akademi
Turkcella

Sodom ve Gomorra - Marcel Proust Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sodom ve Gomorra kimin eseri? Sodom ve Gomorra kitabının yazarı kimdir? Sodom ve Gomorra konusu ve anafikri nedir? Sodom ve Gomorra kitabı ne anlatıyor? Sodom ve Gomorra PDF indirme linki var mı? Sodom ve Gomorra kitabının yazarı Marcel Proust kimdir? İşte Sodom ve Gomorra kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 08.05.2022 05:00
Sodom ve Gomorra - Marcel Proust Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Marcel Proust

Çevirmen: Roza Hakmen

Orijinal Adı: A la Recherche du Temps Perdu #4 - Sodome et Gomorrhe

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789753637489

Sayfa Sayısı: 487

Sodom ve Gomorra Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Andree'nin, o kendine has, zarif hareketlerinden biriyle, sokularak, başını Albertine'in omzuna dayayışını, gözleri yarı kapalı, boynunu öpüşünü görüyordum; ya da ikisinin arasında geçen bir bakışı yakalıyordum; ikisini tek başlarına denize girerken görmüş olan biri, ağzından bir laf kaçırıyordu; bu tür ufak tefek ayrıntılar, normal olarak bizi çevreleyen havada sürekli olarak uçuşur, insanların çoğu bunları gün boyu soluduğu halde, ne sağlıkları bozulur ne de keyifleri kaçar, ama hastalığa eğilimli bir insan için, yeni acılar yaratabilecek tehlikelerdir her biri." Kayıp zamanın izinde bir adım daha...

Sodom ve Gomorra Alıntıları - Sözleri

  • İnsan bekleyiş içindeyken, arzuladığı şeyin yokluğundan ötürü o kadar ıstırap çeker ki bir başka mevcudiyete tahammül edemez.
  • Hayata hâlâ bağlıydım ama hayattan artık acıdan başka şey bekleyemeyeceğimi biliyordum.
  • Ölenlerin üzerimizdeki etkisi, yaşayanlarınkinden de fazladır.
  • Düşünmek çoğunlukla üzücüdür.
  • Kıskançlık, işkencelerin en korkuncudur.
  • Aslında bizi hiçbir zaman düşünmeyen insanların menfaatçi ilgilerini çok yakınımızda zanneder, bu sırada başka bazı insanların bir tek bizi düşündüklerini aklımızdan bile geçirmeyiz.
  • Ne var ki, geleceği bazen farkına varmadan içimizde taşırız, yalan zannettiğimiz sözlerimiz, yakın gelecekteki bir gerçekliği tasvir eder.
  • Aynı mesleği paylaşan insanlar birbirlerini sezgiyle tanırlar; aynı kusuru paylaşanlar da öyle.
  • Benden söylemesi, sakın evlenmeyin.
  • Bilge kişi, şüpheci olmak zorundadır.
  • Hayatta insanlara karşı duygularımız zamanla, bu insanların bu duyguların içinde ne kadar az yer tuttuğunu fark ettikçe, kalıcı olmasını çok istediğimiz yeni aşkın hayatımızla birlikte kısalarak son aşkımız olacağını gördükçe, hüzünlü duygular olurlar.
  • Zavallı masumiyet için Kim sesini yükseltir?
  • Çünkü aşk (sebebi ne olursa olsun) yanlış bir duygudur.
  • Bir tek seni değerli buldum, hep aradığımız o şey kadar.

Sodom ve Gomorra İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kayıp zaman içinde serisinin dördüncü kitabı olan Sodom ve Gomorra ,kitabın adından da tahmin edilebileceği üzere bu sefer biraz farklı bir konuya değiniyor Proust..Sodom ve Gomorra kutsal kitaplara göre; Lut kavminin yaşadığı, eşcinsellik başta olmak üzere şehirlerde görülen ahlaksız yaşamlar nedeniyle, Tanrı’nın gökyüzünden ateş yağdırarak yok ettiği iki günahkar şehirdir. Proust’a göre; bugünkü eşcinseller, Tanrı’nın gazabından kaçıp kurtulan Sodomistliler ve onların soyundan gelenlermiş. bu kitapta, sosyetenin büyük soyluları, büyük soyluların alay ettiği züppe burjuvalar, sosyeteye girmek isterken burjuvaların alay konusu olan zavallı yetenekli ve zeki insanlar ironik bir üslupla işlenmiş. İnsanların mevki ve servete duydukları hayranlık uğruna, ilkelerinden vazgeçişleri ile düştükleri acınası durumlara, özellikle M. de Charlus karakterinin onları küçümseyen ve ansızın bozguna uğratan sözleri ile mizah katılmış. Kitabın adından da anlaşılacağı gibi, kitabın asıl konusu eşcinsellik. Proust’un da gerçek hayatında tercihinin bu doğrultuda olduğu bilinmektedir ama hatıralarını anlattığı bu kitaplarda kendisini hep kadınlara ilgi duyan biri olarak anlatmasına rağmen; yakışıklı ve zeki M. de Charlus karakteri ile eşcinsellerin duygu, düşünce ve sırlarına istinaden birçok ayrıntıyı vermiştir. Proust, Balbec’e döndüğünde bir yıl önce vefat eden büyükannesinin hatıralarıyla, üçüncü kitapta ölümüyle yaşattığı üzüntüleri okuyucuya yeniden hissettirdi ve yine yüreklere dokunmayı başardı. Albertine’yle olan ilişkisini biraz daha ilerleten Proust, Albertine’yi kadınlardan bile kıskandı ve Albertine’ye karşı sergilediği kaybetmekten korkan gururlu aşk oyunları ve ona rahatlıkla anlatabildiği küçük platonik hoşlanmaları ile de şaşırttı. Proust, daha küçük yaşlarını anlattığı bundan önceki kitaplarda mızmız bir çocuk gibiyken, artık genç bir delikanlı oluşuyla çevresine karşı biraz daha alaycı yaklaşmaya ve eğlenceli bir gence dönüşmeye başladı. (Melahat Arıcı)

39 günde bitirmişim :( Gerçi bunda tam kapanmadaki yer degişikliği de etken ama ben mi kitabı okudum, kitap mı beni okudu bilmiyorum. Seride 4. kitap. inşallah bitiririm. 3. ve 4. kitapta çok darlandım, parantez içlerini okumaktan bıkkınlık geldi.Diyalogları paragraf yapmadan yazması, olay örgüsünün neredeyse hiç olmadığı yine soyluluk ve sosyete mücadeleleri, davetler, dedikodularla geçen 487 sayfa. İlk kitaptaki derin duygu yüklü anlatımı bulamıyorum. (emel)

Sodom ve Gomorra PDF indirme linki var mı?

Marcel Proust - Sodom ve Gomorra kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sodom ve Gomorra PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Marcel Proust Kimdir?

Fransız modern edebiyatının temsilcilerinden Marcel Proust, 10 Temmuz 1871'de, Paris yakınlarındaki Auteuil'de doğdu. Babası varlıklı bir profesör olan Adrien Proust ile annesi Jaenne Weil tarafından Paris'te büyütülen Marcel Proust, 10 yaşına geldiğinde bir astım krizi geçirdi ve bundan sonraki yaşamında hastalıkların pençesinden kurtulamadı. Hastalığına rağmen okulunu başarılı bir öğrenci olarak tamamladı ve askeri hizmetinden sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girdi. Bir yandan üniversiteye devam eden Proust bir yandan da Sorbonne'da felsefeci Henri Bergson'un derslerine katılıyordu. Ailesinin maddi varlığı nedeniyle rahat yaşamı garanti altına alındığından, mesleki bir eğitime gerek duymayan Marcel Proust, tüm zamanını küçüklükten beri ilgi duyduğu yazarlığa ayırmaya karar verdi. Düzyazıları ve makaleleri 1892 yılından itibaren çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmaya başladı.

1895'ten itibaren Eğitim Bakanlığı'nda çalışmaya başlayan Marcel Proust, Bakanlık'ta kaldığı beş yıl içinde Hazlar ve Günler adlı öykü kitabını yazdı. Gerek eleştirmenler gerekse okur tarafından pek başarılı bulunmayan bu eser bir anlamda yazarın bundan sonra ele alacağı konuların açıklanması açısından önem taşıyordu: Yabancılık çekilen bir dünyadaki yalnızlık ile kendi kimliğinin arayışı içindeyken aşk, hastalık ve zamanın etkileri.

Proust, ilk kitabının ardından sekiz yıl boyunca bir kitap üzerinde çalıştı. Kitabı tamamlamasına çok az bir zaman kala uğradığı hayal kırıklığı nedeniyle sekiz yıllık uğraşının ürünü kitabını yırttı ancak onu atamadı. 1952'de Jean Santeuil adı altında yayınlanan bu kitap yazarın başyapıtı olarak değerlendirilen Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde/Kayıp Zaman İzinde adlı romanın bir tür hazırlık çalışması olarak değerlendirildi. Jean Santeuil'in odak noktasının anlatıcının subjektif öyküsü oluşturmuştur. Yazar bu eseriyle geçmiş olaylarla ilgili duyguların içinde bulunulan anda yaşanılanlardan daha kuvvetli olduklarını kanıtlamak istiyordu. Düşüncelerini vurgulamak için her şeyin tekrarlandığı bir anlatım biçimi uyguladı. İlk anlatılanda olayların gerçekten olup bittiği zamanı diğerinde ise akılda kalanları anlatıyordu.

1903 yılında babasını kaybeden ve annesiyle birlikte yaşayan Marcel Proust'un yaşamındaki en önemli olaylardan biri 1905'te annesi Jaenne Weil'i kaybetmesidir. O tarihte 34 yaşına giren eşcinsel yazar için annesi hayatının en önemli kadınıydı. Geçirdiği sinir buhranlarından ve gördüğü tedavilerin ardından Proust, deneme yazılarında önemli edebiyatçıları ve felsefecileri inceledi. Bunların başında çalışmalarını Fransızca'ya çevirdiği John Ruskin ve eleştirilerinin hedefi olan Charleb Augustin Sainte-Beuve geliyordu. Aynı dönemde üzerinde çalıştığı Bergson'un bilgi kuramı, Proust'un anlatım tekniğini düzeltmesindeki en önemli etkendir. 1908'de kaleme almaya başladığı ancak 11 yıl sonra yayınlanan Taklitler ve Seçmeler adlı yapıtı başyapıtı için ön çalışma oldu.

1908'den sonra tamamen inzivaya çekilerek hiç ara vermeksizin yedi bölüme ayırdığı Geçmiş Zaman Peşinde adlı dizi romanı üzerinde çalıştı. Bu roman 1927'ye kadar 15 cilt ve yedi bölüme ayrılmış olarak yayınlandı. 1913 Swannların Semtinde çıktıktan sonra onu izleyen diğer bölümler; Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde, Guermanteslerin Semtinde, Sodom ve Gomorra, Mahpus Kadın, Kaybolan Albertine, Yeniden Kazanılan Zaman yayınlandı.

Otobiyografik bir havanın estiği bu roman dizisinde birbirine paralel iki düzlem bulunmaktadır. Proust'un yaşantısından alınan tek tek epizotlar, burjuvazinin tam bir tablosu ve en ince ayrıntılara kadar araştırıp anlattığı aristokrasinin çöküşü olarak yoğunlaşır. Proust bunu yaparken şimdiki zamana ve geçmişe ait bilinç içindekileri çağrışımlı olarak birleştirmek amacıyla olayları kronolojik bir sıraya koymadı. Geçmiş zaman anımsama yoluyla ve birinci şahıs olarak öyküyü anlatan kişinin içsel birliğine uyan kayboluşu zaman yeniden kazanılmaktadır. Sürekli geriye bakışlarla yaşam daimi bir dolaşım halindedir. Roman dizisinin sonunda şair yani Proust, kendi yaşantısını anlatan romanı yeniden yazmaya karar verir. Yazar anlattığı düşünceleri doğrudan doğruya yansıtabilmek için edebi teknik olarak iç monoloğu kullanmıştır. Benliğin zaman içindeki psikolojik değişimi ile güncel ve eski olayları bir bütün haline getirerek insanın ruhsal yaşantısını işleyen Marcel Proust, 18 Kasım 1922'de, Paris'te yaşamanı yitirdi.

Eserleri

Roman: Swannların Semtinde (Du cote de chez Swann, 1913), Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde/Geçmiş Zaman İzinde (A la recherche du temps perdu,1918), Guermanteslerin Semtinde (Le cote du Guermantes, 1920), Sodom ve Gomorra (Sodome et Gomorrhe, 1921), Mahpus Kadın (La prisonniere, 1923), Kaybolan Albertine (Albertine disparue, 1925), Yeniden Kazanılan Zaman (Le temps retrouve, 1927), Taklitler ve Seçmeler (Pastiches et melanges, 1919)

Öykü: Hazlar ve Günler (Les plaisirs et les jours, 1896)

Marcel Proust Kitapları - Eserleri

  • Hazlar ve Günler
  • Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde
  • Okuma Üzerine
  • Kayıp Zamanın İzinde
  • Swann'ların Tarafı
  • Guermantes Tarafı
  • Sodom ve Gomorra
  • Mahpus
  • Albertine Kayıp
  • Yakalanan Zaman
  • Sainte-Beuve'e Karşı
  • Swann'ın Bir Aşkı - I
  • Edebiyat ve Sanat Yazıları
  • Swann'ın Bir Aşkı
  • Üst Kat Komşusuna Mektuplar
  • Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde - I
  • Swann'ın Bir Aşkı - II
  • Aşk Karşılıklı İşkencedir
  • Kayıp Zamanın Etrafında
  • Kibarlar Âlemi - Kayıp Zamanın İzinde
  • Lemoine Vakası
  • Prenses'e Mektuplar
  • Swann'ların Tarafı - Combray
  • Kalan Son Güzel Kağıdım
  • Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde - II
  • Swann'ların Tarafı - Memleket İsimleri: İsim
  • Kıskançlık
  • Swann'ların Semtinden 2. Cilt
  • Vikont’un Ölümü

Marcel Proust Alıntıları - Sözleri

  • ".. hangi aşkın yarası Öldürdü sizi terk edildiğiniz o sahillerde!” ______ (Hazlar ve Günler)
  • Hayatta önemli olan, neyin sevildiği değil, sevmektir. (Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde - I)
  • Kuşlar gelene dek ağaç, panjurları kapalı, boş, ölü bir ev gibidir. (Kayıp Zamanın Etrafında)
  • "Ya acı çekmekten ya da sevmekten vazgeçmeliydim." (Kıskançlık)
  • “Saçma sapan izler peşinde değerli zamanlar yitirirken hiç farkına varmadan gerçeği ıskalarız.” (Kıskançlık)
  • Bizler, başkaları için konuşup kendimiz için susarız. Ayrıca sessizlik, konuşmanın aksine kusurlarımızın ve yapmacıklığımızın izlerini taşımaz. (Okuma Üzerine)
  • Kıskançlık, bir türlü kovulamayan, türlü türlü biçimlerde hortlayan bir iblistir. (Kıskançlık)
  • Ne yazık ki onları kendi içimde aramak zorundaydım, çünkü insanları değiştiren zaman, onların içimizde sakladığımız suretlerini değiştirmez. _____ (Yakalanan Zaman)
  • İnsanın birini kendine âşık edebilmek için ne içtenlik göstermesine hatta ne de yalanı iyi kıvırabilmesine ihtiyaç var. Burada aşk derken karşılıklı bir işkenceden bahsediyorum. (Kıskançlık)
  • Başkalarının ne düşündüğünden bana ne? Duygulara ilişkin konularda başkalarıyla ilgilenmek bence çok abes. İnsan kendisi için hisseder, elâlem için değil. (Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde)
  • .. Araba beni, tek gerçek olduğuna inandığım, beni gerçekten mutlu edebilecek şeyden uzağa sürüklüyordu; hayatım gibi. _____ (Kibarlar Âlemi - Kayıp Zamanın İzinde)
  • (...) çünkü aşkla ölüm birbirine benzer; her ikisi de bizi gerçekliğini kavrayamamaktan korktuğumuz kişiliğin sırrını daha derinlemesine sorgulamaya iter. (Swann'ın Bir Aşkı - II)
  • Bütün iyi kitapları okumak, bu kitapların yazarı olmuş geçmiş yüzyılların en değerli insanlarıyla konuşmak gibidir. (Okuma Üzerine)
  • Hor görülseler bile fikirlerin,sokuldukları zihinlerde hemen ölmediklerini,etkilerini orada sürdürdüklerini biliyorum… (Prenses'e Mektuplar)
  • "Mutluluğumuz sadece kaygımızın bitişine bağlıdır." (Albertine Kayıp)
  • "Allah hikmeti dilediğine verir." Bakara 269 (Üst Kat Komşusuna Mektuplar)
  • Kitaplarımızda genel olarak bahsettiğimiz şeyler bizde ilhamı neyin tetiklediğini gösterir, çok geçmeden zihnimize bütün gücüyle hakim olan şeyi görürüz. (Edebiyat ve Sanat Yazıları)
  • Tıpkı bazı mutluluklar gibi bazı felaketler de fazlasıyla gecikirler ve bir süre önce gelseler içimizde ulaşacakları boyuta ulaşamazlar. (Albertine Kayıp)
  • "Soluk aynalar ve sönmüş alevler" en değerli lütuf; ve kuşkusuz hâlâ o aleve boyun eğerek (bu defa Baudelaire'den değil Hugo'dan bir alıntı: "O (kadın) yarı canlıydı, ben yarı ölü") (Prenses'e Mektuplar)
  • “Çoğunlukla nefret ederiz kendimize benzeyenden, kendi kusurlarımızı dışarıdan görmek bizi çileden çıkarır.” (Kıskançlık)

Yorum Yaz