Şairin Seyir Defteri - Edip Cansever Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şairin Seyir Defteri kimin eseri? Şairin Seyir Defteri kitabının yazarı kimdir? Şairin Seyir Defteri konusu ve anafikri nedir? Şairin Seyir Defteri kitabı ne anlatıyor? Şairin Seyir Defteri PDF indirme linki var mı? Şairin Seyir Defteri kitabının yazarı Edip Cansever kimdir? İşte Şairin Seyir Defteri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Edip Cansever
Yayın Evi: Adam Yayınları
İSBN: 9789754180428
Sayfa Sayısı: 423
Şairin Seyir Defteri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Edip Cansever'in yayımlanmasına izin verdiği bütün şiirlerini içeren iki ciltlik "Toplu Şiirleri" derlemesinin ikincisi olan bu kitapta yayım sırasına göre şairin şu yapıtları yer almaktadır: Ben Ruhi Bey Nasılım (1976); Sevda ile Sevgi (1977); Şairin Seyir Defteri (1980); Eylülün Sesiyle (1981); Bezik Oynayan Kadınlar (1982); İlkyaz Şikâyetçileri (1984); Oteller Kenti (1985)
Şairin Seyir Defteri Alıntıları - Sözleri
- -Söyle be! ne zamandır burda bu gemi -Denizin değil hüznün üstünde. İnsan bazan ağlamaz mı bakıp bakıp kendine.
- "Acımayı unuttum, sevinmeyi unuttum, ben her şeyi artık unutuyorum, ama o geçerken ne yalan söyleyeyim şuramda bir ağrı duydum..."
- Biz bu şafak vaktinin neresindeyiz Öyle bir umut gibi gelip geçecek Yalnızım, yalnızsın, bize kim gülümseyecek.
- Alıp başımı gitmek isterdim İsterdim ama, kalırdım
- Onca uzaklığındaki ben Geçiyor muyum belli belirsiz Gözlerinin iç denizlerinden
- Korkmuyorum artık solmaktan Solmaktan ve solgunluktan
- Ve bu yorgun, bu üzünçlü yüreği Benim değilmiş gibi, benim değilmiş gibi Kimse görmeden şöyle bir yol kenarına bıraksam…
- Gene söylüyorum, değilim ‘bir aşk kırgını’ ben Yüzüme sindi çoktan gözlerinin rengi Bir güneş yanığı gibi yüzüme Denizlerdir şimdi gözyaşları, iç çekmeleri de Saçları uzanıp yattığım çimenlerdir Ağzımda bir sap çiçekle Bulutlardır bir inip bir yükselen karnı Doğadır artık o, doğadır Kaynaşıp yitmiştir doğayla bu küçük gövde Bulamaz ölüm onu Bulamam yan yana gelsek bile ben de.
- Bu dünyada yaşamak can sıkıcı bir şeydir baylar.
- (Ey anılar, benim anılarım Ne çıkar azıcık yaklaşsam size Bir deniz kıyısını, bahçeli Küçük bir evi ya da Sözgelimi bir yaz tatilini Şöyle bir yedeğime alıp da Yaklaşsam yanınıza Ey bir kır yolu, pembe bir bulut Bir yağmur sonrası, bir günbatımı Geri vermez misiniz bana Bir yüzün her şeyden önce belli belirsizliğini Sonra da belki daha yakından Bir duruşu, bir durgunluğu ve Ne bileyim işte kısa bir dalgınlığı Ardından Sessizlikle kuşatılmış o tanıdık sözleri Ve hattâ bir sarılışı O içten öpüşleri Bilmem ki Geri vermez misiniz bana.)
- Hiç anlamaz olur muyum öpüşünü de kalbimi O öpen sensen bir de…
- İçerde ve kar içindeydim Bir demet gül icindeydim Güle gömülüydüm Kana.
- Gövdenin yazgıya başkaldırması mı Ruhi Beyin Başkaldırması mı yoksa?
- Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi Biraz da herkes içindir…
- En çok da bir karanlığı bırakıp gittiler bana Ve bu suskunluğu, bu karamsarlığı Sözgelimi içimde hiç kımıldamadan duran bir çarsıya.
Şairin Seyir Defteri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Her şeyin fazlası zararlıdır ya, Fazla şiirden öldü Edip Cansever” -Cemal Süreya- Cemal Süreya'nın da söylediği gibi şiire aşırı bağlılığı ile anılıyor Cansever. Şairler içinde lakabı "Kuyumcu şair". Nedeni de her bir kelimeyi bir kuyumcu hassasiyetiyle işlemesi, biçime verdiği önem. Cansever, II. Yeni Hareketi'nin en önemli isimlerinden birisi. Bu noktada II. Yeni şiir akımının genel özelliklerini bilmekte fayda var (bu tarz şiirin size hitap edip etmediğini anlamanızı sağlayacak ipuçları bunlar) : Mantıksal işleyişin olmadığı, gerçeküstücülük; anlama değil imgeye önem verme, konuşma dilinden uzak edebi ifadeler, kelimelerin yarattığı çağrışımlar, Garip akımının yoksulların yaşam koşulları ve zevk anlayışını yansıtan şiirlerinin aksine kentli, aydın, elit kesimin zevklerine hitap etme, şiirde biçimi içerikten daha önemli sayma ve siyasete asla bulaşmama. Gelelim bu akımın E. Cansever'deki yansımalarına. Cansever'in de şiirlerinde anlaşılması güç, kapalı diye tabir edilen bir anlayış var. Şiiri için bir kişi seçiyor, onun üzerinden soyut ve somut arasında ani geçişler yapıyor. Değişik bir söyleyişi ve imge düzeni var. Taklit edilemeyecek bir özgünlüğe sahip olduğu söyleniyor. Ama bu özgünlük, imgeler, kapalılık okuru çok zorlayıcı. Bilinçli bir seçim olarak okunmadıkça okura keyif vereceğini sanmıyorum. (RoadNotTaken)
Konuşsam uzun uzun. Ölüm var, beklemekte pusuda ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: (Xezal)
Tüccarlıktan edebiyata, hele şiire geçen insanların kendilerine özgü bir çeşnileri vardır ve onu korurlar. Bazılarında belli bir ciddiyet ve içlilik fark edilir, belli bir bağlanma ve sıkı durma; başkalarında canlı aktif bir çaba; ne var ki bana yücelmeye yetenekli gibi gelmiyorlar. Schiller'e, 9.8.1797 yazar/johann-wolfgang-von-goethe / kitap/goethe-der-ki--28195 (zaimoğlu mehmet)
Şairin Seyir Defteri PDF indirme linki var mı?
Edip Cansever - Şairin Seyir Defteri kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şairin Seyir Defteri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Edip Cansever Kimdir?
Edip Cansever (8 Ağustos 1928–28 Mayıs 1986), Türk şair.
8 Ağustos 1928’de İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. Kapalıçarşı’da turistik eşya ve halı ticareti yapmaya başladı. 1976’dan sonra yalnızca şiirle uğraştı. Bodrum'da tatildeyken beyin kanaması geçirdi, tedavi için getirildiği İstanbul'da 28 Mayıs 1986’da yaşamını yitirdi.
Yaşamı
İlk şiiri 1944'te İstanbul dergisinde yayınlandı. Yücel, Fikirler, Edebiyat Dünyası, Kaynak dergilerinde çıkan ilk gençlik şiirlerini "İkindi Üstü" kitabında topladı. Bu şiirlerde varlıklı, her şeye yaşama sevinciyle bakan bir gencin avarelikleri, duyguları ön plandaydı. 1951'de "Nokta" dergisini çıkardı. Bu dergi genç şairlerle ve yazarlarla tanışmasını sağladı. İlk kitabından 7 yıl sonra yayınladığı "Dirlik Düzenlik" bu dönemin ürünüdür. Bu kitaptaki şiirlerde düşünceyi dil içinde eritmeye yönelen, özlü bir söyleyiş ve çarpıcı biçim arayan, toplumsal eleştiri için mizah aracını kullanan bir tutum görüldü. 1957'de yayınlanan "Yerçekimli Karanfil" ile kendisine özgü bir şiir evreni kurdu. İkinci Yeni akımının özgün örneklerini verdi. Yenilik, Pazar Postası, Yeni Dergi gibi dönemin sanat yayınlarında şiirsel canlılığı besleyen şairlerden biri oldu. Şiirinde zamanla sevinç yerini bunalıma, toplumsal dengesizlikleri eleştirme kaygısı yerini yıkıcı bir umutsuzluğa bıraktı. "Dize işlevini yitirdi" gerekçesiyle yeni arayışlara yöneldi. Şiirde tiyatrodan esinlenen diyaloglar kullandı. "Nerde Antigone", "Tragedyalar", "Çağrılmayan Yakup" bu dönemin ürünleri. Yine de İkinci Yeni içindeki bazı şairler gibi anlamsızlığı savunmadı. Kapalı, anlaşılması güç, yine de anlamdan ayrılmayan bir şiire yöneldi. Çok farklı imgeler kullanırken bile düşünce öğesini gözardı etmedi. Yapıtlarına tutarlı bir bütünlük kazandırdı. Şiirinde düzyazı olanaklarını kullanmaktan da çekinmedi. Yalnız şiirleriyle değil tepkileri ve yaşama biçimiyle de kendisinden söz ettirdi. Sürekli yazan, yayınlayan bir şair olarak ilgileri hep üstünde tuttu.
Eserleri
Şiir Kitapları
İkindi Üstü (1947)
Dirlik Düzenlik (1954)
Yerçekimli Karanfil (1957)
Umutsuzlar Parkı (1958)
Petrol (1959)
Nerde Antigone (1961)
Tragedyalar (1964)
Çağrılmayan Yakup (1966)
Kirli Ağustos (1970)
Sonrası Kalır (1974)
Ben Ruhi Bey Nasılım (1976)
Sevda ile Sevgi (1977)
Şairin Seyir Defteri (1980)
Yeniden (1981)
Bezik Oynayan Kadınlar (1982)
İlkyaz Şikayetçileri (1984)
Oteller Kenti (1985)
Hikaye,Roman
Gül Dönüyor Avucumda (Ölümünden sonra, 1987)
Şiiri Şiirle Ölçmek: Şiir Üzerine Yazılar, Söyleşiler, Soruşturmalar. Hazırlayan: Devrim Dirlikyapan. Yapı Kredi Yayınları, 2009.
Ödüller
1958 Yeditepe Şiir Armağanı: "Yerçekimli Karanfil"
1977 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü: "Ben Ruhi Bey Nasılım"
1982 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü: "Yeniden"
Edip Cansever Kitapları - Eserleri
- Yerçekimli Karanfil
- Gelmiş Bulundum
- Sonrası Kalır 1
- Sonrası Kalır 2
- Bezik Oynayan Kadınlar
- Ben Ruhi Bey Nasılım
- Öncesi de Kalır
- Şiiri Şiirle Ölçmek
- Gül Dönüyor Avucumda
- Şairin Seyir Defteri
- Seçme Şiirler
- Karanfil Elden Ele
- Sevda ile Sevgi
- Çağrılmayan Yakup
- İlkyaz Şikayetçileri
- Oteller Kenti
- Kirli Ağustos
- Umutsuzlar Parkı
- Sonrası Kalır
- Tragedyalar
- Petrol
- Nerde Antigone
- Dirlik Düzenlik
- İki Satır, İki Satırdır
- Yer Çekimli Karanfil
- İkindi Üstü
Edip Cansever Alıntıları - Sözleri
- Gizlisi yok, bu dünyada böyle sıkılmak iyi. Sıkılmak iyi baylar Biz hazır tuttukça böyle İçi yangında alev alev Dışı buz tutmuş kalplerimizi.. (Seçme Şiirler)
- Biz bu şafak vaktinin neresindeyiz Öyle bir umut gibi gelip geçecek Yalnızım, yalnızsın, bize kim gülümseyecek. (Şairin Seyir Defteri)
- İçimde yaz kırıkları. (Sonrası Kalır 2)
- “Dedim, deniz de bendim, düşleyen de denizi ve sabah olur olmaz üstünde derinliğimin bir gülümseme gibi bulacağım kendimi” (Kirli Ağustos)
- Bir canavar gibi düşünün isterseniz Herkes kendi düşündüğüyle kalacak. (Umutsuzlar Parkı)
- Büyük bir oda. Bahçeye açılan bir pencere Ortada bir masa Yanda bir kapı Daha birkaç şey: Örneğin bir yunus balığı camdan, bir heykel Sabah. Duvarda gün tanrıları Rezeneler, sedef otları, küpe çiçekleri görünür pencereden Görünür ama görünmez (Nerde Antigone)
- Ne geçmişteydi ne gelecekte İki düş parçasının kesiştiği yerde (İlkyaz Şikayetçileri)
- Kimseye bir şey söylemedim Ama bir daha gelmedi Ne sevgi, ne nefret, önceleri bir şey duymadım Sadece gelsin istedim Uyanık bekledim Gelsin istedim Ama bir daha gelmedi (Ben Ruhi Bey Nasılım)
- Güneşle karışıvermiş Kırın içinde ne varsa Öyle gürültüsüz ferah Sıcak sıcağına dünya. (Dirlik Düzenlik)
- Çok karanlık bir cümlede durmuş gibiyiz (Tragedyalar)
- Ben kendimi koruyordum Sanki bir çaresizlikten ödünç aldığım kendimi... (Çağrılmayan Yakup)
- Çok karanlık bir cümlede durmuş gibiyiz. (Tragedyalar)
- Renklerin gözleri var bakışlarımızı buluyor (Öncesi de Kalır)
- Şurayı götürün dedim onlara Buraya da, burayı da Alın götürün dedim Çimenlerin tirşe buğusu üstünden Tirşe buğunun düşlere değen üstünden Düşlerin ayçiçeği giysilerinin üstünden O zaman anlatırım dedim onlara Pencere önümün niye uçtuğunu. (İlkyaz Şikayetçileri)
- olmaz ki, kimse kimseyi sevemez. ama hiç kimse. (Ben Ruhi Bey Nasılım)
- Hayır, beni sevmenden korkmuyorum. Beni sevmemenden korkuyorum. (İki Satır, İki Satırdır)
- Saadet saadet evlerinde Saadeti sevmez Ibrahim'ler Ablası var saçları sıcakta Çözülmüş buzlar gibi akar (Dirlik Düzenlik)
- Biliyor musun ? az az yaşıyorsun içimde.. (Gelmiş Bulundum)
- Müthiş sıkılıyorum. Daha kötüsü, insanlardan soğuyorum galiba. Oysa ben onlarsız, onlara güvenmeden edemem. Ama elimden ne gelir. Sevgiden, yakınlıktan, insanca davranmaktan anlayanlar o kadar az ki. (Şiiri Şiirle Ölçmek)
- “Yağmurdan çok, beni yağmur yağmış günlerin hatırlanması ıslatır.” (İki Satır, İki Satırdır)