Sevgili Wanda - Gerhart Hauptmann Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sevgili Wanda kimin eseri? Sevgili Wanda kitabının yazarı kimdir? Sevgili Wanda konusu ve anafikri nedir? Sevgili Wanda kitabı ne anlatıyor? Sevgili Wanda PDF indirme linki var mı? Sevgili Wanda kitabının yazarı Gerhart Hauptmann kimdir? İşte Sevgili Wanda kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Gerhart Hauptmann
Çevirmen: Ahmet Arpad
Orijinal Adı: Wanda
Yayın Evi: Altın Kitaplar
İSBN: Yok
Sayfa Sayısı: 275
Sevgili Wanda Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Erkekler sevdiklerini kendilerinin seçtiklerini sanırlar.Aslında seçende seçile de kadındır. Haake de sevdiği kadını seçti, Wanda'yı. Ama ömrünün sonuna kadar seçilmediğini anlayamadı. Wanda, neden istemiyordu Haake'yi? Acaba onu beğenmiyor muydu? Yoksa bir başkası mı vardı arada? Belkide umulmadık, eklenmedik bir şey! Wanda, yazarına Nobel kapılarını açan güçlü bir romandır.
Sevgili Wanda Alıntıları - Sözleri
- İsteyen beni hiçe saysın, umurumda değil, ben biliyorum ya, kalbim temiz!
- ....Wanda, sevgili Wandam benim, kurtar beni! Sensiz yaşayamam, biliyorum bunu! Sadece seni düşününce hayat buluyorum! Sadece seni düşündüğüm zaman acılarım hafifliyor, midemdeki sancı diniyor! Sadece seni düşündüğüm anlarda yorgunluğum geçiyor, aksiliğim azalıyor, günde yüzlerce kez beni yiyip bitiren o karanlık düşüncelerden kurtuluyor, yepyeni bir insan oluyorum. Şu veya bu şekilde kurtar beni Wanda!
- Annem sofrada tabaklarımıza yemek koyarken, önüme konan yemeğin diğerlerine verileni azalttığını anlayınca da içim yanardı. Halbuki o sofraya gelen yemek onlar kadar benim de hakkımdı ve onlar tabaklarına konan yemek için benim gibi üzülmüyorlardı.
- Sanki benliğinin gözleri ile geçmişe değil de geleceğindeki yazgısına bakıyordu.
- Ateşe akan yağ gibi alevleniyordu tutkusu.
- Buradaki sessizlik ve hiç kimseyi tanımamak kadar güzeli yok!
- Gençliğimi yaşadım mı? Öyle sanıyordum ancak şimdi görüyorum ki yaşamamışım. Benim yaşadığıma gençlik denemezdi!
- Çok şey yitiririz…
- İnsan yaşamında bir şeyler yapmak istiyor, bir şeylere bağlanmak istiyor. Dinin bunda çok önemli bir rolü var.
- Hayal dünyası, lüzumsuz şeylerin dünyası -ki "Oraya güzel sanatlar da aittir," diyordu Baron...
Sevgili Wanda İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Nobel Ödüllü yazar Gerhart Hauptmann'ın (1862-1946), 1926 yılında yazdığı romanı kısaca heykeltıraş Haake ile aşık olduğu 16 yaşındaki Wanda arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Kitap gerçekten çok güzel, okuduğunuzda Haake'nin hareketlerine kızabiliyorsunuz fakat hastalıklı denebilecek bir ruhu o kadar güzel anlatmış ki düşününce bir şey diyemiyorsunuz yazara. Aşağı tabakadan başarıları ile yukarı tabakaya çıkan sanatçının yeni yerinde de çok mutlu olamadığını, yine alt tabakaya ait görülen bazı davranışları hala yapmaya devam ettiğini çok güzel belirtmiş yazar. Kitabın güzel gelen bir tarafı da diğer klasiklerdeki gibi efemine, çıtkırıldım, melankolik biri yerine hırsları olan, mücadeleyi seven, rahatlıkla kavga çıkarabilen birini kahraman olarak anlatmasıydı. Kitaptaki diğer en sevdiğim kısımlar ise yazıldığı yıl olan 1920'li yıllarda bile Alman toplumundaki adalete güvendi. Alt veya üst tabaka olsun her anlaşmazlık olduğunda hemen mahkemeye başvurmanın dile getirilmesi (bizdeki gibi kısasa kısas değil) o zamanın Almanya'sını kısmen göz önüne getiriyor diye düşündüm. Tavsiye ederim. (Cavitas)
https://youtu.be/YegckXrCR8A Uzun zamandır aklımdaydı ama almak nasip olmamıştı. Iyi ki almışım hiç yorulmadan akıp gidiyor. Rahat bir kitap okumak isteyenler için bire bir. Konusu; Heykeltıraş Paul Haake ve sevdiği kadın Wanda'nin aşk hayatını anlatıyor. Wanda, sirkte çalışan bir kadın. Wanda, Haake 'ye modellik yaptığı dönemde bir gün evden kaçar ve sirkte çalışmaya başlar. Haake de mesleğini, çalışmalarını, yeteneğini bırakıp sevdiği kadının peşinden gidiyor. Kitapta biz bu yolculuğu okuyoruz. Tam oldu derken Wanda tekrar kaçar. Wanda'ya uyuz olmadım değil. Ayrıca çok sinirlendim Haake'ye de. Seni istemeyeni sen niye istersin ki... Ve sonunda da dedim ki içimden o kadar zahmete deydi mi Haake? (eceli kitaplar)
Sevgili Wanda: Sanata farklı bir bakış açısı katılan eserde belirli bir döngü var.Baş kahramanların etrafında olaylar gerçekleşiyor.Wanda^ya ait olayların biraz kapalı verildiğini söyleyebilirim.Hikaye çoğunlukla Haake üzerinden akıyor.Tabi işin etik boyutu ve günümüze uygunluğu tartışılır. Ancak yazıldığı dönemden izler taşıdığı kesindir. (Gamze)
Sevgili Wanda PDF indirme linki var mı?
Gerhart Hauptmann - Sevgili Wanda kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sevgili Wanda PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Gerhart Hauptmann Kimdir?
Gerhart Johann Robert Hauptmann (* 15 Kasım 1862 Szczawno Zdrój; ö. 6 Haziran 1946 Jagniątków), Alman dramatist ve oyun yazarı olup, Natüralizm akımının en önemli Alman temsilcisi olarak bilinir. Ancak çalışmalarında başka tarzlarla da bütünleşmiştir. 1912 yılında Nobel Edebiyat Ödülüne lâyık görülmüştür.
Hayatı
Çocukluğu ve Gençliği
Gerhart Hauptmann 15 Kasım 1862'de Aşağı Silezya'nın Obersalzbrunn şehrinde doğdu. Ebeveyni, yörede bir otel işleten Robert ve Marie (Straehler) Hauptmann çiftiydi. Hauptmann'ın kendinden büyük üç kardeşi vardı: Georg (1853–1899), Johanna (1856–1943) ve Carl (1858–1921). Genç Hauptmann muhitte masalcı olarak tanınıyordu.
1868'de köy okuluna başladı. 10 Nisan 1874'te Breslau'da ön yeterlilik sınavını geçtiği liseye yazıldı. Hauptmann büyükşehirde gördüğü yeni çevreye alışmakta zorluklar yaşadı. Bir papazın yanında barınmadan önce, ağabeyi Carl'la birlikte perişan bir öğrenci pansiyonunda kaldı. Bundan başka, okulu ona problemler çıkardı. Okulda onu en çok rahatsız eden şey öğretmenlerinin ona karşı sert, soylu ailelerin çocuklarına karşı ise iyi davranmasıydı. Kendinde bu sebeplerle isteksizlik ve yakalndığı hastalıklar nedeniyle derslere katılamadığından ilk yılını tekrarlamak zorunda kaldı. Hauptmann 1878 baharında amcası Gustav Schubert'in Udanin'deki çiftliğinde tarım öğrenmek için ortaokuldan ayrıldı. Bir buçuk yıl sonra bu öğrenimi tamamlamak zorunda kaldı. Fiziksel açıdan yetersizdi ve onu 20 yıl boyunca ölümle burun buruna getirecek olan bir akciğer hastalığına yakalanmıştı.
1880 yılında Breslau Sanat Enstitüsünde heykeltıraşçılık eğitimi alan Hauptmann 1883 yılında heykeltıraş olarak Roma’ya yerleşir. İki yıl sonra zengin bir işadamının kızı olan Marie Thielmann ile evlenir ve çiftin üç çocuğu olur. Berlin yakınlarında Erkner semtine yerleşirler ve Hauptmann natüralist düşünceye sahip şairlerin derneği olan “Durch” ile iletişime geçer. Hauptmann 1889 yılında “Freie Bühne” (Serbest Sahne) isimli derneği kurar ve birçok eseri burada sahnelenir. “Vor Sonnenaufgang” (Güneşin doğuşu) isimli ilk yapıtının prömiyesi bu sahnede yapılır. Böylelikle modern çağın dramasının ileri gelen temsilcisi olur. Gerhart Hauptmann 1904 yılında eşinden boşandıktan sonra müzisyen öğrencisi Margarete Marschalke ile evlenir. İkinci eşinden bir oğlu dünyaya gelir. “Die Ratten” (Fareler) yapıtının prömiyesi 1911 yılında Berlin’de bulunan Lessing tiyatrosunda sahnelenir. Birçok ödüle layık görülen Hauptmann, 1918 yılında Alman Cumhuriyetinin kuruluşunda da aktif olur. Nasyonal sosyalizm’e bir beyanatta bulunmayan Hauptmann 1933 de kamu hayatından çekilir. 6 Haziran 1946 yılında 84 yaşında Agnetendorf’ da hayata veda eden Hauptmann’ın Yahudilere uygulanan tatbikatı anlatan öyküsü “Die Finsternisse” (Karanlıklar) ölümünden sonra yayınlanır. Türkçeye çevrilmiş eserinin adı "Dokumacılar"dır.
wikipedia
Gerhart Hauptmann Kitapları - Eserleri
- Sevgili Wanda
- Dokumacılar
- Havari
- Atlantis
- Fareler
- Hat Bekçisi Thiel
- Rose Bernd
- Yalnız insanlar
- Güneş Batarken
- Kunduz Kürk
- Suana'lı Münkir
- Elga
Gerhart Hauptmann Alıntıları - Sözleri
- İnsanın en tehlikeli zararlı böcek olduğunu kavradı. Evet, buna hiç kuşku yoktu: kentler çibanlardan daha iyi değillerdi, uygarlığın tümörleriydi. Kente bakmak içini bulandırıyor ve acı veriyordu. (Havari)
- "Sevgili Tanrım, beni dindar bir insan et. Eğer böyle olmazsam beni yeryüzünden al." (Yalnız insanlar)
- ... öldürmek (en sıradan lahana kelebeği bile olsa) kendisine tüm suçların en ağırı olarak görünüyordu. (Havari)
- Çok şey yitiririz… (Sevgili Wanda)
- İnancın hasta ettiği, siyah sert bakışlı gözleri olan erkekler, kadınlar ve çocuklar. (Havari)
- İçinde her şeye kadir bir güç vardı: Hakikatin her şeye kadirliği. (Havari)
- “Dış alêm ona pek tesir etmiyor gibiydi. Sanki içinde bir kuvvet, karısının ona yaptığı her kötülüğü hem de fazlasiyle iyiliğe çeviriyordu.” (Hat Bekçisi Thiel)
- Sanki benliğinin gözleri ile geçmişe değil de geleceğindeki yazgısına bakıyordu. (Sevgili Wanda)
- İnsan birazcık olsun ölmek istiyor artık! (Dokumacılar)
- Tahmin et bakalım, karnımda ne var? Soylu bir insanın yediği şeyler var karnımda. İnsan mutlu olmalı, o zaman şampanya içer, tavşan kızartması yersin. (Dokumacılar)
- "Yalnızca uzaklaşmak istiyorum. Beni kimsenin tanımayacağı yerlere..." (Yalnız insanlar)
- "Artık birlikte, seyahat eden, can yoldaşlığı eden pek kimse kalmadı,"dedi. Nedendir bilmem. Belki de herkes birbirinden korkuyor bu dünya da." (Fareler)
- Ya şimdi ne yapıyorum? Seni sürüklüyorum peşimden! Sen bir işte tutunamazsın, hangi işe girsem, kaybettirirsin yerimi bana. İşin gücün yok, dört bir tarafa sürtüyorsun beni. Bu kadarla kalsa neyse. Başını da belaya sokarsın hep. Bir salozluk edersin, bana düşer pirincin taşını ayıklamak." (Fareler)
- “Görünüşe göre dış dünya onu pek etkilemiyordu: Sanki içinde, kendisine yaptığı bütün kötülükleri iyi şeylerle fazlasıyla telafi eden bir güç vardı” (Havari)
- "Beni seviyorsanız rahatsız etmeyin. İçimde neler oluyor, haberiniz yok." (Yalnız insanlar)
- İnsan yaşamında bir şeyler yapmak istiyor, bir şeylere bağlanmak istiyor. Dinin bunda çok önemli bir rolü var. (Sevgili Wanda)
- Hiçbir şey daha kolay anlaşılamazdı... (Havari)
- Büyük kadın reformcular, kadınları görünüşte erkek gibi davranmaya zorlayanlar değil, erkeklerin -en kudretlisinin bile- kadından doğma olduğunun farkında olanlardır. (Atlantis)
- İnsan mutlu olmalı, Gustav. İnsan mutlu olmalı! (Dokumacılar)
- "Yalnızlık uzun müddet çekilmiyor. İnsan yalnız yaşayamaz. Mutlaka iki kişi olmalı." (Yalnız insanlar)