Toprak - Buket Uzuner Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Toprak kimin eseri? Toprak kitabının yazarı kimdir? Toprak konusu ve anafikri nedir? Toprak kitabı ne anlatıyor? Toprak kitabının yazarı Buket Uzuner kimdir? İşte Toprak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Buket Uzuner
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9786051418537
Sayfa Sayısı: 560
Toprak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Çorum'da Hitit dönemine ait büyük bir tarihi eser hırsızlığını araştıran gazeteci Defne Kaman ortadan kaybolur. Gazeteci kadının en son görüldüğü antik Hitit kalıntısı Yazılıkaya'da ortaya çıkan geyiğin nöbet tutması, bir efsane gibi Çorum'da kulaktan kulağa yayılmaya başlar.
Olayın büyümesi üzerine, Defne Kaman'ı canlı bulmak için şehrin valisi, emniyet müdürü ve Türkiye'nin ilk eko-hacktivisti olduğunu iddia eden Karaca canla başla çalışmaya başlar. Bu sırada sosyal medyada #DEFNEKAMANNEREDE etiketiyle birleşen gençler eylem yapmak için Çorum'a yola çıkarlar.
TOPRAK, okuru bir yandan kayıp bir gazetecinin izinde Anadolu'da, sürükleyici bir maceraya davet ederken, kadim Kamanlık (Şaman) geleneğimizin TOPRAK ETİĞİ VE HAKKINA saygı gösterdiğini hatırlamamız için psiko-mitolojik bellek arayışını da sürdürüyor.
Türk mitolojisinde temsil edildiği 'alt dünya' söylenceleri ve gezegenimizin ana rahmi; tohumdan-insana bütün canların yuvası olan TOPRAK, bu romanda okura ekolojik bir alt metin okuması da sunuyor.
"Buket Uzuner, Türk Şamanizmi'ni evrensel değerlerle bugüne aktarmakta büyük başarı kazanıyor.[Tabiat Dörtlemesi] Buket Uzuner yaratıcılığının en güzel simgelerinden…"
-Talat S. Halman-
(Tanıtım Bülteninden)
Toprak Alıntıları - Sözleri
- Ölmeyi bekleyen insanların derin umutsuzluğunda, hayatını gözden çıkarmıştı o.
- Gençken okulda veya mahallede ya da ailede ve kitaplarda iyi bir yöndeşe rastlamak, hayattaki tek mucizedir.
- Biz farkına varmasak da her fırtınayı hazırlayan tabiat şartları mutlaka önceden birikmiştir. Fırtına bir sonuçtur. Akıl, fırtına toplanırken onu görmek ve tedbir almak için bize verilmiş bir armağandir.
- " Dünyadaki en büyük şans, kendi değerini anlayabilecek kapasitede eşe ve dosta denk gelmektir delikanlı."
- " Sevdiğimiz birini toprağa verdiğimizde, onu kaybetmenin derin acısını yine toprakla temizleriz. Toprak bize binlerce yıldır karşılıksız olarak sadece nimetler sunan, evimiz, yer' imiz, yurdumuz ve/ya hakkını yediğimizde kıtlık, deprem, erozyon ve yanardağlarıyla belamızı veren bir kum parçası değildir. Toprak, aynı zamanda içinde, altında ve üstünde yaşayan milyonlarca canlıyla orta ve üst dünyadaki bütün csnlara can katan ' Alt Dünya' nın da ana vatanıdır!"
- " Aslında tuhaf bir hikayesi var, biraz hüzünlü ama defnenin yapraklarından yapılan taç, barış sembolü olduğu, yemeklerde de muhteşem koktuğu için ben seviyorum adımı." " Defne yemeği mı var yanı?" " Ah hah ha! Sen çok hınzırsin On dört! Tabiki hayır.
- "Hayatı hikâyelerle anlatmak bir sanattır. Mitolojiyse bunun babası."
- Düzen, gözle görülüp elle tutulamaz, tıpkı namus gibi tarif edilemez kutsal bir kavramdır. Sadece itaatle devamı mümkündür.
- " Çorum Müzesi 1916' da hastane olarak yapılan, sonra sırasıyla Ziraat, Sıhhat Mektebi, ardından Ticaret Lisesi, Makine Yüksek Okulu ve Atatürk Lisesi olarak kullanılan, tipik 19. yüzyıl Türk mimari özellikleri taşır."
- Şair Yusuf demiş ya: ' Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür, diye... " Kişinin süsü yüz, yüzün süsü gözdür, " diye tamamladı onu Sahaf Semahat.
- Babası içini çekip, sustu. Bazı insanlar, konuşunca daha üzücü bir ortam yaratmamak için susarlar. Defne o sırada babasının uzun suskunluklarini hatırladı.
- " Onlar kurtulsun da ben cezama razıyım." dedi Güneş Aytan. " Durun canım, ne cezası? Olur mu öyle şey? Türkiye Cumhuriyeti kanunları intikam üzerine kurulmamıştir. Uzman avukatlar iyi niyetinizi kanıtlayacaktir.!" dedi vali.
- " Her yaşayan, er geç toprağa düşecektir / Kişi iyi nâm ile ölürse adı yaşar."
- " Erich Fromm, insanlık tarihinin ilk günden geliştirdiği tek evrensel ortak dilin, sembol dili olduğunu iddia etmiştir. Bu yüzden rüyaların ve sembollerin anlamını önemsemek, mistik veya duygusal bir yaklaşım değil, anlambilime dahildir denebilir.
- Bir çocuğu, hangi nedenle olursa olsun, babasız bırakmak mazur görülebilecek bir kabahat değildir. Hatta hiçbir aftan yararlanamayacak en büyük cezayı hak eden basbayağı suçtur ; suç!
Toprak İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Alkışşşşlarrrr " Buket Uzuner'im". Bir insanın her kitabı mı? böyle özel, böyle içene çeken ve iyi ki yazılmış dedirtir! Tek kelimeyle okunması gereken bir kitap.hem ruh anlamında hem mitoloji hakkında çok güzel anlatılmış bir kitap.Ayrıca Kam Kaman hakkında bilgiler de veriyor ve bizden önce Hitit' lerin bıraktıkları, değerleri konusunda da bilgilendirici. Günümüz de yok olmaya yüz tutmuş duyguları, özgürlüğü, gençlerin durumunu çok iyi hikayeleştiren bir eser.özetle anlatarak bitiremeyeceğim.Doğa ya aşık, tabiata değer veren herkes okumalı!... (Dilek çiçekli (mavii))
"SU"kitabından hemen sonra okuduğum "TOPRAK" ilk kitaptan çok daha iyi bir hikayeye ve akışa sahip. İç Anadolu' nün yüzyıllarca farklı medeniyetlere yaptığı ev sahipliği ve yaşadığımız dönemin bundan nasıl etkilendiği ile başlayan kitap,yine gazeteci Defne Kaman ve onun çevresindekilerin hikayesiyle anlatiliyor. . Bu sefer hikaye İstanbul yerine, Hititlerin başkenti Çorum da meydana geliyor. . Aktivist ve gazeteci Defne Kaman bir yandan müzelerde yolsuzlukluk ve hırsızlığı ortaya çıkarmaya çalışırken bir yandan da Karaca'nin ve Yaşar in bulaştığı bir defineci olayının içinde kalıyor,bir yandan da çocukluğundan beri görmediği babası ile yeniden buluşma imkanı buluyor. Bir yandan Amerika'dan araştırma için Çorum a gelen Türk kökenli antropolog Güneş Aytan ile yeni bir aşka yelken açıyor. . İl emniyet müdürü, vali, Umay Nine, kütüphane müdürü Akın Kaman, Sahaf Semahat ve bir önceki kitaptan tanıdığımız Komiser Ümit kaçırılan Defne için seferber oluyorlar. . Kaman otacı Umay ninenin anlattığı mitolojik efsanelerle süslenen sayfalar bir yandan da sağlam karakterler çizmeye devam ediyor. . Ben satırları okurken yazarın polisiye konusunda başarılı mı başarısız mi olup olmadığı konusundan çok entelektüel bir okur olarak kitaplardan ve yazarlardan verdiği örneklere mutlu oldum. Okumadan yazılan onca çöp polisiyeden sonra işin acikcasi daha kaliteli geldi. Ayrıca karakter konuşturma konusunda da yazarın kalemi oldukça iyi. . Serinin üçüncü kitabına başlamak üzere iken anlayamadigim tek nokta yazarın neden bir Netflix dizisi olan The Gift dizisiyle bagdastirip mahkemeye verdiği. Zira ben okuduğum iki kitapta çok benzerlik bulamadım. Üçüncü kitapta belki. Kadim ana TOPRAK'A saygıyla... İyi okumalar. (Selcan)
“Toprak” kitabı üzerine birkaç cümle…: Buket Uzuner, tıpkı diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da samimi bir üslup kullanmayı tercih etmiş. Merak unsurunun önde olduğu, sade bir anlatımla yazılan kitapları okumayı tercih ediyorsanız bu kitap tam size göre. (birmormavi)
Kitabın Yazarı Buket Uzuner Kimdir?
Biyoloji ve Çevre Bilimi eğitimi alan Uzuner, Türkiye' de Hacettepe Üniversitesi ve ODTÜ' de, ayrıca Norveç, ABD ve Finlandiya'daki üniversitelerde çalışmalarda bulundu. Kitapları 1992'den bu yana Türkiye'de Ulusal En İyi Satış listelerinde yer almaktadır ve dört ayrı dilde yayımlanmıştır. Remzi Kitabevi için yabancı edebi yayımlar konusunda editörlük yaptı ve şu anda Alfa-Everest Yayınları için yabancı edebi yayımlar konusunda edebi danışmanlık yapmaktadır.
Balık İzlerinin Sesi romanı ile 1993 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü' ne layık görülen Uzuner, Kumral Ada Mavi Tuna romanı ile 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Yılın Romanı ödülünü aldı. Son dönemde Kumral Ada Mavi Tuna adlı romanı, Mediterranean Waltz adı ile İtalya, Yunanistan ve İsrail'de yayımlandı. Ayrıca İngiltere'de kısa öykülerden oluşan A Cup of Turkish Coffee adlı kitabı yayımlandı.
1996 yılında University of Iowa tarafından onursal akademisyen yazar seçildi.
Kuzey Afrika, Kuzey Amerika ve Avrupa'da uzun yıllar geçiren Buket Uzuner, şimdi İstanbul'da yaşamaktadır.
Buket Uzuner Kitapları - Eserleri
- Kumral Ada Mavi Tuna
- Uzun Beyaz Bulut Gelibolu
- İki Yeşil Susamuru
- Su
- Toprak
- Hava
- İstanbullular
- Balık İzlerinin Sesi
- Ayın En Çıplak Günü
- Yolda
- Güneş Yiyen Çingene
- Benim Adım Mayıs
- Karayel Hüznü
- Şiirin Kızkardeşi Öykü
- Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları
- Yazın Öyküleri
- Şairler Şehri
- Ah Bir Kedi Olsam!
- Şehir Romantiğinin Günlüğü
- Selin ve Cem'le Yolculuklar
- Gümüş Yaz, Gümüş Kız
- New York Seyir Defteri
- Bir Yılbaşı Hikayesi
- İstanbullular
- Benim Adım İstanbul
- Buket Uzuner Gezi Kitaplığı (3 Kitap)
- I Am Istanbul
- Istanbul Blues
- Earth
Buket Uzuner Alıntıları - Sözleri
- "kopan bir ipe, sımsıkı bir düğüm atarsanız, ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür. ama ipe her dokunuşunuzda, canınızı acıtan tek nokta, yine o düğümdür." (Şiirin Kızkardeşi Öykü)
- Bilirsiniz işte, insan kendinden bile sıkılır bir gün. Aslında insan en çok kendinden sıkılır. (Şiirin Kızkardeşi Öykü)
- Ruhumu baharla beraber saran çılgınca bir aylaklık etme tutkusu ve buna şehvetle teslim olma arzusuna karşı koymaya çalışmamdaki çelişki. (Selin ve Cem'le Yolculuklar)
- ''İnsanoğlunun bencilliği ve şiddet tutkusu,bu küçük kasabada da peşimi bırakmamış,her yerde olduğu gibi yine canımı sıkmıştı.Bence dünyanın bütün çocukları birbirlerinin bayramını kutlamalı,eğlenmeli,gülmeli ve kardeş olmalıydı. '' (Bir Yılbaşı Hikayesi)
- Roman yazmak ne öykü, ne deneme, ne de şiire benziyor. Roman yazmak bir doktora tezi yazmaya benzetilebilir ancak. O denli disiplinli, derli-toplu ve sistematik bir çalışma bekler roman kurgusu yazardan. Romanın başı sonu kurgu tekniği, karakter soyağacı ve kronolojisi ta başından belli olmak zorundadır. Yazar bu yol taşlarını bilmezse yolda kendisine gerekecek acil yardım malzemelerine hazırlık yapamaz. (Selin ve Cem'le Yolculuklar)
- Böyledir ama İstanbul, özletir kendini bir aşk gibi yani… (İstanbullular)
- Dünyada sabah uykusundan tatlı ne olabilirdi ki! (Ah Bir Kedi Olsam!)
- "Ama unutma ! Sen yalnızca iyi bir evlilik yapmak üzere yetiştirilmiş bir kız değilsin." (İstanbullular)
- Gülümsemesine hüzün bulaşmıştı. (Su)
- Ah aşk, ne güzel ve ne soylusun! (Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları)
- Kitapların hayatı değiştirdiği doğrudur. (Şiirin Kızkardeşi Öykü)
- Vaktinde verilmeyen sevgi bayatlar! (Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları)
- İnsan belli deneyimlerden sonra hayal kırıklıklarına karşı bağışıklık sağlayamamışsa eğer, yıllar içinde yaralı ruhuna iyi gelen bazı ilaçlar keşfetmeye başlıyor. (Gümüş Yaz, Gümüş Kız)
- Gençken okulda veya mahallede ya da ailede ve kitaplarda iyi bir yöndeşe rastlamak, hayattaki tek mucizedir. (Toprak)
- Bazen durmak, güç toplamak için geri çekilmek ve beklemek gerekir. (Hava)
- Vatan nedir, vatan neresidir? Anıların mı, akraba ve arkadaşların yaşadığı yer mi? Neresidir vatan? (İstanbullular)
- ...hiçbir şey olmasa, hayata bir kez geldiğinize inanıyor ve içinizde ki ve/veya çevrenizde ki 'habaset'in sizi boğmasına artık izin vermek istemiyorsanız,yaşadığınız kenti,ülkeyi ve dünyayı keyif alınacak hale getirmenin yollarını arayın.Arayın.Tekrar arayın. (Şehir Romantiğinin Günlüğü)
- Zannımca çok meşakatli durumlarda birbirlerine katlanabilen ve destek olan insanlar gelecekte de hakiki dost olurlar. (Uzun Beyaz Bulut Gelibolu)
- İnsanın en korkunç sırları kendisinden sakladıklarıdır. (Yazın Öyküleri)
- Onu ilk gördüğümde yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını sezmiştim.Bu tıpkı, bir filmin daha ilk karesinden bütününü kavramak , sonunu tahmin etmek gibi bir duyguydu. (Kumral Ada Mavi Tuna)