akademi
Turkcella

Sandman 8 - Dünyaların Sonu - Neil Gaiman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sandman 8 - Dünyaların Sonu kimin eseri? Sandman 8 - Dünyaların Sonu kitabının yazarı kimdir? Sandman 8 - Dünyaların Sonu konusu ve anafikri nedir? Sandman 8 - Dünyaların Sonu kitabı ne anlatıyor? Sandman 8 - Dünyaların Sonu PDF indirme linki var mı? Sandman 8 - Dünyaların Sonu kitabının yazarı Neil Gaiman kimdir? İşte Sandman 8 - Dünyaların Sonu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 03.06.2022 00:00
Sandman 8 - Dünyaların Sonu - Neil Gaiman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Neil Gaiman

Çevirmen: Egemen Görçek

Yayın Evi: Laika Yayıncılık

İSBN: 9789758904655

Sayfa Sayısı: 168

Sandman 8 - Dünyaların Sonu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir gerçeklik fırtınasının girdabına kapılmış, zaman, söylenceler ve hayallerin yolcuları, Dünyaların Sonu'ndaki bir hana sığınırlar. Chaucer'in Canterbury Öyküleri'nin geleneğine uygun olarak fırtınanın dinmesini beklerken gittikleri yerlerin, gördükleri şeylerin ve düşlerinin öykülerini anlatırlar.

(Tanıtım Bülteninden)

Sandman 8 - Dünyaların Sonu Alıntıları - Sözleri

  • "Düş kurmayan kimse var mı acaba dünyada? İçinde akla hayale gelmeyecek dünyalar barındırmıyor olabilir mi bir insan?
  • İnsanlar şehirlerin rüyalarında yürümezler. Dünya... Böyle bir yer değil.
  • Düş kurmayan kimse var mı acaba dünyada? İçinde akla hayale gelmeyecek dünyalar barındırmıyor olabilir mi insan?
  • Biraz zahmete girmeyi, biraz da çabukça yürümeyi göze alırsan neler sığıyor bir akşama
  • Yani bozuk saatlerle dolu koca bir çöl var ortada.
  • Kar fırtınası değil bu arkadaşım. Gerçeklik fırtınası.
  • “Düş kurmayan kimse var mı acaba dünyada?”
  • Perhaps a city is a living thing. Each city has its own personality, after all. Los Angeles is not Vienna. London is not Moskow. Chicago is not Paris. Each city is a collection of lives and buildings and it has its own personality.
  • Her bir şehir içindeki canların ve binaların toplamıdır ve hepsinin ayrı bir kişiliği vardır.
  • Düş kurmayan kimse var mı acaba dünyada? İçinde akla hayale gelmeyecek dünyalar barındırmıyor olabilir mi insan?
  • Zaman zaman ağrıyordu gökyüzü. Zaman zaman kararıyordu. Ama ne ay ne yıldız vardı karanlıkta, ne de güneş aydınlıkta.
  • "Belki de şehir canlı bir şeydir. Her şehrin kendine has bir kişiliği yok mu ne de olsa? Los Angeles'LA Viyana'nın alakası yoktur mesela. Londra bir Moskova değildir. Şikago Paris'e benzemez. Her bir şehir içindeki canlılar ve binaların toplamıdır ve hepsinin ayrı bir kişiliği vardır." "Yani?" "Yani, eğer şehrin kişiliği varsa belki ruhu da vardır. Belki rüyaları da. Geldiğimiz yer orası sanırım. Şehrin gördüğü rüyaların içindeyiz biz. Bu yüzden bazı yerler tanıdıklığın eşiğinde geziniyor; bu yüzden neredeyse biliyoruz nerede olduğumuzu." "Uyuyor muyuz yani?" "Hayır, uyanığız, en azından ben öyle sanıyorum. Uykuda olan şehir. Biz şehrin rüyasında sürükleniyoruz yalnızca."
  • İsimler kişiyi tanımlamaz ama iyi ya da kötü yönde etkiler, şekil şemal verir.
  • Ölüm hem şenliğe hem sarhoşluğa, hem yasa hem vakara, hem ziyafete hem oruca, hem hatırlamaya hem de unutmaya vesile olabilir.
  • Ruh bir kez uçuverdiğinde ve yaşamın pırıltısı söndüğünde, veda ritüelleri gereklidir. Bu ritüeller sayesinde güle güle diyebiliriz. Veda edebilmek gereklidir.

Sandman 8 - Dünyaların Sonu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Aslında 8. cilt için inceleme yapma hevesim yoktu; grip oldum, biraz ağır atlatıyorum ve bu cildin öykülerden oluştuğunu bildiğimden dolayı, genel olarak öykü sevmeyen biri olarak beğenmeyeceğimi düşünüyordum. Bana güzel bir ders oldu. Sandman serileri içerisinde öykülerini en çok sevdiğim cilt oldu. Bu cildi nasıl öveceğimi bilemiyorum. Öykü tabanlı romanlara ciddi bir şekilde ilgi duymaya başladım. Bu adamda nasıl bir kafa var arkadaş. Müthiş üretken. Öykü bitmiyor zihin hazinesinde. Şu bitkin bedenime enerji pompalayabilen bir yazar Neil Gaiman. Dünyaların Sonu'ndaki bir handa, zamanın ve mitolojinin içinden kopup gelmiş insan ve öteki varlıklar tarafından anlatılan hikayeler yer aldı. Birbirinden güzel hikayeler. Bu ciltte vasat bulduğum bir öykü yok. Özellikle Prez'in hikayesi çok hoşuma gitti: Neil Gaiman ABD eleştirisini bu sefer çok açık bir dille vurgulamış. Genel olarak da okuduğum öyküler içerisinde en favorim diyebilirim sanırım. Bir bütünlüğü olmayan hikayeleri okumak sıkıcıdır benim için. Zaten Sandman serisinde de sevmediğim ciltler bu yüzden oldu. Fakat bu cildin öyküleri çok hoşuma gitti. Neil Gaiman, Alan Moore seviyesine çoktan ulaştı nezdimde. Alan Moore, edebiyat alanında kutsal kişiliklerden biri olarak saydığım yazardır. Bu ciltte Rüya'yı pek göremedik. Gördüğümüzde de sırf öyküye dahil olsun diye koyulmuş. Başka hiçbir numarası yok. Aslında koyulmasına gerek de yoktu. Öyküler tek başına yeteri kadar iyiydi. Sandman'i okumadıysanız ve incelemelerimde Neil Gaiman'ı neden bu kadar çok övdüğümü merak ediyorsanız, bu cilt onun kıvrak zekası için oldukça uygun. Ancak sonda yaşanan bir olay yüzünden sizlere bu ciltten başlamanızı öneremiyorum. O olay olmasaydı, bu ciltten seriye başlamanızda hiçbir sakınca olmazdı ve Neil Gaiman'ın müthiş zekasına tanık olabilirdiniz. Unutmadan: Bu seferki hikayeleri sevmemin nedeni, han sakinleri tarafından, birincil ağızdan anlatılmış hikayeler olmasıdır belki de. Çok doğal, çok gizemli ve çok gerçekçi hikayelerdi. Bu hikayelerin gerçekliğine gönülden inandım. Yolunu kaybetmiş han sakinlerinin anlattığı hikayelere onlardan daha fazla inanıyorum. Neil Gaiman'ın ciltler boyunca anlatmak istediğine katılıyorum: Bu öyküler bir yerde, alternatif evrende, düşlerde, zihinlerde; en az rüyanın kendisi kadar gerçektir, yaşanmıştır, kim bilebilir? (K)

Hani Halit Ziya Uşaklıgil’in ölümsüz eserinden diye başlıyor ya ben de Stephen King’in mükemmel önsözünden diye başlamak istiyorum çünkü bu kitaba başlamadan önce hayranlıkla iki kere okuduğum bir önsöz. Normalde sevmem ama önsöz okumayı ama böyle önemli kişiler yazınca “dur bakayım ne yazmış” diye meraklanıyor insan. Böyle böyle artık kitaplarda önsöz ve sonsözleri mutlaka okuyorum. Şimdi gelelim bu güzel kitaba. Maalesef ki elimde ki son Sandman kitabı. Serinin devamını ne zaman alırım bilmiyorum. 9 veya 10. Cilt olması gerek o kadar pahalı ki… Yine toplu bir şekilde almaya çalışıp okuyacağım çünkü her seferinde hayran hayran okumaktan kendimi alamıyorum. Bu ciltten önce hangisiydi hatırlamıyorum ara kitap niteliğinde demiştim bu 8. Cilt olan Dünyaların Sonu ise yine arada bir kitap olarak görebiliriz. Zaten böyle uzun serilerde ara kitapların olması hoşuma gidiyor. Sürekli aynı konu ve karakterler üzerinden gitmemesi iyi oluyor. Bu ciltte adından anlaşıldığı üzere Dünyaların Sonunda yer alan bir handa, yazın ortasında yağmur, kar vs. gibi olaylardan yolunu kaybetmiş insanların/perilerin/mitolojik yaratıkların sığınmak için hana gelişlerini okuyoruz. Hepsi handa bir akşam toplanıp fırtınanın dinmesini beklerken birbirlerine oraya nasıl geldiklerini anlatıyorlar. Aşırı ilginç ve hayal gücünüze daha sığmayacak şeyler okuyorsunuz. Başkahramanımız Rüya veya kardeşleri burada yok. Sadece handa misafir olan kişileri okuyoruz. Çizimlerin mükemmelliği yine beni benden aldı. Özellikle sonlarda her iki sayfayı da kaplayan çizimler aşırı hoşuma gitti. Bu seriyi kesinlikle herkese öneriyorum. Bu yıl iyi ki okuduğum dediğim serilerden olacak. (Aysenur)

Hiç Bir Yerde Olmayan ve Her Yerde Olan Yere Hoş Geldiniz: Sandman: Dünyaların Sonu yani 8. Cilt Stephen King'in muazzam kalem oynatma yeteneğini konuşturduğu ön sözü ile başlıyor. Bu bile başlı başına eserin değerini arttıran bir şey. Açıkçası Düşlemi, ölümü görmeden ya da az görerek okuduğum hikayeleri pek sevemiyorum fakat bu dört nala giden harika bir seride verilmiş kısacık bir mola gibi ara kitabı imiş. Dünyaların Sonu kitabında bizi birbirinden farklı zamanlarda yaşayan insanların Haziran ayında bir kar fırtınası yüzünden Dünyaların Sonu hanında bir araya gelmesini ve her birinin kendi öyküsünü anlattığı bir yer olarak karşımıza çıkıyor. İçlerinde tahmin edebileceğiniz gibi tamamlanmış gibi gözüken ama tamamlanmayan çok fazla hikaye var. Öyle sanıyorum ki 9. Ciltte bunlar bir şekilde bağlanacak. Hikayelerdeki gizemler, gizemli kalmamalı. :) Bu cilttin bir diğer özelliği ise her öykünün farklı bir çizerin elinden çıkmış olmasıdır. Bundan dolayıdır ki her öykünün gerçekten de kendine has bir havası, gerçekçiliği ve güzelliği var. Sandman'ın muhteşem dünyasında ufak bir mola verip yolcularımızın harika öykülerini dinleme zamanınız gelmedi mi? :) kotpilot kitap/sandman-8--195296 (Oguzhan Duman)

Sandman 8 - Dünyaların Sonu PDF indirme linki var mı?

Neil Gaiman - Sandman 8 - Dünyaların Sonu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sandman 8 - Dünyaların Sonu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Neil Gaiman Kimdir?

Sandman, Coralin, Stardust gibi modern fantastik kurgu edebiyatında iz bırakmış olan roman ve çizgiromanların yazarı. Fantastik kurgudan bilim kurguya, grafik romanlardan filmlere kadar geniş bir alanda ürün vermiş olan Gaiman; Hugo, Nebula, Bram Stoker gibi kurgu edebiyatının en prestijli ödüllerinin sahibidir.

Neil Gaiman, Polonyalı Musevi bir ailenin çocuğu olarak, 10 Kasım 1960 tarihinde, Portchester, Hampshire, İngiltere’de dünyaya geldi ve Fonthill, Ardingly ve Whiftgift’in de arasında bulunduğu bir dizi Church of England okulunda eğitim gördü.

Gençlik yıllarında, J.R.R. Tolkien, Edgar Allan Poe, Ursula Le Guin gibi fantastik kurgunun ve Roger Zelazny, Robert A. Heinlein gibi bilim kurgunun büyük ustalarının eserlerini takip etti. 80’li yılların başlarında gazeteci olarak çalışmaya başlayan Gaiman, bu sayede ileride kitaplarını basacaklarını umduğu basın dünyasının önemli isimleri ile tanıştı.

İlk yayınlanan kitabı, Duran Duran adlı müzik grubunun biyografisiydi. Bir yandan farklı İngiliz dergilerinde makaleleri yayınlanırken, bir yandan da British Fantasy Society’ye yazdıklarını gönderiyordu.

Kendisi gibi İngiliz olan grafik roman yazarı Alan Moore’dan etkilenek, grafik romanlar için senaryo yazmaya başladı. İlk olarak Moore’un yarım bırakmasının ardından Marvelman’i tamamlayan Gaiman, bu yapıttan sonra, Future Shock, Violent Cases, Black Orchield gibi erken dönem eserlerine imza attı.

1989 yılında, kendisine büyük ün ve servet kazandıracak olan Sandman’i çıkarttı. Dream karakterinin baş rolünde yer aldığı çizgiroman serisi, 1989-1996 yılları arasında 75 fasikül olarak piyasaya çıktı ve daha sonra yapılan eklemelerle birlikte 11 cilt olarak kitaplaştırıldı.

Sandman sonrasında farklı çizgiroman firmaları için Elric, Lady Justice, Shadow Death gibi eserleri kaleme alan Gaiman, 2009 yılında, Batman R.I.P. serisi için yazdığı “Whatever Happened to the Caped Crusader” adlı çizgiroman senaryosu ile grafik roman piyayasındaki uzun süreli sessizliğini bozdu.

Grafik romanların dışında uzun romanlar ve kısa hikayelerle düz yazı alanında önemli eserler veren yazar, Diskdünya’nın yazarı Terry Pratchett ile beraber yazdığı Good Omens ile dünya çapında üne kavuştu. 1990 yılında çıkan romanı, 1996 yılında Neverwhere, 1999 yılında, daha sonra sinemaya da uyarlanan Stardust ve 2001 yılında, en iyi eseri olarak bilinen Amerikan Tanrıları takip etti.

Amerikan Tanrıları’nın başarısı üzerine, romanda ek bir karakter olan Anansi’nin adı altında, yeni bir roman kaleme alan Gaiman, Anansi Boys adlı bu roman sayesinde New York Times Best Seller listesinde bir numaraya kadar yükseldi. Yazarın son romanı, 2008 yılında yazdığı ve çocuklara yönelik olan The Graveyard Book (Mezarlık Kitabı) oldu. Gaiman’ın Anansi Boys dışındaki kitapları Türkçe’ye çevrildi.

Amerikan Tanrıları adlı kitabının yazımı sırasında kendisine bir web blog’u açan Gaiman, eserlerinin yapım aşamasını ve hayatından kesintileri yansıttığı ve http://journal.neilgaiman.com adresinde bulunan blogunu açıldığı tarihten beri aktif tutmakta ve yazılarını haftalık olarak sürdürmekte.

Minneapolis, Minesota, A.B.D’de, Addams Family House adını verdiği bir evde yaşayan yazar, eski karısı Mary McGrath’la olan evliliğinden Michael, Holly ve Madeleine adlı üç çocuğa sahip ve 2009 başından bu yana, şarkı sözü yazarı Amanda Palmer ile uzun dönemli bir ilişkisi var.

Neil Gaiman Kitapları - Eserleri

  • İskandinav Mitolojisi
  • Koralin
  • Yolun Sonundaki Okyanus
  • Mezarlık Kitabı
  • Amerikan Tanrıları
  • Yokyer
  • Prelüdler & Noktürnler - Sandman 1. cilt
  • Yıldız Tozu
  • Sandman 2 - Bebek Evi
  • Odd ve Ayaz Devleri
  • Kıyamet Gösterisi
  • Sandman 3
  • Anansi Çocukları
  • Sandman 4 - Sisler Mevsimi
  • Sen Oyunu - Sandman 5
  • Ara Dünya
  • Sandman 6
  • Sandman 7 - Kısa Yaşamlar
  • Sandman 8 - Dünyaların Sonu
  • Siyah Orkide
  • Sandman 9 - Merhametliler
  • Babam Süt Peşinde
  • Vadinin Hükümdarı
  • Sandman 10 - Uyanış
  • Kırılgan Şeyler
  • Batman: Pelerinli Süvariye Ne Oldu?
  • Mezarlık Kitabı Cilt 1
  • 1602
  • Sandman 11 - Ebedi Geceler
  • Cinayet Sırları
  • Talimatlar
  • Gümüş Hayal
  • Kayıp Bayan Finch Vakasının Ardındaki Gerçekler
  • Sonsuzluk Çarkı
  • Gecenin Yaratıkları
  • Soytarı Aşık
  • Paniğe Kapılma!
  • Duvarların İçindeki Kurtlar
  • Çılgın Saç
  • Spawn: Klasik Seri Cilt 2
  • Eternals
  • Yaşamanın Ağır Bedeli
  • Babamı İki Japon Balığı ile Değiş Tokuş Ettiğim Gün
  • Çu'nun Bir Günü
  • Art Matters
  • The Books of Magic
  • A Death Gallery
  • Cinnamon
  • Çu'nun Plajdaki Bir Günü
  • Trigger Warning: Short Fictions and Disturbances
  • The Sandman Vol. 2: The Doll's House 30th Anniversary Edition
  • The Sleeper and the Spindle
  • The Sandman
  • The Absolute Sandman, Vol. 1
  • American Gods, Vol. 1: Shadows
  • The Sandman: Act II
  • The Neil Gaiman at the End of the Universe
  • The Sandman - Vol. 4
  • The Neil Gaiman Audio Collection
  • Snow Glass Apples
  • Çu'nun Okuldaki İlk Günü
  • Neil Gaiman's Troll Bridge
  • The Graveyard Book, Volume 2
  • Unnatural Creatures: Stories Selected by Neil Gaiman

Neil Gaiman Alıntıları - Sözleri

  • Libraries are the gates of future... (Art Matters)
  • Niyetler ve neticeler, birbirine nadiren denk düşer. (Sandman 9 - Merhametliler)
  • "ama biraz daha sessizce rüya görebilir misin acaba? Rüyaların benim rüyalarımın içine akıyor ve asla ilgilenmediğim bir şey varsa o da tarihlerdir (Yıldız Tozu)
  • -İsimlerinizi alabilir miyim? - İnan bana benimkini istemezsin. Cidden bak. Bazen ben bile istemiyorum kendi ismimi, üstelik alıştım artık. Ama seni dağıtır yani bu isim. (Sandman 7 - Kısa Yaşamlar)
  • İçimden bir his bir arada olmamız gerektiğini söylüyor. (Kırılgan Şeyler)
  • Puştun tekidir. Her zaman puştun tekiydi. Her zaman puştun teki olacak. Bazı insanlar puşttur, o kadar. (Amerikan Tanrıları)
  • “Düş kurmayan kimse var mı acaba dünyada?” (Sandman 8 - Dünyaların Sonu)
  • Çok da var olduğun söylenemez zaten. İhtimal, varlığa hiç gelmemiş birinin anısının hayaletinin rüyasısın sen. Ölümün gerçek bir ölüm sayılmayacaktır. Hem Morpheus ölünceye dek hiçbiriniz gerçekten ölemezsiniz, değil m? Üstelik bu ilk ölümün de olmayacak, öyle değil mi? (Sandman 9 - Merhametliler)
  • Umudunu kaybetme; aradığın neyse bulunacak. (Talimatlar)
  • Özür dilemek için, her zaman, çok geçtir... (Yolun Sonundaki Okyanus)
  • Things need not have happened to be true. Tales and dreams are the shadow-truths that will endure when mere facts are dust and ashes, and forgot. (The Sandman)
  • She cursed the babe at birth, such that when the girl was eighteen she would prick her finger and sleep forever. (The Sleeper and the Spindle)
  • Aptallık bu... Neden böyle acıyor canım? Onu doğru dürüst tanımıyordum bile. Üç beş ay, az daha fazlası... Ona dünyalar verebilirdim, kendi dünyaları olabilirdi ipekten ipe dizili safirlerle zümrütler gibi... (Sandman 7 - Kısa Yaşamlar)
  • "Çünkü," dedi Koralin, "Bir şeyi korkmana rağmen yapıyorsan, bu cesurcadır." (Koralin)
  • "Bir şeyi korkmana rağmen yapıyorsan, bu, cesurcadır." (Koralin)
  • Bir melek olmak istiyorsan, cömert ol. (Cinayet Sırları)
  • Kader, Sonsuzların en büyüğüdür. Başlangıçta Söz vardı ve Söz yüksek sesle söylenmeden evvel, Kader'in kitabının ilk sayfasına elle yazılmıştı. (Sandman 4 - Sisler Mevsimi)
  • Rüya sana verebileceğim hiçbir şey yok, şu tavsiye hariç: Ne yaptığımı hatırla. Bıraktığımı hatırla. Bırakmanın benim için ne kadar zor olduğunu hatırla ve unutma: Bu senin suçun değildi. (Sandman 7 - Kısa Yaşamlar)
  • Şehir boyunca rüyalar birbirine katılıp karışıyor, karışırken sonsuza denk değiştiriyor rüyakârları... (Sandman 2 - Bebek Evi)
  • İnanman gerek. Yoksa asla gerçek olmaz. (Yıldız Tozu)

Yorum Yaz