Sıçrayış - Pema Chödrön Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sıçrayış kimin eseri? Sıçrayış kitabının yazarı kimdir? Sıçrayış konusu ve anafikri nedir? Sıçrayış kitabı ne anlatıyor? Sıçrayış PDF indirme linki var mı? Sıçrayış kitabının yazarı Pema Chödrön kimdir? İşte Sıçrayış kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Pema Chödrön

Çevirmen: Ümit Şendilek

Orijinal Adı: Taking the Leap: Freeing Ourselves from Old Habits and Fears

Yayın Evi: Dharma Yayınları

İSBN: 9786055598624

Sayfa Sayısı: 96

Sıçrayış Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Eski Alışkanlıklarımızı ve Korkularımızı Bırakmak..""Popüler öğretmen Chödrön'un bu yumuşakça cesaret veren kitabı, Budist bilgeliği derinlere yerleşmiş tepkilere uyguluyor. Chödrön'ün güçlü yanları arasında insan varoluşunun zorluğu için sevecenlik ve kendi başarısızlıklarını kabul etme yer alıyor. Bu kısa rehber, belirsizlik zamanlarında değişim için gereken araçlar sağlıyor. -Publishers Weekly-Yıkıcı alışkanlık kalıplarından kurtulmak, yeni bir özgürlük ve mutluluk hissi deneyimlemek tamamen bizim elimizde. Pema Chöcrön, Budist bir kavram olan Shenpa'dan yararlanarak, zihnin belirli alışkanlıklarının nasıl bizi ""yakaladığını"" ve kızgınlık, suçlama, kendimizden nefret etme ve bağımlılık gibi durumlara çekme eğiliminde olduğunu görmemize yardım ediyor. İyi haber, bu alışkanlık kalıplarını bir kere görmeye başladıkmı, yaşamımızı daha iyiye gidecek şekilde değiştirebileceğimiz. Kilit nokta, günlük yaşamımızdaki kaçınılmaz zorluklarla ve güvensizliklerle yeni bir yüzleşme yolu öğrenmek: Şimdiki anda nasıl kalacağımızı ve kalplerimizi nasıl açacağımızı öğrenmek zorundayız.(Tanıtım Bülteninden)

Sıçrayış Alıntıları - Sözleri

• Hepimiz saldırganlığın ve sevecenliğin, katı yürekliliğin ve şefkat dolu açık yürekliliğin, dar fikirliliğin ve affedici açık fikirliliğin bir karışımıyız. Birisinin parmağını doğrultup, "Hep böylesin. Hep aynısın." diyebileceği sabit, öngörülebilir ve değişmez bir kişilik değiliz.
• Öyle görünüyor ki hepimiz şimdiki andan uzaklaşma eğilimine sahibiz. Bu alışkanlık adeta DNA'mıza işlemiştir. En temel seviyede sürekli olarak düşünürüz ve bu bizi uzaklaştırır. Çocukluğumuzdan beri, kaçış alışkanlıklarımızı güçlendirir, düşüncelerde boğulmayı gerçekliğe tercih ederiz. Ne yazık ki çekip gitmek, düşüncelerimiz, endişelerimiz ve planlarımızda kaybolmak bizi daha çok rahatlatır bize sahte bir emniyet hissi verir ve bundan keyif alırız.
• Şimdiki anda kalma pratiği yapmanın yollarından biri duraklamak, dikkat kesilmek ve üç derin nefes almaktır. Bir başka yolsa, sadece bir süre öylece oturmak ve dinlemektir. Sadece odadaki sesleri dinleyin. Bir dakika boyunca, size en yakından gelen sesleri dinleyin. Bir dakika boyunca da uzaktan gelen sesleri dinleyin. Sadece dikkatinizi vererek dinleyin. Duyduğunuz sesler iyi ya da kötü değildir. Sadece sestir. Belki de bu dinleme deneyiminde, dikkat verme yetinizin olduğunu keşfedersiniz. Farkındalıkla şimdiki anda bulunabilme yetinizin olduğunu anlarsınız. Bunu anladığınızda - meditasyonun amacı nefes alıp vermek, bir ses, bir his ya da bir duygu olabilir - zihninizin uzaklara gittiğini fark ettiğinizde, yavaşça geri dönersiniz. Geri dönersiniz çünkü şimdiki an çok değerli ve geçicidir.
• Shenpa'mızı kabul etmemiz, açıkça görmemiz ve tam anlamıyla deneyimlememiz gerekir. İşin üzücü yanı, hepimiz o huzursuzluğu hissetmemeye çalışıyoruz. Daha da üzücü yanı, huzursuzluğun kötüye gitmesine neden olacak şekilde ilerliyoruz. Burada almamız gereken mesaj, acımızı dindirmenin tek yolunun bunu tam anlamıyla deneyimlemek olduğunu bilmektir. Orada kalmayı öğrenmektir. Huzursuzlukla, o gerginlik hissiyle, shenpa'nın dürtüsüyle kalmayı öğrenmektir. Böylece, her zamanki zincirleme tepki hayatlarımızı yönetmeye devam etmez ve faydalı olmadığını düşündüğümüz kalıplar, aradan günler, aylar ve seneler geçse de giderek güçlenmez.
• En temel shenpa, egonun kendisidir. Kimligimize, olduğumuzu düşündüğümüz kişiye olan bağlılığımızdır. Kişiliğimizin tehdit altında olduğunu deneyimlediğimizde, sadece kendimizle ilgilenme halimiz çok güçlenir shenpa otomatik olarak ortaya çıkar. Örneğin, birisi politik görüşlerinizi, görünüşünüzü veya en yakın arkadaşınızı eleştirir. İşte shenpa oradadır. Shenpa tek başına düşünceler veya duygular değildir. Shenpa sözsüzdür ama düşünceleri ve duyguları büyük bir hızla ortaya çıkarır. Dikkatimizi verirsek, bunun gerçekleştiğini hissedebiliriz.
• Kendi enerjimizle evrenin enerjisi daima birlikte akış halindedir ama öngörülemezlik durumuna karşı pek tahammülümüz yoktur; kendimizi ve dünyayı her zaman yepyeni, heyecan verici ve pürüzsüz bir durum olarak görme becerimiz de çok düşüktür. Huzursuzluğumuzun kaynağı, erişilmesi mümkün olmayan sabit bir kesinliğe, emniyete ve tutunacak somut bir şeye dair bir istek duymamızdır. Bilinçsizce doğru işi, doğru partneri, herhangi doğru bir şeyi bulursak hayatımızın pürüzsüzce ilerleyeceğini düşünürüz. Beklenmedik ya da hoşlanmadığımız bir şey meydana geldiğinde, bir şeyin ters gittiğini düşünürüz. Ruh hallerimizin, sağlığımızın, havanın, dışımızda gelişen olayların -iyi ya da kötü- gelgitini tam anlamıyla deneyimlememiz için asla teşvik görmeyiz. Bunun yerine, her türlü acıdan kaçınmaya ve sürekli olarak rahatlama aramaya dair korku dolu ve dar açılı bir kalıba saplanıp kalırız. Evrensel ikilem de budur zaten.
• Huzursuz olduğum, çaresiz hissettiğim bir gece gözüme uyku girmeyince, meditasyon salonuna gittim ve bütün gece orada kaldım. Hemen hemen hiçbir düşünce olmaksızın, saf bir acı hissederek oturdum. Sonra, bir şey oldu: Bir anda, tüm kişiliğimin, tüm ego yapımın o temelsiz yere gitmek istemememe dayalı olduğunu anladım. Yaptığım her şey, gülümsemem, insanlarla konuşma biçimim, herkesi memnun etmeye çalışmam - tüm bunları bu histen kurtulmak için yapıyordum. Dış görünüşümüzün, hepimizin sergilediği o müzikli dansın, hayatımızı ele geçiren temelsizlikten kaçınmakla ilgili olduğunu anladım. Anda kalmayı öğrenerek, duygularımızdan kaçmayız, bu yere aşina oluruz ve yavaş yavaş burası bizim için tehditkar olmaktan çıkar. Artık sürekli olarak güvensizlikten uzaklaşmaya çalışmayız. Bu bize bir çöküş yaşatmaz. Hatta büyük bir rahatlama ve özgürlük hissi deneyimleriz.
• Belirli bir kişiyi görme veya belirli bir haberi duyma anında gösterdiğimiz duygusal tepki, bir öfke krizine girmek veya umutsuzluğa kapılmak ya da bunun gibi güçlü bir his ile sonuçlanıyorsa, bunun nedeni bu alışkanlığı çok uzun süredir geliştiriyor olmamızdır. Hayatlarımızı bir deney olarak ele alabiliriz. Bir sonraki anda, bir sonraki saatte, durmayı, yavaşlamayı, birkaç saniyeliğine sakin kalmayı seçmek bizim elimizde. Alışıldık zincirleme tepkiye müdahale edebilir ve her zamanki gibi öfkelenmemeyi deneyebiliriz. Başka birisini ve kendimizi suçlamamız gerekmez. Bu süreçte birkaç saniyeliğine duraklamak, üç sefer derin nefes almak çok faydalıdır. Alışkanlıkla hareket etmeyi emniyette olmakla, ayaklarımızın yere basmasıyla ve rahatlıkla ilişkilendiririz. Bize, tutunacak bir şeye sahip olduğumuz hissini verir. Sürekli hareket etmeye, hızlanmaya, kendi kendimizle konuşmaya, ve boşluğu doldurmaya alışmışızdır. Oysa alışkanlıklar, giysilere benzer. İstediğimiz zaman onları giyebilir ya da çıkarabiliriz.
• Genç adam, büyükbabasına kalbindeki savaşı hangi kurdun kazanacağını sordu. Büyükbabası, “Kazanan kurt, beslemeyi seçeceğim kurt olacak," diye yanıt verdi.
• İçinizdeki huzursuzluğu dış etkenlerin veya kendi zayıflıklarınızın üstüne atmak yerine anda kalmayı ve deneyiminizin farkında olmayı tercih edebilirsiniz - onu reddetmeyin, ona tutunmayın, hikayeler üretip kendinizi kandırmayın. Acı çekmenin gerçek nedenini ele alan eşsiz bir tavsiyedir bu - sizin, benim ve tüm canlıların çektiği açıdan söz ediyorum.

Sıçrayış İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Anda Kalınnn ...: Meditasyon ve Buddha öğretileri konusunda yüzeysel anlamda bilgi sahibi olmak açısından güzel ve keyifli bir kitap. Kendi açımdan dilini akıcı bulsam da yer yer tekrarlanan noktalar sonlara doğru kopmalar yaşamama sebep oldu. Yine de doğanın kıyısında belki bir deniz kenarında tadımlık okunabilir. (Ecz.Senaa)

Öyle kitaplar vardır ki içinizden okumak gelmez hiç, kitap sevginizi alır götürür sizden, ama bir kere başlamışşınızdır bitirmek istersiniz bir şekilde. Bu kitapta işte tam böyle bir kitap. Demek ki araştırmadan, ne olursa olsun kitap işte deyip okunmamalı kitap.Gerçekten kitapta hiç bir şekilde ilerleme kaydedilemiyor, Kitabın çevirisi de çok kötü sürekli devrik ve bozuk cümleler. Kitabın konusununda ne olduğu belli olmuyor açıkçası neyi ifade etmeye çalışmış yazar o da muamma. (Mustafa)

Sıçrayış PDF indirme linki var mı?

Pema Chödrön - Sıçrayış kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sıçrayış PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Pema Chödrön Kimdir?

Pema Chödrön

Rahibe

Doğum: 14 Temmuz 1936 (79 yaşında), New York, New York, ABD

Çocukları: Edward Bull, Arlyn Bull

Pema Chödrön Kitapları - Eserleri

• Belirsizlik ve Değişimle Beraber Güzel Bir Hayat
• Sıçrayış
• Herşey Darmadağın Olduğunda
• Her Şey Darmadağın Olduğunda

Pema Chödrön Alıntıları - Sözleri

• Sabit kimliğinize uygun gelmeyen hiçbir şeyi duyamazsınız. (Belirsizlik ve Değişimle Beraber Güzel Bir Hayat)
• . Sıradan şeylere sevinmek duygusal veya basmakalıp değildir. Aslında cesaret ister. Şikayetlerimizi her bıraktığımızda ve günlük iyi şansın bize ilham vermesine izin verdiğimizde, savaşçının dünyasına gireriz. ... (Herşey Darmadağın Olduğunda)
• . Zor şeyler tüm sinirlerinizi bozar ve alışılmış kalıplarınızı yüzeye çıkarır. Ve bu hakikat anı olur. Berbat alışkanlık kalıplarınıza girme ya da durumun kabalığı ve rahatsızlığıyla kalıp sizi dönüştürmesine izin verme seçeneğiniz vardır. ... (Herşey Darmadağın Olduğunda)
• Bizler vazgeçmiş ve artık hiçbir şeyin meydan okumadığı, halinden memnun eski kafalılar değiliz. En şaşırtıcı anlarda hâlâ o vahşi köpeklerle karşılaşırız. (Her Şey Darmadağın Olduğunda)
• Genç adam, büyükbabasına kalbindeki savaşı hangi kurdun kazanacağını sordu. Büyükbabası, “Kazanan kurt, beslemeyi seçeceğim kurt olacak," diye yanıt verdi. (Sıçrayış)
• . Sen gökyüzüsün. Diğer her şey sadece hava durumu. ... (Herşey Darmadağın Olduğunda)
• . Kendi işlevsiz alışkanlıklarımızı değiştirirken, aynı zamanda toplumu da değiştiriyoruz. Bizim kendi uyanışımız, aydınlanmış toplumun uyanışıyla iç içedir. Saldırganlık ve bağımlılık için kişisel iştahımızı kaybedersek, tüm gezegen sevinecektir. ... (Herşey Darmadağın Olduğunda)
• Zen öğretmeni Charlotte Joko Beck, bu hayalleri, “ikâme yaşam” olarak adlandırır. (Belirsizlik ve Değişimle Beraber Güzel Bir Hayat)
• Yaşamak tekrar ve tekrar ölmeyi istemektir. (Her Şey Darmadağın Olduğunda)
• “ Savaşçı, hepimizin özümüzdeki iyiliğe ulaşabileceğimizi, gerçek özgürlüğün etiketler ve yansıtmaların, önyargı ve peşin hükümlerin ötesine geçmekle ve birbirimize özen göstermekle elde edildiğini anlatmak ister.” (Belirsizlik ve Değişimle Beraber Güzel Bir Hayat)
• Kendi enerjimizle evrenin enerjisi daima birlikte akış halindedir ama öngörülemezlik durumuna karşı pek tahammülümüz yoktur; kendimizi ve dünyayı her zaman yepyeni, heyecan verici ve pürüzsüz bir durum olarak görme becerimiz de çok düşüktür. Huzursuzluğumuzun kaynağı, erişilmesi mümkün olmayan sabit bir kesinliğe, emniyete ve tutunacak somut bir şeye dair bir istek duymamızdır. Bilinçsizce doğru işi, doğru partneri, herhangi doğru bir şeyi bulursak hayatımızın pürüzsüzce ilerleyeceğini düşünürüz. Beklenmedik ya da hoşlanmadığımız bir şey meydana geldiğinde, bir şeyin ters gittiğini düşünürüz. Ruh hallerimizin, sağlığımızın, havanın, dışımızda gelişen olayların -iyi ya da kötü- gelgitini tam anlamıyla deneyimlememiz için asla teşvik görmeyiz. Bunun yerine, her türlü acıdan kaçınmaya ve sürekli olarak rahatlama aramaya dair korku dolu ve dar açılı bir kalıba saplanıp kalırız. Evrensel ikilem de budur zaten. (Sıçrayış)
• Başkalarına şefkat duymak için kendimize şefkat duymamız gerekir (Her Şey Darmadağın Olduğunda)
• Ancak açık, yargısız bir alanda ne hissettiğimizi bilebiliriz. (Her Şey Darmadağın Olduğunda)
• . Bilmemeye yer bırakmak, hepsinden önemli olan şeydir. Büyük bir hayal kırıklığı olduğunda, hikayenin sonu bu mu bilmiyoruz. Bu sadece büyük bir maceranın başlangıcı olabilir. Hayat böyle. Hiçbir şey bilmiyoruz. Kötü bir şey diyoruz; iyi diyoruz. Ama gerçekten bilmiyoruz. ... (Herşey Darmadağın Olduğunda)
• Şimdiki anda kalma pratiği yapmanın yollarından biri duraklamak, dikkat kesilmek ve üç derin nefes almaktır. Bir başka yolsa, sadece bir süre öylece oturmak ve dinlemektir. Sadece odadaki sesleri dinleyin. Bir dakika boyunca, size en yakından gelen sesleri dinleyin. Bir dakika boyunca da uzaktan gelen sesleri dinleyin. Sadece dikkatinizi vererek dinleyin. Duyduğunuz sesler iyi ya da kötü değildir. Sadece sestir. Belki de bu dinleme deneyiminde, dikkat verme yetinizin olduğunu keşfedersiniz. Farkındalıkla şimdiki anda bulunabilme yetinizin olduğunu anlarsınız. Bunu anladığınızda - meditasyonun amacı nefes alıp vermek, bir ses, bir his ya da bir duygu olabilir - zihninizin uzaklara gittiğini fark ettiğinizde, yavaşça geri dönersiniz. Geri dönersiniz çünkü şimdiki an çok değerli ve geçicidir. (Sıçrayış)
• Eğer anlam bulmak istiyorsanız, bu kadar çok şeyin peşinden gitmeyi kesin. (Her Şey Darmadağın Olduğunda)
• Tamamen anda ol! Kalbini hisset! Bir sonraki anı hiçbir beklentin olmadan yaşa! (Belirsizlik ve Değişimle Beraber Güzel Bir Hayat)
• Standartlarınızı düşürün ve gevşeyin. (Herşey Darmadağın Olduğunda)
• Huzursuz olduğum, çaresiz hissettiğim bir gece gözüme uyku girmeyince, meditasyon salonuna gittim ve bütün gece orada kaldım. Hemen hemen hiçbir düşünce olmaksızın, saf bir acı hissederek oturdum. Sonra, bir şey oldu: Bir anda, tüm kişiliğimin, tüm ego yapımın o temelsiz yere gitmek istemememe dayalı olduğunu anladım. Yaptığım her şey, gülümsemem, insanlarla konuşma biçimim, herkesi memnun etmeye çalışmam - tüm bunları bu histen kurtulmak için yapıyordum. Dış görünüşümüzün, hepimizin sergilediği o müzikli dansın, hayatımızı ele geçiren temelsizlikten kaçınmakla ilgili olduğunu anladım. Anda kalmayı öğrenerek, duygularımızdan kaçmayız, bu yere aşina oluruz ve yavaş yavaş burası bizim için tehditkar olmaktan çıkar. Artık sürekli olarak güvensizlikten uzaklaşmaya çalışmayız. Bu bize bir çöküş yaşatmaz. Hatta büyük bir rahatlama ve özgürlük hissi deneyimleriz. (Sıçrayış)
• Eğer anlam bulmak istiyorsanız, bu kadar çok şeyin peşinden gitmeyi bırakın. (Herşey Darmadağın Olduğunda)