Sır - Nermin Bezmen Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sır kimin eseri? Sır kitabının yazarı kimdir? Sır konusu ve anafikri nedir? Sır kitabı ne anlatıyor? Sır kitabının yazarı Nermin Bezmen kimdir? İşte Sır kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Nermin Bezmen

Yayın Evi: Remzi Kitabevi

İSBN: 9789751410887

Sayfa Sayısı: 376

Sır Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kurt Seyit & Shura’nın yazarı Nermin Bezmen, yeni romanı SIR’da, Birinci Dünya Savaşı öncesi İstanbul, Londra ve New York’ta yaşanan çalkantılı, gerilimli günleri, bu üç kentte yaşanan bir aşkla ustaca harmanlıyor. Aynı zamanda, l800’lere dönen yazar, romanın kahramanı Hüma’nın o günlerden l900’lerin sonuna taşıdığı ve çözülmesi gereken bir sır bırakıyor okurlarının kucağına 96’ncı yaşına girdiği gün sonsuzluk uykusuna daldığında, ne yaşı okunuyordu yüzünden ne yaşadıkları; aşkı baş tacı, kaderi en büyük rakibi olmuş muhteşem kadının. Sadece, muzipçe gülümsemekteydi. Plânlı çıkmıştı son yolculuğuna, çocuklarına ve torunlarına çözülmek üzere bıraktığı sırların yaratacağı şoku bilerek. SIR, tarihi dokusu içinde romantizm ve cinsellikle beslenen, keyif ile hüznü, ihtiras ile melodramı seviştiren bir öykü. Kahramanlarının birbirine estetik bir erotizmle örülmüş sır’larıyla beraber aşkı, cinselliği bir kez daha sorgulayacak, belki kahramanlardan biri olmak isteyeceksiniz. Belki de… siz zaten onlardan birisiniz.

Sır Alıntıları - Sözleri

• Unutma, hayatın, ancak kendin yönetirsen senin hayatın olur.
• Her şeyin çok iyi olmasını arzu ediyoruz. Ama inan, arzuların ve hayallerin gerçeklerle hiç ilgisi yok.
• Toprak sadece ve sadece kemikleri bırakıyor geriye.Anılar,nefesle beraber uçup gidiyor.
• Sen benim ruhumun, uzaklardan gelmiş diğer yarısısın.
• "Hayatını kendi seçtiğin gibi yaşarsan senin olur."
• “Tecrübe, ne kadar çok değil, ne kadar derin yaşandığıyla alakalıdır.”
• Her şeyi zamanında bırakmasını bilmeli insan.
• Ne gariptir, en kötü yaşananları bile mutlulukla hatırlar oldum. Bu, kendimi affetmemden kaynaklanan bir mutluluk. Yaşadığım her şeyin, gerekli olduğu için yaşandığına dair kabullenişimin getirdiği iç huzur...
• Eğer güven yoksa sevgi de yok olur.
• Kader, sizin anlamını çıkarmanıza gerek duymaz. Sadece yaşanır.
• Yaşadığım hiçbir şeyin, ne keyfini ne de hüznünü çok uzun süre taşıyabiliyordum.
• Toprak sadece ve sadece kemikleri bırakıyor geriye. Anılar,nefesle beraber uçup gidiyor.
• Hissedebiliyor musun, bir ruh taşıdığını?
• Hayatı kendi seçtiğin gibi yaşarsan senin olur.
• Yeni bir hayata yola çıkmaya hazırdım... Henüz daha, kader denilen müthiş ustanın, bana ne replikler, ne yardımcı aktörler, dünyanın nerelerinde ne sahneler hazırladığını bilmeden...

Sır İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Günaydın herkese .yeni bir gün yeni umutlar getirsin.yine @merkurlu.okur cicegimle okuduğum bir kitapla geldim.dogumgunumde almıştı.burdan da tekrar teşekkür etmiş olayım. #okudumbitti #okuhayaletveyaşa #nerminbezmen #sır Okuduğum ilk kitabıydı ama son olmuycak.hatta kitabın devamı olduğunu duydum hemen sipariş verdim. Biraz anlatayım lakin bu kitabı anlamak için okumak lazım.çok detay verilecek bir kitap değil.ilkay sen anladın Doksan altıncı yaş gününde vefat eden Hüma, ölümünden hemen sonra okumaları için, çocuklarına, gelinlerine,damadına ve torunlarına bir defter bırakıyor , bu defterle, geçmişinde yaşadıklarını ve ailesinden gizlediği tüm sırları tek tek anlatıyor, defter Hüma'nın vasiyeti üzerine öldüğü gece onun odasında, cesedi başında yetişkinler tarafından nöbetleşe okunuyor ... (Gökçe Yıldız)

Daha önce herhangi bir kitabını okumadığım yazar Nermin Bezmen’i Basın’dan tanıyor ve eşi aktör Tolga Savacı ile yıllardır devam eden güzel birlikteliğinden dolayı aşk hikayelerini çok güzel ifade edebileceğine dair olumlu bir önyargı taşıyordum. Böylesi bir beklenti ile başladım kitabın sayfalarını çevirmeye. Ancak nedense kitap beni kendi dünyasına çekemedi. Kuşkusuz bunun bazı nedenleri var: Öncelikle kitapta çok fazla betimleme var. Betimlemeler bir yazarın sanatını konuşturma silahlarının belki de en önemlisidir ama bu kitapta ana konu ile ilgisi bulunmayan; perdeler, sandalyeler, sehpalar, giysiler vs konularında çok fazla ve birbirini tekrar eden, aynı zamanda gereksiz betimlemeler söz konusu. Yazım dili de oldukça yavanken bir de bu durum okurun olay örgüsü ile bütünleşmesini engelliyor. Beni rahatsız eden bir başka konu gerçeklik algısının bir türlü oluşturulamamasıydı. Bazı örnekler vereyim buna dair: Baş karakter Hüma; ailesi tarafından el bebek-gülbebek yetiştirilmiş, yabancılara ait okullarda okumuş 17 yaşında bir kız ama ülke meseleleri ile de çok ilgili. Bu durum bana mantıklı gelmedi ve olay örgüsüne paralel olarak Hüma’nın ağzından o günlerin tarihsel bilgilerinin verilip yorumlar yapılmasının karakterin ağzında sakil durduğunu düşünüyorum. Bir diğer gerçeklik algısı noksanı da Hüma’nın eşi Nesim’in New York’tan İstanbul’a dönüşü: On sekiz yaşında genç bir karısı olan, Wall Street’te saygın ve güzel bir işe sahip olan Nesim’in bir gün kayınpederinden gelen bir mektupta babasının kalp krizi geçirdiğinin söylenmesi üzerine 1.Dünya Savaşının en ateşli günlerinin devam ettiği, Atlantik’te Alman Denizaltılarının cirit attığı bir dönemde herşeyi geride bırakıp bir İngiliz gemisi ile Liverpool’a doğru yola çıkması ortalama bir mantık ile kabul edilebilir bir şey değil. Diyelim ki Liverpool’a kadar ulaşmayı başardı; peki oradan İstanbul’a nasıl geçecek Boğazlarda İngiliz-Fransız kuşatması varken? Bu hususların dışında Haziran-1912’deki nişan merasimi sırasında Balkan Savaşının sürdüğünden bahsedilmesi (Savaş Ekim-1912’de başlamıştır) yazarın tarihsel araştırma kısmında yeterli çalışmayı yapmadığını gösteriyor. Kitabın okura yaptığı en önemli katkı ise tarihsel bir bilgiyi olay örgüsüne yedirerek okur üzerinde kalıcılığını sağlaması: 7-Mayıs-1915 tarihinde Alman denizaltısı tarafından batırılan ve bazı nedenlerden dolayı olayın önemi kasıtlı olarak ikinci plana itilen İngiliz yolcu gemisi Lusitania’nın hikayesini unutmamak üzere öğreniyoruz kitap sayesinde. (Arthur Conan Malcovich)

Bir arkadaşımın ısrarıyla okumuştum, hatta ödünç vermişti çok güzel mutlaka oku diye. İyiki para vermemişim. Çok basit yazılmış, aşk diye anlatılan şey üzerinden prim kazanmaya çalışılmış bir kitap. Karakterlerin birbirine neden katlandıklarına bile anlam veremedim, fazlasıyla duygusuz geldiler bana. Yine de okumak isterseniz siz bilirsiniz diyemeyeceğim, okumayın zamanınıza yazık. (Leyla)

Kitabın Yazarı Nermin Bezmen Kimdir?

Maçka İlkokulu'nu bitirdi. Atatürk Kız Lisesi'nde okurken, son sınıfta AFS bursuyla Amerika'ya gitti. Dönüşte Sultanahmet Sevk ve İdarecilik Yüksek Okulu'na devam ederek 1974 yılında mezun oldu. 1975 yılının Ocak ayında 21 yaşındayken, yanında çalıştığı 39 yaşındaki iş adamı Pamir Bezmen'le evlendi. İki çocuğu oldu. 29 Ocak 2009'da eşini kaybetti.

Bezmen televizyon sunuculuğu, dergi yazarlığı ve halkla ilişkiler faaliyetleri yürüttü; gelenekli Türk sanatları ile ilgilendi. Kendi atölyesinde yetişkin ve çocuklara resim dersi verdi. Popüler edebiyat dalında rağbet gören kitaplar yazdı.

Nermin Bezmen Kitapları - Eserleri

• Kurt Seyt - Shura
• Sır
• Kurt Seyt & Murka
• Aurora'nın İncileri
• Bizim Gizli Bahçemizden
• Sırça Tuzak

• Bir Harp Gelini - Benan'ın Defteri
• Havva'nın Cezası
• Shura
• Unutkan Aşk
• Gönderilmeyen Aşk
• Mengene Göçmenleri
• Şeytanın İflası

• Dedem Kurt Seyit Ve Ben
• Kırk Kırık Küp
• Ay Taşı Tanrıçaları
• Hayal Takımı
• Uyandıran Aşk
• Türkuaz'a Dönüş
• Bir Gece Yolculuğu

Nermin Bezmen Alıntıları - Sözleri

• ‘Aynı mekanda, aynı olayı yaşayanların her biri o mekânı ve olayı farklı hatırlar.’ En azından detaylar farklılık gösterir herkes için. Her birimizin yaşadığı zaman dilimleriyle ilgili olarak kendi algıladığımız, o anki ruh halimiz, hassasiyetimiz, beklentilerimiz doğrultusunda farklı bir hikâyesi vardır. (Unutkan Aşk)
• Küçük kız,babasına bir türlü ulaşamamanın burukluğu,hırs ve gözlerine yeniden dolan yaşlarla,odasına doğru koşarak koridorda kayboldu. (Sırça Tuzak)
• "Hayatını kendi seçtiğin gibi yaşarsan senin olur." (Sır)
• "Kader vurunca arka arkaya vurur " (Mengene Göçmenleri)
• Ama unıtma, kalbin seni senden daha iyi tanır. O sahip olduğu ışığı senden iyi bilir... (Şeytanın İflası)
• Eğer güven yoksa sevgi de yok olur. (Sır)

• Hayatı kendi seçtiğin gibi yaşarsan senin olur. (Sır)
• Büyük nineler, nineler, anneler ölüyor ama doğurdukları kız çocuklarında yaşamaya ve onlar vasıtasıyla ileri nesillerde de enerji yaratarak var olmaya devam ediyor. Sanki bitmeyen, sönmeyen bir olimpiyat meşalesi bu enerji. Anadan kıza, sonra onun kızından bir diğer yeni nesle bu varoluş ve devamlılık meşalesini taşıyıp duruyoruz; sessiz sedasız, derinden ama çok güçlü. (Ay Taşı Tanrıçaları)
• Namus uğruna karısını,kız kardeşini çekinmeden öldüren,cinayet işleyen,hatta namus için deyip aile meclisinde topyekün verilen kararla erkek kardeşlerine veya ağabeylerine kızlarını öldürten insanların kendi elleriyle kızlarını ,karılarını ve oğullarını götürüp şeyhe teslim etmeleri nasıl olurdu!... (Havva'nın Cezası)
• Çok belli bir şekilde hüzün akan bu gözlere rağmen, erkeklerin yaklaşmasını, yaklaşabilmesini anlayamıyordu. Nasıl hissetmiyorlardı, göremiyorlardı büyük bir acısı olduğunu? Belli ki, önemli değildi onlar için.Gördükleri sadece iştahlarını uyandıran bir kadındı. Kadının ruhunda ne fırtınalar koptuğu, yüreğinin nasıl yandığı onların ilgi alanına girmiyordu. Sadece tenine yaklaşmaktı dertleri. Ama haklıydı cesur kadın. Kendisi izin vermedikçe hiç kimse yaklaşamazdı ona, incitemezdi onu.. (Gönderilmeyen Aşk)
• Hayatta anlamsız şeyler yaptığım da oldu. (Aurora'nın İncileri)
• Mutlu değilim ve mutsuzken de mutlu edemiyorum. (Shura)
• Sen benim ruhumun, uzaklardan gelmiş diğer yarısısın. (Sır)

• ... sadece biraz kendinizi dinleyin ve gizli kalmış taraflarınızı keşfetmeye bakın. (Aurora'nın İncileri)
• "Hiç bir şeyin tesadüf olmadığına inanırım ben." dedim, "Bize göre tesadüftürler çünkü bizce bilinmezlerdir. Halbuki zaman perdesinin iplerini elinde tutan güç için, o muhteşem düzen için bunların hepsi bilinen gerçeklerdir, diye düşünüyorum." (Bir Gece Yolculuğu)
• Hayatını kendi seçtiğin gibi yaşarsan senin olur. (Aurora'nın İncileri)
• İnsanın yüreği her zaman dilinin söyleyebildiklerinden fazlasını taşır. (Dedem Kurt Seyit Ve Ben)
• Hayallerin hepsi gerçekleşmiyor Cemal Kahya, ne yaparsın ? (Kurt Seyt - Shura)
• Yaşadığım hiçbir şeyin, ne keyfini ne de hüznünü çok uzun süre taşıyabiliyordum. (Sır)
• Öylesine geçmişe dalmak istiyordu ki, hiç konuşmadan bütün o uzak günlerde konuşulanları yeniden duysun, hiç kıpırdamadan aynı olayları yaşasın... Belki ancak bütün geçmişini canlandırırsa o yılların hakikaten yaşandığına ve bittiğine inanacaktı. (Kurt Seyt & Murka)