diorex
sampiyon

Şeytan'ın Fısıldadıkları - Emre Yılmaz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şeytan'ın Fısıldadıkları kimin eseri? Şeytan'ın Fısıldadıkları kitabının yazarı kimdir? Şeytan'ın Fısıldadıkları konusu ve anafikri nedir? Şeytan'ın Fısıldadıkları kitabı ne anlatıyor? Şeytan'ın Fısıldadıkları PDF indirme linki var mı? Şeytan'ın Fısıldadıkları kitabının yazarı Emre Yılmaz kimdir? İşte Şeytan'ın Fısıldadıkları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 31.05.2022 05:00
Şeytan'ın Fısıldadıkları - Emre Yılmaz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Emre Yılmaz

Editör: Sezai Kaynak

Tasarımcı: Hakkı Mısırlıoğlu

Orijinal Adı: Şeytan'ın Fısıldadıkları

Yayın Evi: Angora Yayıncılık

İSBN: 9789752870147

Sayfa Sayısı: 216

Şeytan'ın Fısıldadıkları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Emre Yılmaz, Şeytan’ın Fısıldadıkları adlı kitabıyla okuyucuya tamamen farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Her zaman uzak durmaya çalıştığımız ve Şeytan’ın içimizdeki sesi olarak adlandırdığımız “zararlı” algıların, aslında bizleri başarıya ulaştırdığı ve zararsız olduğu üzerine vurgu yapıyor.

 

 Kimine göre argo, kimine göre çok dürüst… kendine has cesur diliyle hayatın doğrularını ve yanlışlarını insanın yüzüne vuruyor. Her satırında, hepimizin bildiği ancak hep sır olarak kendimize saklamayı tercih ettiğimiz gerçeklerin tercümanlığını yapıyor.

 

Tanrı ve Şeytan, Cennet ve Cehennem’in arasında gidip geleceğiniz yolculuğun sonunda kendinizi özellikle iş hayatınıza dair birçok konuyla yüzleşmiş olarak bulacaksınız. İçerisinde hapsolup, tek nefeste okuyacağınız gerçeklerle dolu bir kitap.

 

’Cennet’ ve ‘Cehennem’ adlı iki filmden birini seçmek zorunda kalsanız hangisini seçerdiniz?

Yaşamak için ‘Cennet’i seçeriz.

Ve sonunda hep canımız sıkılır mutluluktan.

Seyretmek için ise ‘Cehennem’i.

İşte insanın özü budur.”

Şeytan'ın Fısıldadıkları Alıntıları - Sözleri

  • “Üniversite mezunu bir genç, iş hayatına başlamadan önce fal baktırmaya gitmiş.       “On beş sene eziyet çekeceksin çocuğum,” demiş falcı. “Ya sonra? Ya sonra?” diye ümitlenmiş çocuk. “Sonra” demiş, “Alışıyorsun.”
  • Sana yapılmasını istemediğin şeyi sen de başkalarına yapma.
  • bastırılan nefret insanı hasta yapar.
  • -Kendi canımdan başka kimsenin canını sıkmak istemem. Zor olan bu.
  • Hiçbir şey yapmamaya başlamak kendinle baş başa kalmaktır ve herkesin kendi canını en çok sıkan bizzat kendisidir.
  • Bastırılan sevgi insanı sadece mutsuz yapar. Bastırılan nefret ise çok daha kötüdür - insanı hasta yapar.
  • Dünya tarihi;daha rahat edebilmek için içat ettiklerimizin başımıza açtıkları belalardan kurtlumak için,icat etmek zorunda kaldıklarımızın bizleri daha da rahatsız etmelerinin tarihidir.
  • Yaşamın tersi ölüm değil, can sıkıntısıdır.
  • Kendini gizlemek mi istiyorsun? O zaman kendin hakkında ya hiçbir şey söyleme ya da her şeyi söyle. Aynı karanlığa çıkarlar nasıl olsa.

Şeytan'ın Fısıldadıkları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Şeytan'dan İnciler: "Meleklerin ninnileriyle mi büyütüldünüz? ..... İşte o zaman Şeytan'ın fısıldadıklarını çok daha iyi duyabilirsiniz." ...diyerek başlıyor kitaba Emre Yılmaz. "Tanrı'ya inanırız. Şeytan'ı ise biliriz." Hmm... Şeytan'ı nereden biliyoruz? Sakın kendimizden olmasın? O her sıkıştığımızda suçu ona attığımız suç ortağımız, günah keçisi, cehennem çukuru mitolojik varlıktan bahsediyorum. İçimizde konuşan bir aydınlık bir de gölge tarafımız vardır. Gölge tarafımıza Şeytan deriz genellikle. Gölgeyi duymazdan geliriz, onu istemeyiz çünkü toplum buna hazır değildir. İşte Emre Yılmaz'ın bu aforizma tarzı kitabında içimizdeki gölge tarafımız, Şeytanlarımız konuşuyor. Daha doğrusu gizemli bir şekilde fısıldıyor... Bakalım neler diyor Şeytan: "Sevginin karşıtı nefrettir diyorlar. Hayır. Sevginin karşıtı nefret değildir. Yalandır." Sevginin karşıtı yalandır, samimiyetsizlik ve sahteliktir. "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Sonra ne olur? Hiç. Elektrikler gelir." Acıtan gerçekler... "Bastırılan sevgi insanı sadece mutsuz yapar. Bastırılan nefret ise çok daha kötüdür; insanı hasta yapar. İfade edilemeyen sevgiler yüzünden değil, yaşanmasına izin verilmeyen düşmanlıklar yüzünden psikiyatriste "düşülür". "Birbirimizi sevelim, lütfen." Psikiyatristlere müşteri getiren en başarılı simsarlar işte bu sevgi çığırtkanlarıdır." Hadi el ele tutuşup halka yapalım ve birbirimizi sevelim... Eşitsizlik, adaletsizlik, hak yemek mi... boş ver onları da sevelim. "Samimi insanlar can sıkarlar. Neden mi? Oyun oynamasını bilmezler. ..... Bu yüzden samimi kadınlar yalnız kalırlar, çünkü onlarla fikir ve duygu alışverişi yapılır ancak. Kırıştırılmaz." Samimiyetin pirim yapmadığı yüzyıllar. Samimiyet pirim aramaz gerçi ya... "Toplum ne ikiyüzlüdür Yarabbi! Kadının çapkınına orospu derler. Erkeğin orospusuna ise çapkın." Pek çok konuda olduğu gibi burada da ikiyüzlülük yeterince aşikar. Efendilik, kölelik, gerçek, yalan, yirmi birinci yüzyıl, düşünceler, duygular, dil, evlilik, ihanet, Tanrı, ölüm, mutluluk, şöhret, kadın, erkek ve daha pek çok konu hakkında kendi penceresinden gerçekleri fısıldıyor Şeytan. Kulak vermek ister misiniz? Keyifli okumalar dilerim. (Demet Elmas)

"Oğlum, yap ve pişman ol; ama yap.": Not: Alıntılarla birlikte inceleme yapacağım. Şeytan bazen gerçekten fısıldıyor, değil mi? Bazı insanlar inanışına göre böyle söyler, bazıları da içindeki sesleri melek şeytan diye ayırır. İyi şeyleri melek söyler, kötü şeyleri şeytan. Fakat dini, inanışı ne olursa olsun, bu kitaba göre yanılıyorlar. Her biri. Şeytan sadece gerçeği söyler. Dünya pis, şeytan sadece ayak uydurur. Şeytan, kuralına göre oynar oyunu. Bunu yapan insanları biz kötü insan olarak algılarız. Aslında normaldir bu. "Çünkü nankörlük dürüstlüktür. Çünkü nankör her zaman haklıdır." Nankörlük kötü olarak bilinir, doğruları söyledikleri için. Oysa nankörlerin haklı olduğunu ne kadar düşünmüşüzdür? "Sevginin karşıtı nefrettir diyorlar. Hayır. Sevginin karşıtı nefret değildir, yalandır." Kesinlikle öyledir. İnsanlar sevgi bitince yalan söyler. Sevmeye devam ettiğini sanar. Buna nefret demezler. Sonra bir anda nefret oluştu sanarlar. Bu yüzdendir insanların sevdikleriyle bir günde ayrılması. Aslında kimse bir günde nefret etmez, nefret süre ister. O sadece yalandır. Uzun zamandır yalan vardır ortada. Son alıntım. "Tarihte kötü, hiç bu çağdaki kadar nazik olmamıştı." Altına imzamı atmak isterdim. Kötü, altın tepside sunuluyor şimdi bize. Her kötüyü iyi sanmamız, bu yüzden. Naziklik, kötüyü iyi kılıyor. Kötü kandırıyor. Biz de inanıyoruz. Okuduğunuz için teşekkürler, keyifli okumalar dilerim. (1415)

Şeytan'ın Fısıldadıkları PDF indirme linki var mı?

Emre Yılmaz - Şeytan'ın Fısıldadıkları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şeytan'ın Fısıldadıkları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Emre Yılmaz Kimdir?

1960 istanbul doğumlu yazar robert kolejini bitirdikten sonra italya ve amerikada tarih okumuş, harvard universitesinde yakın doğu tarihi masteri yapmıştır. columbia universitesinde mba de yaptıktan sonra 1985 yılında yurda dönerek babasının işlerinin başına geçmiştir.1995 yılında bütün işlerini tasfiye ederek yazarlığa başlamış. iş dünyasından ne kadar tiksindiğini anlatan genç bir işadamına adlı 22.baskısına sahip olduğum eserinden sonra cesaretini bir nebze daha arttırarak şeytanın fısıldadıklarını yazmış,bir fenomen olmayı başarmıştır da... şimdi nerelerdedir, iki atımlık barutu mu vardır artık bizi niye kendinden mahrum etmiştir sorularıyla anılır.

Emre Yılmaz Kitapları - Eserleri

  • Şeytan'ın Fısıldadıkları
  • Genç Bir İşadamına

Emre Yılmaz Alıntıları - Sözleri

  • Kurt, kurdu avlamaz. Kurtlar arasında sürünün başı kim olacak, ilk yağlı lokmayı kim kapacak kavgası olur o kadar. (Genç Bir İşadamına)
  • bastırılan nefret insanı hasta yapar. (Şeytan'ın Fısıldadıkları)
  • Doğru, yalanı kovalayabilir ama yakalayamaz.. (Genç Bir İşadamına)
  • Hiçbir şey yapmamaya başlamak kendinle baş başa kalmaktır ve herkesin kendi canını en çok sıkan bizzat kendisidir. (Şeytan'ın Fısıldadıkları)
  • İş kölelerinin çalışma dışında yaptıkları herşey onları tekrar çalışmaya döndürebilmek için ustaca tazgahlanmış hilelerdir. (Genç Bir İşadamına)
  • Yaşamın tersi ölüm değil, can sıkıntısıdır. (Şeytan'ın Fısıldadıkları)
  • Hiçbir şey bekleme. Hiçbir şey ümit etme. (Genç Bir İşadamına)
  • Beni öldürmeyen güçlendirir diyen sakat kalmanın ne demek olduğunu bilmiyor herhalde.. (Genç Bir İşadamına)
  • “Üniversite mezunu bir genç, iş hayatına başlamadan önce fal baktırmaya gitmiş.       “On beş sene eziyet çekeceksin çocuğum,” demiş falcı. “Ya sonra? Ya sonra?” diye ümitlenmiş çocuk. “Sonra” demiş, “Alışıyorsun.” (Şeytan'ın Fısıldadıkları)
  • "Tekrar ediyorum.EN BÜYÜK HİLE DÜRÜSTLÜKTÜR." (Genç Bir İşadamına)
  • -Kendi canımdan başka kimsenin canını sıkmak istemem. Zor olan bu. (Şeytan'ın Fısıldadıkları)
  • Egoistlerin en büyük hilesi, nezakettir. (Genç Bir İşadamına)
  • "Yalan söylerken korkma. Yalanına inanmamaktan kork." (Genç Bir İşadamına)
  • İnsanları önce bir tart.İnsan sarrafının mahareti , tanışmalarının daha ilk anlarından itibaren karşındakinin dikkatlice inceleyerek onu çok küçük detaylarda yakalamaktır. Çünkü insanlar gerçek şahsiyetlerini sanıldığı gibi öyle büyük işlerde değil, gevşedikleri,önemsemedikleri küçük işlerde zırhlarından kaçırırlar. (Genç Bir İşadamına)
  • Yaşamak günah işlemektir.. (Genç Bir İşadamına)
  • İş adamlığını üçten alıp beşe satmak zannetme.Onu yapan adama tüccar denir.Her tüccar ise işadamı değildir.Fabrika yöneticiliği, banka müdürlüğü de iş adamlığı değildir. İş adamlığı bir meslek değildir.Bir tavırdır.Şahsiyettir. (Genç Bir İşadamına)
  • Sana yapılmasını istemediğin şeyi sen de başkalarına yapma. (Şeytan'ın Fısıldadıkları)
  • Bastırılan sevgi insanı sadece mutsuz yapar. Bastırılan nefret ise çok daha kötüdür - insanı hasta yapar. (Şeytan'ın Fısıldadıkları)
  • Sanıldığının tersine en zenginler, bir alt zengin sınıftan daha kötü yaşarlar. Çünkü gündelik işlerinin üzerine bir de harcayamadıkları ve çokluğundan da hiçbir zaman tüketemeyecekleri bir serveti yönetme dertleri eklenmiştir. (Genç Bir İşadamına)
  • Zorunluluğun başladığı her yerde ise ilişki bitmiştir. (Genç Bir İşadamına)

Yorum Yaz