Siyah Pantolon - Alişan Kapaklıkaya Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Siyah Pantolon kimin eseri? Siyah Pantolon kitabının yazarı kimdir? Siyah Pantolon konusu ve anafikri nedir? Siyah Pantolon kitabı ne anlatıyor? Siyah Pantolon PDF indirme linki var mı? Siyah Pantolon kitabının yazarı Alişan Kapaklıkaya kimdir? İşte Siyah Pantolon kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Alişan Kapaklıkaya
Editör: Ebru Öztürk Akça
Editör: Saadet Özdemir
Yayın Evi: Yediveren Yayınları
İSBN: 9786052691717
Sayfa Sayısı: 256
Siyah Pantolon Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Siyah Pantolon hikayesi, Alişan Kapaklıkaya’nın bizzat yaşadığı ve milyonları derinden etkileyen duyguların başında gelmektedir.
Anadolu’nun kendi halinde bir köyünde, birçoğumuzun hayatında var olan, yoklukla mücadele eden bir ailenin dramatik öyküsü…
Zorluklar içinde büyümeye ve okumaya çalışan bir ailenin çocukları... Eve güçlükle alınan ve kardeşlerin sırayla giyebildiği bir pantolon... Ama gelin görün ki; o kardeşlerden biri, tam da siyah pantolonun sırası kendine geldiği gün cennete gidiyor.
Eğitimci-Yazar Alişan Kapaklıkaya, sizleri bu kez duygu yüklü bir yolculuğa davet ediyor. Çocuk yaşta vefat eden kardeşi Rafet’in ve Siyah Pantolon’un hikayesini okurken kendinizi sorgulayacak; tüm sevdikleriniz için hayatınızda, en çok da yüreğinizde kocaman bir yer açacaksınız!
Siyah Pantolon Alıntıları - Sözleri
- Bir çocuğun yüreğine dokunmak, bir tebessümle yüzünde güller açtırmak neden bu kadar zor gelirdi insanoğluna?
- Herkesin boğazını düğümleyen Bir hikâyesi vardır.
- Ihtiyaç duyulduğunda kırıntısı bile gösterilmeyen sevginin, ihtiyaç duyulmayan bir zamanda defalarca hem de fazla fazla gösterilmesi bir anlam ifade eder miydi?
- Herkesin boğazını düğümleyen bir hikayesi vardır.
- "Sevdiklerine sarılmak ve onları ne kadar çok sevdiğini söylemek için sakın geç kalma!"
- Ellerindeki oyuncak bebeklerin alınıp, gerçek bir bebekle yaşam mücadelesi vermeye mahkûm edilen ve hepsinin sadece en büyük hayalinin okumak yazmak olduğu çocuk gelinler.... Toprak, taş,kum ve topla oynayan ellerin hangi esaret yüzüğü taktığı, kına yakılan ellerin bıraktığı boya kalemleri, aynası kırılmış sönmüş bir bahar çiçeği gibi... Bahar çiçeği açmayacaksa, erkeğin gölgesinde eriyen kadınlar olacaksa, çocukların gözleri ıslanacaksa, çürüsün altın bilezikler ve tüm gelinlikler....
- Ömrünüzün uzamasını istiyorsanız anne babanıza iyilik edin.
- Bir çocuğun yüreğine dokunmak, bir tebessümle yüzünde güller açtırmak neden bu kadar zor gelirdi insanoğluna?
- Bir kere sadece bir kere ver kucağıma yavrumu! Ninni söyleyeyim kuzuma, sonsuz uykusuna yatmadan...
- Alişan ve kahraman da babalarına sarılmayı çok istediler o an ama yapamadılar. Rafet küçük olmanın avantajını kullanıyordu ne de olsa. Çünkü babalarla çocukları bu yörelerde çok belli edemezdi sevgilerini birbirlerine.
- İhtiyaç duyulduğunda kırıntısı bile gösterilmeyen sevginin, ihtiyaç duyulmayan bir zamanda defalarca hem de fazla fazla gösterilmesi bir anlam ifade eder miydi?
- Sevgisiz büyümüştü o da. Bu yüzden de yeterince gösterememişti sevgisini çocuklarına. Ona ne öğretilmişse onu uygulamıştı Elif, ne bir eksik ne bir fazla... Ölüm, en güzel öğretmen olmuştu ama geç gelen bu öğretmenliğin Rafet'e bir faydası yoktu artık. Toprak, bu taze kuzuyu koynuna almak için sabırsızlanırken
- Nereden bilebilirdi ki, içinde evcilik oynama hayali varken hayatın ona evlilik sunacağını...
- Çocuklar hiç dövülmez ki sevilir.
Siyah Pantolon İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Gercekten cok acikli bi kitap hungur hungur agladigim bi kitap, basta diyordum ki, eh normal bi kitap iste nasil aglatacak ki sonlara geldigimde gozyaslarimi tutamadim kitabi bitirene kadar agladim. Hassas saniz sizin icin degil ama acikli kitaplar okumayi seviyorsaniz tam size gore (Nekkn)
Yazarın kalemini çok merak ediyordum. Bu kitap ile tanışmak nasip oldu. Kendi hayatının bir kısmını anlattığı bu kitap son zamanlarda okuduğum, en etkileyici eserdi kesinlikle. Daha ilk sayfadan, Alişan, Kahraman ve Rafet'in kardeşlik bağları diyalogları okurken yüzünüzde tebessüm bırakıyor. Kitabın sonlarında göz yaşlarımı tutamadım. Benim için çok değerli bir yere sahip oldu eser. Çoğu şeyin gelip geçici olduğu, sevginin her zaman bizimle kalacağını, bu kitapta bir kez daha gördüm.. (Nurdan Ün)
Uzun zaman sonra ilk defa içten ve derinden etkileyen bir kitap okudum. Yaşam o kadar kısa ki bazen yaşanması arzu edilen ölenle birlikte bu dünyadan gidiyor ölen öldükten sonra yaşanması gereken hep içlerde kalan ömür boyu bir sızı oluyor (Erhan Elik)
Siyah Pantolon PDF indirme linki var mı?
Alişan Kapaklıkaya - Siyah Pantolon kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Siyah Pantolon PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Alişan Kapaklıkaya Kimdir?
Annesiyle babası kendisine danışmadan onu dünyaya getirdi. Çocukken oyuncaklarını kendisi yapardı. Bazen çamuru biçimlendirip kurutur, bazen babasının eski ceketinin cebini çıkarır, içini yünle doldurup ağzını dikerek top yapardı. İmkânsızlıklara takılmaz ve şartlar ne olursa olsun yeni bir şey ortaya koyardı. İlkokulda kuzu gütmeye başladı. Annesi ölen kuzuların içli melemelerini dinlerken insanların, özellikle de çocukların sahipsiz bırakılmamaları gerektiğini öğrendi. Bütün dünyası, görebildiği kadar gökyüzü, birkaç komşu köy ve ilkokul öğretmeniyle sınırlıydı. Teyzesinin oğlu ortaokula yazılmaya giderken peşine takıldı. Lise birinci sınıftayken bir kış akşamı kar yağarken öğretmenlerinin, tek odalı evine gelip “Alişan yavrum, seni merak ettik, kar yağıyor da yakacağın var mı, sormaya geldik?” demeleriyle kendine ve hayata bakışı değişti. Çok sevinmişti. Çünkü öğretmenleri tarafından ilk defa insan yerine konulduğunu hissetmişti.
Ve öğretmen oldu. 16 yıllık öğretmenliği boyunca eşiyle birlikte bin beş yüz evi ziyaret etti. Öğrencilerinden on iki bin mektup aldı ve hepsini de el yazısıyla cevaplandırdı.
Bir öğrencisinin “Hocam çalışıyorum, çalışıyorum ama bir türlü anlamıyorum” diye sorması üzerine beyinle ilgilenmeye başladı. Öğrenme stilleri, öğrenmeyi öğrenme, kolay ve kalıcı öğrenme konuları üzerine yoğunlaştı. Dersleri öğrenme stillerine göre dizayn edince öğrencilerin ÖSS’deki netleri Türkiye ortalamasının üç buçuk katına çıktı. 2000 yılında NLP ile tanıştı. Galatasaray’ın UEFA kupasındaki başarısını eğitime nasıl uygulayabilirim diye araştırmaya koyuldu. NLP’nin insan yaşamına getirdiği kaliteyi fark etti.
Araştırmalarında derinleştikçe bizim türkülerin yabancıların sazıyla söylenemeyeceğini anladı. Öğrendiklerini önce kendi hayatına uyguladı. Etkili olduğunu anlayınca eğitimlere başladı.
Alişan Kapaklıkaya Kitapları - Eserleri
- Sevgi Bahçesinin Bahçıvanı
- İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır
- Bunları Kimseye Anlatamamıştım
- Öğretmenin Günlüğü
- Sen Hiç Kendini Yaşadın mı?
- Yüreğime Dokunan Eller
- Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne?
- Aramızda Kalsın
- Sevgili Öğretmenim
- Sen Yanımda Ol Yeter
- Asla Vazgeçmedim
- Kendimi Yaşamak İstiyorum
- Kendini Yeniden Başlat
- Siyah Pantolon
Alişan Kapaklıkaya Alıntıları - Sözleri
- Büyükleri onlara sevgisini göstermedi ki onlar size göstermeyi bilsinler. Senin babanın çocukluğunda babalar çocuklarıyla doğru dürüst konuşamazlardı bile. (Sevgi Bahçesinin Bahçıvanı)
- “Bugüne kadar başkalarının beklediği gibi yaşamaktan,kendimi hiç yaşamadığımı anladım,içim acıdı.” (Sen Hiç Kendini Yaşadın mı?)
- Eğer izin verirsen önce gözlerine dokunmak, sonra da yüreğine misafir olmak istiyorum. (Sen Yanımda Ol Yeter)
- Yanlış üslup ,doğru sözün celladıdır... (Kendini Yeniden Başlat)
- Bence mutluluk , birisinin mutluluğunun sebebi olmaktır ! (Sen Yanımda Ol Yeter)
- Nasıl bir anne babaya sahip olduğumuz o kadar da önemli değil . Çünkü onları seçmek bizim elimizde değildi . Ama bizim nasıl bir anne_baba olacağımız çok önemli . Çünkü bu seçim bizim elimizde. (Sevgili Öğretmenim)
- "Ben geçmişimle uğraşmaktan geleceğimi görememişim." (Kendimi Yaşamak İstiyorum)
- Başkalarının kendisini kurtarmasını bekleyenler, kölelerdir (Bunları Kimseye Anlatamamıştım)
- Eğitim öğrenciye saygıyla başlar. (Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne?)
- İki yıl önce Savaş Öğretmen tarafından bu tahtanın önünde öldürülen merakım, öğrenme hevesim, kendime güvenim, Melek Öğretmenin yüreğinden gelen sözleriyle, şefkatiyle ve sevgisiyle yeniden diriliyordu. İçinde hapsolduğum korku mezarının kapağı yeniden açılıyordu sanki. (Yüreğime Dokunan Eller)
- Suç gelin olmuş, koluna takacak damat bulamamış... (Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne?)
- Hedefinde belirli bir limanı olmayan gemiye, hiçbir rüzgâr yardım edemez. (Asla Vazgeçmedim)
- Kitaplar bizim en iyi dostlarimizdir . Her kitap bize , duygularımıza, düşüncelerimize, kısaca kişiliğimize bir başka yönden ayna tutar. Biz sadece karşımızda duran aynaya baksak ancak yüzümüzü ve vücudumuzun ön tarafını görebiliriz . Dört yanımıza ayna koysak, o zaman vücudumuzun tamamını görebiliriz. Kitaplar da böyledir ... Farklı alanlarla ilgili okuduğumuz her kitap bize kişiliğimizin bir yönünü gösterir . Güzel kitaplar bize bizi anlatır. (Sevgili Öğretmenim)
- - "Sen geceleri gökyüzüne bakıyor musun?" + "Evet, öğretmenim, gece babamla koyunlara yem vermeye giderken bakıyorum." - "Ne görüyorsun?" + "Yıldızları." - "Bugün bir daha bak tamam mı?" + "Tamam öğretmenim." - "Göreceğin en parlak yıldız var ya işte sen aynen onun gibisin." (Yüreğime Dokunan Eller)
- . Kalp tenceremizde nefret pişerken dil kaşığımızda sevgi servisi yapılabilir mi? . (Kendimi Yaşamak İstiyorum)
- Çiçekleri tanımayan bir bahçıvanın çok güzel çiçekler yetiştirip onlardan oluşan harika bir bahçe meydana getirmesi zordur . Öğrencilerini tanımayan bir öğretmenin de çok iyi öğrenciler yetiştirip onlardan oluşan harika bir okul meydana getirmesi zor hatta imkansızdır. (Sevgili Öğretmenim)
- Bazı öğretmenler girdikleri gönüllerde kolay kolay unutulmayacak kara bir "is"bırakır bazılarıysa ömür boyu sevgi ile hatırlanacak güzel bir "iz" (Aramızda Kalsın)
- Zaman geçtikçe elimizdeki sızı da geçiyordu ama yüreğimizdeki sızı ne zaman geçecek de bilmiyordum. (Yüreğime Dokunan Eller)
- Anladığım kadarıyla senin bugünün, yani şimdiki zamanın yok. Geçmişin ve geleceğin var. (Aramızda Kalsın)
- Herkesin gözüne tek tek bakıyorum ve her insanın gözünde farklı dünyalar görüyorum. (Kendimi Yaşamak İstiyorum)