşam sürüyorsunuz. Gece-gündüz burada toplanıp çene çalmaktan başka ne işiniz var? Topunuz cahilsiniz, uygarca yaşamakla bir ilişkinizi görmüyorum. Mişka hep dama oynuyor. Matriona fındık çıtırdatıyor. Nikifor gerekli-gereksiz yerde sırıtıp duruyor. Bunlar aklı başında insanların işi mi? Hayır, budalalığın daniskası! Hiçbirinizde düşünme yeteneği kalmamış.. (Bütün Öyküler 1 (1880-1884))
- bize 20 rubleye ekin biçmeye gelmezlerdi, ama yarım kova içkisine bu işe dünden razıydılar. oysa 20 rubleye tam 4 kova içki alınabilirlerdi.(rus köylüleri için) (Taşralı)
- Gözleriniz sürekli ateş ediyor, bam bum...tebrik ederim kazandınız,biz yenildik... (Toplu Eserleri)
- Herkese fazla güveniyorsun. Dünyayı anla artık. Bu gidişle harcanır gidersin. (Sevgili Doktor)
- Bırakın uygarlığı ve insanlığı doğru düzgün bir iklimimiz bile yok. Burası da memleket! Avrupa da! (Memurun Ölümü - Bütün Öyküleri 1)
- Şehirden, mücadeleden, hayatın günlük hırgüründen kaçmak ve çiftliğine sığınmak... Bu hayat değil bencillik, tembellik ve kendine özgü bir tür keşişliktir. Yararlıktan yoksun bir keşişlik! İnsana üç arşın toprak ya da bir çiftlik değil bütün bir yerküre, bütün doğa gereklidir; insana, sahip olduğu bütün yetenekleri, özgür ruhunda saklı özgünlüğü açığa çıkarabileceği kadar geniş bir dünya gereklidir. (Seçme Öyküler 3 (Kısa Hikâyeler))
- İstediğim: Hiçbir şey istememek. (Hayata ve Edebiyata Dair Notlar)
- Zapoykin, birçok okurumuzun da bildiği gibi, eşi bulunmaz bir söylevcidir. Uyku sersemiyken, karnı açken, fitil gibi sarhoşken, sıtma nöbetleri geçirirken; kısacası, aklınıza gelen her durumda; evlenme, doğum, cenaze gibi her türlü törende kusursuz söylevler verir. Söylevleri yağmur oluklarından güldür güldür akan sular gibi kesintisiz, coşkuludur; dağarcığındaki acıklı sözler kimi meyhanelerdeki hamamböceklerinden daha boldur. Esnaf düğünlerinde yaptığı, sonu gelmez, güzel konuşmalarda onu susturmak için hazan polise başvurmak gerekir. (Bütün Öyküler 3 (1886))
- "Bu dünyada pek çok görüş ileri sürülür, ancak bunların en az yarısından çoğu başı derde girmemişlerce söylenir." (Söğüt Ağacı)
- Eğer bir insanı gerçekten unutmak istiyorsan onunla yaşadıklarını değil, onun sana yaşattıklarını hatırla... (Düello)
- "Siz şaşırdınız, doğru yoldan gitmiyorsunuz. Yalanları gerçek, çirkini güzel diye kabul ediyorsunuz." (Pahalı Dersler)
- Öyküler de sık sık rastlanır "derken, birdenbire" sözüne. Yazarların hakkı var, yaşam beklenmedik şeylerle öylesine dopdolu ki! (Albion’un Kızı)
Editör: Nasrettin Güneş