Sandman 10 - Uyanış - Neil Gaiman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Sandman 10 - Uyanış kimin eseri? Sandman 10 - Uyanış kitabının yazarı kimdir? Sandman 10 - Uyanış konusu ve anafikri nedir? Sandman 10 - Uyanış kitabı ne anlatıyor? Sandman 10 - Uyanış PDF indirme linki var mı? Sandman 10 - Uyanış kitabının yazarı Neil Gaiman kimdir? İşte Sandman 10 - Uyanış kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Neil Gaiman

Çevirmen: Egemen Görçek

Yayın Evi: Laika Yayıncılık

İSBN: 2880000083504

Sayfa Sayısı: 192

Sandman 10 - Uyanış Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Uyanış'ta, kadim tanrılar, eski dostlar ve düşmanlar, Düşler'in eski Kral'ını anmak için toplanıyorlar ve Ebediler'in Morpheus'unun uzun öyküsü sona eriyor. En garip uyanışlardan birinin ertesinde Morpheus'un yankıları aksediyor ve ölmeyi reddeden bir adama, düşler çölünde kaybolmuş Çin'li bir alime ve kendi alacakaranlık yıllarında Sandman'a olan son yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olan yaşlı William Shakespare'e dokunuyor...

(Tanıtım Bülteninden)

Sandman 10 - Uyanış Alıntıları - Sözleri

  • "Kimse ölmedi. Bir fikri nasıl öldürebilirsin ki? Bir eylemin kişiselleşmesini nasıl öldürebilirsin?"
  • - İnsanlar neden durup araba kazalarına bakar? + Çünkü ölü olup olmadığını görmek ve ölenin kendileri olmadığından emin olmak isterler.
  • Umut doluydu o. Rüyalar umuttur ve umudun yankılarıdır çünkü. Bense kederden mamulüm.
  • Bazı İngilizler... Biz... Köle gemileri işletiyorduk. Köleleri kolonilere götürüp karşılığında pamuk ve melas alıyorduk. Pamuğu İngiltere'de satıyordun. Melastan da rom yapıp sonraki sevkiyatın parasını çıkarıyordun. Muazzam kar getiriyordu bu iş. O esnada yedi bin zavallı köle, koca bir yıl boyunca Atlantik'te sürükleniyordu, onlarca yıl devam etti böyle...
  • -Hikayende kendi yansımanı görüp görmediğini sormuştum sana. +Evet -Ben görmüyorum. Göremem. Ben hikayeler prensiyim, Will; ama kendime ait bir hikayem yok. Hiçbir zaman da olmayacak.
  • "Bana sorsalar insanları anlamak için gereken tek şeyin insan olmak olduğunu söylerdim."
  • Genç adam. Ben ölüyüm. Şahsen bana epey nahoş gelen koşullar altında öldürüldüm. Canım acıdı. Son derece can sıkıcı ve acılı bir ölümdü. Ama olan oldu. Öldüm Ben. Beni hayata döndürürsen ölümümün hiçbir anlamı kalmayacak. İyi bir varlık sürdüm. Güzel bir yerdeyim. Uyanık dünyayı da dolaştım az buçuk. Bir seferinde biraz aşık oldum hatta. İyi bir hayatım oldu ve bitti o hayat.
  • Will Shakespeare: Sen ne verdin bana? Lord Şekilveren: İstediğin şeyi: İnsanlığa sen öldükten sonra da yaşayacak düşler bırakma gücünü. Sen de bana iki oyun verdin karşılığında.
  • - Tanıştığımızda senin gey olduğunu sanmıştım. + Niye? İngiliz olduğum için mi? - Hayır çok fazla ölü tanıdığın için.
  • "Hapishanelerden pek hazzetmem, Efendi Li. Kimi zaman öyle şüpheleniyorum ki, kendi kapanlarımızı kendimiz kuruyoruz, sonra bunlara düşürüyoruz kendimizi, şaşırmış numarası yaparak. Hayat tarzımız bu, En Yücesinden, kainattaki en bayağı mahluka kadar... Hal buysa da, değilse de, kafesleri açmaya değer."
  • İnsanlar seni seviyor. Çünkü kimseye bir kötülüğüm dokunmuyor ve çünkü fikirlerimi kendime saklıyorum. Bunun zerre önemi yok.
  • Bir kere rönesans diye bir şeyin farkında bile değildik biz. Bir grup İtalyan zirzopun Yunanların altın çağı geri geldi diye ortalıkta fink atmasıydı rönesans dediğin. Üstünden yıllar geçene kadar İngiltere'de kimsenin ruhu duymadı rönesansı.
  • Dürüst olmak gerekirse, köleliğin o kadar kötü bir şey olduğunu düşünmezdim eskiden. Sonra bir arkadaşım benimle konuştu. "Bir başkasını esir etmek yazık bir şey..." böyle dedi.
  • - Senin derdin ne biliyor musun, Will? Sen kelimelerde yaşıyorsun, gerçek dünyada değil. Çok fazla düşünüyorsun, çok fazla düş kuruyorsun. + Halbuki ben kendimi gerçekçi bir adam gibi görüyorum. - Gör tabii, canımın içi. Ne de olsa gerçekçi adamlar karılarını terk edip güzel hikayeler uydurmaya, güzel kızlarla oğlanlara soneler yazmaya kaçar hep.
  • Yas tutmak gerektiği için yas tutarsın. Ama kederin senin emrindedir: Kedere köle olmazsın. Ölüye veda, hayata devam edersin.

Sandman 10 - Uyanış İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Hoşça Kal Lord Şekilveren ve Niceleri...: Merhametliler ciltinin sonuyla birlikte büyük hüzünler baş göstermişti, bu hüzünleri Matem ciltine toplayıp bitmeyenleri bitirmenin zamanı geldiğini düşünmüş Neil Gaiman. Lord Şekilveren için ailesi kocaman bir anıt mezar hazırlar tüm herkes oradadır SEN BİLE! Herkes rüyasında veda eder rüyların lorduna ve başlar geçmişte yapılanların telafisi, iç hesaplaşması ve sonlarla dolu yeni başlangıçlar. Hob Gandling... Lord Şekilveren'in 100 yılda bir karşılıklı muhabbet ettiği arkadaşı. Bu ciltte onun yaşamış olduğu pişmanlıklar ve ölümle yaşam arasında gidip gelmesini. Dostunun ölümünden sonra yaşadığı buhranı yani içsel duygularına tanık oluyoruz ve onun hikayesine bu ciltte veda ediyor gibiyiz fakat bir ihtimal Sonsuz Geceler'de yer alabilir. Geçmiş ciltlerde karşımıza çıkan William Shakespeare'in hikayesi yarımdı ve Lord Şekilveren'in onunla ne anlaşma yaptığından bahsedilmemişti. Buna dair bildiğimiz tek şey vasat işler çıkaran Will'in anlaşma yaptıktan sonra çok istediği üne ve başarılı işler yapmasıydı. Bu ciltte neden ve ne için anlaşma yapıldığını öğreniyor ve Will defterini de kapatıyoruz. Will defterini kapattıktan sonra çağımızın bize en büyük armağanı olan Neil Gaiman vedaları sevmediğini ve bu hikayeler ile veda etmesinin uygun olduğunu bize bildiriyor. Bu yüzden Lordumuz Şekilveren'den sonra yarım kalan hikayeler tek tek tamamlanıyor... Sırada son yolculuk 11. Cilt: Sonsuz Geceler var. kotpilot kitap/sandman-10--250674 yazar/neil-gaiman (Oguzhan Duman)

Uzun soluklu bir seriye yakışan bir final: Durgun, sade ve apaçık. Pek de söylenecek bir şey yok. Başlık ortada. Yas tuttuk. Ortalama bir ciltti. Olmasa da olurmuş aslında. 9. ciltle final yapılsa çok daha iyi olurmuş. Neil Gaiman’ın stiline de yakışacak bir son olurdu. Bu cildi yayınlamış olması beni şaşırttı. Bu kadar chill bir cilt beklemiyordum. Sonsuz Geceler’e geçeceğim ama hatırladığım kadarıyla ilk 10 ciltten bağımsızdı. Belli bir aradan sonra yayınlanmış. Bu ciltle ilgili söylenecek bir şey yok. Seri adına konuşmak gerekirse: Güzel bir deneyimdi benim için. Tarih sevene tarih anlatır. Felsefe sevene felsefesini aktarır. Seride, sevdiğiniz şeylerden bir parça daima bulursunuz. Ve kendi parçalarını da size sevdirir. Genel bir puan verecek olursam; 9/10 yahut 8,5/10 diyebilirim. Son ciltle beraber seriye ara vereceğim. Veda demiyorum; çünkü Sandman yeniden okunmayı hak ediyor. Bir gün Sandman için geri döneceğim. (K)

GENEL İNCELEME (Spoilerlı): ••SANDMAN 10 : MATEM•• •Neil Gaiman• . SPOİLER İÇERİR (Tüm Seri İncelemesi) . . . . Gaiman tam da çoğu yazarın korktuğu kıyılarda yüzmüş seri boyunca. Tüm yazarlar hayali olguların üzerine dünya kurmayı göze alamaz. Rüya tüm olayın merkezindeydi. Hem zengin bir konu hem de çetrefilli bir yol. Bununla birlikte mitolojik, antropolojik, hatta, dinsel öğeleri de yedirmiş hikayesine. Avantajı şu ki, konu rüya olduğu için açılabileceği konunun sonu yok. Haiti'de tarlada uyuyup kalan işçiden, İngiltere'de tahtında sızan kraliçeye kadar geniş bir yelpazesi var. Bunu da bol bol kullanıyor. Bazen tat kaçırdığı da oluyor. Niye mi ? Tam bir olayın içindesiniz öyle bir yere bağlıyor ki, bağ kopuyor. Özgün bir stil kabul ediyorum ama bence biraz ket vuruyor anlatıma. Sonrasında öyle bir karakter oluşturmuş ve şekillendirmiş ki, tüm yazılar tarihinde Rüya, Morpheus, Düşlordu ne derseniz, unutulmaz bir yere sahip olacaktır. Zira ailesini oluştururken dinsel bir öğe olan Mahşerin Dört Atlısı'ndan ilham aldığını düşünüyorum. Ve bu konuda da bir şikayetim var. Belki ek kitaplarla tamamlayacak ama, ailesiyle ilgili yoğun hikaye anlatımı yapmamış. Tamam olaylarda varlar. Ama yan rol olarak varlar. Temel hikayeye geçmiyorlar pek. Mesela Arzu'nun (Desire) olayı neydi ? Seri boyunca garip hareketleri oldu ama detaylandırılmadı. Anlatılmayan kısımların tamamlama şeklinde dolduralabileceğini es geçersek, genel yapı olarak dolu doluydu. Tabirler, tasvirler, olayların oluşumu. Bazı yerlerde çok soyut kalsa da aşırı lezzetliydi. Özellikle Mısır, İskandinav, Hint mitolojisi gibi, Nekropolis gibi tarihi mitleri öyküye yedirmesi çok güzeldi. Bu olaya derinlik kazandırmış. Ben sadece son kısmını çok beğenmedim. Bu da benim şahsi fikrim. Yazarın görkemli bir son istediğini anlayabiliyorum. Ancak, seri sonunda Rüya'yı ne idüğü belli olmayan çok çok yüzeysel anlatılmış bir grup tarafından öldürmek. En azından bildiğimiz Morpheus'u ve bu olayı perde arkasına taşımak, o konuda detay vermemek. Ne bileyim beni üzdü. Yani Morpheus'un ölüme karşı direnişi, son epik sözleri falan bunları duymak isterdim. . Daniel'in hangi şekilde devamen kutsal kişisi olduğunu da anlayamadım. Tamam Morpheus ona kendi ruhunu taşıyan bir taş verdi. Oradan şekillendi Yeni Rüya peki neden Daniel ? Daniel olduğu ilk baştan mı belliydi ? Bu kısım belki okurun düşüncesine sürüklemek içindi. Şöyle düşünülebilir. " O kadar ironik ki, kendi devamını sürdürmek için kendi sonunu oluşturdu!" Yani Daniel'i ele geçirmenin önemi kendisinin devam etmesiyse aynı zamanda onu ele geçirmek annesi Lyta Hall tarafından tetiklenen bir sonun başlangıcıydı. Emin değilim. Eğer bu kadar derin düşünmüşse Neil (düşünmemiş olabilir :] ) mükemmel bir detay. Bu güzel eser için teşekkür ederim kıymetli Neil ufkumu açtın. . . Değerlendirme (Tüm Seri) : 10/10 (Hakan gökoğlan)

Sandman 10 - Uyanış PDF indirme linki var mı?

Neil Gaiman - Sandman 10 - Uyanış kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sandman 10 - Uyanış PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Neil Gaiman Kimdir?

Sandman, Coralin, Stardust gibi modern fantastik kurgu edebiyatında iz bırakmış olan roman ve çizgiromanların yazarı. Fantastik kurgudan bilim kurguya, grafik romanlardan filmlere kadar geniş bir alanda ürün vermiş olan Gaiman; Hugo, Nebula, Bram Stoker gibi kurgu edebiyatının en prestijli ödüllerinin sahibidir.

Neil Gaiman, Polonyalı Musevi bir ailenin çocuğu olarak, 10 Kasım 1960 tarihinde, Portchester, Hampshire, İngiltere’de dünyaya geldi ve Fonthill, Ardingly ve Whiftgift’in de arasında bulunduğu bir dizi Church of England okulunda eğitim gördü.

Gençlik yıllarında, J.R.R. Tolkien, Edgar Allan Poe, Ursula Le Guin gibi fantastik kurgunun ve Roger Zelazny, Robert A. Heinlein gibi bilim kurgunun büyük ustalarının eserlerini takip etti. 80’li yılların başlarında gazeteci olarak çalışmaya başlayan Gaiman, bu sayede ileride kitaplarını basacaklarını umduğu basın dünyasının önemli isimleri ile tanıştı.

İlk yayınlanan kitabı, Duran Duran adlı müzik grubunun biyografisiydi. Bir yandan farklı İngiliz dergilerinde makaleleri yayınlanırken, bir yandan da British Fantasy Society’ye yazdıklarını gönderiyordu.

Kendisi gibi İngiliz olan grafik roman yazarı Alan Moore’dan etkilenek, grafik romanlar için senaryo yazmaya başladı. İlk olarak Moore’un yarım bırakmasının ardından Marvelman’i tamamlayan Gaiman, bu yapıttan sonra, Future Shock, Violent Cases, Black Orchield gibi erken dönem eserlerine imza attı.

1989 yılında, kendisine büyük ün ve servet kazandıracak olan Sandman’i çıkarttı. Dream karakterinin baş rolünde yer aldığı çizgiroman serisi, 1989-1996 yılları arasında 75 fasikül olarak piyasaya çıktı ve daha sonra yapılan eklemelerle birlikte 11 cilt olarak kitaplaştırıldı.

Sandman sonrasında farklı çizgiroman firmaları için Elric, Lady Justice, Shadow Death gibi eserleri kaleme alan Gaiman, 2009 yılında, Batman R.I.P. serisi için yazdığı “Whatever Happened to the Caped Crusader” adlı çizgiroman senaryosu ile grafik roman piyayasındaki uzun süreli sessizliğini bozdu.

Grafik romanların dışında uzun romanlar ve kısa hikayelerle düz yazı alanında önemli eserler veren yazar, Diskdünya’nın yazarı Terry Pratchett ile beraber yazdığı Good Omens ile dünya çapında üne kavuştu. 1990 yılında çıkan romanı, 1996 yılında Neverwhere, 1999 yılında, daha sonra sinemaya da uyarlanan Stardust ve 2001 yılında, en iyi eseri olarak bilinen Amerikan Tanrıları takip etti.

Amerikan Tanrıları’nın başarısı üzerine, romanda ek bir karakter olan Anansi’nin adı altında, yeni bir roman kaleme alan Gaiman, Anansi Boys adlı bu roman sayesinde New York Times Best Seller listesinde bir numaraya kadar yükseldi. Yazarın son romanı, 2008 yılında yazdığı ve çocuklara yönelik olan The Graveyard Book (Mezarlık Kitabı) oldu. Gaiman’ın Anansi Boys dışındaki kitapları Türkçe’ye çevrildi.

Amerikan Tanrıları adlı kitabının yazımı sırasında kendisine bir web blog’u açan Gaiman, eserlerinin yapım aşamasını ve hayatından kesintileri yansıttığı ve http://journal.neilgaiman.com adresinde bulunan blogunu açıldığı tarihten beri aktif tutmakta ve yazılarını haftalık olarak sürdürmekte.

Minneapolis, Minesota, A.B.D’de, Addams Family House adını verdiği bir evde yaşayan yazar, eski karısı Mary McGrath’la olan evliliğinden Michael, Holly ve Madeleine adlı üç çocuğa sahip ve 2009 başından bu yana, şarkı sözü yazarı Amanda Palmer ile uzun dönemli bir ilişkisi var.

Neil Gaiman Kitapları - Eserleri

  • İskandinav Mitolojisi
  • Koralin
  • Yolun Sonundaki Okyanus
  • Mezarlık Kitabı
  • Amerikan Tanrıları
  • Yokyer
  • Prelüdler & Noktürnler - Sandman 1. cilt
  • Yıldız Tozu
  • Sandman 2 - Bebek Evi
  • Odd ve Ayaz Devleri
  • Kıyamet Gösterisi
  • Sandman 3
  • Anansi Çocukları
  • Sandman 4 - Sisler Mevsimi
  • Sen Oyunu - Sandman 5
  • Ara Dünya
  • Sandman 6
  • Sandman 7 - Kısa Yaşamlar
  • Sandman 8 - Dünyaların Sonu
  • Siyah Orkide
  • Sandman 9 - Merhametliler
  • Babam Süt Peşinde
  • Vadinin Hükümdarı
  • Sandman 10 - Uyanış
  • Kırılgan Şeyler
  • Batman: Pelerinli Süvariye Ne Oldu?
  • Mezarlık Kitabı Cilt 1
  • 1602
  • Sandman 11 - Ebedi Geceler
  • Cinayet Sırları
  • Talimatlar
  • Gümüş Hayal
  • Kayıp Bayan Finch Vakasının Ardındaki Gerçekler
  • Sonsuzluk Çarkı
  • Gecenin Yaratıkları
  • Soytarı Aşık
  • Paniğe Kapılma!
  • Duvarların İçindeki Kurtlar
  • Çılgın Saç
  • Spawn: Klasik Seri Cilt 2
  • Eternals
  • Yaşamanın Ağır Bedeli
  • Babamı İki Japon Balığı ile Değiş Tokuş Ettiğim Gün
  • Çu'nun Bir Günü
  • Art Matters
  • The Books of Magic
  • A Death Gallery
  • Cinnamon
  • Çu'nun Plajdaki Bir Günü
  • Trigger Warning: Short Fictions and Disturbances
  • The Sandman Vol. 2: The Doll's House 30th Anniversary Edition
  • The Sleeper and the Spindle
  • The Sandman
  • The Absolute Sandman, Vol. 1
  • American Gods, Vol. 1: Shadows
  • The Sandman: Act II
  • The Neil Gaiman at the End of the Universe
  • The Sandman - Vol. 4
  • The Neil Gaiman Audio Collection
  • Snow Glass Apples
  • Çu'nun Okuldaki İlk Günü
  • Neil Gaiman's Troll Bridge
  • The Graveyard Book, Volume 2
  • Unnatural Creatures: Stories Selected by Neil Gaiman

Neil Gaiman Alıntıları - Sözleri

  • Libraries are the gates of future... (Art Matters)
  • Niyetler ve neticeler, birbirine nadiren denk düşer. (Sandman 9 - Merhametliler)
  • "ama biraz daha sessizce rüya görebilir misin acaba? Rüyaların benim rüyalarımın içine akıyor ve asla ilgilenmediğim bir şey varsa o da tarihlerdir (Yıldız Tozu)
  • -İsimlerinizi alabilir miyim? - İnan bana benimkini istemezsin. Cidden bak. Bazen ben bile istemiyorum kendi ismimi, üstelik alıştım artık. Ama seni dağıtır yani bu isim. (Sandman 7 - Kısa Yaşamlar)
  • İçimden bir his bir arada olmamız gerektiğini söylüyor. (Kırılgan Şeyler)
  • Puştun tekidir. Her zaman puştun tekiydi. Her zaman puştun teki olacak. Bazı insanlar puşttur, o kadar. (Amerikan Tanrıları)
  • “Düş kurmayan kimse var mı acaba dünyada?” (Sandman 8 - Dünyaların Sonu)
  • Çok da var olduğun söylenemez zaten. İhtimal, varlığa hiç gelmemiş birinin anısının hayaletinin rüyasısın sen. Ölümün gerçek bir ölüm sayılmayacaktır. Hem Morpheus ölünceye dek hiçbiriniz gerçekten ölemezsiniz, değil m? Üstelik bu ilk ölümün de olmayacak, öyle değil mi? (Sandman 9 - Merhametliler)
  • Umudunu kaybetme; aradığın neyse bulunacak. (Talimatlar)
  • Özür dilemek için, her zaman, çok geçtir... (Yolun Sonundaki Okyanus)
  • Things need not have happened to be true. Tales and dreams are the shadow-truths that will endure when mere facts are dust and ashes, and forgot. (The Sandman)
  • She cursed the babe at birth, such that when the girl was eighteen she would prick her finger and sleep forever. (The Sleeper and the Spindle)
  • Aptallık bu... Neden böyle acıyor canım? Onu doğru dürüst tanımıyordum bile. Üç beş ay, az daha fazlası... Ona dünyalar verebilirdim, kendi dünyaları olabilirdi ipekten ipe dizili safirlerle zümrütler gibi... (Sandman 7 - Kısa Yaşamlar)
  • "Çünkü," dedi Koralin, "Bir şeyi korkmana rağmen yapıyorsan, bu cesurcadır." (Koralin)
  • "Bir şeyi korkmana rağmen yapıyorsan, bu, cesurcadır." (Koralin)
  • Bir melek olmak istiyorsan, cömert ol. (Cinayet Sırları)
  • Kader, Sonsuzların en büyüğüdür. Başlangıçta Söz vardı ve Söz yüksek sesle söylenmeden evvel, Kader'in kitabının ilk sayfasına elle yazılmıştı. (Sandman 4 - Sisler Mevsimi)
  • Rüya sana verebileceğim hiçbir şey yok, şu tavsiye hariç: Ne yaptığımı hatırla. Bıraktığımı hatırla. Bırakmanın benim için ne kadar zor olduğunu hatırla ve unutma: Bu senin suçun değildi. (Sandman 7 - Kısa Yaşamlar)
  • Şehir boyunca rüyalar birbirine katılıp karışıyor, karışırken sonsuza denk değiştiriyor rüyakârları... (Sandman 2 - Bebek Evi)
  • İnanman gerek. Yoksa asla gerçek olmaz. (Yıldız Tozu)