diorex
ARTUKBEY

Sönmüş Hayaller - Honore de Balzac Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sönmüş Hayaller kimin eseri? Sönmüş Hayaller kitabının yazarı kimdir? Sönmüş Hayaller konusu ve anafikri nedir? Sönmüş Hayaller kitabı ne anlatıyor? Sönmüş Hayaller kitabının yazarı Honore de Balzac kimdir? İşte Sönmüş Hayaller kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 05.02.2022 17:21
Sönmüş Hayaller - Honore de Balzac Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Honore de Balzac

Çevirmen: Mehmet Emin Özcan

Yayın Evi: Notos Kitap Yayınları

İSBN: 9786057643124

Sayfa Sayısı: 752

Sönmüş Hayaller Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1835-1843 yılları arasında yazılan Sönmüş Hayaller Balzac’ın da belirttiği gibi İnsanlık Komedyası’nın (1830-1850) zirvesine yerleşir. Romanı oluşturan üç bölüm, yüzyıl başı Fransa’sının siyasal değişimleriyle toplumsal dönüşümlerini ve roman kahramanının düşüşünü anlatır. Napoléon döneminde İmparatorluk coşkusuyla özdeşleşen romantizmi, Restorasyon Dönemi’yle birlikte kapitalle eşleşen burjuva iktidarını, edebiyatta da gerçekçiliğin yükselişini üç tablo halinde resmeder. Böylece aşk, basın yayın ve sermaye dünyası gibi temalar Paris ile taşra arasında bir karşılaştırmanın öğeleri haline gelir.

Birinci bölüm İki Şair’de her iki eksenin ortak özelliği durağanlıkken, ikinci bölüm Paris’te Taşralı Bir Büyük Adam hem olay örgüsü hem de anlatım açısından hızlanır, son bölüm Mucidin Acıları bu karşılaşmada yenik düşen ve hayalleri sönen roman kahramanının taşraya dönüşünü anlatır.

Balzac günümüz dünyasının geldiği durumu görmüş olsa büyük olasılıkla pek şaşırmazdı. Yaşadığı yüzyılın pek çok bakımdan günümüzü haber verdiğini de söyleyebiliriz. Sönmüş Hayaller’i okurken günümüzü anlatıyor duygusuna kapılmamızın nedeni budur belki de.

Sönmüş Hayaller Alıntıları - Sözleri

  • Azizim, vicdan, herkesin komşusunu dövmek için aldığı ama asla kendisine karşı kullanmadığı bir sopadır.
  • Mutluluk şairleri öldürür.
  • Bir kadın zayıflıklarından pişman olmaya başladığında her şeyi silmek için hayatına bir sünger çeker.
  • Kısaca dostum, edebiyatta başarının sırrı çalışmak değildir, başkasının emeğini sömürmektir..
  • Çünkü herhangi bir şeyde aşırıya kaçmak bedeni kendine özgü bir yola sokar.
  • Cimriliğin tıpkı aşk gibi gelecekte olabilecek şeyleri gören bir gözü vardır, bunların kokusunu alır,sezinler.
  • Kim bilir, insan kalbinin en hassas noktalarından vurulmadığı sürece hiçbir şey elde edemiyor belki de.
  • Saraydaki soyluların kibri taşra soylularını tahttan soğuttu tıpkı taşra soylularının her türlü gururlarını inciterek burjuvaları kendilerinden soğutması gibi.
  • Aşk evliliğinden olan bütün çocuklar gibi miras olarak annelerin muhteşem güzelliğini aldılar,sefaletle birleştiğinde çoğunlukla yıkıcı bir hediyeydi bu.
  • Andre Chénier CAMİLLE "HİÇBİR MUTLULUKLARI YOKSA EĞER, YERYÜZÜNDE MUTLULUK DİYE BİR ŞEY VAR MIDIR?"
  • Azizim, vicdan, herkesin komşusunu dövmek için aldığı ama asla kendisine karşı kullanmadığı sopadır.
  • Körler diyarında tek gözlüler kral olur.
  • "Oysa pişmanlık ruhumuzun Tanrı'ya adadığı bir bekârettir;o yüzden iki kere pişman olan kişi korkunç bir sahtekârdır."
  • Azizim, vicdan, herkesin komşusunu dövmek için aldığı ama asla kendisine karşı kullanmadığı bir sopadır.
  • Henüz ne Keller'inki kadar servetim var ne de Desplein'inki kadar şöhretim ve zaten soylular bu iki tür gücü de kabullenmez ama onlarla bir konuda hemfikirim: Kibarların edep erkan bilgisine, hal ve tavırlarına sahip değillerse, bu iki gücün hiçbir değeri yoktur.’

Sönmüş Hayaller İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Chateaubriand gibi,tıpkı bütün gerçek yetenekler gibi savaştınız.: Güzellik,ün,şiir en kaba ruhları baştan çıkaran büyüye sahiptir.Ruhların birliği eksik kalırsa şair cehennem homurtuları arasında ilahi söylemeye çalışan bir melek durumuna düşer.Oysa zeki insanlar yeteneklerinin geliştiği alanda salyangoz gibi her yeri görür,köpek gibi iyi koku alır ve köstebek gibi işitir.Nasıl bir bitki sevdiği yerde hemen serpilir,sevmediği yerde kurursa müzisyen ve yahut şair de o kadar çabucak anlarlar hayranlık uyandırdıklarını yada anlaşılamadıklarını.. Balzac bu eserinde “İnsanlık Komedyası” adlı eserindeki vurgulamak istediği herşeyi bu eserinde tek tek hayata geçirmiş ve “İnsanlık Komedyası”nın derinlemesine yorumlamıştır. Balzac bu kitabı Victor Hugo’ya adar ve genç dahi beynin kendisine uzak mesafelerde olmasının üzüntüsü ve aynı dönemi paylaşmanın mutluluğunu çizer.Fransız devrimi sonrasında yeni filizlenen matbaacılık ve dönemin aydınları Lucien ve David’in kurdukları matbaanın ve hayatlarının inişli çıkışlı aynı Andre Chenier şiirleri gibi resmeder. Son derece üretken olan Balzac ve onun edebiyatı ile bir yeteneğin doğuştan mı yoksa aileden ve doğumunuz ile size bahşedilen mirasla mı kazanılmakta olduğunu sorgulamak epeyce keyifli idi.Bakış açıları kazandıran perspektifi geniş bir edebi dil sizi bekliyor olacak.Çok çok sevdim. (Gökçe Erdem)

Sönmüş Hayaller - Balzac Fransız edebiyatının üstadı Balzac'ın bu eseri ile 1800'lü yılların Fransa'sına adım atıyoruz. Kitap üç bölümden oluşuyor ve bu üç bölümde de ağır basan temalar ayrı. İlk bölümde karakterimizin edebiyat ve şiire olan aşkını ve ailevi durumlarını izliyoruz. İkinci bölümde zor da olsa Paris'te amacına ulaşan karakterimizin değişen hayatını okuyoruz. Üçüncü bölümde de sönen hayalleri, kardeşi ve onun eşi etrafında okuyoruz. Anlatılanlar günümüz dünyasına o kada tanıdık ki, Sönmüş Hayaller'in yıllarca güncelliğini korumuş bir kitap olduğunu görebiliriz. Hacmi ile göz korkutsa da içeriği ile sizi hiç kaygılandırmasın. Klasik okumayı ve Fransız edebiyatını okumayı seven, edebiyatla, şiirle, yayın dünyası ile içli dışlı olan herkesin mutlaka elinin gideceği bir kitap. Tavsiyemdir. .... ....... #sönmüşhayaller #balzac #fransızedebiyatı (Rukiye Çalışır)

Balzac...Senelerin emeği ile yazdığı 738 sayfalık güzel eseri.İlk 100-150 sayfasında olaya hakim olamadığım,zorlandığım bir kitapla cebelleşirken sonrasında kapılıp gittiğim ve karantina sürecimi fırsat bilerek bitirdiğim bir roman oldu.Neyse..Kitabımız 3 bölümden oluşuyor.Fransız Devrimi sonrası filizlenen matbaacılık ile başlıyor kitap.David'in insafsız babasından devraldığı matbaayı arkadaşı Lucien ile işletmeye başlıyor.Aslında ikisi de şair olmak istiyor.İlk bölümün adı "İki Şair" zaten.Ha,bir de bizim mucit olmaya hevesli David,Lucien'in bacısı Evé ile evlenmek istiyor. "Paris'te Taşralı Bir Büyük Adam" adındaki 2.bölümde prens ruhlu ve sözüm ona 'hırslı' Lucien'in sansasyonel şekilde Paris'e gidişi ve orada yasadıkları var. "Mucidin Acıları" adındaki son bölümde ise mucit olma yolunda sürüm sürüm sürünen,kazık üstüne kazık yiyen mal mı,saf mı,iyi niyetli mi anlayamadığımız David'in dramı var. Kitapta sadece bir olay örgüsü yok.Romanı Balzac yazmış.Sadece olaylar olur mu?!Dan dan diye ortaya bırakıyor asırlık dosyaları,hatta çağımızın,21.yy dosyaları dahil.Derin bir yozlaşmanın resmedildiği,utanç verici başarıların arka planını afişe eden dosyalar bunlar.Öyle yozlaşmalar ki;eleştirmenlerin yazdıkları,siyasetteki iktidarların saçma satrancı,baskı işi ile uğraşanlarin küçük hesapları,gazetecilik dünyası dalavereleri...Kara çalma politikaları...Bu kadar hengâmede hırslı olsan ne ola?!Elimde kalemle alt çize çize ilerlediğim kitabım malesef bitti.Okutturulmalı... (benokudukçabenim)

Kitabın Yazarı Honore de Balzac Kimdir?

Honoré de Balzac (asıl ismi Honore Balssa; 20 Mayıs 1799, Tours - 18 Ağustos 1850), Fransız yazar.

Hayatı

Asıl adı Honore Balssa'dır. Ancak ismini Balzac olarak değiştirmiş ve soyluluk ifade eden De’ öntakısını eklemiştir. Köy kökenli bir ailenin çocuğudur. Babası tüccardır. 6 yıl Vendome'da College des Oratoriens'te öğrenim gördü. Napolyon'un devrilmesinden sonra ailesi Paris'e taşındı. Burada 2 yıl daha okula gitti. 3 yıl bir avukatın yanında çalıştı. Ama küçük yaşlardan beri edebiyata gösterdiği eğilim ağır bastı. Trajedi türünü denediği 1819'da yazılmış "Cromwell" başarı kazanamayınca romana yöneldi. Para kazanmak için tarihsel, mizahi ve gotik romanlar yazdı. Bunları değişik adlarla yazdı. Basımcılık, yayıncılık, hatta dökümcülük yaptı. Başarılı olamayınca tekrar edebiyata döndü. Edebiyat hayatında çok başarılı eserler sundu. Birçok ülkede sayılan romanları ve kitapları çok büyük ilgi gördü ve tepkileri üstüne topladı. Edebiyatta başarılı olan Balzac hayatının sonuna kadar edebiyatla uğraştı.

Edebiyat kariyeri

1829'da yazdığı "Les Chouans" isimli tarihi roman tanınmasını sağladı. Bu eser Türkçeye (Köylü İsyanı 1974 ve Şuanlar 1977 olarak) çevrildi. 1824-1834 arasında yayıncılarından aldığı parayla bohem bir yaşam sürdü. 1829-1831 arasında yergici gazetelere yazılar yazdı. 1830’lardan sonra bir toplum tarihi yazmak amacıyla, eski ve yeni romanlarını üç bölüm altında toplamaya karar verdi. Örf ve âdet incelemeleri, felsefi incelemeler ve çözümleyici incelemeler. Bu tasarı 1834-1837 arasında 12 cilt olarak gerçekleşti. 1840’ta bu yapıtların hepsine Dante'yi anımsatan bir başlık koydu: "İnsanlık Komedisi". 1842-1848 arasında 17 ciltlik bir baskı yapıldı. 1869-1876 arasında da 24 cilt olarak yayınlandı. Eserlerinde aynı kahramanlara tekrar tekrar yer verme düşüncesini geliştirdi. Bunu gerçekçiliğin baş romanı kabul edilen ve 1834'te yayınlanan "Goriot Baba"da uyguladı. 1836 ve 1837'de İtalya gezisine çıktı. 1828'de Versailles yakınlarında pahalı bir ev yaptırdı. Borç sorunu nedeniyle Passy'de bir eve yerleşti (Bugün Balzac müzesi). Para kazanmak için tiyatroda başarısız denemeler yaptı. Edebiyatçılar Derneği başkanı olarak yazar haklarıyla ilgili girişimlerde bulundu.

1847'de Polonya'da sevgilisi Eveline Hanska'nın şatosunda kaldı. 1850'de Eveline ile evlendi Paris'e döndüler. Birkaç ay sonra yaşamını yitirdi. Geride 85’i tamamlanmış, 50’si taslak halinde eser bıraktı. Romanda gerçekçilik ve doğalcılık akımlarının yaratıcısı olarak kabul edilir. Mantıksal bir sıra izleyen olayların her şeyi gören bir gözlemcinin ağzından anlatıldığı, kahramanların tutarlı bir biçimde sunulduğu, kuralları belli "klasik roman tekniğini" Balzac'ın kurduğu benimsenir. Olağanüstü bir gözlem yeteneği ve güçlü bir hafızası vardı. Kendisini başka insanların yerine koyup onların duygularını paylaşmayı biliyordu. Eserlerinde nedenselliği ve arka plan ile karakterler arasındaki ilişkiyi açıklamakta ustadır. Bütün bu özellikleriyle "romanın Shakespeare'i sayılır.

1789’la başlayan ve uzun bir süreç alan Fransız Devrimi sırasında gelişen toplumsal değişimi anlatan; çatışmaları, iyiyi kötüyü ortaya koyan, Cumhuriyetçiler ve Kraliyetçiler’in 1830’da ülkeyi bırakıp gitmek zorunda kalan X. Charles’e dek yaptıkları kanlı kansız tüm çekişmeyi özellikle göz önüne seren, bireylerin bu çatışmadaki ulu düşüncelerin altında aslında kendi çıkarlarını nice korumaya çalıştıklarını betimleyen; sevgi, güç gibi evrensel konuları tüm çıplaklığı ve eleştirel bir yaklaşımla inceleyen; günümüz okuruna sıkıcı gelebilecek ama öncelikle Fransa ve demokrasiyi algılayabilmekte yardımcı olması bakımından tüm dünya için önemli bir Roman yazardır. Fransız Devrimi’nin geçmişsel belgesidir kitapları.

İnsalık Güldürüsü, yazarın 1830’da kendi yapıtlarını toplamaya başladığı bir üst yapıttır. Şu anda emin değiliz ama belkide 1830’da Kraliyetçiler’in yenilgisini perçimleyen sürgünden sonra devrimdeki ulu düşüncelerin bir yalan olduğunu düşünerek böyle bir yola gitti.

Honore de Balzac Kitapları - Eserleri

  • Goriot Baba
  • Vadideki Zambak
  • Eugenie Grandet
  • Otuzundaki Kadın
  • İki Yeni Gelinin Anıları
  • Seraphita

  • Tılsımlı Deri
  • Altın Gözlü Kız
  • Köylüler
  • Modeste Mignon
  • Köylü İsyanı
  • Kibar Fahişelerin İhtişam ve Sefaleti
  • Gambara

  • Bir Havva Kızı
  • Paris'ten Cava'ya Yolculuk
  • Louis Lambert
  • Yaşamda Bir Başlangıç
  • Ursule Mirouet
  • Pierrette
  • Lanetli Çocuk

  • Evde Kalmış Kız
  • Mutlak Peşinde
  • Suyu Bulandıran Kız
  • Lanje Düşesi
  • Gizli Başyapıt
  • Bir Kır Balosu
  • Köy Doktoru

  • Güzel Imperia
  • Bette Abla
  • Aşk Gecesi
  • Uzun Yaşam İksiri
  • Zarif Bir Yaşam Üzerine
  • Top Oynayan Kedi Mağazası
  • Tefeci Gobseck / Üç Öykü

  • Cousin Pons (2 Cilt Takım)
  • Tours Papazı
  • Sarrasine
  • Ferragus
  • Taşralı Bir Büyük Adam Paris'te
  • İki Şair
  • Parfümcü Cesar Birotteau'nun Yükselişi ve Düşüşü

  • Nucingen Bankası
  • Kırmızı Han
  • Bilinmeyen Başyapıt ve Kırmızı Han
  • Modern Uyarıcıları Kullanma Kılavuzu
  • Bir Yaratıcının Çektikleri
  • Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi ve Z. Marcas
  • Paris

  • Vadideki Zambak - Bir Aşk Sayfası
  • Esrarlı Bir Vaka
  • Albay Chabert
  • Çalışanın Fizyolojisi
  • Seçilmiş əsərləri
  • Cebimdeki Düşünceler
  • Innocence and Other Stories

  • Ateist Ayini
  • Maskeli Aşk
  • Vendetta
  • Terör Devrinde
  • Korneliüs’ün Elmasları
  • Sönmüş Hayaller
  • Another Study Of Woman

  • Aklanmış Melmoth
  • Kibar Fahişeler (2. cilt)
  • Napoleon Efsanesi
  • Eğlendirici Öyküler
  • Çölde İhtiras
  • Bilinmeyen Şaheser - Sarrasine
  • Köy Papazı

  • Muhteşem Godisar
  • The Deserted Woman
  • Goriot Baba Cilt 1
  • İfritə
  • Vadideki Zambak Cilt I (Minyatür Kitaplar)
  • Vadideki Zambak Cilt II (Minyatür Kitaplar)
  • Üç Hikaye

  • Vadideki Zambak - Çocukluğum
  • The Human Comedy
  • Tuhaf Öyküler
  • Rahibenin Aşkı
  • Albert Savarus
  • Adieu
  • Die falsche Geliebte

  • Die Grenadiére
  • Vadidəki zanbaq
  • Peau de Chagrin
  • Honorine
  • Vater Goriot
  • Beatrix
  • Die Frau von dreißig Jahren

  • Der Ehekontrakt

Honore de Balzac Alıntıları - Sözleri

  • Alçakgönüllülük, daha doğrusu korku, aşkın ilk erdemlerinden biridir. (Eugenie Grandet)
  • Karşısında güzel bir kadın bulan bir erkek tuzağa düşmüş mü sayılıyor? (Kibar Fahişelerin İhtişam ve Sefaleti)
  • Peki öyleyse, öğretin bana... Sizi sevmemek için ne yapmam gerektiğini bana öğretin. (Seraphita)
  • Gerçekten tümüyle yüce ruhlu kadınlar gerçeği yalana yeğlerler. (Bette Abla)
  • Bundan çıkan sonuç şudur ki, toplumlar ne kadar uygarlaşır ve huzura kavuşursa, aşırı yollara o ölçüde başvururlar. Barış hali kimileri için feci bir durumdur. Belki de Napoléon'a "Savaş doğal bir haldir," dedirten şey de budur. (Modern Uyarıcıları Kullanma Kılavuzu)
  • Aşk evliliğinden olan bütün çocuklar gibi miras olarak annelerin muhteşem güzelliğini aldılar,sefaletle birleştiğinde çoğunlukla yıkıcı bir hediyeydi bu. (Sönmüş Hayaller)

  • ... herkesin mucizesi kendine göredir. (Köy Papazı)
  • İntiharın üç türü vardır: önce uzun bir hastalığın son nöbetinden başka bir şey olmayan ve kuşkusuz patoloji sınırların içerisindeki intihar; sonra umutsuzluk nedeniyle intihar, son olarak da mantık yürüterek intihar. Lucien umutsuzluk nedeniyle ve mantık yürüterek kendini öldürmek istiyordu. bu ikisi vazgeçilebilir intiharlardır; yalnızca patolojik intiharın geri dönüşü yoktur; ama çoğu zaman bu üç neden, Jean-Jacques Rousseau'da olduğu gibi, birleşir. (Bir Yaratıcının Çektikleri)
  • Alaycı bir adam daima sathi, bunun neticesi olarak da hain bir kimsedir, alay ettiği hâdisede cemiyete düşen payı hiçbir zaman kaale alamaz, çünkü tabiat yalnız hayvan yaratır, ahmakları toplum hayatına borçluyuz. (Nucingen Bankası)
  • ... büyük bir aileden gelmenin ve servetten yoksun oluşun nice yüksek zekalı insanları içinde tuttuğu derin bir hiçlik duygusu içinde, Umut sönüp gidiyordu. (İki Şair)
  • Vaktiyle seninle birlikte sonsuzluk denizine salıverdiğimiz gemileri yine orada yürütmeme kim engel olabilir? (İki Yeni Gelinin Anıları)
  • Aşka benzeyen hiçbir şey yoktur.. (Gizli Başyapıt)
  • İblisin vaat ettiği dünyevi zevkler çok fazladır ama cennetin sunduğu zevklerin bir sınırı yoktur. Tanrı'ya inandı ve ona dünyanın tüm hazinelerini veren o büyünün artık bir anlamı yoktu, tüm o hazineler, elmaslar onun gözünde çakıl taşından farksızdı; diğer hayatın görkemiyle kıyaslandığında incik boncuk gibi kalıyorlardı. Ona bu kaynaktan gelen her şeyin üzerinde bir lanet olduğunu düşündü. (Aklanmış Melmoth)

  • Çünkü herhangi bir şeyde aşırıya kaçmak bedeni kendine özgü bir yola sokar. (Sönmüş Hayaller)
  • Geceyi uykusuz geçirmek itiyadında olan ve derin bir sükûnet içinde seslerin çeşitli akislerine dikkat edenler bilirler: Çok defa, aynı yerden gelen hafif bir çıtırtı duyulur da, devamlı ve mutat [alışıldık] fısıltılar işitilmez... (Ferragus)
  • Vadilerde açan, gösterişsiz, alçakgönüllü çiçekler, göklere çok yakın, fırtınaların koptuğu, güneşin yaktığı yerlere dikilince yaşamıyorlar belki de, kim bilir? (Top Oynayan Kedi Mağazası)
  • Ancak her şey olmakla başlayarak herhangi bir şey olabilirsin. (Çalışanın Fizyolojisi)
  • İki varlığı aynı anda sevebilir miyiz? Bir sevgili bütün kalbi doldurmazsa sevgili olabilir mi? Birinci, sonuncu, biricik olması gerekmez mi? (Seraphita)
  • Aşkın ne kadar toplumcul ve yararlı olduğu hiç düşünüldü mü? (Evde Kalmış Kız)
  • "Son aşk en ateşli aşktır." (Parfümcü Cesar Birotteau'nun Yükselişi ve Düşüşü)

Yorum Yaz