Theseus - Romulus - Plutarkhos Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Theseus - Romulus kimin eseri? Theseus - Romulus kitabının yazarı kimdir? Theseus - Romulus konusu ve anafikri nedir? Theseus - Romulus kitabı ne anlatıyor? Theseus - Romulus PDF indirme linki var mı? Theseus - Romulus kitabının yazarı Plutarkhos kimdir? İşte Theseus - Romulus kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Plutarkhos

Çevirmen: İo Çokona

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053324539

Sayfa Sayısı: 128

Theseus - Romulus Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Plutarkhos (46-119?): Eserleri 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Avrupa'da tarih ve deneme yazımını büyük ölçüde etkileyen çok verimli bir yazardır. Plutarkhos'un Lamprias adlı kataloga göre 227 eseri vardı. Ahlak, din, doğa, politika ve sanat üzerine yazdıklarından günümüze ulaşanlar Ethika adıyla anılır. 

Plutarkhos asıl ününü Yunan ve Romalı kahramanları birbiriyle karşılaştırdığı Paralel Hayatlar adlı eseriyle kazanmıştır. Bu eserde bir insanın kişiliğinin kendi kaderine ve başka insanların yaşamlarına olan etkilerini birbirine bağlanmaya çalışmıştır. Atina'nın kurucusu Theseus ile Roma'nın kurucusu Romulus'u konu edinen ve karşılaştıran Theseus-Romulus çifti Paralel Hayatlar'ın en önemli bölümlerinden biridir. 

Theseus - Romulus Alıntıları - Sözleri

  • Ayrıca kadınların gerdek odasına yürüyerek değil, kucakta girmeleri de o dönemden kalma bir alışkanlıktır, çünkü kadınlar kendi istekleriyle değil, zorla evlilik hayatına girmişlerdi.
  • Romulus birçok yasa çıkardı. Aralarından en sert olanı kadınlarla ilgiliydi. Buna göre kadınların hiçbir suretle kocalarını terk etmeye hakları yoktu. Tersine, çocuklarını zehirlemeye, evin anahtarlarının sahtesini yapmaya, ya da zinaya kalkıştığında erkeğin karısını terk etmeye hakkı vardı.
  • Kanımca aşkı, tanrılar tarafından gençleri kollamak ve korumak için gönderilen bir armağan olarak gören filozoflar çok haklı.
  • Leos, Pallandideslerin planlarını Theseus’a söyledi, vakit kaybetmeyen genç kahraman da, ani bir saldırıyla tümünü yok etti. Pallas taraftarları olanları duyunca dağıldılar. O günden sonra Palleneliler ile Agnouslular arasında evlilik olmaz. Hatta hatiplerin söylemeye alışık oldukları (akuete leo-ey halk, dinle) cümlesini bile, içindeki halk anlamına gelen “leo” kelimesi Leos’un adını ve ihanetini çağrıştırdığı için kullanmazlar.
  • Yunanistan’da ana ya da baba katili olmak nasıl inanılmaz bir şeyse, Roma’da da eşinden boşanmak o kadar inanılmaz sayılırdı. Örneğin, uzmanlar hariç Yunanlıların hiçbiri ilk baba ya da ana katilinin kim olduğunu bilmez, Romalıların tümü de kısırlık nedenini ileri sürerek eşinden ayrılan ilk Romalının Sporius Carvilius adında biri olduğunu bilir, çünkü bu çok ender bir şeydi.
  • Belli ki, sanat dallarıyla sesini duyurabilen şehirlerin düşmanı olmak akıllıca bir iş değildir. Örneğin Minos, Atina tiyatrolarında devamlı küçümsendi ve ona küfredildi. Ne Hesiodos’un “muhteşem Minos” demesinin, ne de Homeros’un “Zeus’un yakın dostu” olarak nitelendirmesinin bir yararı oldu. Tragedya şairlerinin tiyatro sahnelerinden onun kötü ve adaletsiz olduğunu duyurmaları baskın çıktı.
  • her ikisi de hüküm sürme yeteneğine sahipken, krallık mertebesini terk edip başka tür yönetim şekli uyguladılar. Biri demokrasiye, diğeri tiranlığa yönelerek değişik istikamatlere doğru da olsa, ikisi de aynı hataya düştüler. Zira hüküm süren birinin tek amacı tacını muhafaza etmek olmalıdır. Bunu başarmanın tek yolu da, uygun olanı korumaktan çok, uygun olmayandan uzak durmaktır. Demagog ya da despot sayılıp halkın nefretini kazanır. Birincisi hayırseverlik ve hoşgörü, ikincisi bencillik ve insafsızlık yüzünden aynı yanlış sonuca varır.
  • ...şehirlerin de insanlar gibi kaderleri olduğuna... inanılırdı.
  • Tanrı Hermes’in barış simgesi olan asasıdır. Latince “Caduceus” olarak anılır. Zeytin ya da defne ağacından yapılmış bir değnek üzerine sarılmış iki yılan figüründen oluşur. Apollon‘un pan kavalı karşılığında Hermes‘e verdiği efsanevi değnektir.
  • “Theseus Girit’e ulaşınca, Ariadne’den ünlü keten yumağını aldı. Ona aşık olan kız, Labirent’in karmaşık dehlizlerinde kaybolmamasının sırlarını öğretti.”
  • "Onu ne Boiler ne de Keltlerin sayısız kabileleri yok etti Kimse onu Po Nehri'nin kudurmuş sularına atmadı. Yiğit erler kollarından çıkarıp üstüne fırlattı silahlarını Bunlar oldu sefil kız için ölüm yorganı."
  • Aşkı, tanrılar tarafından gençleri kollamak ve korumak için gönderilen bir armağan olarak gören filozoflar çok haklı.Mesela tanrılar tarafından gönderilmişe benzeyen Ariadne’nin Theseus’a duyduğu aşk onu ölümden kurtardı.Demek ki âşık olan bir kadını kınamaktansa, herkesin âşık olmamasını kınamamız gerek.
  • "Hepimizin bedeni ölümü takip eder, hayatta kalan tek şeyse ruhumuzdur, bu yüzden göklerden ulaşır bize."
  • Dostuna hak ettiğini vaat ettiğin gibi ver.

Theseus - Romulus İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Plutarkhos, M.S. 46-119 yıllarında yaşadığı düşünülen Ethika (eğitim, kültür, yaşam) ve Karşılaştırmalı Yaşamöyküsü yazarı. • Bundan iki bin yıl önce yaşamış olmasına rağmen 150’den fazla anlatıcıdan faydalanıyor eserlerinde. Muazzam bir sayı. Muazzam bir kaynak deposu kendisi. • Burada da en net tabiriyle Atina ve Roma şehirlerinin kurucularının hayatlarını ilmek ilmek işliyor. Eserinin son birkaç sayfasında da Theseus ve Romulus’u karşı karşıya koyup bir değerlendirme yapıp sonuca varıyor. • Yunanca aslından çevirisi İo Çokona tarafından yapılıyor. Türkiye İş Bankası yine teşekkürü hak eden bir iş başarmış. • Tarih ve mitoloji severlere. (Adem Kara)

Korkudan Cesaret Bularak... #Platon: Yazarımız Plutarkhos MS I yüzyılda yaşamış Yunan tarihçi, biyografi ve deneme yazarıdır. Kendisini günümüze devreden “Paralel Hayatlar” yazı serisiyle tanırız. Asıl olanı ise kendisinin ciltler dolusu bir yazım hayatı olduğudur. Kaynağın ilk elden sahibidir. Plutark’ın tarihte önemli olması sayısız eserler vermesinden ziyade kitaplarında 151 tane yazarın ve Aristoteles’in günümüze ulaşamayan 70, Theophrastos'tan ise 50 alıntı yapmıştır. Bunlar bile yazarın ne kadar değerli olduğunun birer kanıtı olmaktadır. Öncelikle yazarın MÖ 8. Yüzyılda yaşamış devlet adamı ve kanun koyucu olan kitap/lykurgosun-hayati--21340 eseri, bu kitabını yazmaya cesaret vermiştir. Kesinlikle bilgilerin doğru olmasına özen gösteren Plutarkhos bu eseri için ise; “Tabi şimdiye kadar aktardığım bilgiler gibi, bunların da masal olmadığını varsayarsak,” demesi elinde olan verilerin doğruluğuna göre yazıldığına vurgulamak istemiştir. Çünkü kişilerin zamanları mit kahramanlarına karışmış, tarihin kesinlikle olmadığı devirlerden bahsedilmektedir. Eserde Homeros’tan, Euripides’ten, Aristoteles’ten ve nice ismini duymadığımız tarihçilerden bahsetmektedir. Hatta birçok yerde bu kişilerin eserlerinden faydalanmış, inandığı ve inanmadığı mantık dışı olan yerleri ise eser üzerinde belirtmiştir. “Ben küçük bir şehirde doğdum, ama daha da küçülmemesi için orada kalmaya karar verdim.” (Alıntı gonderi/38607762 ) Her iki karakterinde birbirine yakın ortak özelliklerinin olması, mertlikleri, uyrukları tarafından sevilmeleri ve ilerleyen zamanlarda kız kaçırma olaylarına da karışmaları ortak özellikleridir. Bu kız kaçırma olayları her ikisinin de genç yaşta hak etmedikleri bir şekilde ölmelerine sebebiyet vermiştir. Theseus; Atina şehir kurucusu, birleştiricisi ve kanun koyucusu olarak bilinmektedir. Zaten kral olan babasının ardılı evlilik dışı çocuğudur. Bir diğer rivayete göre ise Poseidon’un oğlu olduğu savunulmaktadır. Ancak mantık çerçevesinde ve eldeki veriler ile çalışma yürüten Plutarkhos Atina Kralı Aegeus’u hedef almıştır. Kaynaklar göstererek adım adım doğumundan ölümüne kadar Theseus’u ve kişiliğini, karıştığı olaylar ve verdiği tepkileri roman tadında okuruna anlatmıştır. Ege Denizi’nin ismini alması. Girit Kralı Atina’da yapılan bir şenlikte – Panathenaia – düzenlenen yarışmada kendi uyruklarından birinin kazayla ölmesini bahane ederek Atina Kralı olan Aegeus’tan diyet olarak her sene 14 kişi - 7 kız ve 7 erkek - Girit’e gönderilmesini ister. İlk başlarda zor gelmeyen bu diyet işi zamanla Atinalıların zoruna gider ve evlatlarını vermek istemezler. Çünkü gidenler Labirent denen bir yere bırakılıyor ve Minotauros denen bir öküzden hallice canavar - ki ben bunun öyle olduğuna inanmıyorum; miğferinde öküz boynuzları olan komutan demek daha doğru olur – tarafından öldürülüyordu. Girit Kralı Theseus’un da baba ocağına döndüğü bir zaman 14 kişilik grubu seçerlerken ilk olarak Theseus’u seçmiştir ve Atina Kralı ise oğluna Minotauros’u öldürmesini söylemiştir. Gönderilecek geminin kaptanına ise beyaz – aslında kırmızı – yelkenler verip, eğer oğlum ölmeden dönerse beyaz yelkenlilerle şehre dönün demiştir. Theseus, Minotauros’u öldürür ve diğer kalanlarla beraber şehre dönerken zafer sarhoşluğu nedeniyle siyah yelkenlileri değiştirmeyi unuturlar. Bunu göre Atina Kralı ise oğlunun öldüğünü düşünür ve o acıyla bulunduğu uçurumdan kendini Ege Denizi’ne bırakır. O günden sonra denizin adı Aegeus Pontos olarak değişir ve zamanla Ege Denizi halini alır. Romulus; Roma şehrinin kurucusudur. Aslına bakılırsa yüzlerce kişi Roma şehir kurucusu olarak gösterilmektedir. Ancak verilere ve mantığa en çok yatan ise Romulus’tur. Babasının savaş tanrısı Ares olduğu rivayet edilir, ancak akla yatkın olan hadise ise silah zoruyla tecavüze uğrayan bir kadının ikiz çocuklarından biridir. Doğumu çok sansasyon yarattığı için nehre sepet içerisinde bırakıldığı rivayet edilir, bizimde bildiğimiz Darkan – Tarkan – kahramanı gibi dişi kurt tarafından yetiştirtildiği söylenmektedir. O zamanlardan günümüze kadar gelen birçok adet vardır. Bunlardan bir tanesi dudaktan öpüşme Roma şehri kurulacağı vakitten gelmedir. Onun dışında gelinlerin gerdek gecesine kucakta taşınması da Roma şehri kurulumdan kısa bir zaman sonraya dayanmaktadır. Romulus tarafından başka bir şehirle yakınlaşmak ya da savaş çıkarmak adına kimine göre beş yüz yirmi yedi, bir başkasına göre ise altı yüz seksen üç olan ancak yazarımızın desteklediği otuz bekâr kadının kaçırılması sebebiyet vermiştir bu hadiseye. Kucakta gerdeğe götürülmeleri ise zorla bir evliliğe sürüklenmeleri içindir. Zamanla bu üzüntü duyulan olay, mutluluk ve gereksinim halini alıp damadın gelini kucaklayıp odalarına götürülmesi gibi mana kaybına uğramıştır. Söylediğimiz şeyler günlük hayatlarımızda karşılaştığımız insan durumlarıydı. Ancak o zamandan kalan ve kitapta geçen sayısız olay ve olayların getirdiği gelenekler mevcuttur. Hatta kaçırılan kızların daha sonra söyleyeceği; “Bekâretimizi koruduğumuz sırada bizi kurtarmaya gelmediniz. Şimdi eş ve anne olmuşken onlardan – kaçıranlardan – koparmaya çalışıyorsunuz. Bize sunduğunuz yardım önceki ilgisizliğinizden ve ihanetinizden çok daha incitici. Bir tarafta onların bize gösterdiği sevgi, diğer tarafta sizlerin şefkati var. Savaşı başka nedenlerden dolayı yapmış olsaydınız bile, bizim hatırımız için durdurmanız gerekirdi, çünkü artık onlarla akrabasınız. Madem bizim uğrumuza savaşıyorsunuz, bizleri damatlarınız ve torunlarınızla beraber alın. Bizi ailelerimizde kavuşturun, ancak bunu kocalarımızdan ve çocuklarımızdan koparmadan yapın. Yalvarıyoruz size, bizi tekrar esir durumuna sokmayın.” – Sayfa 60,61 – Savaştan daha acıydı. “...şehirlerin de insanlar gibi kaderleri olduğuna... İnanılırdı.” (Alıntı gonderi/40987575 ) 38 yıl hüküm süren Romulus, Theseus kadar şanslı değildi. Atina kurucusunun cesedi bulunurken, Romulus’un ne cesedi, ne elbiseleri ne de silahı bulundu. Ama her ikisi de ardından milyonlarca insana ev sahipliği yapan muhtemelen de dünyanın sonuna kadar daim olacak şehirler bıraktılar. Bana kalırsa erdem ve ahlak yönünden Romulus, cesaret ve güç bakımından ise Theseus halka mal olmuş kişilerdir. Kitabım Türkiye İş Bankası Yayınları’ndan, İo Çokona’nın dillendirdiği çevirisi muazzam… Olay, örgü ve yazarın dili anlaşılmayacak hiçbir şey bırakmamaktadır. Akıcı, meraklandırıcı ve en önemlisi bilginin ilk sahibinin ağzından çıkan derleme hayat biyografisi olan kitap okunmaya değer. İçeriğinde kısa bir yazar hayatı ve eserleri, ardından çevirmen önsözü ve arkasından ilk önce Theseus’un hayatı, devamında ise Romulus’un hayatı; kişiler bittikten sonra yazarın yaptığı kısa bir kişilik karşılaştırması ve en sonunda ise sonnotlar başlığı altında eserin daha iyi anlaşılmasını saylayan bilgilerin ve kaynakların bulunduğu bölümler yer almaktadır. Baskısında, içeriğinde sorun yoktur. Sözün özü; tarih bilimcilerin dillerinden hoşlanmayıp, farklı bir içerik arayanlara rehber yazardır Plutarkhos. Birçok eserini keyifle okudum ve birçok arkadaşıma tavsiye ettim. Kesinlikle okunulası ve tavsiye edilesidir. Sevgi ile kalın. (Tayfun)

Beklediğim kadar güzel olmayan, hele ki theseus bölümünde aşırı sıkan bir kitaptı. Antik Yunan'ın kurucusunun doğumu ve kahramanlıklarını ardından da Antik Roma'nın kurucusu nun doğumu ve atlattığı badireleri ve ikisinin de kurduğu şehirleri nasıl kurduklarını anlatmakta ve kitabın sonunda ise ikisini kıyaslamaktadır. Şahsen kısa bir kitap olduğu için baydı diyemem. Tadında bırakılmış desem yeridir. Plutarkhos'un Theseus ve Romulus'u karşılaştırdığı kısım aşırı kısa. Eğer sadece kıyaslamayı okumak için alıyorsanız, okuyacağınız altı üst 5 sayfadır. (Batuhan Çelik)

Theseus - Romulus PDF indirme linki var mı?

Plutarkhos - Theseus - Romulus kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Theseus - Romulus PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Plutarkhos Kimdir?

Mestrius Plutarchus (MS. 46 - 120?) Yunan tarihçi, biyografi ve deneme yazarı. Ayrıca orta dönem Platonculardandır. Plutarkhos Delfi'nin yaklaşık 35 km doğusunda bulunan Chaeronea, Boeotia Yunanistan'da iyi bir ailede dünyaya gelmiştir. Plutarkhos ciltlerce eser yazmış olduğu belirtilmektedir. Lampria Katalogu adlı bir antik katalog listesinde 227 eseri olduğu bildirilmiştir. Elimize geçen eserleri Paralel Yaşamlar ve Moralia adlı iki toplanmış eserdir.

Plutarkhos MS46 yılında Delfi'nin yaklaşık 35 km doğusundan bulunan Chaeronea şehrinde doğmuştur. Bu şehir Yunanistan'ın Beotia bölgesindedir; Hesiodos ve Pindaros'un doğum bölgesi ve bu şehir Makadonyalı II. Filip'in Yunanlıları yenmiş olduğu mevkii olarak ün yapmıştır. Ailesi bu şehrin ileri gelen yerli zenginlerinden biri idi. 

Plutarkhos'un yaşamı hakkında bilgiler yazmış olduğu denemelerden doğrudan doğruya veya onları yorumlamayla çıkartılmıştır. Örneğin Plutarkhos'un yazmış olduğu otobiyografik bir deneme (De sollertia animalium) yorumlanarak babasıyla pek arasının iyi olmadığı ama bu denemede isimleri anılan kardeşi (Lampria) ve büyükbabası (Nikardo) iyi geçindiğini sonucuna varılmıştır.

MS 60 yıllarında Atina'ya gidip oradaki Akademia'da "Ammonio"'nun derslerine devam ettiği ve onun çok iyi bir talebesi ve müridi olduğu ve retorik, matematik ve Platoncu felsefe derslerinde başarı kazandığı bildirilir.

Plutarkhos Kitapları - Eserleri

  • İskender - Sezar
  • Lykurgos'un Hayatı
  • Gevezeler ve Meraklılar
  • Theseus - Romulus
  • Demosthenes - Cicero
  • Marcus Antonius
  • Yaşamlar XXI
  • Marcus Antonius
  • Gracchus Kardeşler
  • İki Yüzlü Hayatlar ve Hileler
  • İsis ve Osiris
  • Likurgus - Numa
  • Solon - Poplicola
  • Aristides - Cato Maior
  • Themistokles - Camillus
  • Antonius ve Kleopatra
  • Kimon - Lucullus
  • Alkibiades - Coriolanus
  • Paralel Yaşamlar
  • Yaşamlar 1
  • Müzik Üzerine
  • Perikles - Fabius
  • The Fall of the Roman Republic
  • The Rise of Rome
  • On Sparta
  • Thesus, Romulus, Lykurgus ve Numa’nın Hayatları

Plutarkhos Alıntıları - Sözleri

  • Kader kaçınılmaz olmaktan ziyade beklenmediktir... (İskender - Sezar)
  • Tanrı Hermes’in barış simgesi olan asasıdır. Latince “Caduceus” olarak anılır. Zeytin ya da defne ağacından yapılmış bir değnek üzerine sarılmış iki yılan figüründen oluşur. Apollon‘un pan kavalı karşılığında Hermes‘e verdiği efsanevi değnektir. (Theseus - Romulus)
  • “Theseus Girit’e ulaşınca, Ariadne’den ünlü keten yumağını aldı. Ona aşık olan kız, Labirent’in karmaşık dehlizlerinde kaybolmamasının sırlarını öğretti.” (Theseus - Romulus)
  • There is no difference between a friend and a mercenary except that the former is kept by the way he is treated and addressed, and the latter by money. (On Sparta)
  • şehirlerin azabı büyük gücün erdem ve adaletle şans eseri bir araya gelmesiyle sona erecektir. (Paralel Yaşamlar)
  • "Onu ne Boiler ne de Keltlerin sayısız kabileleri yok etti Kimse onu Po Nehri'nin kudurmuş sularına atmadı. Yiğit erler kollarından çıkarıp üstüne fırlattı silahlarını Bunlar oldu sefil kız için ölüm yorganı." (Theseus - Romulus)
  • Âşığın ruhu bir başka birinin bedenindedir. (Marcus Antonius)
  • Bütün bu zafer kutlamaları ve şenliklerden sonra bir nüfus sayımı yapıldı, sonuç da herkesin nefesini kesti. Üç yüz yirmi bin kişinin yaşadığı şehirde artık yüz elli bin kişi yaşamaktaydı. Bu acımasız iç savaşta o kadar insan hayatını kaybetmişti. Ayrıca İtalya'nın diğer bölgelerindeki kayıplar bu hesaba dahil edilmemişti. (İskender - Sezar)
  • Görmeyenler için körlük nasıl kötü bir şeyse, eğitimsizler için de bilgisizlik o kadar kötüdür... (Yaşamlar XXI)
  • Unutmayın Bu dünyada yaşamıyoruz, bu dünyadan geçiyoruz. (İki Yüzlü Hayatlar ve Hileler)
  • Az konuşanların çok yasaya ihtiyacı olmaz. (Lykurgos'un Hayatı)
  • "Eğer gerçekten sahip olduğumuz biricik şey içinde bulunduğumuz an ise ve sahip olmadığımız bir şeyi yitirmemiz de mümkün olmadığına göre, birinin elimizden alabileceği tek şey yaşadığımız andır. " (Marcus Antonius)
  • The ordinary mind will see in his plight an example of the fickleness of fortune, but to the wise it will seem rather an example of reckless ambition. (The Fall of the Roman Republic)
  • The tribune Sulpicius, a man so thoroughly bad as to be quite exceptional; one tended to inquire not what others he surpassed, but on what occasions he surpassed himself in wickedness. (The Fall of the Roman Republic)
  • "Şurası bir gerçektir ki, kendi yaşamlarıyla yüzleşmeyi katlanılmaz bulan insanlar vardır; Bu insanların akılları, bir fener gibi ışık tutamaz onlara, kusurlarla dolu ruhları, kendi içlerine bakmaktan korktuğundan, dışarıya yönelip başkalarının dertleri etrafında tur atar, kötü niyetlerini besleyerek şişmanlatırlar. Kümesinde yiyeceği emrine amade olan tavuğun, "gübrenin altında nerede bir arpa tanesi bulabilse" ona çöplenmesi gibi, meraklılar da, kimsenin onlara öğrenmelerini yasaklamadığı ortada duran konular yerine, her evde gizli tutulan ve görünmeyen kusurları araştırırlar." (Gevezeler ve Meraklılar)
  • Sözün özü: "Sulla'nın başarıları daha çoktu, ama Lysandros'un yanlışları daha azdı; biri isteklerine egemen olabilen, soğukkanlı, ölçülü bir kişiydi; diğeri askerdi, kahramandı" demekle gerçekten pek de ayrılmış olmayız. (Yaşamlar XXI)
  • It appears that there was an ancient oracle about Hannibal’s death: ‘Libyssan earth will hide the body of Hannibal.’ Hannibal himself took this as a reference to Libya and burial in Carthage, and inferred that he would end his days there. But there is in Bithynia a sandy place by the sea, and a small village nearby called Libyssa. (The Rise of Rome)
  • Nasıl iyi adam olabilir ki, kötüler bile korkuyor ondan (Lykurgos'un Hayatı)
  • There was another occasion when the enemy had given him an opportunity to attack but the Romans had shrunk from going into action and both sides had withdrawn. Marius then called an assembly of the soldiers and said: ‘I don’t know whom I should call the greater cowards, you or the enemy. You couldn’t stand up to the sight of their backs, and they were frightened by the napes of your necks.’ (The Fall of the Roman Republic)
  • He also ordered the night-watchmen to stand guard without spears, believing that his men would be more attentive and do a better job of staying awake if they were unable to defend themselves from an enemy attack. (The Rise of Rome)