diorex
sampiyon

Siyah Lale - Alexandre Dumas Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Siyah Lale kimin eseri? Siyah Lale kitabının yazarı kimdir? Siyah Lale konusu ve anafikri nedir? Siyah Lale kitabı ne anlatıyor? Siyah Lale kitabının yazarı Alexandre Dumas kimdir? İşte Siyah Lale kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 22.02.2022 16:00
Siyah Lale - Alexandre Dumas Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Alexandre Dumas

Çevirmen: Volkan Yalçıntoklu

Orijinal Adı: La Tulipe Noire

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053327547

Sayfa Sayısı: 256

Siyah Lale Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Alexandre Dumas (père) (1802-1870): On dokuzuncu yüzyılda Avrupa’yı saran siyasal ve sosyal çalkantıları yaşamasına rağmen daha çok on altıncı ve on yedinci yüzyılın tarihi olaylarını konu alan üç yüzden fazla roman yazdı.

Yaşadığı dönemin sevilen ve en çok okunan romantik yazarlarından biridir. Siyah Lale romanı, yazarın Monte Cristo Kontu, Demir Maske gibi en tanınmış eserleri arasında yer alır. Hollanda tarihinde “lale çılgınlığı” olarak bilinen dönemin üzerinden otuz yıl geçmiştir. Johan de Witt ve kardeşi Cornelis idam edilmiştir; Hollanda, tarihinin en sancılı günlerini yaşamaktadır, bu sırada Çiçek Üreticileri Derneği ilk siyah laleyi yetiştiren kişiyi ödüllendireceğini ilan eder. Cornelis van Baerle adındaki genç bir doktor, ilk siyah laleyi yetiştirmek için harekete geçer, ama yazgısı onun bu arzusunu hapisle, aşkla ve fedakârlıkla sınayacaktır.

Volkan Yalçıntoklu (1961): Saint-Joseph Lisesi’nde okudu. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü bitirdi. Uzun yıllar kitapçılık yaptı. Fransızca ve İngilizceden çeviriler yapıyor. Eserlerini çevirdiği yazarlar arasında Jules Verne, Helene DeWitt, Alan Snow, Richard Maltby Jr., Lyman Frank Baum, Honoré de Balzac, Alexandre Dumas, George Sand, Charles Perrault ve Victor Hugo yer alıyor. Hugo’dan çevirdiği Bir İdam Mahkûmunun Son Günü ve Notre- Dame’ın Kamburu da Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde yayımlandı.

Siyah Lale Alıntıları - Sözleri

  • Yüreklerinde şeytan var..
  • Sadece büyük acılar çekenler mutluluğun anlamını bilirler…,
  • Ruhum ve bedenim acı çekiyor…”
  • Ben kimseyi sevmeyeceğim ve asla evlenmeyeceğim.
  • -Kedilerden ve farelerden daha tehlikeli bir hayvan var! -Hangisi? -İnsan!
  • "Kötülük insan ruhunu ele geçirdiğinde çok hızlı yol alıyordu."
  • Ah! O gün bir an için de olsa beni sevdiğini sanmıştım
  • Aşk çiçekleniyor ve etrafındaki her şeyi de çiceklendiriyordu: Aşk, dünyanın tüm çiçeklerinden daha parıltılı, daha hoş kokuluydu.
  • "O gün bir an için de olsa beni sevdiğini sanmıştım."
  • Kimseye bir aşkla bağlanmadım, beni seven olduysa da bundan hiç haberim olmadı.
  • Gerçek anlamda yaşamak istiyorsan ye, iç, keyfine göre para harca, çünkü hayat bir laboratuvarın ya da bir dükkanın tahta iskemlesinde ya da deri koltuğunda çalışmaktan ibaret değil.
  • Bazen insan, 'çok mutluyum' diyemeyecek kadar çok acı çekmiş olabilir.

Siyah Lale İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Zor başladığım, ilk sayfalarda okuduğumu anlamadığım bir kitap olsa da otuzlu sayfalardan sonra elimden bırakamadığım bir kitap oldu. Okurken bazı karakterlere çok çok sinir oldum. Kitabın içine atlayıp icaplarına bakmak istedim. :)) Kitabın konusuna kısaca değinecek olursam kitap, Hollanda tarihinde “lale çılgınlığı” olarak geçen, çalkantılı bir dönemde geçmektedir.Bu dönem siyasi olaylar gündemdedir. Ve Kim “siyah lale” yetiştirirse büyük bir ödül alacaktır. Bunun üzerine,Cornelis van Baerle, harekete geçer. Fakat işler hiç umulduğu gibi olmaz. Cornelis Van Baerle lale yetiştiriciliği yapan kendi halinde biridir.Çiçek derneği ilk Siyah Lale'yi yetiştirene para ödülü vereceğini duyurur.Cornelis hemen çalışmalara başlar okadar titizlikle yapar ki işini onu kötü niyetle izleyen kişiden haberi yoktur... Cornelis siyah lale için uğraşırken arkasından planlar yapılır ve kendini bir anda hapishane de bulur ve mühebbet hapise çarptırılır.Hapishaneye düşmesinin sebebi vaftiz babasınun kendisine emanet ettiği kağıtlarda gizlidir. Kitapta kıskançlık,öfke,kötü niyetin nelere sebep olduğu,umut etmeyi,pes etmemeyi,azmin neler getirdiği çok güzel işlenmiştir. (Eslem)

İlk sayfalarda sıkıldığım bir kitap oldu böyle devam ederse ilerlemez diye düşünürken beni alıp sürükledi çabanın emeğin sabrın aşkın sonucunda güzel şeylerin olacağını anlattı tavsiye ederim (Ayşin)

Hırs insan ruhunu yorar, azim ise güçlendirir: Tarihi romanlarıyla ünlü Alexandre Dumas’ın kaleme aldığı “Siyah Lale”, Fransız ve dünya edebiyatının en önemli başyapıtlarından biri. Tarihi, toplumsal ve siyasi olaylarla hayalin harmanlandığı romanda yazar, iki lale yetiştiricisi bahçıvanın hikâyesini anlatıyor. Dumas, eserinde tarihi bir döneme ve lalenin bir ülkenin toplumsal hayatındaki yerine ışık tutmanın yanında, insanı bir yaşam boyu ayakta tutan duyguların resmini çekiyor bizlere… • • • Dumas, insanın tutkularını ve duygularını Harlem Çiçekçilik Derneği’nin açtığı “siyah lale” yarışmasına katılan iki lale yetiştiricisi Cornelis van Baerle ve Isaac Boxtel ile van Baerle’nin sevgilisi Rosa üzerinden öylesine etkileyici bir şekilde anlatıyor ki, hırsın insan ruhunu nasıl yorduğuna, azmin ise nasıl geliştirdiği ve güçlendirdiğine bizatihi şahit oluyor insan. Cornelis van Baerle örneğinde olduğu gibi bir insanın işini büyük bir tutku, azim ve sabırla yaptığında neleri başarabileceğini; ama Isaac Boxtel örneğinde olduğu gibi hırslarınızın kurbanı olup, kıskançlık ve kıskançlığın getirdiği kin ve nefret duygularının esiri olduğunuzda da başınıza nelerin gelebileceğini görüyorsunuz. Elbette Rosa örneğinde olduğu gibi saf aşkın insana nasıl güç ve kuvvet verdiğini de unutmamak gerekiyor. Bu aşkın insana verdiği enerjiyi ve mücadele ruhunu tüm boyutlarıyla yaşıyorsunuz. • • • Gerçekten de kitabı okurken, bizleri bir yaşam boyu ayakta tutan bu duyguları düşünmeden edemiyor insan… Sevgiden saygıya, şefkate, fedakârlığa, cesarete, dostluğa kadar… Nefretten, bencilliğe, cimriliğe, korkaklığa, kıskançlığa kadar… Her bir duygunun insan yaşamında ve toplumsal hayatta denge içerisinde kullanılması gerektiğini bir kez daha anlıyorsunuz. Zira sevgiden nefrete, fedakârlıktan bencilliğe, cesaretten korkaklığa doğru yaşanan keskin savrulmalar hem bireysel hem de toplumsal yaşamımızda çok derin yaralar açabiliyor. Bireysel ve toplumsal olarak yaşadığımız bunalımların ve huzursuzlukların temelinde aslında bu duygusal savrulmaların çok önemli rol oynadığını görüyoruz. • • • Bir insanın bir şeyi yürekten istediğinde nasıl başarabileceğini, hayatımızı duygularımız üzerinden nasıl yaşadığımızı, kararlarımızı duygularımızın nasıl etkilediğini ve yönlendirdiğini yakından görmek açısından çok keyif vericiydi “Siyah Lale”yi okumak benim için. Kitabın benim beklediğim şekilde sonlanması da ayrıca bana mutluluk verdi diyebilirim. Kitabı herkese canı gönülden tavsiye ederim. Herkese iyi okumalar dilerim. …………………………………………………………………………… Not: İncelemenin başlığını psikolog Beyhan Budak’ın kitabında geçen bir cümleden esinlenerek koydum. Beyhan Budak, Kendine İyi Davran Güzel İnsan, İstanbul: Destek Yayınları, 2019, s.193. (nalkan)

Kitabın Yazarı Alexandre Dumas Kimdir?

Alexandre Dumas Pére... Fransız yazar. Monte Kristo Kontu, Üç Silahşörler, Siyah Lale ve Demir Maske gibi tarihi romanlarıyla tanınır. Üçyüze yakın macera romanı yazmıştır. 19. yüzyılın en verimli ve en sevilen Fransız yazarlarındandır. Önce oyunları daha sonra da tarihsel romanlarıyla büyük ün kazanmıştır. Özellikle, Kardinal Richeliey dönemindeki gözüpek kahramanı anlattığı romantik tarzda yazdığı Üç Silahşörler (1844) ve Monte Kristo Kontu (1845) en tanınmış yapıtlarındandır. Dumas'nın renki, açık yürekli, kimi zaman pek inandırıcı olmayan bir üslupla kendi olağanüstü yaşamındaki olayları aktardığı Anılar (1852-54) adlı yapıtı romantik dönem Fransız edebiyat yaşamına ışık tutar. Dumas, geçimini sağlamak amacıyla genç yaşta Paris'e gitmiştir. Avukat olmayı planlamış ama geleceğin Fransa Kralı Orléans dükü Louis-Phlippe'nin hizmetine girmiştir. Sonra da şansını tiyatroda denemeye karar vermiştir. Yazdığı oyunlar döneminde olduça ilgi görmüştür. III. Henry ve Sarayı (1829) adlı oyununda Dumas, Fransız Rönesansının gösterişli bir tablosunu çizmiştir. Napoléon Bonaparte (1831) yeni ölen imparatorun efsaneleşmesini sağlamıştır. Dumas, oyun yazarken tarihsel romanla da ilgilenmeye başlamış ve renkli bir tarihsel fonla, genellikle 16. ve 17. yüzyılda geçen heyecanlı öyküler yazmayı hedeflemiştir. Kalıcılığını da oyunlarıyla değil, bu tarihsel romanlarıyla sağlamıştır. Romanlarındaki kahramanlarında iyi-kötü ayrımı oldukça belirgindir. Victor Hugo gibi romantik akımın başlıca yazarlarındandır. Dumas başarı kazandıkça kendini pahalı zevklere vermiş ve borçlarını ödeyebilmek için daha fazla yazmaya başlamıştır. Aynı zamanda gazeteciliğe de başlamış, gezi kitapları yazarak para kazanmaya çalışmış ama başarılı olamamıştır. Alexandre Dumas'nın eserlerini, özellikle de "Üç Silahşörler"'i yazarken tarihi oldukça saptırdığı, olaylara fazlasıyla hayâl gücünü kattığı söylenir. Bu söylentiler kulağına kadar gelince Dumas, "Tarihe tecavüz ettiğimi söylediler ama çok güzel çocuklar doğdu" demişti. Alexandre Dumas 1870'te, Dieppe yakınlarında ölmüştür.

Alexandre Dumas Kitapları - Eserleri

  • Monte Cristo Kontu
  • Üç Silahşor
  • Siyah Lale
  • Demir Maske
  • Binbir Hayalet
  • Üç Silahşörler 2 - Yirmi Yıl Sonra

  • Üç Silahşörler (Çizgi Roman)
  • Kafkaslar
  • Sainte - Hermine Şövalyesi
  • Üç Silahşörler - Kraliçenin Hizmetinde
  • Monte Kristo Kontu - Çalınan Taç
  • Pauline
  • Mısır ve Sina'da On Beş Gün

  • La Reine Margot
  • Mutfak Sözlüğüm
  • Tepedelenli Ali Paşa
  • Üç Silahşörler - Kralın Hizmetinde
  • Metres / Milady
  • Kraliçenin Elmasları
  • Robin Hood

  • The Nutcracker
  • Üç Silahşörler 3
  • Kaçış ve Yaşanmış Hikayeler
  • Üç Silahşörler 4
  • Üç Silahşörler 5
  • Kamelyalı Kadın

Alexandre Dumas Alıntıları - Sözleri

  • “Bekleme bir tür çılgınlık, çılgınlık da çok fazla umut değilse nedir?..” (Üç Silahşörler 3)
  • "Sana,hatıranda benim için hiçbir yer kalmayacak kadar sakin,mesut ve huzurlu bir hayat dilerim. “ (Monte Kristo Kontu - Çalınan Taç)
  • "Geçmişi bilmek, gelecekten haber vermekten kötüdür." (Üç Silahşörler 2 - Yirmi Yıl Sonra)
  • "Ben insanlardan çok fikirleri merak ediyorum." (Üç Silahşörler 3)
  • Ayrılık da ölüm kadar etkilidir… (Monte Cristo Kontu)
  • “Eskisi gibi değilim artık..” (Üç Silahşörler 3)

  • Sizi her gördüğümde, yüreğimdeki mücevher kutusuna bir elmas daha koyuyorum. (Üç Silahşörler (Çizgi Roman))
  • Güvendiğiniz kim var? Hiç kimse. (Demir Maske)
  • "Talihin büyük dönemeçleri umutsuz durumlarda birdenbire ortaya çıkmıştır." (Üç Silahşörler 3)
  • ... Ben basit bir kurala inanıyorum: Tanrı iyinin ne olduğunu eğitimle öğrenmemiş bir kadını hep iki yoldan oraya götürür: Bunlar aşk ve acıdır; zorlu yollardır. Bu yollara düşenlerin ayakları yara bere içinde kalır, elleri dilim dilim yarılır ama aynı zamanda yolun iki yanındaki böğürtlen dikenlerinin üzerinde kötülüğün yakut damlalarını bırakırlar. Tanrı huzurunda utanmayacak ve çıplaklıkla gayelerine ulaşırlar... (Kamelyalı Kadın)
  • ... Çünkü ölüm yanımda duruyor. Sense benden o kadar çok uzaktasın ki... (Kamelyalı Kadın)
  • Bu kadar çabuk ayrılacaktık madem, karşılaşmamıza hiç değmezdi. (Binbir Hayalet)
  • İnsanlar bilhassa kötü davrandıklarında sözcüklerin değeri hususunda yanılırlar ve tam da yüceltilmeyi hak edenleri alçaltmak için onlara hakaret ederler. (Sainte - Hermine Şövalyesi)

  • Ama içgüdülerden gelen nefret acımasızdır, hiçbir biçimde sönmez; kimi zaman küllenir gibi olur, ama bu küllerin altında daha fazla şiddetlenir. (Üç Silahşörler 4)
  • “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” (Üç Silahşörler 5)
  • Hırslı bir insan erişemeyeceği şeyleri arzular. (Demir Maske)
  • "Ölümden çekinenin sevgisi az olur!" (Sainte - Hermine Şövalyesi)
  • -Kedilerden ve farelerden daha tehlikeli bir hayvan var! -Hangisi? -İnsan! (Siyah Lale)
  • Bildiğiniz gibi en tehlikeli mermiler düşmandan gelmiyor. (Üç Silahşörler (Çizgi Roman))
  • "...bir başkası için ömrü boyunca yas tutacak birini tanımıyorum..." (Üç Silahşor)

Yorum Yaz