diorex
ARTUKBEY

Tonio Kröger - Thomas Mann Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tonio Kröger kimin eseri? Tonio Kröger kitabının yazarı kimdir? Tonio Kröger konusu ve anafikri nedir? Tonio Kröger kitabı ne anlatıyor? Tonio Kröger kitabının yazarı Thomas Mann kimdir? İşte Tonio Kröger kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 10.03.2022 22:00
Tonio Kröger - Thomas Mann Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Thomas Mann

Çevirmen: Fatih Özgüven

Orijinal Adı: Tonio Kröger

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789755107660

Sayfa Sayısı: 95

Tonio Kröger Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"İki dünya arasındayım. Her ikisinde de rahat edemiyorum. Bu yüzden işim zor. Siz sanatçılar benim bir burjuva olduğumu söylüyorsunuz, burjuvalarsa beni tutuklamaya kalkıştı... hangisi beni daha çok incitti bilemiyorum. Burjuvalar aptal; ama güzelliğin hayranları olan sizler, benim ağırkanlı olduğumu, özlemlerim olmadığını söyleyenler, hiçbir özlemim sıradanlığın hazlarından daha tatlı ve dokunaklı olmadığını savunan bir sanatçılık anlayışı da olduğunu unutmamalısınız; hem kökeni ve kaderi itibarıyla öylesine derin ki bu sanatçılık anlayışı..."Tonio Kröger, Thomas Mann'ın diğer uzun anlatılan "Venedik'te Ölüm", Tristan ve "Mario ve Sihirbaz" gibi, sanatçı ile dışarıda, "orada" duran dünyanın yüzleşmesini konu edinir; Tonio, içten içe, sanatın 'insanlık dışı, insana rağmen' yapılan bir iş olduğunu düşünür. Onun 'hayatı sanatın gölgesiyle lekelenmemiş' çocukluk arkadaşı sarışın Hans Hansen'e ve Hans Hansen'in temsil ettiği her şeye duyduğu özlem, hatta aşk, bu küçük ve güzel 'novella'nın eksenini oluşturur.

Tonio Kröger Alıntıları - Sözleri

  • Wer am meisten liebt, ist der Unterlegene und muss leiden.
  • En çok sevenlerin boynu hep eğiktir ve acı çekerler.
  • "Neden böyle acayibim? Neden herkesle mücadele halindeyim? Neden hocalarımla aram açık ve diğer çocukların yanında yabancıyım? Bir de şu iyi ve alelâde vaziyetlerini sağlamca muhafaza eden orta talebelere bakınız, bunları hocaları gülünç bulmuyor, şiir yazmıyorlar, sadece herkesin düşündüğü ve yüksek sesle söyleyebileceği şeyleri düşünüyor ve söylüyorlar... Bunlar ne kadar müsterih, herkesle ve her şeyle arası iyi olarak yaşamaktalar! Bu iyi bir şey olsa gerek... Fakat neyim var benim? Sonu ne olacak bunun?"
  • ... sevenlerin boynu hep eğiktir ve acı çekerler.
  • In menschlicher Gesellschaft kann es einem, ich versichere Sie, geschehen, dass man vor lauter Skepsis und Meinungsenthaltsamkeit für dumm gehalten wird, während man doch nur hochmütig und mutlos ist.
  • Aber obgleich er genau wusste, dass die Liebe ihm viel Schmerz, Drangsal und Demütigung bringen müsse, dass sie überdies den Frieden zerstöre und das Herz mit Melodien überfülle, ohne dass man Ruhe fand, eine Sache rund zu formen und in Gelassenheit etwas Ganzes daraus zu schmieden, so nahm er sie doch mir Freuden auf, überließ sich ihr ganz und pflegte sie mit den Kräften seines Gemütes, denn er wusste, dass sie reich und lebendig mache, und er sehnte sich, reich und lebendig zu sein, statt in Gelassenheit etwas zu schmieden ...
  • İki dünya arasındayım, ikisinde de rahat değilim; bu durumda benim için yaşamak biraz güç.

Tonio Kröger İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bir çırpıda biten Thomas Mann kitabıydı. Kitap boyunca ana karakterimizin ruhundaki gelgitleri okuyoruz. Thomas Mann'i çok severim, bu kitabıyla cinsel yönelimini de öğrendim diyebilirim. Aynı zamanda kendisinin de en sevdiği kitabıymış. Hikayemize gelecek olursak, Tonio Kröger'ın yaşamına en başından tanıklık ediyoruz. Çocukluk aşkı Hans Hansen ve genç yaşlarına geldiğinde ise ikinci büyük aşkı İngeborg Holm odak noktamızda gibi görünüyor ama sevdiği herkes de kendini buluyor. Sanat ve Burjuva arasında kalan Tonio, sanata yöneliyor. Lisabeta adlı arkadaşıyla 'hayat ve sanat' üzerine sohbetler yapıyor. Kısa ve güzeldi. Daha uzun olabilirdi. Murathan Mungan'ın bir sözüyle hikayeyi özetlemek istiyorum. "Beden dediğin aşka vesile, insan ruhlara aşık olur, sevdikçe başkasını, kendini bulur." (Ged)

20. yüzyılın en büyük yazarlarından sayılan Thomas Mann'ın sanatçı kavramını sorguladığı bir eser. Burjuvazi ile sanatçılığı arasında kalmış Tonio Kröger karakteri ile onun aşık olduğu sarışın ve mavi gözlü insanlar romanın ana eksenini oluşturuyor. Bu sarışın, mavi gözlülerden biri çocukluk arkadaşı Hans, diğeri İngeborg olup yıllar sonra birbirlerinin sevgilisi olarak karşısına çıkıyor. Hiçbir zaman onlar gibi olamayacağını anlıyor kahraman , ama tam bir sanatçı da olamayacağını şu sözlerle anlatıyor Tonio: "Iki dünya arasındayım, her ıkisinde de rahat edemiyorum, bu yüzden işim zor. Siz sanatçılar benim bir burjuva olduğumu söylüyorsunuz, burjuvalarsa beni tutuklamaya kalkıştılar . Hangisi beni daha çok incitti bilmiyorum. " Tonio'nun ressam arkadaşı Lisabeta ile sanat ve sanatcı üzerine sohbeti aslında romancının ilgi alanını açık ediyor. Çünkü Mann, soylu bir aileden geliyor ve ailedeki tek yazar değil. Kardeşi Heinrich ve oğlu Klaus da yazar. Hem burjuva hem sanatçı yani. Dikkat çekici yan ise Thomas Mann'ın eşcinsel olduğu idi. Bu romanda da Tonio' nun çocukluk arkadaşı Hans'a ilgisi bunu ortaya koyuyor. Zaten birçok eserinde eşcinselliğinden izler varmış. Yazar sanatçıyı diğer insanlardan farklı görmekte haklı. Ama bu farklılık acı ve istenmeyen bir farklılık. Toplumdışılık yazarın pek de kendi tercihi görünmüyor. (Bozuk Gramofon)

Tonio Kröger, Thomas Mann’ın en çok sevdiği eseriymiş.İlk bölümlerde gençlik yıllarına tanıklık ettiğimiz ana karakterimiz Tonio Kröger, ilerleyen bölümlerde tanınmış bir sanatkâr olarak çıkar karşımıza.Ahlakın ölçüsü olarak başarıyı, işi esas alan başarı ahlâkçısı sanatkâr tip Thomas Mann kitaplarında sıkça karşımıza çıkıyor.Aynı zamanda sağlığı bozuldukça yaratıcı gücü artan kahraman sanatkâr imajı da vardır bu başarı ahlâkçısı sanatkârın. Tonio Kröger’in Rus ressam arkadaşı Lisabeta ile sanat ve edebiyat üzerine konuştuğu bölüm müthişti.Thomas Mann’ın edebiyat üzerine düşüncelerini de öğrenmek açısından değerliydi bu bölüm. Alıntı paylaşmadan olmayacak.️ “Edebiyat kesinlikle bir meslek değil, bir lanettir bilmiş olasınız. İlk olarak ne zaman kendini gösterir bu lanet? Erken, korkunç derecede erken. Daha Tanrı'yla, dünyayla esenlik ve uyum içinde yaşamanız gereken bir zamanda. Mimlenmiş olduğunuzu, ötekilerle, sıradan, aklı başında insanlarla bilinmez bir karşıtlık içinde bulunduğunuzu hissetmeye başlıyorsunuz, sizi onlardan ayıran sırıtkanlık, inançsızlık, zıtlık, bilinç, duygu uçurumu gitgide daha çok derinleşiyor, yalnız kalıyorsunuz ve o andan başlayarak iletişim kalmıyor artık !” syf 39 “Edebiyatın arındırıcı, şifa verici etkisi, hırsların bilgi ve söz yoluyla ortadan kaldırılışı, edebiyatın anlamaya, paylaşmaya ve sevgiye götüren bir yol oluşu, dilin özgürleştirici gücü, edebi yaratının insan ruhunun en soylu ifadesi oluşu, edebiyatçının eksiksiz bir insan, bir aziz oluşu olaylara böyle bakmak, onlara eksiksiz bakmak anlamına gelmez mi?" syf 42 (Özlem Akbaş)

Tonio Kröger PDF indirme linki var mı?

Thomas Mann - Tonio Kröger kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tonio Kröger PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Thomas Mann Kimdir?

Paul Thomas Mann, (6 Haziran 1875, Lübeck; 12 Ağustos 1955, Zürih) 20. yüzyılın en önemli Alman yazarlarından biridir. Özellikle romanları ile tanınmakla beraber, edebiyat alanında verdiği eserler yanı sıra, toplumsal eleştirileri ile de öne çıkmıştır. 1929 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazanmış, 1933'te Nazilerin iktidara gelişinin ardından önce İsviçre'ye ardından ise ABD'ye göç etmiştir. 1944'te ABD vatandaşlığı almakla beraber, 1952'de yeniden İsviçre'ye dönmüş ve hayatının sonuna kadar burada kalmıştır.

Mann, Johann Wolfgang von Goethe'nin yapıtlarını kendi yapıtında bir tüzük ve konu bulmada örnek olarak kullandı. Avrupa ve Alman ruhuna dair analiz ve eleştiriler yaparken, eski Alman hikayeleri ve Kitab-ı Mukaddes'te geçen kıssalardan, Goethe'nin, Nietzsche'nin ve Schopenhauer'in düşüncelerinden faydalanmıştır. Kendi ailesini örnek alarak oluşturduğu ilk romanı Buddenbrook Ailesi'nde örnek olacak biçimde anlatıldığı gibi, yapıtlarının başlıca konusunu burjuvazinin yozlaşması oluşturmaktadır. Mann, özellikle Alman edebiyatında önemli bir yer edinmiş olan Bildungsroman türünde yetkin eserler vermiştir.

Alman yazar Heinrich Mann'ın kardeşidir. Thomas Mann'ın altı çocuğundan üçü, Erika Mann, Klaus Mann ve Golo Mann da yazar olmuşlardır.

Thomas Mann Kitapları - Eserleri

  • Venedik'te Ölüm
  • Buddenbrooklar
  • Aldanan Kadın
  • Büyülü Dağ (2 Cilt Takım)
  • Değişen Kafalar
  • Alacakaranlıkta
  • Efendi ile Köpeği
  • Tonio Kröger
  • Doktor Faustus
  • Mario ve Sihirbaz
  • Dolandırıcı Felix Krull'un İtirafları
  • Majesteleri Kral
  • Seçilen
  • Zor Saat
  • Seçme Öyküler
  • Lotte Weimar'da
  • Yusuf ve Kardeşleri 1. Cilt
  • Yusuf ve Kardeşleri 2. Cilt
  • Küçük Herr Friedemann
  • Düşkün
  • Yusuf Ve Kardeşleri 3. Cilt
  • Yusuf ve Kardeşleri 4. Cilt
  • Dinle Alman Ulusu
  • Seçilmiş əsərləri

Thomas Mann Alıntıları - Sözleri

  • “Ben kendi adıma şunu itiraf edeyim ki, sığ bir insanlık anlayışıyla , güç denilen nesnenin safça kötüye kullanımıyla , adaletsizlikler ve dalkavukluğa yönelik ahlaksızlıklarla aramdaki çatışmaların etkisinden kendimi zor sıyırıp alabiliyorum. Bunlar fazlasıyla kafamı kurcalıyor, aklımı karıştıran kısır düşüncelerin kucağına itiyor beni . Söz konusu kısırlık da, olaylardaki aşırı doğallıktan kaynaklanıyor.” (Mario ve Sihirbaz)
  • Son ve başlangıç; ikisi birbirine karıştırılabilir, o kadar benzeşiyorlar, insan çiğdemin görüntüsüne bakıp sonbahara geri gittiğini düşünebilir ve veda çiçeğini görüp ilkbahar geldi sanabilir. (Aldanan Kadın)
  • Tanrı sonsuza dek çocuk kalmanıza izin vermez... (Seçilen)
  • "Sözleri harmanlama ihtiyar kâhya, çünkü onlar boş samandır...Bana yüzüme karşı bir şeyler söyleme, bana ruhundan gelen şeyler söyle, bunun dışındakilere artık tahammül edemiyorum. (Yusuf ve Kardeşleri 2. Cilt)
  • Tanrı şimdiye kadar asla kol kanat germedi üzerime, beni tanıyıp ettiği yok. Sağa sola avuç açtırmayan dost bir felaket iyi bir şey olur; insan kendine şöyle diyebilir o zaman: Tanrı'ya hiç borcum yok... (Seçme Öyküler)
  • Gerçeği söylemek de bir cezadır. (Seçilen)

  • “Gurur nedeniyle şeytanın ocağına düşme pahasına, eğitim görmüş bir insanın inancı ile cahillerin inancı arasında Tanrı açısından bir ayrım olmalı gibime geliyor.” (Seçilen)
  • Güney Babil diyarında cenneti aramak gerek ve Adem'in vücudu Babil toprağından yapılmıştır, bunlar uzun zamandan beri ilahiyat biliminin tercih ederek öğrettiği bilgiler olarak kalmıştır. (Yusuf ve Kardeşleri 1. Cilt)
  • " İyi kalpli insanlar, birisinin kahkahasının diğerinin gözyaşı olmayacağı bir dünyayı boş yere özlerler. " (Değişen Kafalar)
  • İyilikle zeki oluş birbiriyle yakın ilişki içindedir; birisinin içinde diğeri kendisini gösterir. (Yusuf ve Kardeşleri 4. Cilt)
  • Piyanoda yeni ve güzel bir motif çalmayı başardım mı, bir hikaye okurken veya bir resme bakarken duyarlı ve kalıcı bir ruh hali yakaladım mı, O gün güzel geçmiş ve mutlu edici bir içeriğe sahip olmuş sayılıyordu... (Zor Saat)
  • Acı çekerek eğitim görmeyen insan, her zaman çocuk olarak kalır. (Buddenbrooklar)
  • Her ne kadar şeytanımsı güzellikten hoşlandığı belli olsada… (Dolandırıcı Felix Krull'un İtirafları)

  • Sen ve ben, boşu boşuna ve belirsiz bir şey için beklemiyoruz, aksine biz bi­ze ait olan saatleri biliyoruz ve bizim saatlerimiz de bizi tanıyor ve onlar bize doğru geliyor. (Yusuf ve Kardeşleri 1. Cilt)
  • Münferit durumlar hiçbir zaman sıradan değildir: Düşünmek ve ifade etmek için en sıradan şey, doğum ve ölümdür. Ama bir doğum ya da ölüm olayını yaşayan biri olarak kendinize, doğum sancısı çekene ya da ölene bunun sıradan bir şey olup olmadığını bir sorun bakalım! (Değişen Kafalar)
  • Eğitimin keyiflenmenin bir parçası olduğunu, evet eğitimin keyif çıkarabilmek ile aynı anlama geldiğini, bunu da anlıyordu :ve kendine eğitiyordu. (Zor Saat)
  • "İlk horoz ötüşüyle yataktan fırlamak zorunda olmayış, aslında imtiyazlı toplum mevki olan hür bir adamın işaretidir." (Lotte Weimar'da)
  • Aşk güçlüdür, bir mucizedir, böyle gelir ve büyük mucizeler gerçekleştirir. Aldanan Kadın, Thomas Mann (Aldanan Kadın)
  • Hayvanlar daha kontrolsüz ve ilkel, yani aslında durumlarını bedenleriyle ifade etme konusunda bizden daha insanidirler; bizim aramızda artık yalnızca ahlaki bir gönderme, bir metafor olarak varlığını sürdüren tabirler onlar için hala kelime anlamıyla, mecaza kaymaksızın geçerlidir. (Efendi ile Köpeği)
  • Ben her tecrübenin yaşanması gerektiğine inanıyorum, ister iyi olsun ister kötü. (Majesteleri Kral)

Yorum Yaz